Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

“Yetişim mi?” Lin Xintong bir anlığına şaşırdı. “Hemen mi başlıyoruz?”

Bilinçsizce kollarındaki ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’ne baktı. Kalbi, zıplayan küçük bir ceylan gibiydi. Bu yasak kitapta yetişim yapmak için kendini zihinsel olarak hazırlamış da olsa, Yi Yun hemen başlamalarını söylediğinde biraz telaşlanmıştı.

“Evet öyle. Bu oda bizim ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nde yetişim yapmamız için hazırlanmış. Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nden ayrılmadan önce ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nde biraz ustalaşabiliriz.”

Lin Xintong bilinçsizce başını salladı. ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nin en baştaki içeriklerini kabul etmesi nispeten kolaydı. Onlar cinsel birlikteliği değil, yalnızca uzuvların temasını gerektiriyordu.

Bağdaş kurarak büyük şiltenin üzerine oturunca Yi Yun da tam karşısına oturdu.

“Xintong, yetişim seviyen ne?”

Cennet’in Gözü’nü ve Mor Kristal’i kullanarak Lin Xintong’un yetişim seviyesini tahmin etmişti ama Lin Xintong’un yetişim seviyesine ulaşamadığı için çıkarımı kesin değildi, bu yüzden doğrudan Lin Xintong’a sormaya karar verdi.

“Dao Tohumu Âlemi’nin başlangıç aşamasındayım. Aslında, dilediğim zaman Dao Tohumu’nun orta seviyelerine çıkabilirim.”

Birçok dövüş sanatları dehası, gücünü pekiştirmek için yetişim seviyesini bastırırdı.

Bunun olması doğaldı. Ancak, tarih boyunca ortalığı toza dumana katıp yetişimini çok hızlı bir şekilde arttıran dahiler de vardı.

“Peki ya Shen Tu Nantian’ınki?”

Yi Yun tekrar sordu. Shen Tu Nantian’ın yetişim seviyesinin ne olduğunu hâlâ bilmiyordu. Tai Ah Kutsal Krallığı’nda, Shen Tu Nantian’la ilk karşılaştığında, Shen Tu Nantian, Tian Yuan Dünyası’nın birinci sınıf oluşumlarından gelen bir kurtarıcıydı. Tai Ah Kutsal Krallığı İmparatoru bile ona nazik davranmak zorundaydı. Yani Yi Yun’un gücünden ve statüsünden çok üstündü. Yi Yun, onun hangi yetişim seviyesinde olduğunu bilebilecek durumda değildi.

Ama şimdi işler farklıydı. Yi Yun’un gücü inanılmaz bir hızla artmıştı. Statüsü de Lin Ailesi’nin çekirdek öğrencisi olmuştu. Lin Ailesi Lideri’nin takdirini kazanmıştı, yani şu an Shen Tu Nantian’la arasındaki tek fark yaşlarıydı.

“Shen Tu Nantian, Dao Tohumu Âlemi’nin zirvesinde. Bir sonraki âleme geçmenin eşiğinde.”

“Dao Tohumu’nun zirvesi mi? Xintong, onunla aranda çok fark yok.” Shen Tu Nantian, Lin Xintong’dan çok daha yaşlı olsa da aralarında sadece iki küçük bölge farkı vardı.

Lin Xintong cevapladı: “Sanırım öyle… Aslında bunun ilk nedeni, Dao Tohumu’na girildiğinde savaşçının yetişim hızının çok yavaşlamasıdır. İkincisi, benim yetişim hızımın onunkinden daha yüksek olması. Benim yaşımdayken, benden daha düşük bir yetişim seviyesine sahipmiş.”

“Shen Tu Nantian, yetişimi üzerine düzgün bir şekilde odaklanıyor. Temeli daha sağlam olamazdı. Shen Tu Nantian’ın Tian Yuan Dünyası’nda bu kadar meşhur olmasının nedeni, yetişiminin sağlam ve istikrarlı olmasıdır. Savaş kapasitesi o kadar eşsiz ki, seviyesinin ötesinde biriyle savaşmak onun için sorun olmaz. Nitekim Dao Tohumu’na ilk girdiğinde, bir dövüş sanatları yarışmasında rakip bir aileden Dao Tohumu’nun zirvesindeki uzmanı yenerek ün kazanmıştı!”

“Dao Tohumu’nun başlangıç aşamasındayken Dao Tohumu’nun zirvesini mi yendi?” Yi Yun çenesini ovuşturdu. Shen Tu Nantian’ın, Shen Tu Aşireti’nin genç nesli içinde öyle bir statü elde etmesi gerçekten de yetenekleriyle olmuş gibi görünüyordu.

Ama bu yıl, Shen Tu Nantian’ın canına okumuştu. Eski gücünü geri kazanabilmişse bile oldukça iyi sayılırdı.

“Xintong, Yuan Qi biriktirmeyi ve burada Dao Tohumu’na geçmeyi düşünüyorum!”

Lin Xintong bunu duyunca endişelendi. “Dao Tohumu’na şimdi mi geçmek istiyorsun?”

Yi Yun sadece on altı yaşındaydı. Tian Yuan Dünyası’nın dahileri arasında, yirmi yaşından önce Dao Tohumu’na geçmek çok hızlı kabul edilirdi. İstikrarlı yetişimin üzerinde duran Shen Tu Nantian, yirmi bir yaşında Dao Tohumu’na geçmişti. Yi Yun bunu başarıyla hallederse, ondan beş yıl daha önce bunu yapmış olacaktı!

Bu önemsiz bir şey değildi.

Yi Yun cevapladı: “Yuan Tesisi’nde bir Dao Tohumu ekmek, Dao Tohumu’nda yasalara yoğunlaşmak içindir. Bu da yasalar üzerindeki anlayışa bağlıdır. Saf Yang yasalarına çalışıyorum ve mükemmel Saf Yang Beden’e sahip oldum bile. Dahası, on iki Büyük Dao’nun yetiştirme tekniklerinden olan ‘Yang Tanrısı Kılavuzu’ ve ‘Dokuz Cehennem’in Kutsal Kitabı’ndan türetilmiş ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’’nde yetişim yapacak olmam, kesinlikle kaliteli bir Saf Yang Dao Tohumu yoğunlaştırmamı sağlayacaktır!”

“Öyle olabilir ama…” Lin Xintong kaşlarını çattı. Tian Yuan Dünyası’nın tarihindeki en ünlü figürleri bile bu kadar genç yaşta Dao Tohumu’na girmeye cesaret edemezdi. Bu, gelecekteki yetişim üzerinde gizli tehlikeler yaratabilirdi.

Yi Yun, Lin Xintong’un endişelerini görünce başını salladı. “Xintong, Kıdemli Azure Yang Lordu, On İki Semavi Cennet’i tanıtırken, Yang Tanrısı Semavi Cenneti’ndeki eşsiz dahilerin Dao Tohumu’na girmek için yirmilerine kadar bekleyeceğini mi düşündün?”

Yi Yun bu soruyla karşılık verdiğinde, Lin Xintong’un kalbi titredi. Şaşkınlıkla Yi Yun’a baktı. Doğrusu, Yang Tanrısı Semavi Cenneti’nin dahileri, yetişim hızı bakımından da yasaları anlama bakımından da Tian Yuan Dünyası’nı aşıyor olmalıydılar. Kesinlikle yirmilerine kadar Yuan Tesisi’nde kalmazlardı…

Ama Lin Xintong’un kalbini titreten şey bu değildi. Bunun nedeni, Yi Yun konuşurken bilinçsizce de olsa kendini Yang Tanrısı Semavi Cenneti’ndeki dahilerle bir tutmuş olmasıydı.

Yi Yun, Tian Yuan Dünyası’nda bir savaşçı olarak bile kabul edilmezdi. Suyun doğusunda, Bulut Çölü denen yerde doğmuştu. Bulut Çölü’ndeyken bile fakir bir köylüydü. Muhtemelen dünyanın en ücra ve çekilmez ıssız arazisinden başlamıştı yolculuğuna.

Buna rağmen böylesine büyük bir hırsı vardı.

“Haklısın. Benim bakış açım çok dardı. Ben Lin Ailesi’nde doğdum ve doğal Yin meridyenlerine sahip olsam da kadere karşı gelemedim. Her zaman kararlı olduğuma inandım ama bu konuda senin kadar iyi değilim.”

Azure Yang Lordu’nun el yazısıyla yazdığı kitapta, Lin Xintong’un özlemini duyduğu Yang Tanrısı Semavi Cenneti’nden bahsedilmişti. Dövüş sanatlarının zirvesine tırmanmakta kararlıyken nasıl olur da bakış açısını Tian Yuan Dünyası’yla kısıtlayabilirdi?

Lin Xintong, Yi Yun’un önündeki ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nin ilk cildine döndü. Biraz tereddüt ettikten sonra hafifçe kolunu kaldırdı ve Yi Yun’un avuç içiyle temas etti.

Lin Xintong’un elbisesinin kol yenleri genişti, bu yüzden kolunu kaldırdığında Yi Yun durduğu açıdan yenlerinin içini görebiliyordu. Kol yenlerinin içinden görülen beyaz, yeşim benzeri kollar, Yi Yun’u bir kez daha hülyalara daldırdı.

Yeşim gibi kollarından birinin iç kısmındaki Gecko Kertenkelesi Lekesi göz ucuyla görebiliyordu. Güzel bir doğum lekesi gibiydi.

(DN: Bebe dedi ki burası “Gecko Cinnabar” olarak geçiyormuş. Gecko bir kertenkele türüymüş, ben de Geckonun yanına kertenkele ekledim. Cinnabar kelimesi de iz, leke, sembol gibi bir anlama geliyormuş, onu da leke yaptım. Aşağıdaki paragrafı okuyunca olayı çözeceksiniz zaten. “Madem aşağıda anlatıyor bu notu neden yazdın?” derseniz, gerçekten hiçbir fikrim yok :D )

Yi Yun bunun bir bekaret işareti olduğunu biliyordu. Lin Ailesi gibi büyük aşiretlerde, bedene kırmızı renk veren bir toz üretilen özel bir tür gecko yetiştirilirdi. Sonra onu ezip genç kızın bedenine yerleştirirler ve bir bekaret izi oluştururlardı.

Bu bekaret izi, asla doğal yollardan solmazdı. Sadece bir erkekle cinsel ilişki kurulduğu zaman yok olurdu.

Kolundaki küçük Gecko Kertenkelesi Lekesi karda açan kızıl erik gibiydi. Oldukça güzeldi.

Lin Xintong’un avuç içleri her zamanki gibi soğuktu ve sanki kemik yokmuş gibi yumuşaktı. Bunun aksine, Yi Yun’un avuçları yanan ateşler gibiydi. Avuç içleri birleştiğinde tuhaf bir hisse kapıldılar.

Avuç içlerinde Yin ve Yang enerjisi karışmıştı. Her ikisi de oldukça iyi fiziğe ve yüksek algıya sahipti. ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nin ilk cildinde yetişim yaparken onları engelleyecek bir şey olmadığından yetişim seviyeleri çok hızlı ilerledi.

Ardından, ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nde yapılan açıklamalara göre, Yi Yun ellerini yavaşça hareket ettirerek Lin Xintong’un kol yenlerinden içeri soktu.

Nazikçe Lin Xintong’un kollarının üst kısımlarına dokundu. Parmakları, Lin Xintong’un koltuk altlarına ve üst gövdesinin yan kısımlarına ulaştı.

Bu, kadınlar için hassas bir yerdi ve bu yüzden Yi Yun’un elleri bu kısma ulaştığında, deneyimsiz Lin Xintong gerginleşmeden duramadı. Bunun nedeni, Yi Yun’un ellerinin birazcık bile hareket etse onun memelerini tutacak olmasıydı.

Yi Yun’un ellerinin çok yakın olduğu ama dokunmadığı gerçeği, Lin Xintong’un solunumunun hızlanmasına neden oldu. Hafif gergin olmasından dolayı, kollarındaki tüyler diken diken oldu.

Meditasyonda olan Yi Yun, gözlerini açmadan duramadı. ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nde yetişim yaparlarken Yuan Qi’si Lin Xintong’unkiyle karıştığından Lin Xintong’un bedenindeki anormal değişiklikleri hissedebiliyordu.

Lin Xintong’un hafif kızarmış yüzü ve nemli kıyafetleriyle bedeninden buhar yayıldığını görünce, dürtüsel düşüncelere kapılmadığını söylemek yalan olurdu. Yi Yun’un daha önceki hayatında internetten elde ettiği bir ‘eğitim’i vardı, buna karşılık Lin Xintong, Yi Yun dışında bir erkeğin elini bile tutmamıştı. Yani zihinsel durumları bakımından, Lin Xintong’unki çok özeldi.

“Xintong, solunumun biraz düzensiz. Böyle olursa, ilk ciltte ustalaşamayacağız.”

Yi Yun, Lin Xintong’a sesini iletmeden önce biraz düşündü. ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nde yetişim yaparlarken konuşurlarsa başarısız olurlardı.

Lin Xintong çok utandı. Kendini gizlice işe yaramazlıkla suçladı. Altı üstü ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’nin ilk cildinde yetişim yapıyorlardı ve muhtemelen Yi Yun masum bir şekilde yetişim yapıyor, sakince enerjileri dolaştırıyordu.

Kendisi ise, utanç verici şeyler düşünerek kendini huzursuz ediyordu. Yi Yun bunu öğrenecek olursa utançtan yerin dibine girmeyi dilerdi.

Lin Xintong, bu düşüncelerin ardından zorla kalbini sakinleştirdi. Göğsünün her iki yanındaki yanma hissine dayanarak Yi Yun’la birlikte çalışmak için Saf Yin enerjisini dolaştırdı.

Bedenlerinde dalga dalga Yuan Qi dolaştı ve gittikçe daha saf bir hâle geldi.

Neredeyse her iki saatte bir Yi Yun Yuan Qi’sinin dönüştüğünü hissedebiliyordu. Yuan Qi’sinin bu korkunç hızı da Yi Yun’u şaşırtıyordu.

‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’, aslında Büyük Dao’dan üretilmiş bir miras kılavuzuydu. ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ni fazlasıyla aşan bir şeydi.

Ama ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’ ile ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin aynı kaynaktan gelmesi, Yi Yun’un Parlak Güneş Qi’sinin ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’ne mükemmel bir şekilde uymasını sağlıyordu. Bu Yi Yun için hoş bir sürprizdi.

Yi Yun’un beklemediği şey, Mor Kristal’in içindeki donmuş enerjinin, ‘Büyük İmparatoriçe’nin Bilgeliği’ni yetiştirirken garip bir değişime uğramasıydı.

Bu enerji, Shen Tu Nantian tarafından zorla Yedi Zehirli İlahi Yin Hapı yedirildikten sonra Mor Kristal’in hapsettiği donmuş toksinlerden geliyordu.

Ve şimdi, bu donmuş toksin Yin enerjisiyle karışmaya başlayarak yavaşça Saf Yang enerjiyle birleşiyordu.