Bölüm 34: Yandı! Yandı! Ve Yandı! 

avatar
2166 0

Upgrade Specialist in Another World - Bölüm 34: Yandı! Yandı! Ve Yandı! 


 

Çeviri: 8deathkid8 Düzenleyen: Tiantuga

 

Ç.N: Bundan sonra eşya yükseltirken başarısız olma durumunda eşyanın yok olması durumuna ‘yanmak’ demeye karar verdim. Türkçe oyun terminolojisinde bu şekilde kullanılıyor sonuçta. Bir de Eşya yerine ‘item’ mi yazsam diye düşünüyorum? Sizin fikirlerinizi alayım.

 

Sonraki birkaç gün içinde, Bai Yunfei inzivaya çekilip çalışabildiği kadar sıkı çalıştı.

 

Neredeyse bütün zamanını meditasyon yaparak ve ‘temel’ akupunktur noktalarını kontrol etme yöntemini çalışarak geçirdi. Geceleri de zamanını boşa harcamıyordu. Uyumak yerine, zamanını ruh gücünü arttırarak geçiriyordu. Bai Yunfei neredeyse bütün gününü akupunktur noktalarını çalışarak geçirdiği için, ruh gücünü arttırmak için pek zamanı olmuyordu. Ama onun ruh gücünü kolaylıkla arttırmak için kendi yöntemi vardı!

 

Bu yöntem doğal olarak Eşya Yükseltme Tekniği idi. Şu anda bu köyde, Li Chengfeng’in yanında, kalıyordu. Yani bayıldıktan sonra bir tehlike konusunda endişelenmesine gerek yoktu. Böylece, her gece ruh gücünü tüketmek için Yükseltme Tekniği’ni kullandı. Sonraki gün, bilinçsiz halinden uyandıktan sonra, ruh gücü artmış oluyordu. Bu gerçekten de oldukça kolaydı.

 

Fakat küçük bir problem vardı. Şöyle ki, yalnızca birkaç gün içerisinde uzaysal yüzüğünde depolamış olduğu çok sayıda eşya neredeyse tükenmişti. Bu sıradan eşyaların neredeyse hepsi +10’a ulaşamadan yanıyor, sanki milattan önce kalma bir şeymiş gibi bir hurda metal yığınına dönüşüyordu.

 

Daha sonra, Bai Yunfei’nin kullandığı yöntemi değiştirmekten başka çaresi yoktu. Uyumadan önce, ruh gücünün çoğunu tüketmek için beden kontrolü ya da ruh teknikleri üzerine pratik yaptı, ardından da kalan ruh gücünü tamamen bitirmek için Yükseltme Tekniği’ni kullandı. Bu nedenle her gece yatağa gitmeden önce etrafta deli gibi hoplayıp zıplıyordu. Hatta neler olduğunu bilmeyen köylüler onun çok fazla enerjisi olduğunu düşünmüş ve iyi niyetli bir teyze de ona yardım etmek için bir kızla tanıştırmayı önermişti…

 

K.N: :D

 

Böyle ‘çetin’ bir eğitimin sonucunda: 7 gün sonra artık kollarındaki birkaç akupunktur noktasını az çok kontrol edebiliyordu ve Dokuz Katlı Yumruk Gücü’nü yan etkilerden dolayı çok fazla acı çekmeden kullanabilmeyi başarmıştı. En azından, ilk hedefine ulaşmıştı. Bundan sonra, Dalga Yürüyüş Adımı’na çalışmaya başlamak için bacaklarındaki akupunktur noktalarına çalışmalıydı.

 

Ruh gücü de düzenli olarak günde yaklaşık olarak yirmi puan kadar artıyordu. Ruh Savaşçısı Âlemine ulaştığından beri on iki gün geçmişti. İlk beş günde, Luoshi Şehri’nden bu köye gelmişti ve ruh gücünü arttırmak için sadece Ruh Gelişim Sanatı’nı kullanmıştı. Ondan sonraki yedi günün sonunda, ruh gücünün yaklaşık 1500 puana ulaşmıştı. Bai Yunfei orta seviye Ruh Savaşçısı âlemine giriş eşiğinin yaklaşık 1600 puan olması gerektiğini tahmin ediyordu. Başka bir deyişle, birkaç gün içerisinde orta seviye Ruh Savaşçısı âlemine ulaşacaktı.

 

Eşyalara gelince, başarılı yükseltme oranı oldukça düşük olsa da, birçok yükseltmeden sonra elinde kılıç, sopa, hançer gibi 10’dan fazla +10 eşya vardı.

 

Bai Yunfei’den etkilenen Li Chengfeng de oldukça sıkı çalışmış. Hatta kıymetli Ling’er’i ile de daha az zaman geçirmişti. Fakat Ling’er iyi bir eşti ve bu nedenle bu durumdan hiç şikâyetçi olmadı. Aynı zamanda Chengfeng’in Bai Yunfei ile beraber eğitim yaparken ki neşeli ifadesini görmesinden dolayı içten bir şekilde mutluydu.

 

Bai Yunfei’nin gelişinden şu zamana kadar, Li Chengfeng çoktan Ruh Kişiliği olmuştu. Son zamanlarda, yakın zamanda elde ettiği kan ve kemik kontrolü yöntemini ve Çakışan Dalgalar Sanatı’nı çalışıyordu. Aynı zamanda da gelişim yaparak ruh gücünü yükseltmesi gerekiyordu. Buna rağmen yine de, ilk iki günden sonra, Ruh Kişiliği âlemine atılım yapmıştı. Gücü sürekli artıyordu. Bu durum Bai Yunfei’nin bile ‘acaba o da Eşya Yükseltme Tekniği gibi ruh gücünü arttırmayı sağlayan bir kısa yola mı sahip?’ diye merak etmesine sebep oldu…

 

Ç.N: Ben hep diyorum bu oğlan bizim ana karakterden daha büyük yeteneğe sahip diye. Ama kesin yazar bunu harcar sırf ana karakter olmadığı için. Bizimki şansına bir şeyler bulur güçlenir. Bunun sahip olduğu potansiyeli geçer…

 

K.N: Umarım harcamaz. Hep hayalimdir iki ana karakterli bir novel.

 

Bugün; öğlen vakti, Bai Yunfei tek başına köyün arkasındaki dağ ormanına gitti, gözden uzak sakin bir yer buldu ve bağdaş kurup oturdu. Şu anda önemli bir şey yapmak istiyordu. Eşyalarını yükseltmek, +10 olan eşyalarını yükseltmek istiyordu!

 

Şu ana kadar, Bai Yunfei yükseltme sınırını +10 olarak düşünmüştü. Şu anda birçok +10 eşyası olduğundan onları daha yüksek bir seviyeye yükseltmek istemişti, böylece Yükseltme Tekniği ile ilgili daha çok bilgi edinebilecekti. Ne de olsa bunların hepsi sıradan eşyalardı, bu nedenle eşyalar yansa* bile bundan dolayı çok fazla üzülmezdi.

 

Hafifçe bir nefes alarak bileğini çevirdi. Elinde bir hançer belirdi.

 

“Hadi +9 bir hançerle başlayalım… Yükselt.”

“Yükseltme Başarılı.”

“Eşya kalitesi: Normal”

“Yükseltme seviyesi: +10”


“… …”

 

Zihninde beliren bilgiler Bai Yunfei’yi içten içe mutlu etmişti: “Oldukça şanslıydım. İlk yükseltme başarılı oldu. Öyleyse diğer yükseltmeye geçelim…”



“Yükselt.”

“Yükseltme başarısız.”

“Eşya yandı.”

 

Elindeki hançerin hurdaya döndüğünü gören Bai Yunfei biraz hayal kırıklığına uğramıştı.

 

“Tüh! Beklenildiği gibi, başarılı olmak o kadar da kolay değil…”

 

Başka bir +10 hançer çıkarttı.

 

“Yükselt.”

“Yükseltme başarısız.”

“Eşya yandı.”

 

Başka bir +10 hançer çıkarttı.

 

“Yükselt.”

“Yükseltme başarısız.”

 

Başka bir tane daha…

 

“Yükselt.”

“Yükseltme başarısız.”

“Yükselt.”

“Yükseltme başarısız.”

 

“… …”

 

…….

 

Ç.N: Bu kısmı çevirirken ne kadar da hızlı ilerliyor diye çok mutlu oldum. :D

 

Yarım saat sonra, Bai Yunfei’nin önünde hâlihazırda büyük bir hurda metal yığını vardı. Ve dişlerini gıcırdatarak, elindeki yaklaşık bir metre uzunluğundaki kılıca çok sinirli bir ifadeyle bakıyordu.

 

“Eşya kalitesi: Normal”

“Yükseltme seviyesi: +11”

“Hasar: 31”

“Ek hasar: 56”

“+10 Ek etki: Saldırılar %3 şansla düşmanı geriye fırlatır.”

“Yükseltme gereksinimi: 30 ruh puanı”

 

Bu büyük kılıç, konak ustası Zhong ile savaşırken kullandığı kılıçtan başka bir şey değildi. Kılıcın kenarında hala bazı çentikler vardı ve kılıcın üzerinde Buz Dikeni’nin sebep olduğu bir delik vardı.

 

Birkaç dakika boyunca kılıca öylece baktıktan sonra Bai Yunfei sonunda kendini durduramayıp birden ayağa fırladı. Kılıcı kuvvetlice yere fırlattı ve ona doğru bağırarak sövdü: “S*ktiğimin kılıcı! Burada bir hata falan mı var! Beş sıradan +10 eşya ve hatta iki tane Buz Ruhu Gümüş İğneleri yandı! Onlar ruh eşyasıydı! Ruh eşyası *mına koyayım! İkisi de yandı lan! Şimdi geriye kalan tek şey bu boktan kılıç mı?!”


“S*ktir! Kahretsin!”

 

Ç.N: Bai Yunfei serinin başından beri ilk defa küfür etti beyler. Sonunda ahlakı bozuluyor bu çocuğun da. Tabii biraz da ben süsledim.

 

Bai Yunfei bunu düşündükçe daha da sinirli oluyordu. Büyük kılıcı kaldırdı ve gür bir sesle bağırdı: 

 

“Yükselt!”

“Yükseltme başarısız.”

“Eşya yandı.”

 

Büyük kılıç hurda metal haline geldi ve Bai Yunfei’nin elinden ayrılıp yere düştü.

 

Bai Yunfei’nin ifadesi sertleşti ve daha da çirkin oldu. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Bileğini sallamasıyla Buz Dikeni elinde belirdi.

 

“Ben, ben…”

 

Buz Dikeni’ni çok sıkı bir şekilde tuttuğu için eli bembeyaz oldu ve kolundan damarları gözükmeye başladı. Bütün vücudu hafifçe titriyordu.

 

K.N: Sakin ol :)

 

Bai Yunfei’nin ifadesi tekrar ve tekrar değişti. On dakikadan fazla direndikten sonra sonunda zihnindeki dürtüyü bastırabilmişti. Hevesi kırılmış bir şekilde tekrar yere oturdu. Buz Dikeni’ni bir kenara koydu ve önündeki hurda metal yığınına sersemlemiş bir halde baktı.

 

Uzun bir süre sonra, sanki aklına bir şey gelmiş gibi, bileğini çevirdi ve elinde bir nesne belirdi: Köşeli, parlak kırmızı, soğuk bir şeydi. Bu o tuğlalardan başka bir şey değildi!

 

Bai Yunfei’nin tuğlalara karşı özel hisleri vardı. Ne de olsa en başta, yalnızca bir tuğlayı şans eseri +10’a yükseltebildiği için, sürpriz bir şekilde kolezyumda hayatta kalmak için Vahşi Kurt’a vurup onu öldürebilmişti. Bu nedenle, uzaysal yüzüğünde bir tuğla taşıyordu. Her ne kadar bu tuğla o tuğla olmasa da onu hatırlatan bir şey olarak düşünülebilirdi.

 

“Hah…” Bai Yunfei kendiyle alay eder bir şekilde güldü. Hafifçe kafasını salladı ve zihninin içinden düşündü: “Yükselt…”

 

“Yükseltme Başarılı.”

 

“Ee…” Bai Yunfei’nin ifadesi biraz sertleşti ama bu başarılı yükseltmeyi çok da dikkate almadı. Biraz hayal kırıklığına uğramış bir tavırla düşünmeye devam etti: “Yükselt.”

 

“Yükseltme Başarılı.”

 

“Ben… Tekrar yükseltiyorum!” İfadesi değişen Bai Yunfei deli gibi bağırdı.

 

“Yükseltme Başarılı.”



“… … … …”



“… …”

 

Yarım dakika kadar sersemledikten sonra, Bai Yunfei az önce yaptığının aynısını yaptı. Hızla ayağa fırladı kuvvetli bir şekilde tuğlayı yere fırlattı, ayağını yere vurdu ve bağırarak sövdü.

 

“S*ktir lan! Benimle dalga mı geçiyorsun?!?!”

 

Ç.N: Başta çıkardığı tuğla +10 idi. Öylece yükseltmeyi denedi. Sonra 3 kere üst üste başarılı olunca +13 oldu :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr