42-Av~(2)

avatar
395 2

Varoluşun Ötesinde - 42-Av~(2)



Ovour ve Teno'dan 60 - 70 adım uzakta Royng Ormanının içinde...


Ormanın derinliklerinden çıkıp gelen 2 kardeş kısa bir süre önce kaybettikleri izi umutsuzca arıyorlardı.


Bodur çalıların, kayaların, ağaçların, kar zemininde ki küçük deliklerin içinde ve ucu bucağı kaplayan karın üzerinde kaybertikleri izi bulmaya çalışıyorlardı.


Ama her an her saniye umutları yavaşça kayboluordu.


"Andrev boşuna uğraşıyoruz, elimizden kaçtıysa bırakalım da yaşasın."


Konuşan kız 8 - 9 yaşlarında, 1,50 boylarında, açık teni ile göze çarpıyordu.


Kahve renği gözlerine eşlik eden küllü düz kumral saçları her hareketinde zarifçe dalgalanırken koyu ve açık saç telleri birbiri ile dans ediyordu. Boyuna ve yaşına göre hafif olgunlaşmış kadınsı hatları kendini kürk kaplı kıyafetlerinden belli ederken seslendiği erkek kardeşi ise havayı koklamakla meşguldü.


Bu tek yumurta ikizlerinden birkaç dakika önce doğan Andrev bir koku almıştı. "Ashley sende pişmiş et kokuyu alıyormusun?" Diye kardeşine seslendi.


Andrev ise 1,55 boylarında geniş omuzlara sahip iri yapılı biriydi ve kardeşiyle arsaında ufak tefek farklılıklar olsa da ikiz kardeşiyle hemen hemen aynıydı.


Andrev'in koyu tenine eşlik eden kahve rengi gözleri ve arkaya yatırmış olduğu dalgalı kumral saçları omuzlarına kadar uzanıyordu.


Ormanın çıkışından esen hafif rüzgar 2 kardeşin saçlarını ve tenini okşarken taşıdığı iştah açan bir kokuya da sahipti ve uzunzamamdır avcılık yapam bu kardeşler bu kakuyu çok iyi tanıyordu.


Ashley'in burnuna gelen bu koku, "Kardeşim sanırım birileri bizim avımıza ortak olmuş gibi." Yüzünde caydırıcı bir ifade ortaya çıkartmadan edemedi.


"Belki de ama bu orman çok geniş ve içinde bir çok kar tavşanı olmalı, bu durumu anlamanın tek yolu kokuyu takip etmek."


"O zaman ne bekliyoruz ki?"


Çoktan hareketlenirken söylemişti ve ardından iki kardeş şu an Ovour ve Teno'nun bulunduğu tarafa doğru hızla ilerlerken ormanın çıkışına doğru küçük tavşanın karda bıraktığı ayak izlerini ve kan damlaları görmüşlerdi.


Bu sırada Ovour ve Teno çoktan kar tavşanının çoğunu mideye indirmiştiler bile, ardından ise günün yorgunluğunu ve tavşanı güzelce sindirmek için ateşin erafında rahat bir şekilde oturuyorlardı.


Taki Ovour dikkatini ormandan çıkıp üzerlerine doğru gelen 2 kişiyi görene kadar. Fakat Teno'ya durumu belli etmedi ve sesizce olayların nasıl gelişecegini bekledi.


Artık Andrev ve Ashley o kadar yaklaşmışlardı ki kara bastıklarında ayak sesleri duyulur olmuştu, Teno ise yüzünde memnun bir ifadeyle ayağa kalkıp arkasına baktı ve yüzünde ki halimden memnun ifadesi kaybolurken setçe yutkundu.


Teno'da ki bu ani değişimden kuşkulanan Ovour tam nedenini soracakken Ashley'in yumşak ama bir okadarda soğuk ve kindar sesi araya girdi.


"Hımm kimleri görüyorum sonunda ufak kitap kurdu, kafasının küf kokan eski köşkünden çıkarmış." Ashley alaycı olsada ifadesi oldukça setti.


Yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştiren Teno, "Heh heh Ashley seni burada görmek bemim için ne güzel bir süpriz oldu bileme..." Teno daha cümlemesini bile tamamlayamadan Ashley, Teno'nun yakasına yapışmıştı bile.


Ovour ise bir yandan Ashley'in arkasında bekleyen Andrev'e dikkat ederken bir yandan da yerden kalkarken elinde oluşturduğu kar topunu sıkıca tutuyordu.


Teno, Ashley'e bir şeyler anlatmaya çalışırken Ashley'in sağ yumruğu çoktan Teno'nun suratına yaklaşmıştı ki ansızın gelen kar topu Ashley'i hazırsız yakalamıştı ve bu kısa anda Teno birden birkaç metre geri sıçrayıp kar kaplı zeminde bir süre kaydıktan sonra anca dengesini sağlayabilmişti.


Ashley için ise kar topundan ziyade Teno'nun bir sıçarayışta birkaç metre ilerlemesine oldukça şaşırmıştı ve içinden, "Bu kitap kurdu ne zamandır beri gelişim yapmaya başladı ki?" Diye merak etmeden kendisini alı koyamadı.


"Ğörünüşe göre yeni şeyler denemeye başlamışsın ama bu numaralar seni kurtarmaz bilesin."


Teno, dikkatini Ashley'e vermişken bir yanda Ovour'a kaçamak bakışlarda atıyordu. "Hehe sevgili Ashley konuşarak anlaşamazmıyız acaba?" Şeklimde bir soru yöneltti, aslında o da anlamsız olduğunu bilse de denemeden edemedi.


Ashley'in yüzünde bir gülümseme belirince biraz umutlanan Teno sonra ki sözleri duyunca tamamen hüsrana uğramıştı. "O gün sana atmak isteyip te atamadığım yumruğu atmaktan büyük bir zevk duyacağım."


Sözünü bitiren Ashley sağ ayağını bir adım çekerek, bedeninin üst kısmını ise kalçalarından itibaren ileri doğru yatay bir posisyon aldı. Kollarını bedenine yakın tutarak avına saldırmayı bekleyen ölümcül bir yaratık gibiydi.


Buna rağmen bu pozisyonu anlamayı başaramayan ikili Ashley'in bacaklarında parlak bir sarı şeklinde oluşan ve diz kapağına kadar gelen enerji katmanını gördüler ve bu tekniğin kesinlikle hücum tekniği benzeri bir şey olduğunu ilk görüşte anladılar ama onunla ikisi arasında ki eğitim ve yetenek farkı oldukça fazlaydı.


Ashley ise bir ok gibi fırlayarak Teno'nun üzerine doğru hızla ilerliyordu Ovour'da hücum tekniğiyle harekte geçse de Ashley'e göre oldukça yavaş kalıyordu.


Ashley'in hızla üstüne geldiğini gören Teno bedenini ve zihnini bu saldırıdan kaçmak için sonuna kadar zorladı, kanı alev almışcasına bedenin de kaynamaya başlarken dantianın da bulunan enerji de hiç olmadığı kadar hareketli ve saldırgandı.


Ardından ise tüm bu olylar sanki hiç varolmamış yok oldu ve zaman adeta Teno için yavaşladı, göz bebekleri büyüyüp genişlerken yeşil gözleri hiç olmadığı kadar net ve uzağı görebiliyordu..!


Hızla çarpan kalbi kulağında yankılanırken rüzgarın verdiği soğuk his teninde yayılıyordu, Teno'nun hisleri çıldırmışcasına anlık tepkiler verirken bedenide bu reaksiyona ayak uydurmaya çalışıyordu.


Bir damla kan Teno'nun burnundan sızıp beyaz kar zemini kırmızıya boyadı, bedeni ise istemsizce zihninde oynayan görüntülere göre hareket etmeye başladı.


Dizlerini hafif alçaltırken Ashley yine Teno'nun geri zıplayarak kaçacağı düşüncesiyle hızını artırdı ve ikisinin arasında sadece birkaç adımlık mesafe kaldı.


Ashley yumruğunu Teno'nun gögüsünü hedefleyecek bir şekilde kaldırırken yumruğun etrafında yumruk şeklinde soluk kırmızı bir enerji cisimleşmeye başladı ve bilekten sonra dışarı doğru kanat şeklinde açılmış 6 katman daha belirdi.


Ashley'in yumruğu Teno'nun gögüsüne hızla ilerlerken...


Ansızın Teno yıkılmaz yumruk tekniğini kullanarak bir adım önüne tüm gücünü kullanarak yere vurdu ve darbenin etkisiyle birden geriye doğru zıpladı.


Yumruğun etkisiyle havaya karışan kar ve toprak parçaları kısa bir süreliğine de olsa Teno'yu gizledi.


Ashley ne olduğunu anlayana kadar Teno'nun sesi duyuldu, "Kaç Ovour!!!" Gür sesi çevrede yankılanırken Teno'nun amacını anlayan Ovour istemesede ormanın çıkışkışına doğru Hücüm tekniğini kullanarak hızlıca oradan uzaklaşmaya başladı.


Ashley'in öfkesi artarken "Seni küçük kitap kurdu bu kadar kolay kaçabilecegini mi sandın?" Diye bağırdı.


Ashley koşar vaziyetteyken sol ayağını sertçe yere basıp sol ayağının üstünde yükseldi ve kazandığı ivmeyle sağ ayağını yukarı kaldırırken bir atıcının formunu aldı. Ve sağ kolunu tıpkı taş atarmış gibi Teno'ya salladı.


Ardından sağ kolunda ki cisimleşmiş soluk kırmızı enerji katmanı Teno'ya doğru ilerlemeye başladı.


Havaya karışmış kar ve toprak parçalarını delip geçen soluk kırmızı yumruk havada, savunmasızca yere düşen Teno'yu kıl payıyla ıskalayıp birkaç metre daha gittikten sonra ise öylece yok olmuştu.


Ashley'e ikinci bir saldırı fırsatı vermeyen Teno yere iner inmez hücum tekniğini kulanıp, kalan tüm gücünü bacağına vererk Ovour'un peşinden girmişti.


Bu sırada Ashley'in birkaç adım arkasında sesizce bekleyen Andrev, "Kaçırdın" Dedi.


"Hmpf!! Sadece sanşlıydılar ama onları ormanın çıkışında yakalayabiliriz degil mi?"


"Haklısın sonuçta bizden hızlı değiller."


"O halde ne bekliyoruz erkek kardeşim, hadi gidelim."


İki kardeş yüzlerinde ki soğuk gülüşlerle ormanın sol tarafın da bulunnan patika yola sapıp kayboldular.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44699 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr