Bölüm 546: Geçmiş ve Şimdiki Hayat (Kısım 2)

avatar
7961 20

True Martial World - Bölüm 546: Geçmiş ve Şimdiki Hayat (Kısım 2)


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


Birkaç yıllık kur faslından sonra, nihayet 12. Prens ile Bai Yueyin bir çift oldu.


Çok geçmeden büyük bir evlilik töreni yapıldı.


Gerçekten görkemli bir törendi. On iki gün boyunca şölenler sürdü, dünyanın dört bir yanındaki kadim ülkelerden ve ilahi tarikatlardan elçiler gelip durdu.


Çok sayıda elit Büyük Qian Başkenti’ne toplandı ve bir müddet için bu ihtişam devam etti.


Evliliklerinden sonra, 12. Prens ile Bai Yueyin kendilerini dövüş sanatlarına adadı. Bai Yueyin’in geçmişi olağanüstü değildi, bu yüzden, olağanüstü bir dahi olsa bile kaynak ve miras sıkıntıları yaşamıştı. Ancak 12. Prens ile evlendikten sonra bu sorun da çözülmüştü.


Bai Yueyin en iyi miras tekniklerini öğrenebilir, en iyi kaynakları kullanabilirdi. Bai Yueyin’in geldiği küçük tarikat bile gelişti. Neticede Büyük Qian Hanedanlığı’nın bir numaralı tarikatı oldu.


Bai Yueyin dövüş sanatlarında çok yetenekliydi. Miras ve kaynak sıkıntısı çözüldükten sonra, gücü çok yüksek bir hızda arttı. Çok geçmeden kendi akranlarının yanına bile yaklaşamayacağı göklerin gururlu bir kızı oldu. Yetişim seviyesi, 12. Prens’i yakaladı.


O ve 12. Prens ara sıra birbirleriyle antrenman yapardı, bu yüzden ilerleyişleri beraber oldu ve her ikisinin de yetişim seviyesi çok hızlı arttı.


Bundan kısa süre sonra, Kutsal İmparator ve Kutsal İmparatoriçe unvanlarını aldılar. Biri rahat ve asi bir kişilikle kadim bir ülkeyi yönetirken, diğeri mütevazı ve açık fikirli bir kişilikle tüm ülkenin annesi gibi oldu.


Onlar şaşırtıcı derecede güçlü değildi sadece, aynı zamanda bilge ve zekiydiler. Halk tarafından övülüyorlardı.


Daha sonra, birkaç ülkenin düzenlediği dövüş sanatları çay partisine Kutsal İmparator ile Kutsal İmparatoriçe de katıldı. Onların eşsiz ve şaşırtıcı güçleri Büyük Qian Ülkesi’ndeki mutlak hakimiyetlerini kanıtlarken çay partisine katılan herkesi etkiledi.


O anda, insanlar 12. Prens’in hayatının zirvesine ulaştığına inanmıştı. Ama daha sonra olacak şeyleri hiç kimse tahmin edemezdi.


Birkaç yıl sonra, 12. Prens ve Bai Yueyin birlikte seyahat ederlerken Subatan olarak bilinen bir gizemli bölgeye girdiler. Orada, uzay kaos içindeydi. Birçok dahi orada kaybolmuştu. Dünyanın en güçlüleri bile oraya girmeye cesaret edemezdi.


12. Prens, daima gururlu ve canı istediği gibi davranan biri olmuştu. Eşlikçilerini endişe içinde bırakarak Subatan’a girdi.


O koşullar altında, Subatan’daki uzay-zamanda bir anda bir kaos durumu oluştu ve 12. Prens konvoyundan tamamen ayrıldı!


Bu durum, astlarını dehşete düşürdü. Beyhude yere onu arayıp durdular; iki sene boyunca aramalarına rağmen bir iz bile bulamadılar.


Muhafızları gözetçi olarak bırakıp Büyük Qian İmparatorluğu’na dönmekten başka çare bulamadılar.


Bu beklenmedik olay, Bai Yueyin ile 12. Prens’i ayırdı.


Bai Yueyin ülkeye döndükten sonra, Büyük İmparatoriçe unvanını kullanarak Büyük Qian İmparatorluğu’yla ilgilendi. Onun sayesinde ülkedeki refah korundu. Herkes, Bai Yueyin’in bir kadın olmasına rağmen bu sorumluluğu üstlenebilmesini takdir etti. Onun Büyük Qian İmparatorluğu’nun Kutsal İmparatoriçesi olması gerçek bir lütuftu.


Ama öyle olsa bile, Kutsal İmparator’un ortadan kayboluşu vatandaşları endişelendirmeye devam etti.


Yirmi yıl bu şekilde geçti.


Herkes Kutsal İmparator’un Subatan’da ölmüş olduğuna inandı.


Ancak insanlar onun yokluğuna tam alışmaya başlayacağı zaman Kutsal İmparator geri döndü.


Üstelik sadece canlı bir şekilde geri dönmemişti, aynı zamanda yetişim seviyesi ve gücü inanılmaz bir şekilde artarak geri dönmüştü!


O, Subatan’daki antik harabelerde iki yüce Büyük Dao eksik kılavuzun yanı sıra şok edici bir de hazine bulmuştu.


İki yüce Büyük Dao eksik kılavuzun çok ufak bir bölümünde ustalaşmayı başarmıştı. Bu da gücünde nitel bir sıçrama yaratmıştı!


Gökler’e karşı çıkmanın onun kaderi olduğu söylenebilirdi.


Kutsal İmparator’un dönüşü, tüm ülkede kutlandı.


Ancak insanlar ziyafet sofralarını kurarlarken sansasyonel bir haber tüm ülkeye yayıldı.


İlahi Merkezi Eyalet Bölgesi’nde, eski nesilden İlahi Lordlar’dan biri ölümün kıyısındaydı. Ölmeden önce, İlahi Bölge kurallarına göre sonraki İlahi Lord kararlaştırılmalıydı.


İlahi Merkezi Eyalet’teki tüm insanlar, yaşlarına veya cinsiyetlerine bakılmaksızın Büyük Dünya’nın İlahi Lordu olmak için nitelikliydiler. Gerekli olan tek şey, yeterli gücü karşılamaları ve iğrenç eylemlerden uzak durmalarıydı!


Kutsal İmparator bu haberi aldığında, İlahi Lord unvanını almak için Merkezi Eyalet’e doğru harekete geçmişti bile!


Büyük Dünya’nın İlahi Lordları, İlahi Lord Simgeleri’ni taşırlardı. Onlar, efsanevi varlıklardı.


Büyük Qian İmparatorluğu çok uzun zaman önce kurulmuş ve engin topraklarla milyarlarca insanı kanatları altına almış bir yer olsa da tek bir İlahi Lord bile çıkaramamıştı!


Bunun için, Büyük Qian İmparatorluğu’ndan onlarca, hatta yüzlerce kat büyük imparatorluklarla mücadele etmek gerekliydi. Dahası, bu bir dakikalık olayın gerçekleşmesi için, ülkenin inanılmaz bir birikim yapması gerekiyordu!


Büyük Qian İmparatorluğu’ndaki herkes Kutsal İmparator’a hayran olup onu sevse de, çok az kişinin onun İlahi Lord unvanını alabileceğine dair umudu vardı.


Bu, çok zordu. Kutsal İmparator’un mücadele edeceği kişiler esiz dahilerdi. Onların anlayışlarını fazlasıyla aşan varlıklardı!


Kutsal İmparatorları hakkında endişe içinde olduklarından, pek çok vatandaş İlahi Merkezi Eyalet Bölgesi’ne gitti. O etkinliğin tüm ihtişamına tanık olmak istiyorlardı.


Ancak, bir İlahi Lord yarışması hem gizemli hem de çok büyük bir şeydi. Sıradan insanların ona katılma ya da onu izleme imkanı yoktu.


İlahi Merkezi Eyalet Bölgesi’nde yaşayanlar, sadece gökyüzünün aydınlandığını gördüler. Gökyüzünde akan muazzam miktardaki Yer ve Gök Yuan Qi’sinin oluşturduğu devasa dalgaları...Kadim diyarların göğünde korkunç bir savaş çıkmış gibi Merkezi Eyalet’in gökyüzünü kuşattılar.


Savaş, on gün ve on geceden daha uzun sürdü. Tam bir kaos ve bilinmezlik durumuydu!


Halk savaşın durumunu bilmiyordu. Ancak 13. günde Kutsal İmparator geri dönmüştü.


Uzun, paramparça bir cübbe giyiyordu. Elinde sadece kılıcını tutarak Göklerin ve Yerin arasında tek başına duruyordu!


Kazanmıştı. Çok sayıda rakibini mağlup etmiş ve sonraki İlahi Lord pozisyonunu elde etmişti.


Bu haber, Büyük Qian İmparatorluğu’ndaki tüm insanları heyecanlandırıp neşelendirdi!


O, artık Büyük Qian İmparatorluğu’nun Kutsal İmparatoru değildi. Artık, İlahi Merkezi Eyalet Bölgesi’nin İlahi Lordu - Azure Yang Lordu’ydu!


Soyadı Jian idi ve Azure Yang Lordu olduktan sonra, insanlar ona Jian Qingyang ismini verdi! (  Jian - Qing - Yang : Kılıç - Azure - Yang )


Hem bir ülkenin Kutsal İmparatoru’ydu hem de bir Büyük Dünya’nın İlahi Lordu’ydu. İlahi Lord Kraliyet Mührü şimdi ondaydı. Bu noktada, Jian Qingyang’ın hayatı, zirve noktasına ulaşmıştı!


Ama bir Büyük Dünya’nın İlahi Lord pozisyonu, aynı zamanda büyük bir meydan okuma anlamına gelirdi.


Antik çağlarda, Semavi Dao’yu kontrol eden Ata Tanrılar’ın yok edilmesinden sonra, Semavi Dao yasaları On İki Semavi Cennet’e sızmıştı.


Bu Büyük Dao yasaları, kendiliğinden yüce Dao Simgeleri oluşturmuştu. Her Semavi Cennet’te 72 Dao Simgesi vardı. İşte bunlar, her Semavi Cennet’in İlahi Lordları’nın kontrolündeydi ve İlahi Lord Kraliyet Mührü olarak bilinirlerdi.


İlahi Lord Kraliyet Mührü, sahibinin bedeninde arıtılınca, kişi emsalsiz bir güç elde ederdi.


Aynı dahinin, İlahi Lord Kraliyet Mührü’ne sahip olduktan sonraki gücüyle sahip olmadan önceki gücü arasında muazzam bir uçurum olurdu!


Ve yetişim seviyesi arttıkça, İlahi Lord Kraliyet Mührü’nün sunduğu güce yetişmek zorlaşırdı. İki dövüş sanatçısı arasındaki bu muazzam uçurum, genellikle geçmenin imkansız olduğu bir uçurumdu.


İlahi Lord Kraliyet Mührü, başkalarını kıskandırdı!


İnsanlar aynı zamanda Jian Qingyang’ın Subatan’da iki yüce eksik kopyadan mütevellit iki miras ve bir de hazine bulduğunu keşfettiler.


Bu iki mirastan biri ‘Yang Tanrısı Kılavuzu’, diğeri ‘Dokuz Cehennem’in Kutsal Kitabı’ydı!


İki miras da fazlasıyla olağanüstüydü.


On İki Semavi Cennet’te, her İlahi İmparator kendi Yüce Daoları’na sahipti. Bu, alınlarına yazılmış bir şeydi, veya bir başka şekilde söylemek gerekirse, bir Semavi Dao yasasıydı.


Her yasa, Semavi Dao’ya yakınsayan bir İlahi Nizam’a sahipti.


Efsaneye göre, On İki İlahi Nizam, On İki Semavi Cennet’i yaratan On İki İlkel Güç tarafından yaratılmıştı.


On İki İlahi Nizam’ın, bir İlkel Ata Tanrı’nın ölümünden sayısız yıl geçtikten sonra yoğunlaşmış olduğu efsaneleri de vardı…


Ama insanlar, On İki İlahi Nizam’ın Yer’in ve Gök’ün Büyük Daosu’nun yoğunlaşması sonucu oluştuğuna daha çok inanıyorlardı.


Hangisi doğru olursa olsun, bir İlahi Nizam’ın değeri eşsizdi!

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr