Çeviri: 8De4thTheKid8

Bai Yunfei düşünceli bir şekilde başını eğmişti. Yavaş yavaş, gözlerinde bir şey anlamış gibi bir bakış belirdi…

“Demek sebebi buymuş. Ateş Uçlu Mızrağın ve Kol Zırhının neden yükseltildiğini anlamamıştım. Ama büyük kardeş Hong Yin’in dediğine göre… Bunun nedeni ateş tohumu özü olmalı. Ben Zanaat Okulundan olmasam da ve zanaat yapmayı bilmesem de… Bende Eşya Yükseltme Tekniği var! Belki yanılıyor olabilirim ama, eğer tahminim doğruysa ateş tohumu özü, ruh eşyasıyla kaynaştığında Yükseltme Tekniği de eşya ile özel bir bağlantı kurmuş ve bu sonucu doğurmuş olmalı. Ama yalnızca eşyanın kalitesi artmakla kalmadı, üstelik benim kontrolüm dışında yükseltildi. Bu… Yükseltme Tekniği’nin gizemi olabilir mi?”

“Ama geçmişte Yükseltme Tekniğimin ateş tohumu özüyle herhangi bir ilgisi yoktu… Belki de ben Ruh Perisi olduktan sonra yoğunlaştırılmış ateş tohumu özü, Yükseltme Tekniğine yüzde yüz yükseltme şansı veren bir çeşit özellik kazandırmıştır? Bunu deneyip öğrenememem çok yazık oldu. Ateş tohumu özünü bedenimle kaynaştırdıktan sonra, ben Ruh Perisi olmadan önceki haline göre çok daha farklı oldu…”

“Yunfei, ne düşünüyorsun?” Hong Yin’in sesi Bai Yunfei’yi kendine getirdi.

“Hiçbir şey… Büyük kardeş Hong Yin, düşünüyorum da…” Bai Yunfei tereddüt etti. Ardından diyeceklerini zihninde toparladı ve Hong Yin ile konuştu, “Büyük Kardeş Hong Yin, senin bütün ruh eşyalarını görebilir miyim?”

Hong Yin boş boş baktı, “Ee? Niye ki?”

“Bu…” Bai Yunfei nasıl cevap vereceğini bilemedi. Ama ardından aklına bir yol geldi, “Zaten biliyorsun. Başkalarına söyleyemeyeceğim birkaç sırrım var. Aslında Buz Okulunun beni bu kadar kararlı bir şekilde yakalamak istemelerinin sebebi de bu. Büyük kardeş Hong Yin’in bana zarar vermeyeceğine inanıyorum ve ayrıntılı olarak açıklamak için bir sebebim olmasa bile sana söyleyeceğim. Ben… Silahları yükseltebiliyorum. Bu kol zırhı seviyesine gelecek kadar yükseltemesem de yine de bir miktar güçlendirebiliyorum.”

“NE?! Bu doğru mu?!” Hong Yin ciddi bir şekilde Bai Yunfei’ye bakarken gözleri çılgınca parladı.

“Evet. Yöntemini açıklayamam ama yapabilirim.” Konuştuktan sonra, Bai Yunfei hiçbir şeyi saklamadı ve sakin ifadesini korudu.

Hong Yin derin düşüncelere dalarken gözlerindeki parlaklık sönükleşti. Sağ elini sallamasıyla, beyaz bir hançer belirdi. Onu Bai Yunfei’ye teslim ederek dedi, “Bunun gibi bir silah olsa bile, bununla ne yapabilirsin?”

Bai Yunfei hançeri gördüğü an, kalbinin hopladığını hissetti. Ondan çok güçlü bir kan kokusu yayılıyordu. Ve bir anlığına Bai Yunfei hançerin üzerinde bir illüzyon yerleştirildiğini hissetti ve bu yüzden kendisine doğru kükreyen kırmızı gözlü bir kurt gördü.

İllüzyon bir an sonra kayboldu. Bai Yunfei kendine geldiğinde, sıra dışı hiçbir şey yoktu ve hançer bile oldukça sıradandı. Hayır, onu sıradan olarak çağırmak uygun olmazdı. Çünkü yakından bakınca, bu hançeri bir tür canavarın köpek dişi olarak tanımlamanın daha iyi olacağını fark etti. Hakikaten de bir köpek dişinden bilenip cilalanarak kabaca bir hançer haline getirilmişti.

Kan Uluyan Kurt Kralı’nın sekizince seviyeye ulaşınca Kan Uluyan Diş’e sahip olduğu söylenilirdi. Kendi köpek dişini inanılmaz keskin ve devasa bir kuvvete sahip bir silah oluşturmak için kullanırdı. Ruh Gelişimcileri âleminde, bu çok iyi bilinen bir ruh silahıydı. Elbette Bai Yunfei bunu bilmiyordu ama bu silahın tuhaf olduğunu hissedebiliyordu.

Ama Bai Yunfei yüzündeki kuşkucu ifadeye rağmen silahı eline aldığında, yıldırım çarpmış gibi şaşkına döndü.

Eşya Kalitesi: Düşük Kraliyet

Hasar: 2257

Yükseltme Gereksinimi: 113 Ruh Puanı

“Düşük Kraliyet!! Kraliyet…” Bai Yunfei sersemledi. Zihni karmaşa içindeydi ve istemsizce haykırdı, “Düşük-Cennet seviye!”

Hong Yin, Bai Yunfei’nin ifadesini gözlemliyordu. Tam bu esnada kaşları kalktı ve ‘tıpkı beklediğim gibi’ tarzı bir bakış attı. Gülümseyerek dedi, “Tıpkı beklediğim gibi Yunfei, tek bir dokunuşta eşyanın kalitesini söyleyebiliyorsun. Fena değil. Bu hançere ‘Kan Uluyan Diş’ denir. Her ne kadar zar zor cennet seviye sayılsa da, inanılmaz derecede güçlüdür.”

“Peki buna ne diyorsun? Cennet seviye bir ruh eşyasını bile söylediğin gibi yükseltebilir misin?” Hong Yin, dalgın Bai Yunfei’ye beklentiyle baktı.

Biraz düşündükten sonra Bai Yunfei dik bir şekilde durdu ve başıyla onayladı. “Evet. Hiçbir sorun olmayacak. Sadece biraz zamana ihtiyacım var. Yarın bunu büyük kardeş Hong Yin’e geri vereceğim.”

“Oh, gerçekten mi?” Hong Yin çok sevinmişti. Gülümseyerek dedi, “Tamam. İstediğin kadar zaman senin olsun. Acele etmeye gerek yok. Birkaç gün sürse bile problem değil.”

Bai Yunfei oldukça sevinçli görünen Hong Yin’e gülümsedi, “Haha, büyük kardeş Hong Yin, nasıl bu kadar umursamaz olursun? Bu bir cennet seviye ruh silahı. Onu alıp kaçmamdan korkmuyor musun?”

Hong Yin bir anlığına boş boş baktıktan sonra Bai Yunfei’ye meşum bir bakış attı, “Büyük kardeşinin gücünü küçük görüyorsun. Gerçekten de benden kaçabileceğini mi düşünüyorsun? Haha…”

Kısa bir konuşmadan sonra, Hong Yin, Bai Yunfei'ye, ruhun özniteliği ile ilgili bilinmesi gereken bazı önemli şeyleri ve şu an için ruh gücünü arttırmaması gerektiğini hatırlatmıştı. Bai Yunfei’nin sahip olduğu yeni enerjiye alışması gerekiyordu. Orta seviye Ruh Perisi âlemindeydi ama vücudu bu enerjiye uyum sağlamış olsa da onu nasıl kontrol edeceğini öğrenmesi gerekiyordu. Kontrol yeteneği hala Ruh Savaşçısı seviyesindeydi. Bu nedenle tekrar gücünü arttırmaya çalışmadan önce Ruh Perisi âlemindeki gücüne alışması gerekecekti.

…………

O gece, Bai Yunfei elinde Kan Uluyan Diş ile birlikte yatağında bağdaş kurmuştu ve zihni yalnızca onu yükseltmeye odaklanmıştı.

Bu onun Kraliyet seviyesinde bir eşyayı yükseltebildiği ilk seferdi. Bu nedenle Bai Yunfei dikkatsiz davranmayı göze alamazdı. Yükseltme sırasında Nadir ya da Miras eşyaları gibi davranıp davranmayacağını kim bilebilirdi?

Ama şimdilik işler pürüzsüz ilerliyordu. Bai Yunfei’nin endişelendiği şeyler gerçekleşmemişti. Boşa giden biraz ruh gücü ve yükseltmenin başarılı olması için şansın düşüklüğü dışında beklenmedik bir şey olmadı ve Bai Yunfei eşyayı +10’a kadar yükseltti.

“Eşya Kalitesi: Düşük Kraliyet”

“Yükseltme Seviyesi: +10”

“Hasar: 2257”

“Ek Hasar: 1263”

“+10 Ek Etki: Saldırırken %30 şansla ‘yılgınlık’ etkisi verir. Böylece rakibin bütün özellikleri 10 saniyeliğine %20 düşer.”

“Yükseltme Gereksinimi: 113 Ruh Puanı”

Bai Yunfei çok yorulmuştu ve sol eliyle alnını sildi. “Kraliyet seviye bir eşyayı yükseltmek kolay değil. Sadece +10’a yükseltmek için altı defa başarısız oldum ve neredeyse 2500 ruh puanı harcadım. Şu an neredeyse sınırımdayım. Yani orta seviye Ruh Perisi olarak toplam ruh gücüm 3000 civarında olmalı…”

“Nadir seviyenin üstündeki eşyalar +10 olduklarında asıl hasar puanlarının ancak yarısı kadar ek hasara sahip olabiliyorlar.  Bu bütün ruh eşyalarının bu şekilde olduğunu mu gösterir? Çok fazla ruh eşyası görmemiş olmam ve bunu test etmek için bir yolumun olmaması üzücü. Üstelik, yükseltmeye devam etmeye de cesaret edemem! Risk çok yüksek ve eğer başarısız olursam birbirine vuracak iki tane çubuğum bile olmaz. Ateş Uçlu Mızrak ve kol zırhı şans eseri yükseltildiler. Tekrar böyle bir şey yapmak için ikinci bir şansımın olmaması kötü…”

Bai Yunfei, memnun bir şekilde Kan Uluyan Diş’e bakmak için kafasını çevirdi, “Asıl hasar puanının yarısından fazlasına sahip. Acaba büyük kardeş Hong Yin bundan memnun olur mu? Ek etki de fena değil. %30 oldukça yüksek. Ve rakibin tüm özelliklerini %20 düşürmek derken, hızını ve gücünü mü kastediyor? Büyük kardeş Hong Yin’in büyük gücü bir de bu etkiyle birleşirse o zaman zaferi belirler!”

Kan Uluyan Diş’i bir kenara bıraktıktan sonra Bai Yunfei biraz düşündü ve kızıl kol zırhını çıkarttı.

“Zhang Zhenshan ile savaşırken test ettiğim +10 ek etki oldukça sıra dışı ve basitçe kendi saldırım için rakibimin saldırısının gücünü ödünç alabileceğim anlamına geliyor. Savunma ve saldırıyı bir arada kullanarak beklenmedik bir şekilde savaşın gidişatını tam tersine değiştirebildim! +12 etki olan bu ‘alevli kanatlı hançer’ daha önce hiç denemediğim bir şey. Kullanıldığı zaman ruh gücü mü harcıyor? Yani demek oluyor ki…”

Bai Yunfei kol zırhını sağ koluna kuşandı ve ruh gücünü yoğunlaştırarak kol zırhına soktu. Kol zırhı kızıl bir ışıkla parlayarak tüm odayı kızıla bürüdü. Ama bunun dışında hiçbir şey olmadı.

“Eh? Neler oluyor? ‘Alevli kanatlı hançer’ neden belirmedi?” Bai Yunfei’nin kafası karışmışken birden aklına ‘alevli kanatlı hançeri çağır’ kelimeleri geldi ve…

“Güm!”

Tüm odayı sallayan hafif bir patlama sesiyle birlikte kol zırhından bir kızıl ışık ve onun tepesinde bir ateş topu birlikte dışarı uçtu. Bai Yunfei’nin kolunun üzerinde şekillenerek, ‘bir parça’ ateş genişledi, uzadı ve incelerek kabaca 30 santimetre uzunluğunda alevli bir hançer oluşturdu.

Bai Yunfei kısa bir anlığına sersemledi ve hemen sonra düşünmeyi bıraktı. Gözlerini bu ‘alevli kanatlı hançere’ sabitledi ve gözleri parlamaya başladı.

“Bu mu? Bu oldukça küçük. Acaba ne kadar güçlü…” Sol elini sallamasıyla elinde +9 bir hançer belirdi. Hançeri göz hizasında tuttu ve alevli hançeri aşağı yönlendirmek için sağ elini aşağı salladı.

ÇN= üç üstteki paragrafta hançerin uzunluğu için bir metrenin üçte biri yazıyordu. Ben de 30 santim diye yazdım ama burada oldukça küçük olduğundan bahsediyor. 30 santim sizce de bir hançer için uzun değil mi? Ya da İngilizce çevirmen bir yerde hata yapmış olabilir. İleride öğreniriz herhalde.

“Çat!” Keskin bir çatırdama sesiyle, hançerin yarısı yere düştü. Diğer yarısı Bai Yunfei’nin elindeydi ve hançerin kesilmiş kenarından damlayan erimiş metaller görülebiliyordu. Görünüşüne bakılınca sanki hançer eritilmiş gibi gözüküyordu!

“Uhhh…” Bai Yunfei soğuk bir nefes verdi ve elini sallayarak yerdeki kırık hançeri aldı. Sağ kolunun üstündeki hafifçe titreyen alevli hançere bakınca oldukça neşeli bir şekilde gülümsedi, “Ne kadar da güçlü bir alev! Bu daha en küçük formu… Yani eğer daha fazla ruh gücü ilave edersem…”

Bai Yunfei ruh gücünü kol zırhına doldurdu ve böylece alevli hançer bir anda genişledi ve bir otuz santim daha uzadı. Hançerin kavurucu ısısı da fırlamıştı.

Bai Yunfei gözlerini hançere dikerek, ruh gücü akışını kesti ve hançerin bir kıvılcıma dönüşüp yok olmasını izledi.

“Güzel, çok güzel!! Bu ‘alevli kanatlı hançerin’ bu kadar güçlü olacağını düşünmemiştim! Ruh gücü tüketimi fazla olsa da tamamen buna değer! Böylece gücüm bir kez daha arttı!!” Bai Yunfei’nin kalbi coşkuyla çarpıyordu. Kızıl kol zırhına baktı ve kendi kendine mırıldandı, “İyi öyleyse. O zaman senin adın ‘Alevbıçağı Kol Zırhı’ olsun!”

Bir an durup dinlendikten sonra, uzaysal yüzüğünden bir parça mücevher çıkarttı.

“Öyleyse biraz mücevher yükselteceğim ve en iyisini Yuhe’ye vereceğim. Biri söz verdiği zaman, sözünden geri dönemez …”

“Yükselt…”