Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

Sadece Yi Yun değil, Shen Tu Nantian ve diğerleri de burada bulunan düzen disklerin karşı inanılmaz bir merakla doluydu. Bu olaylar hangi çağda gerçekleşmişti?

Bunların yaşandığı yer gerçekten de Tian Yuan Dünyası mıydı?

Kadim zamanlarda bu kadar çok uzman var mıydı?

Siyah zırhlı savaşçı yeterince şaşırtıcı değilmiş gibi, mavi kıyafetli kılıç ustası, siyah zırhlı savaşçıdan bariz daha güçlüydü.

Buna inanmak gerçekten çok zordu. Böyle korkunç uzmanların isimlerinin tarihe geçmemesinin hiçbir yolu yoktu.

O sırada düzen diskindeki görüntüler kayboldu. Shen Tu Nantian ve diğerleri bu sadece bir görüntü olsa bile dehşet içindeydiler.

Kılıç hüzmeleri kaybolduktan sonra sonunda rahat bir nefes verebildiler. Shen Tu Nantian alnından terini sildi.

O da bir kılıç kullanıcısıydı. Bu düzen diskindeki görüntüler onun yana yakıla aradığı şeydi. Böyle bir saldırı kullanabilirse Shen Tu Aşireti’nin başına geçmemesi için hiçbir neden kalmazdı. Hatta tüm Tian Yuan Dünyası’nı bile ele geçirebilirdi.

Yi Yun’u, hatta Lin Ailesi’ni, dilediği herkesi yok edebilirdi. Lin Xintong’u kölesi yapabilirdi.

Elbette bu sadece bir düşünceden ibaretti. Shen Tu Nantian kendini ve yeteneğini biliyordu, düzen diskindeki kılıç saldırısını anlamaktan ne kadar uzak olduğunu biliyordu.

Bunları düşünürken, Yi Yun’un o düzen diskini aldığını gördü ve bundan dolayı çok şaşırdı.

Diğerleri de şaşkınlık içinde Yi Yun’a baktı.

Yi Yun ne yapıyor? O manyakça şeyi mi almak istiyor?

“Yi Yun, sen…”

Lin Xintong bile Yi Yun’un bu tercihinden ötürü tereddüde düştü. Düzen diskindekileri o da görmüştü. Kendi idrak kabiliyetiyle bile o düzen diskindeki görüntülerden içgörü kazanmasının çok zor olacağını düşünüyordu.

Yi Yun olağanüstü biri olabilirdi ama dövüş sanatları anlayışı sınırlıydı. O düzen diskiyle ilgili özel bir içgüdüye sahip olabilir miydi?

Lin Xintong, Yi Yun’un kendine güvendiğini ve aptalca bir şey yapmayacağını biliyordu ama buna rağmen Yi Yun’un tercihini anlamakta zorlanıyordu.

“Bu çocuk yine bir şeyler planlıyor.”

Shen Tu Nantian kaşlarını çattı. Yi Yun yüzünden zihinsel çöküşün eşiğindeydi zaten ve onun her hareketiyle içinde meşum bir his yükseliyordu.

“Ne planlıyor olabilir ki? Çocuğun aklı başından gitmiş olmalı!”

Shen Tu Nantian’ın yanında olan yalakalardan bazıları alay etti. Onlara göre, Yi Yun etkileyici ‘Büyük Usta’ unvanını elde etmiş olsa da bu unvanı elde eden tek kişi değildi. Üstelik ‘Nüve’ unvanı elde eden Lin Xintong da vardı.

Lin Xintong bile böyle zor bir düzen diski seçmeye cesaret edemiyordu.

Yani Yi Yun’un davranışları çok küstahçaydı.

Ama onların sözlerini dinleyen Shen Tu Nantian kaşlarını çattı. Yi Yun o kadar salak olsaydı buraya kadar gelebilir miydi?

Hayır!

Shen Tu Nantian Yi Yun’la yaşadığı çatışmalarda, Tai Ah Kutsal Krallığı’nda onun çanına ot tıkamasından sonra bir kez bile iyi bir durumda olmamıştı.

‘Metruk Gök Tekniği’ çay partisi, kalıntı denemesi ve şimdi de Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesi…

Yi Yun’a ne zaman tepeden baksa bunun bedelini ödemişti.

Yi Yun, Shen Tu Nantian karşısında bozguna uğramamak ve ona zarar vermek için sayısız garip yola sahipti. Shen Tu Nantian artık bir yay kirişinin tıngırtısından bile uçup gidecek ürkek bir kuş gibiydi.

Yi Yun ondan çok daha zayıftı, ama yine de onun her yaptığı Shen Tu Nantian’ı geriyor, onu endişelendiriyordu.

Çocuk düzen diskinde bir şey keşfetmiş olabilir miydi?

Shen Tu Nantian’a göre, Yi Yun’un düzenbaz biri olmasının yanında gizemli bölge de tuzaklarla doluydu; yani burada kendine fazla fazla güvenen herkes acı çekerdi.

Büyük İmparatoriçe’nin düzen diskleri arasına gizli bir hazine bırakıp bırakmadığını kim bilirdi ki?

Büyük İmparatoriçe’nin testin bu aşamasında onların cesaretlerini test etme ihtimali bile vardı. Antik Büyük İmparatorlar’ın yarattığı baskı ve aurayla başa çıkmak için gereken cesareti ölçen bir sınav olabilirdi.

Bunları düşününce aklındaki her şey karman çorman oldu.

Mavi kıyafetli kılıç ustasının düzen diski Yi Yun tarafından alındığından artık onu seçemezdi. Bu yüzden gözlerini bir kez daha en başta izledikleri siyah savaş atına binen siyah zırhlı savaşçının düzen diskine çevirdi.

Bu düzen diski…

Başlangıçta o düzen diskini seçmek istemişti ama kendinde o cesareti bulamamıştı. Şimdi Yi Yun mavi kıyafetli kılıç ustasının diskini alınca bir kez daha o düzen diski tarafından cezbedildi.

Düzen diski seçiminin bir cesaret testi olup olmadığı konusunda kumar oynamak zorundaydı, öyleyse bu kumarda kazanabilirdi…

Ama öyle değilse elindekinden olabilirdi. Sonuçta...bir başka düzen diski seçme olanağı da vardı.

Ama bu fikir bir kere aklına girdikten sonra yabani bir ot gibi büyümeye başladı.

İnsanlar az şey riske ederek çok şey kazanma arzusu taşıyan varlıklardır ve savaşçılar için de bu farklı değildir.

Shen Tu Nantian şimdi bir kumarbaz gibi davranıyordu. Kararsızlıkla siyah zırhlı savaşçının düzen diskine bakıyordu.

“Neden? ‘Şövalye’ unvanı aldın ama o düzen diskini seçmeye cesaret edemiyor musun?”

Yi Yun’un sesi Shen Tu Nantian’ın kulağında çınladı. Ve bunları duyunca Shen Tu Nantian’ın yüzü çarpıldı. Bu sözleri daha önce Yi Yun’a söylemişti, şimdi Yi Yun tek bir kelimeyi değiştirip aynen ona iade etmişti.

“Beni kışkırtmaya mı çalışıyorsun?”

Shen Tu Nantian güldü. Kışkırtıldıkça daha fazla ters giden bir şeyler olduğunu hissediyordu.

Yi Yun bir şeyler görmüş ve onu saklamak için ona saldırıyor olmalıydı.

Ama Shen Tu Nantian kararını yine de dikkatle vermeye çalıştı. Bir düzen diski seçmişti zaten ve ikincisi konusunda tereddütlüydü.

Zaman geçti ve Yi Yun ikinci düzen diskini de seçti.

Bu düzen diski diğeri kadar abartılı değildi. Saf Yang yasalarına ilişkin bir düzen diskiydi. O düzen diskindeki yasalar, Yi Yun için oldukça yararlı olacaktı.

Çoğu kişi seçimini yapmıştı. En çok dikkat çeken kişi ise, hâlâ yerinden hareket etmemiş olan Shen Tu Nantian’dı. Bir saatlik süre sona ermek üzereyken gizemli bölgenin duygusuz sesi tekrar duyuldu: “Sunak otuz saniye sonra mühürlenecek!”

Sadece otuz saniye kalmıştı. Shen Tu Nantian dişlerini sıktı ve daha öne gözden geçirdiği birkaç düzen diskine baktı. Süre on saniyenin altına düştüğünde hemen gidip siyah zırhlı savaşçının düzen diskini aldı.

Bu düzen diskini seçtiği için ileride pişman olabilirdi, ama seçmezse hemen pişman olurdu.

Bu çağda, bu zamanda cesurlar hayatta kalırken ezikler açlıkla cebelleşirdi. Sonuçta bu kumar hayatı üzerine değildi. Bu kumarı oynamasaydı çok büyük bir fırsatı kaçırabilirdi!

“Genç Efendi, siz…”

Shen Tu Nantian’ın yalakaları endişelendi. Shen Tu Nantian çok zor bir düzen diskini seçmişti…

Yi Yun da şaşkınlıkla Shen Tu Nantian’a baktı. Bu herif ne düşünüyor? Ben çok zor bir düzen diski seçtim diye mi o da onu seçti?

Diğerleri de Shen Tu Nantian’ın seçiminden dolayı şaşkınlık içindeydi.

“Shen Tu Nantian ne yapıyor?”

“Shen Tu Nantian da Yi Yun da en güçlü Büyük İmparatorlar’ın savaştığı düzen disklerini seçtiler! İkisi birden mi delirdi?”