Bölüm 481: On Bin Hayvan Totemi'ni Tekrar Öğrenmek

avatar
8835 26

True Martial World - Bölüm 481: On Bin Hayvan Totemi'ni Tekrar Öğrenmek


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 

 

Yi Yun, Tai Ah Kutsal Krallığı’ndayken Tai Ah Kutsal Şehri’nin kitaplığının en iyi kısmında antik bir tekniğin eksik kopyasını bulmuştu. Ve önündeki yeşim parşömeninin ilk kısmı, o antik kitabın ilk sayfasına benziyordu.

 

Tai Ah Kutsal Şehri’nin kütüphanesindeki ‘On Bin Hayvan Totemi’ on iki sayfalık ince bir kitaptı, ama önündeki yeşim parşömen bunun onlarca katıydı.

 

“Bu kadar fazla mı?”

 

Yi Yun yutkundu. ‘On Bin Hayvan Totemi’nin ne kadar güçlü olduğunu biliyordu. Bu tekniği öğrendikten sonra Altın Karga türünü öldürmüş ve Altın Karga ‘Görünüş Totemi’ni yoğunlaştırabilmişti.

 

Altın Karga ‘Görünüş Totemi’ oldukça güçlüydü. Yi Yun onun sayesinde Yun Long Kutsal Krallığı’nın bir numaralı dahisini yenebilmişti. Bai’yi daha Mor Kan’dayken yenerek ittifak turnuvasının galibi olabilmişti.

 

Ve bu Altın Karga ‘Görünüş Totemi’ de ‘On Bin Hayvan Totemi’nden geliyordu.

 

Bu tekniğin eksik kopyası bile bu kadar güçlüyken tam versiyonu kim bilir nasıl olurdu?

 

Yi Yun’un ‘On Bin Hayvan Tekniği’ni eline aldıktan sonra bunları düşünmesi sadece birkaç saniye sürdü.

 

Gizemli bölgenin ‘On Bin Hayvan Totemi’ne sahip olması bir tesadüf gibi görünse de aslında bir tesadüf değildi.

 

Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki ‘On Bin Hayvan Totemi’, orijinal bir antik tekniğin kopyasıydı, yani bu tekniğin antik Büyük İmparatoriçe zamanından kalmış olması hiç de şaşırtıcı değildi.

 

Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinde her türden yetiştirme tekniği bırakmışken, içlerinde ‘On Bin Hayvan Totemi’ parşömeni olması da mantıklıydı.

 

Yi Yun daha önce düzen diskini izlediği zaman sırtında içi şarap dolu su kabağı taşıyan mavi kıyafetli savaşçının sergilediği kılıç niyetinin Saf Yang Kılıç Sarayı’ndaki korkunç kılıç izine benzediğini düşünmüştü, ama şimdi, Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesiyle Düşmüş Yıldız Kapısı arasında bir bağ olduğundan şüpheleniyordu.

 

Ve Tai Ah Kutsal Krallığı Düşmüş Yıldız Kapısı’nın yakınına kurulmuştu.

 

Ülke kurulduktan sonra Kraliyet Ailesi yakınlardaki antik kalıntılarda Büyük İmparatoriçe’nin sahip olduğu yetiştirme tekniklerinin eksik kopyalarını bulmuş olması hiç de şaşırtıcı olmazdı.

 

Durum ne olursa olsun, Yi Yun ‘On Bin Hayvan Totemi’ni seçmişti zaten.

 

Ardından Yi Yun arayışını hızlandırdı ve sürenin bitmesine az zaman kala tüm yetiştirme tekniklerine göz atmayı bitirdi.

 

Sonunda bir kitapçık Yi Yun’un ilgisini çekmişti.

 

Bu bir hareket tekniği kitapçığıydı.

 

Genellikle hareket tekniği kitapçıkları, yetiştirme tekniği ve gizemli teknik kitapçıklarından daha değersiz olurdu. Hatta saldırı hareketlerinden bile daha değersiz kabul edilirlerdi.

 

Ama Yi Yun, öğrenmiş olduğu yetiştirme teknikleriyle güçlü bir bağı olan bir hareket tekniği kitapçığı bulmuştu. Bu yüzden onda ustalaşmak için çok daha az çaba harcaması gerekecekti.

 

Gizemli bölgenin koleksiyonunda her çeşit teknik vardı. Yi Yun’un kendine bu kadar uygun bir kitapçık bulmayı beklemediği hâlde bulmasının sebebi de buydu.

 

Hareket tekniğinin ilk sayfası, kitapçığın tanıtımıydı. Yi Yun’un ilgisini çeken de bu tanıtım olmuştu.

 

Bu kitapçık, Tian Yuan Dünyası’nda yaşamış biri tarafından oluşturulmamıştı. Başka bir dünyadan gelmişti.

 

Bu kitapçığı yaratan kişi, bir gece vakti dağlarda sessizce otururken aniden gökyüzünde uçan bir Altın Karga görmüştü. Altın Karga ortaya çıktığında, karanlık gece gün ortası gibi aydınlanmış, gökyüzünde asılı duran parlak ay, ışıltılı bir güneşe dönüşmüş gibi olmuştu.

 

Ardından o güneş parlaklığının yavaş yavaş kaybolması iki saat sürmüş, gökyüzünün ortasındaki Güneş, bir kez daha Ay’a dönüşmüştü.

 

Bu sahne de o yabancı dünyada yaşayan uzmana ilham vermişti. Bunun sonucunda da uzun yıllar inzivaya çekilerek ‘Altın Karga Güneş Değişimi’ adını verdiği bu hareket tekniğini yaratmıştı.

 

Saf Yang temelli hareket tekniği kitapçıkları nadiren görülürdü. Bu hareket tekniğinin, Yi Yun için özel olarak hazırlanmış olduğu bile söylenebilirdi.

 

Bu durum, Yi Yun’un derinden iç geçirmesine neden oldu. Antik Büyük İmparatoriçe’nin koleksiyonu çok zengindi. Yüzlerce kitapçık vardı ve birçok savaşçı kendilerine uygun bir şeyler bulabilirdi.

 

Yi Yun’un seçimlerini tamamlamasının üzerinden çok geçmeden zaman doldu.

 

O anda tavandan soluk bir hüzme indi ve kitap raflarını çevreleyerek onlarla birlikte yavaş yavaş ortadan kayboldu.

 

Yi Yun kitapların bir illüzyon düzeni tarafından gizlendiğini biliyordu.

 

Ama Yi Yun ellerinde iki kitapçıkla oldukça memnundu. ‘On Bin Hayvan Totemi’ hakkında konuşmaya bile gerek yoktu. ‘Altın Karga Güneş Değişimi’ hakkında ise, onu tam zamanında bulduğu söylenebilirdi. Yi Yun’un hareket tekniği olağanüstü sayılmazdı. ‘Zaman Farkındalığı’nın büyük başarı aşaması ile, Tai Ah Kutsal Krallığı’nda yetişim seviyesi ona yakın olan hiç kimsenin onu geçemeyeceği açıktı. Ama ‘Zaman Farkındalığı’ sadece bir kısa yoldu, yasalardan daha güçsüzdü.

 

Şimdi bu açığını ‘Altın Karga Güneş Değişimi’ ile kapatacak, hareketleri bir kez daha güçlenecekti.

 

Yi Yun Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin üçüncü seviyesinden ayrıldı. Dördüncü seviyeye meydan okumak yerine doğruca ikinci seviyeye geri döndü.

 

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin ikinci seviyesi, engin ve ıssız bir dünyaydı.

 

Gerçek savaşlar verebileceği ve yetişimini arttırabileceği pek çok metruk hayvan vardı.

 

Yi Yun en başta bu engin dünyayı sadece Kılıç Daosu’nda anlayış kazanmak için kullandığından araştırmamış ve bu sebepten ikinci seviden hiç yararlanamamıştı. Şimdiyse ikinci seviyeden yararlanmanın tam zamanıydı.

 

 

Yi Yun yetiştirme tekniği kitapçıklarını seçmek için Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin üçüncü seviyesine girdiğinde, birçok kişi hâlâ ikinci seviyeye geçmek için çalışıyordu.

 

İlk seviyeden ikinci seviyeye geçişin zorluğu belli standartlarla sabitti. Yetişimcinin yaşı ne kadar büyükse, o kadar zor bir testle karşılaşıyordu.

 

Bu yüzden, zorluk standardı bir de olsa, her yetişimci farklı testlerle karşılaştı. Gördükleri şeyler tamamen farklıydı.

 

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi kişiye özeldi. İçeri on bin kişi girerse, on bin farklı sahne görürlerdi.

 

Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin üçüncü seviyesinde, Yi Yun’un daha önce bulunduğu büyük salona benzer farklı ve kapalı bir bölgede, beyaz giysili bir figür antik bir resmin önünde sessizce oturuyordu.

 

Bu kız, Lin Xintong’du.

 

O, tüm yetişimciler arasında doğrudan Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nin üçüncü seviyesine girme hakkı kazanan tek kişiydi.

 

Lin Xintong’un baktığı resim ise, mavi renkli, taş bir duvarda asılıydı.

 

Daha önce Yi Yun üçüncü seviyeye girdiğinde o da benzer bir mavi taş duvar görmüştü. Bu duvarda da bir resim asılıydı.

 

Ama Yi Yun’un gördüğü resim, mavi kıyafetli kılıç ustasının ciddi bir savaştan çıktıktan sonra bir ağaca yaslanıp rahat bir şekilde şarap içişiyken, Lin Xintong’un önündeki resim tamamen farklıydı. Aynı yerde bulunan bu resimde, basit kıyafetler içinde bir kadın vardı.

 

Kadının uzun saçları dağılmıştı. Kıyafetleri rüzgarla dalgalanıyordu ve sadece kadının sırtı görülebiliyordu. Kadının ayakları çıplaktı ve parmak uçlarıyla havada yürüyordu.

 

Ayaklarının altında, tamamen karla kaplı bir düzlük vardı!

 

Kadının attığı her adımda, ayaklarının altında bir buz nilüferi açıyordu.

 

Karlı ovada açmış birçok buz nilüferi vardı ve kadının arkasından bir kılıç uçuyordu. Bu kılıç, kadına bir ruh gibi eşlik ediyordu.

 

Tüm resim, çok titiz fırça darbelerinden oluşuyordu. Çizimdeki kadın çok gerçekçiydi. Onun bir resim mi yoksa gerçek mi olduğunu söylemek imkansızdı.

 

Lin Xintong gözlerini kapamıştı. Çok uzun zamandır bu resmin önünde oturmaktaydı....

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr