Bölüm 406: Büyük İmparatoriçe Kalıntısı

avatar
10217 28

True Martial World - Bölüm 406: Büyük İmparatoriçe Kalıntısı


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


Shen Tu Nantian’ın ruhani yaralanmalarından ve ayrıca Shen Tu Feng ile Shen Tu Hai’nin de yaralanmasından dolayı, gün batımına dek sürmesi planlanan çay partisinin ilk günü, erkenden son buldu.


Shen Tu Nantian’ın ‘Metruk Gök Tekniği’ çay partisinin yıldızı olması gerekiyordu. Shen Tu Aşireti, Shen Tu Nantian’ın Lin Ailesi’nin üst kademeleriyle iyi bir ilişki kurması için çay partisini kullanmayı düşünmüştü. Aynı zamanda da onun yeteneklerini sergilemesiyle, Lin Ailesi’nin, Shen Tu Nantian’ın ve Shen Tu Aşireti’nin muhteşemliğini fark etmesini planlamışlardı.


Ancak tüm planları heba olmuştu. Shen Tu Aşireti de bu konudan muzdaripti.


Asıl önemli konu olan yaşlı neslin gösterileri, üç gün sonrasına ertelendi.


Çay partisi sona erdikten sonra, Shen Tu Aşireti, Shen Tu Nantian’ın Dört Görüntü Mührü’nde neyin yanlış gittiğini bulabilmek için birkaç kıdemliyi bir araya topladı.


Ama bütün gün tartışmalarına rağmen bir şey bulamadılar.


Bin Elli Nine dışında, hiçbiri Dört Görüntü Mührü’nü öğrenmediği için, bu onları fazlasıyla zorlayan bir konuydu.


Dahası, olayın merkezinde yer alan Shen Tu Nantian, olanlarla ilgili kesin konuşamıyordu.


Bu, Bin Elli Nine’nin ihtiyar suratının buruşmasına neden oldu.


En büyük korkusu, ellerine geçen teknik mirasında bir sorun olmasıydı.


Gizemli bölgede ele geçirdikleri bir miras olan Dört Görüntü Mührü, kesinlikle antik ‘Metruk Gök Tekniği’ mirasının bir parçasıydı. Bin Elli Nine’nin korktuğu şey ise, Dört Görüntü Mührü’nün temeli olan ‘Metruk Gök Teknikleri’nin bilinmesinin ve kullanılmasının gerekip gerekmeyeceğiydi.


Savaşçıların dünyasında, diğer yetiştirme tekniklerini temel olarak alan yetiştirme teknikleri kılavuzlarından bol bir şey yoktu. Temelin bilinmeden uygulanması, Yuan Qi’nin zarar görmesinden, geri tepmeye kadar birçok soruna yol açabilirdi.


Shen Tu Nantian’ın Dört Görüntü Mührü’nde başarısız olmasına sebep olan şeyin,bir başkasının etkisi olması fikrine gelince, Bin Elli Nine bu fikrin üzerinde bile durmadı. Çay partisinde, onları izleyen sayısız uzman vardı. Meydana odaklanmış sayısız göz ve sayısız zihinsel enerji varken kim bunlara yakalanmadan Shen Tu Nantian’ı sabote edebilirdi ki?



Shen Tu Aşireti Kıdemlileri neyin yanlış gittiğini anlamak için beyin fırtınası yaparken, asıl suçlu olan Yi Yun, Lin Ailesi’nin İpek Zirvesi’ndeki zafer partisine katılmıştı.


Aslında, Yi Yun’un kutlamalardan, partilerden hoşlanan bir kişiliği yoktu. Bu zamanı, kendi yetişimi için harcamasının daha iyi olacağını düşünürdü.


Ancak Su Jie, Lin Ailesi Lideri’nin bu partiyi çay partisindeki zafer için düzenlediğini söylemişti ve her ikisinin de yıldızı Yi Yun’du. Yıldız katılmazsa, parti anlamını yitirirdi.


Yi Yun, Lin Ailesi’nde yeni olduğundan dikkat çekmeden her şeyi alttan almak en iyisiydi. Zira Yi Yun, Aile Lideri’nin teklifini reddetseydi, herkes onun kadir kıymet bilmez biri olduğunu konuşurdu.


İpek Zirvesi, Lin Ailesi’nin on sekiz ana zirvesinden biri değildi. Ana zirveler dışında kalan küçük bir dağdı. On sekiz ana zirvenin yarısı yüksekliğindeydi ama burada çok sayıda ruhani çiçek vardı ve bu çiçek gruplarının ipek gibi görünmesi, buraya İpek Zirvesi isminin verilme nedeniydi.


İpek Zirvesi’nde düzenlenen çeşitli etkinlikler dışında, öğrencilerin çoğu burada bulunmazdı. İç aileyi ilgilendirmeyen kutlamalarda ise, burada bulunurlardı.


Şu anda, İpek Zirvesi’nin eteğindeki bereketli İpek Sarayı’nda yüzlerce kişi vardı. Aralarında birkaç Lin Ailesi Kıdemlisi de vardı. Kalan herkes ise, Yi Yun’un yaşlarında olan gençlerdi.


Kıdemliler arasında ise, Yi Yun’un sinir bozucu ustası Su Jie ve Lin Ailesi’nin Lideri de vardı.


Aile Lideri ejderha kafası bastonunu tutuyordu ve beyaz saçlarını kafasının arkasında topuz yapmıştı. Topuzunda yeşim süslemeler vardı ve Yi Yun’a sevecen bir gülümseme bahşediyordu.


“Genç Arkadaşım Yun, Lin Ailesi’ne hoş geldin. Ustan Su Jie, Lin Ailesi’nin konuk kıdemlisidir, bu yüzden Lin Ailesi’nde çekinmeden kendi evindeymiş gibi davranabilirsin.”


Çevredeki gençler, Aile Lideri’nin sözlerini duyunca Yi Yun’u kıskandılar.


Lin Ailesi’nde pek çok öğrenci vardı ve bunların çoğu Lin Ailesi’nin doğrudan soyundandı, ama öyle olsa bile Aile Lideri ile konuşma fırsatı bulamıyorlardı.


Ve şimdi, Aile Lideri bu partide Yi Yun’a özellikle sıcak davranıyordu. Yi Yun’a iyi davranması ve ona hoş sözler söylemesi de onları kıskandırıyordu.


Doğrudan Lin Ailesi soyundan gelenlere yapılan muamele bile, Yi Yun gibi bir yabancıya yapılan muameleye denk değildi.


Ama yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Sonuçta Yi Yun, ‘Metruk Gök Tekniği’nde canavarca bir yetenek sergilemişti.


“Bu genç, Aile Lideri’ne teşekkür ediyor. Bu gencin, Aile Lideri’nin gösterdiği ilgiden dolayı, fazlasıyla gururu okşandı.” Aile Lideri’nin gülümsemesi daha da parlaklaşırken, Yi Yun tevazuyla baş eğdi. Yi Yun’un sözlerinden ve bu hareketinden fazlasıyla memnun olmuştu.


“Bu parti, gençler için. Biz, ihtiyarlar katılmayacağız.” Aile Lideri birkaç şey daha söyledikten sonra oradan ayrıldı. “Xintong, sen de onlarla eğlen.”


Aile Lideri başını çevirdi ve arkasındaki Lin Xintong’a seslendi.


Lin Xintong bembeyaz bir elbise giyiyordu ve saçında, yeşim bir saç aksesuarı vardı. Bu, onun daha az mesafeli görünmesine neden oluyordu ama aynı zamanda onu daha çekici de yapıyordu.


“Pekala. Ayrılmana yardımcı olacağım.”


Lin Xintong, Aile Lideri’nin ayrılmasına yardım etmeden önce Yi Yun’a gülümsedi.


Parti resmen başladı ve Lin Ailesi Kıdemlileri’nin yokluğunda, gençler daha uçarı davranmaya başladılar.


Lin Ailesi öğrencilerinin çoğu, neredeyse tüm zamanlarını yetişimlerine harcarlardı. Boş zamanları olsa bile, aile kurallarından dolayı hoyrat davranamazlardı.


Ama bu parti, rahatlamalarına imkan sağlayabilirdi.


Ve Yi Yun da hiç şüphesiz bu partinin odağıydı.


“Kıdemli Kardeş Yun, benim adım Lin Caiyun. Ben de ‘Metruk Gök Tekniği’ öğreniyorum ve iki yıldır çalışmaktayım. Ama yine de çok eksiğim var, düşük seviyeli kemik kalıntılarını zar zor arıtabiliyorum.” 14-15 yaşlarında kısa boylu ve büyük gözlü bir kız, gözlerini kırpmadan Yi Yun’a bakıyordu. “Kıdemli Kardeş Yun, ‘Metruk Gök Tekniği’nde harikasın. Bir sırrın var mı? Zamanın varsa bana yardımcı olabilir misin?”


“Ah, ben de ‘Metruk Gök Tekniği’ne yeni başlayanlardanım. Öğrenmeye çalıştığım pek çok teori var. Bildiğim teknikler ise, muhtemelen seninkinden daha azdır.”


Yi Yun bir şeyler yedikten sonra, çabucak kızlar arasında popüler olduğunu fark etti.


Kızlar, birbiri ardına çeşitli bahaneler sunarak Yi Yun ile konuşuyor, ona asılıyordu.


Elbette birçoğu ‘Metruk Gök Tekniği’ üzerine sohbet ediyordu.


Büyük gözlü kız Yi Yun’un yanından ayrıldıktan sonra, onun yerini 18-19 yaşlarında uzun boylu ve balık etli bir kız aldı.


“Hehe, Küçük Kardeş Yun, ‘Metruk Gök Tekniğin’ gerçekten de fena değil. Ama bir savaşçı kendini savunabilmelidir. Kılıç öğrenmek ister misin? Ablan sana öğretebilir!”


Kızın sesi canlı ve yumuşaktı, kulağa müzik gibi geliyordu.


Yi Yun kendini çaresiz hissetti. İki yıl önce bu alternatif dünyaya geldiğinden beri kızlar ona hiç kur yapmamıştı ama bugün beş kız birden bunu denemişti.


“Gerek yok. Başkalarından kılıç öğrenme niyetim yok.” Yi Yun basitçe teklifi reddetti. Yi Yun’un kılıç yolundaki başarıları olağanüstüydü. Elbette başkalarından öğrenme niyeti yoktu.


“Küçük Kardeş Yun.”


O sırada, Yi Yun’un kulağına rahatlatıcı bir ses geldi. Yi Yun başını çevirince güzel bir peri gibi görünen Lin Xintong’u gördü.


Aile Lideri’ni yolcu ettikten sonra partiye dönmüştü.


Lin Xintong ortaya çıktığı an, Yi Yun’u çevreleyen kızlar ondan uzaklaştı.


Lin Ailesi’nin genç nesli içinde, Lin Xintong’un statüsü çok özeldi.


Lin Xintong gülümseyerek bir ses iletimi gönderdi. “Bu kutlama partisinin amacı, genç nesildeki kızlarla erkeklerin birlikte zaman geçirmesi. Aile Lideri seni Lin Ailesi’nde tutmaya karar verdi.”


“Oh?” Yi Yun şaşırdı. Lin Xintong’un sözlerinin ne anlama geldiğini anladı. Bu etkinliğe bir kutlama partisi denmesi sadece bir mazeretti, tanışma randevusu daha uygun bir isim olurdu.


Yi Yun, gösterdiği yetenek ve parlak geleceğiyle, Lin Ailesi için nadir bir yetenek olduğunun farkındaydı.


Ve Lin Ailesi’ndeki kızların çoğu, Yi Yun ile evlenmeye dünden razıydı. Yi Yun yakışıklıydı ve olağanüstü yetenekleri vardı. Genç kızların kalbini kazanmak, onun için çok kolaydı.


Dahası, bir Metruk Gök Ustası ile evlenmek, gelecekte kaynak sıkıntısı çekmeyecekleri anlamına geliyordu. Lin Ailesi gibi büyük bir ailenin kızları, Tai Ah Kutsal Krallığı asilleri kadar kısıtlı değildi. İstedikleri şeyleri yapar, istedikleriyle evlenirlerdi.


“Aile Lideri, muhtemelen ailedeki kızlardan biriyle evlenmeni istiyor. Bu şekilde aile ile ilişkin sağlamlaşacak. Belki de kısa bir süre sonra sana kendi elleriyle çöpçatanlık yapar. Bazen ailenin çocukları geç evlenir ama onlar bile erkenden nişanlanır.”


Lin Xintong’un ifadesi hem gülümsüyormuş hem de gülümsemiyormuş gibi görünüyordu. Ne düşündüğünü anlamak çok zordu.


Yi Yun kaşlarını çattı. Bu mantıklıydı. Tian Yuan Dünyası’ndaki aşiretler çocuklarını evlendirerek sağlam ilişkiler kurar ve güç kazanırdı.


“Şey...bir şey daha var.” Lin Xintong aniden konuyu değiştirdi ve ses tonu ciddileşti. “Çay partisinden Shen Tu Aşireti zararlı çıkmış olabilir ama...Shen Tu Aşireti’ni destekleyen Lin Ailesi Kıdemlileri’nin sayısı arttı…”


“Oh?” Yi Yun kaşlarını çattı. Bu iyi bir haber değildi. Lin Ailesi, Shen Tu Aşireti ile ittifak kurarsa, Lin Xintong’un kaderi görmezden gelinse bile, Yi Yun’un kimliğini saklaması imkansız olurdu.


Lin Xintong’un bunu Yi Yun’a söylemesinin nedeni de buydu.


Lin Xintong’un evliliği, aslında geleceği ilgilendiren bir konuydu. Ama Lin Ailesi ile Shen Tu Aşireti arasındaki ittifak çabucak kurulabilirdi.


Elbette bu, Yi Yun’un görmek isteyeceği son şeylerden biriydi.


“Shen Tu Aşireti, antik ‘Metruk Gök Teknikleri’ni gösterdiği için mi?” diye sordu Yi Yun. Antik ‘Metruk Gök Tekniği’ miraslarının Lin Ailesi’ni epey baştan çıkardığının farkındaydı. Dahası, Shen Tu Aşireti’nin onları Lin Ailesi ile paylaşmaya hazır olması, çok olumlu bir durumdu.


“Asıl sebep bu değil…” Lin Xintong usulca başını salladı. “Asıl sebep, Shen Tu Aşireti’nin nihayet eşsiz Büyük İmparatoriçe’nin antik tarifindeki kalıntılardan birkaçını, denemem için hazırlamayı kabul etmiş olması...Daha önce, antik tarifteki her bir kalıntı yüksek maliyet gerektirdiği için bunu yapmaya isteksizdiler.”


Lin Xintong’un sözlerinden sonra Yi Yun afalladı. Shen Tu Aşireti, kadim Büyük İmparatoriçe’nin kalıntısını arıtmaya hazırdı, öyle mi?

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr