27-Dış Klan Turnuvası

avatar
421 2

Varoluşun Ötesinde - 27-Dış Klan Turnuvası


Ovour daldığı hayellerden uyanıp aklına takılan bir diğer soruyu sordu. "Baba pasif teknik demiştin, o ne demek peki?"


"Bildiğin üzere teknikler enerji kullanılarak aktif edilir, ama bu kural her teknik için geçerli değildir."


"Nasıl yani Yedi Yolun Bedeli tekniği enerji kullanmadan mı aktif oluyor."


"Evet aynen öyle, ama her vücut saflaştırma ve geliştirme tekniği pasif veya yarı pasif değildir. Daha önce söylediğim Ateş Vücudu Geçidi tekniği yarı pasiftir, neden ise basit. Bu teknikte ustalaşan kişi ateş geçirmez bir vücuda sahip olduğu gibi bu tekniğin getirdiği özel yeteneklerde sahip olur, ama bu yetenekler enerjiyle aktif olur."


Ovour anladığı kadarıyla bu tür tekniklerin vücudu geliştirdiğinin sanıyordu ama yenilmez bir vücudun yanında sadece teknikte ustalaşan kişiye özel yeteneklerde veriyordu.


Ve birden aklına gelen bir soru karşısında gözleri parıldadı. "Peki ya Yedi Yolun Bedelinin ne tür özel yetenekleri var?"


Lunel böyle bir soru beklediği için, "Asla gelişim yolunda aç gözlü olma, bu sana yarardan çok zarar getirir. Ayrıca bu teknik bilinen en iyi vücudu saflaştırma teknikleri arasında bile ilk sıradadır, alemlerin ötesinde bir vücut önemsiz yeteneklerle kazanabileceğin bir şey değildir."


Ovour'a göre ise bu aç gözlülük değildi ne kadar fazla tekniğin varsa o kadar güçlüsüdür, bunun nesi yanlış diye düşünüyordu ama bu konuyu dile getirmeyecekti.


"Baba sen Yedi Yolun Bedeli tekniğinde kaçıncı seviyeye geldin?" Diye merak ettiği bir soruyu babasına yöneltti.


Lunel ise, "Bildiğin gibi bu tekniği 18 yaşımda aldım, babam teknik halında bir şeyler söylese de o da tam emin değildi. Bu yüzden kendi başıma çalıştım ve teknikte yavaş bir şekilde gelişmeye başladım. Bu zamana kadar ise kat ettiğim yol ilk seviyenin yarısı falandır her halde." Diye anlattı.


Lunel rahat tavırla anlatsa da, Ovour için tamamen hüsrandı. Babası 18 yaşında bu tekniğe başlamıştı, ama hala ilk seviyedeydi. "Nasıl ilk seviyede olabilirsin ki?" Diye hızlıca sordu.


"Vücut saflaştırma teknikleri düşündüğün kadar basit değildir, hele ki Yedi Yolun Bedeli tekniği hiç değil. Ben ilk seviyenin ortalarında olsam bile bana zarar verebilecek kişi sayısı çok azdır. Vücudumun tüm hassas ve savunmasız bölgeleri demir gibi serttir o bölgelerden neredeyse hiç yara almam. Fakat rakibim benden birkaç alem yüksekse ancak derimi kesebilir. Bu teknikte gelişmek uzun ve acı vericidir, ama sonuçları bu acıya değer." Dedikten sonra oğlunun surat ifadesini zevkle izledi.


"Baba sen ne kadar güçlüsün? Bedenin de yara almıyor." Merakla sordu.


"Şu anki gücümle muhtemelen Royng Klanının dış klanında ilk yüze girerim, ama annen ve şimdi sen hariç kimse bunu bilmiyor. Ve şimdilik bilmelerine gerek yok, ayrıca daha fazla soruda yok. Artık görevime gitmem gerekiyor ve konuştuğumuz her şey aramızda kalacak anlaştık mı?"


Ovour, "Tamam baba." Dedi, artık bu tekniğin önemini daha iyi anlıyordu. Eğer birileri bu tekniği öğrenirse hiç şüphesiz ailesini kaybederdi.


Lunel her şeyi anlatığını düşünerek ayağa kalkıp gidecekken, "Az daha unutuyordum, seni eğitmeye başlamam ve bu tekniği vermemin bir amacı vardı. O da 1 ay sonra Royng Klanının genç nesli için yapılacak olan turnuvaya seni hazırlamaktı. Şimdilik bilmen gereken tek şey eğer iyi bir derece elde edersen İmparatorluk Soğuk Yıldız Askeri Akademisine katılma şansın olur." Dedikten sonra Ovour'un neşeli suratına baktı ve, "Hayallerin için sıkı çalış." Diyerek bahçeden ayrıldı.


Ovour'un ise zihninde babasını son sözleri yankılanıyordu, "Hayallerin için sıkı çalış." Bu sözlerde ki anlam Ovour'un içinde gizli tutuğu özgürlük hayalleri için bir destekti.


Babası ona inanmıştı ve o bu inancı boşa çıkarmamak için yemin etti...


Birkaç saat sonra Antik Eserler Köşkünde:


Artık uzun görevinden gelen Fabio elinde   ki listeyi kontrol ediyordu, bu sırada    Ovour ve Teno hiç durmadan çalışıyorlardı. Görevleri ise yeni gelen eserleri temizlenmek ve listelemek ti, ilk taşınan eserleri   temizlemeyi bitirmişler ve sırada ki   eserleri temizliyorlardı.


Ovour elindeki son eser olan altın kaseyi silip, üzerine bir numara yapıştırdıktan sonra listeye not aldı, "Teno benim işim bitti, sende durum nasıl?" Teno'ya bakarak sordu.


Teno ise işi ile ilgilenirken cevap verdi, "Birkaç parçam kaldı, zaten bunlar son eserlerdi. Annemin getirdikleri çoktan müzayede satıldı, elimizdekiler bitince de serbestiz."


İkisinin konuştuğunu gören Fabio, "Hey siz ikiniz az laf çok iş, Ovour işin bittiyse birkaç işçi bul malzemeleri arabaya götürsünler."


"Tamam efendim." Dedikten sonra dışarı çıkıp at arabasının yanında bekleyen adamların yanına gitti ve Fabio'nun söylediklerini adamlara söyledi. Ardından malzemeleri arabaya taşımaya başladılar.


Birkaç saat sonra;


Sonunda Ovour ve Teno'nun listelediği malzemelerin taşınma işlemleri bitmiş ve at arabası Altın Yonca Müzayede Evine doğru yola çıkmıştı. Bu sırada ikili köşkün bahçesinde ki ulu çınar ağacının gölgesi altında dinleniyorlardı.


Teno yaz aylarının yavaşça bittiğini beli eden ulu çınar ağıcının rüzgarla savrulan yapraklarını seyrederken Ovour'un sesiyle gözlerini ona kaydırdı.


"Bu sabah çok önemli bir şey öğrendim." Dedi.


Teno ise hhmmm sesi çıkarmakla yetindi.


"Pekal sen bilirsin belki gelecekte bu imparatorlukta bir general olma fırsatı yakalardın ama neyse artık." İmalı bir tonda konuştuktan sonra hafifçe gülümsedi.


Ve istediği sonuca ulaşmıştı Teno tüm dikkatini toplayıp Ovour'a bakıyordu, "Dostum seni dinliyorum." Dedi.


"Madem ısrar ettin bu sabah babam 1 ay sonra Royng Klanında genç nesiller için bir turnuva yapılacağını söyledi." Ardından Teno söze girdi.


"Eee bu konunun general olmakla ne ilgisi var ki?"


"Susta dinle, babamın demesine göre eğer turnuvada iyi bir derece elde edersek İmparatorluk Soğuk Yıldız Askeri Akademisine katılma şansızımız varmış. İmparatorluk kayıtlarını okuduğumda açılan ilk akademi Soğuk Yıldız Askeri Akademi siymiş, ayrıca gözlemcileri krallıklarda ve klanlarda ki genç nelisi izler ve aralarından seçtikleri kişiler bu akademide eğitim görüp geleceğin askerleri ve liderleri oluyorlarmış."


Teno biraz düşündükten sonra, "Yani diyorsun ki büyücü akademilerine katılmıyorsak askeri akademilere katıla biliriz öyle mi?" Diye açıkladı.


"Evet aynen öyle diyorum. Sürekli bu köşkte kalıp toz almak mı istiyorsun? Veya da başka bir şey, seni bilmem ama benim öyle bir hayalim yok. Bir gün bu klanı terk edip özgürce bu kıtada gezeceğim." Ovour birden ayaklanıp sağ elini Teno'ya uzattı. "Şimdi kararın nedir?" Dedi.


Teno ise bir süre düşündükten sonra Ovour'un elinden tutu. "Pekala şimdi çok pis heyecan yaptım, turnuvaya 1 ay var. Bu zaman diliminde olabildiğimiz kadar antrenman yapıp gücümüzü yükseltmeliyiz." Dedikten sonra hızlıca ayağa kalktı.


"Haklısın şimdiden antrenmanlara başlamalıyız, bu arada babamın verdiği enerji çekirdeklerini özümseyebildin mi?"


"Hayır, ama bu akşam Başlangıç Alemi 1.Seviye olacağım ondan sonra çekirdekleri özümsemeye başlayacağım." Dedi karalı bir ifadeyle.


"O zaman ikimiz de şimdi meditasyona başlayalım sen seviye atlayınca yakın dövüş antrenmanı yaparız." Dedi Ovour.


Teno'da onayladıktan sonra ikisi de heyecan ve büyük bir umutla meditasyon yapmaya başladılar.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44686 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr