33-İlk Günün Gerçekleri

avatar
409 2

Varoluşun Ötesinde - 33-İlk Günün Gerçekleri


Ertesi gün Reyina'nın yeni yaşantına bir hizmetli ve sadece Reyina olarak başladığı ilk gündü.


Lisa tarafından belirlenen ilk görevi bulunduğu bölgede ki ayak işlerini yapmaktı. Öyle ki her saat içerisinde birileri Reyna'ya farklı işler veriyordu, hatta kendi işlerini ona yapması için bile veren vardı.


Bunlardan biride Reyina prenses iken ona hizmet eden Even'di. Onun ilk günü bu şekilde başlamıştı ve tek öğle vaktinde rahat bir nefes alabilmişti.


"Off sonunda öğlen oldu." Dedikten sonra hizmetlilerin girdiği yemek sırasına girdi, ardından sıra ona geldiğinde önündeki çeşit çeşit yemekleri görünce açlığı daha da artmaya başladı.


Tam azığını açıp bir şeyler söyleyecekken yemek dağıtan görevli bir tepsi çıkartıp üstüne bir tas çorba bir bardak su ve iki parça bayat ekmek koydu ve, "Sen neye bakıyorsun işte yemeğin git ve zıkkımlan sonra ise buraya geri gel, senin için mutfakta büyük bir eğlence hazırlanıyor." Dedikten sonra orada bulunan herkes gülmeye başladı.


Reyina ise tepsiyi alıp buradan hızlıca ayrılmak istedi, ama ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın rahat bir şekilde yemek yiyememişti.


Öğlen vakti daha bitmemesine rağmen bir hizmetli Reyina'ya yaklaştı ve, "Daha ne kadar oturmayı düşünüyorsun, yemeğini de yediğine göre doğruca mutfağa geç ve bulaşıkları yıkamaya başla." Arkasından gelen kişilerde ortaya çıkınca Reyina istemsizce mutfağa doğru yola koyuldu.


Demin yemek dağıtan görevli, "Sonunda gelebildiniz prensesim." Diyerek dalga geçti. "İçeri geç ve sola dön zaten mutfağı görünce anlarsın." Hafifçe gülümsedikten sonra oradan ayrıldı Reyina ise mutfağa geçip bulaşıkları yıkamaya başladı. Ardından bir kişinin yaklaştığını görünce ufak bir tedirginlik yaşadı.


"Kolay gelsin prensesim benim adım Rop genelde bulaşıklardan ben sorumluyumdur ama sanırım istemeyerekten de olsa bana yardıma geldin." Dedi gülümseyerek Rop 17 yaşında uzun boylu ve sıksaydı, kahve rengi saçları ve aynı renkte de gözleri vardı. Üzerinde ise su geçirmek beyaz bir önlük vardı.


Onun iyi biri olduğunu hisseden ama konumunu da bildiğinden dolayı, "Evet efendim buraya istemeyerek tende olsa geldim ve bulaşıkları yıkamamı söylediler."


"Hımmm demek durum bu ve bana sadece Rop diyebilirsin, şimdi buraya geldiğine göre sen durulama kısmına geç ve benim verdiklerimi durula ve şurada ki altı delikli dolaba dik bir şekilde yerleştir anlaştık mı?"


Reyina bu kez içtenlikle gülümsemişti çünkü yine annesinin haklı olduğunu ve her zaman bir şekilde umut olacak birinin ortaya çıkacağına inanmıştı. "Anlaştık." Dedikten sonra Rop neden birden bu şekilde gülüp, mutlu olduğunu anlamamıştı oysa ki demin suratında hiçbir ifade yok gibiydi. Ama çok üzerinde durmadı ve bulaşıkları yıkamaya başladı.


Saat neredeyse akşam yemeği vakitlerine gelmişti, Rop ve Reyina ise bulaşığı daha yeni yeni bitirmek üzereydiler. Bulaşık işiyle ilgilenirken bir yandan bulaşık yıkıyorlardı bir yandan da farklı konular hakkında kısaca konuşuyorlardı ve Reyina elinde ki son tabakları da suyu aksın diye altı delikli rafa dizdikten sonra işleri bitmiş oldu. Rop çoktan mutfakta bulunan masaya oturmuş iki bardağa soğuk içecek koyuyordu.


"Reyina buraya gel ve meyve suyu iç bu kadar çalıştıktan sonra hakkın." Reyina gülümseyerek masaya oturdu ve soğuk meyve suyunu içti ve akşam yemeğine kadar sohbet ettiler.


"Demek bu yüzden bu kadar gülümsüyorsun." Sonunda Reyina'nın bunca yaşadığı şeye rağmen neden gülümsediğini öğrenmişti.


"Evet annem ne durumda olursan ol gülümse derdi, bu yüzden ben hep gülümseyeceğim." Diye karalılıkla konuştu.


İkisinin konuşması devam ederken akşam yemeği vakti gelmişti ve tam Reyina kalkmak üzereyken, "Sen gitme, ben yemeğini getiririm. Öğlen yemeğinde seni görmüştüm ve şimdi de yemek almaya gidersen yine aç kalırsın. Ve emeğini ben getirirsem ise sıcak bir yemek yemiş olunsun aynı zamanda doymuş da olursun." Diyerek ayağa kalktı.


Reyina tam konuşacak iken ise Rop çoktan mutfaktan çıkmıştı ve kısa bir süre sonra elinde tutuğu tepside iki kişilik bir yemekle geldi. "Senin yeliklerinde kıyaslanamaz ama bizler için tok tuttuğu sürece pekte umursamayız ve sende zamanla bu duruma alışırsın. Ayrıca gördüğün üzere yemekten çok ekmek var, bunlar hep tok durmanın taklitlerinden biri. Zamanla sana hepsini sana öğretirim." Dedikten sonra gülümsedi.


Reyina ise evet anlamından kafasını salladıktan sonra yemeğe başladılar. Yemeğin hemen ardından ise suları akmış tabakları, çatal ve kaşıkları ayrıca diğer mutfak malzemelerini bezle silip yerlerine yerleştirmeye başladılar.


"Rop bunca işi tek başına mı yapıyorsun? Sonuçta iki kişi olduğumuz halde akşam yemeğine anca bitirebildik."


Rop elindekileri kurularken, "Hayır tabi kide Reyina bunca işi tek başıma yapmam imkansız, bu iş için bana yardım eden iki kişi daha var ama onları başka işlere yönlendirdim ve bu sayede sadece ikimiz kaldık."


"İkimiz mi? Nen böyle bir şey yaptın ki?" Merek etmiş ve birazda çekinmişti bu durumdan.


"Şöyle ki o ikisini annen işe almıştı ve sana karşı pekte iyi bir şekilde davranacaklarını sanmıyordum, bu yüzden onları gönderdim."


Rop açıklamasından sonra kendisine başka bir açıklama daha isteyen Reyina'nın gözlerine baktı. "Neden yeni hayatının daha ilk gününden bu şekilde bir muamele gördüğünü düşündün mü Reyina? Diye bir soru yöneltti.


Ve tabi kide Reyina bu soruyu düşünmüştü ama vardığı her sonuç üvey annesi Lisa'yaçıkıyordu. "Aslında bu konu hakkında çok düşündüm ve vardığım tek sonuç üvey annem Lisa'nın emri altında ki hizmetlilere bana kötü davranmasını söylediği yönünde oldu."


Rop ise, "Kısmen haklısın ama sence annenin işe aldığı hizmetlileri neden senden uzaklaştırdığımı biliyormusun, mantıken düşünürsek onları işe alanın annen olduğu için kendilerini ona karşı borçlu hissetmeleri gerekir ve sana karşıda iyi davranmalı lazımdı. Fakat sarayda yaşayan ve çalışan herkes annenin nasıl öldüğünü öğrenince sana karşı kötü bir tutum sergileye başladı." Rop'un yüzünde tuhaf bir ifade oluşmuştu.


Fakat Reyina bu konuşmanın nere varacağını bilmiyordu ve, "Annemin ölümüne benim kötü şansım sebep oldu, bu yüzden babam beni evlatlıktan red etti ve hizmetçiler de bu yüzden bana kötü davranıyordur her halde." Diyebildi çünkü Reyina Lisa'nın herkese anlattıklarını bilmiyordu.


Rop için Reyina'nın kendi kötü şansından bahsetmesi onu biraz sinirlendirmişti çünkü o da diğer herkes gibi Lisa'nın yalanlarına inanmıştı ve sesini yükselterek, "Ağaç parçası diye bir büyülü yaratığı mı taşlamak büyük şansızlık." Diye istemsizce de olsa Reyina'ya bağırmıştı.


Reyina ise tamamen afallamıştı çünkü Rop'un neden kendisine bağırdığını ve diğer söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştı ve anlamsız bakışlarla Rop'a baktı, "Sen neyden bahsediyorsun, ben hiçbir şey anlamadım." Diye bildi.


"Anlamadın mı? Senin baygın olduğunu söylemişlerdi o zaman sana her şeyi anlatayım." Dedikten sonra, o gün Lisa'nın söylediklerini bir bir Reyina'ya anlattı ve Rop'un azığından çıkan her bir cümlede Reyina'nın gözyaşları ve annesinin ölümünden sonra başına gelen her şeyin sorumlusu olan Lisa'ya karşı büyük bir öfke ve nefret hissetmeye başladı.


Bu sırada Rop Reyina'nın göz yaşlarını umursamadan sözünü bitirdi. "İşte bu yüzden annenin ölümünü kendi kötü şansına bağlayamazsın, o seni defalarca uyarmaya çalışmış ama sen onu dinlemeden o yaratığa taş atmaya devam etmişsin ve bunun sonucunda annenin ölümüne sebep oldun."


Reina bir süre ağladıktan sonra, "YALAN HER ŞEY YALAN, O FAHİŞE BANA İFTİRA ATMIŞ." Diye bağırdı.


"O zaman gerçekleri sen anlat da sana inanayım." Dedikten sonra Reyina güçlükle de olsa yaşananları tüm gerçekliğiyle anlattı ve ikisinin arasında büyük bir sessizlik ve bu sessizliğe eşlik eden sadece Reyina'nın ağlama ve hıçkırık sesleri vardı.


Kısa bir süre sona ise;


"Aslında beni de sarayda çalışmak için işe alan da senin annendi ve sen beni hatırlamasan da bir çok kez karşılaştık. O zamanlar seni az çok tanımaya başlamıştım, sen sürekli diğer çocuklar tarafından dışlandığın için yalnız gezerdin ve onların ilgilenmedikleri şeylere ilgi gösterirdin bu yüzden onlardan daha başarılıydın. İşte bu yüzden bu gün gerçekleri öğrenmek istemiştim çünkü sen tanıdığım kadarıyla böyle bir şeyi yapacak bir çocuk değilsin."


Reyina Rop'un sözlerinden sonra kızaran gözlerine eşlik eden küçük bir gülümseme ortaya çıraktı ve, "Bana inandığın için teşekkür ederim." Dedi.


"Ama ne yazık ki benim sana inanmam hiç bir şeyi değiştirmez, şimdilik gülümsesen bile yarın o gülümsemen ortaya çıkmaya bilir ve bundan sonra ise tamamen yok alabilir. Sonuçta Sarayda çalışan tüm görevliler annene çok şey borçlular ve onun ölümüne senin sebep olduğunu düşünüyorlar."


"Neden anneme bu kadar ilgi gösteriyorlardı?" Gözlerinde ki yaşları silerken sormuştu.


"Şöyle ki annen efendi Artus'la evlenince ikinci eşi oldu dolayısıyla sarayda onunda ilgilenmesi gereken bir sorumluluk üstlenecekti. Tabi kide olanakları neredeyse sınırsızdı istese sadece bahçedeki çimlerin boylarını daha kısa ve ya uzun olmasına karar verebilirdi ve bu onu sorumluluğu olurdu. Ama annen ise sarayda ve çevresinde çalışan tüm hizmetlilerin sorumluluğunu üstlenmek istedi ve daha sorumluluğu aldığı ilk günden kurulu bir düzene sahip olduk, ardından bir çok yenilik de gerçekleştirdi. İşte bu yüzden annene karşı borçlu hissediyoruz ve onun ölümüne sebep olan sana karşı büyük bir öfke besliyoruz."


Reyina ise çaresizce, "Ama annemin ölümüne ben sebep olmadım ki." Diyebildi.


"Ama bunu ikimizden başka bilen de yok ve başkasına anlatmaya çalışsan da sen zamanında toplum içerisinden uzak kaldığın için senin kişiliğini tanıyan kişi sayısı çok az. Ben bile annenin yanına gidip gelmesem seni tanıyamazdım."


Reyina Rop'un söylediklerini dinleyince onun haklı olduğunu düşündü, artık bu saatten sonra kimse ona inanmazdı.


"Pekala bu kadar ağlama ve konuşma yerer daha silinip, yerleştirilecek bir sürü malzeme var. Şimdi ayağa kalk ve somurtuk suratına büyük bir gülümseme yerleştir. Şimdi başlasak bile belki sabaha anca biter bu temizlik işi."


Rop'un konuşması bitince Reyina soğuk suyla yüzünü yıkadı ve ardından büyük bir gülümsemeyle tabakları silmeye başladı.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44708 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr