Bölüm 375: Şanssız Yi Yun

avatar
10042 26

True Martial World - Bölüm 375: Şanssız Yi Yun


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


“İttifak hakkında…” Kâhya söyleyeceği sözleri düşünmeye başladı. “Aile bir seçimle karşı karşıya kaldı ve ittifak kurmaya meyilli pek çok yönetici var...”


Kâhya bunları söylediğinde, Yi Yun’un kalbi ağırlaştı. Gerçekten de ittifak kurulacaktı!


Tian Yuan Dünyası’na daha yeni gelmişti ve gücü, bu dünyaya göre çok küçüktü. Tek başına dünyayı gezmek zorunda mı kalacaktı? Öyleyse, Shen Tu Aşireti’nin ölümcül takibiyle yüzleşme ihtimali de artabilirdi!


“Buna mı meyilliler? O yaşlı aptallar ne düşünüyor? Shen Tu Aşireti iyi değildir. Onlarla ittifak kurmak kaplana sarılmak gibi değil mi?”


Su Jie hemen küfürler etmeye başladı.


Kâhya acı acı güldü. “Kıdemli Su, fikrimi söylememe izin verin. Aslında, bu konu, sizinle alakalı…”


“Oh? Benimle mi alakalı?” Su Jie şok oldu.


“Tam olarak söylemek gerekirse, öğrenciniz, Xintong Hanım’la ilgili…”


Lin Xintong mu?


Yi Yun’un kalbi hızlanmaya başladı. Lin Xintong’un geri çağrılmasının nedeni bu muydu?


“Kıdemli Su, Xintong Hanım’ın meridyenlerini biliyorsunuz…”


Kâhya sakınarak Yi Yun’a baktı. Lin Xintong’un sorununu Yi Yun’un önünde konuşmak istemiyordu. Ama Su Jie, Yi Yun önünde konuşmasının sorun olmayacağını söylemek amacıyla elini salladı. “Doğrudan söyle işte.”


“Oh...Doğal Yin Meridyenleri’ne sahip olan biri beş yüz yıl içinde ölecek demektir. Dövüş sanatları yolunun tıkanması ve tedavi edilemez bir hastalık…”


“Bu meridyenler göklerden gelen bir lanet, ancak...biri göklere meydan okuyup doğal Yin meridyenlerini iyileştirirse inanılmaz bir değişim olur. Antik çağlarda, doğal Yin Meridyenleri’ni iyileştirebilen eşsiz bir Büyük İmparatoriçe vardı ve iyileştiğinde yetişim seviyesi bir anda fırlamış ve kendi neslinin bir numarası olmuştu. Gücü akıl almazdı...O Büyük İmparatoriçe’nin Lin Ailemiz’in Yüce Kıdemlisi’nden ve Shen Tu Aşireti’nin Atası’ndan daha güçlü olduğu söylenir…”


“Yaklaşık iki yıl önce, She Tu Aşireti bir gizemli bölgede kadim bir ‘Metruk Gök Tekniği’ buldu ve bunun, eşsiz Büyük İmparatoriçe ile ilişkili olduğundan şüpheleniyor…”


“Shen Tu Aşireti, bu kadim tekniğin, Xintong Hanım’ın meridyenlerini iyileştirebileceğini düşünüyor. Ailenin üst kademeleri de bu yüzden onu geri çağırdı.”


“Ancak ailenin üst kademeleri hâlâ bu teknikten şüpheliler. Kadim bir ‘Metruk Gök Tekniği’ formülü olduğu kesin olsa da Büyük İmparatoriçe tarafından bırakıldığını ispatlamanın bir yolu yok. Ve...Ailenin üst kademeleri, bu teknik gerçekten Yin Meridyenleri’ni tedavi edebilse bile, Shen Tu Aşireti’nin bu metruk kemik kalıntısını arıtabileceğine inanmıyor…”


Kâhya bunları söylediğinde, Su Jie donup kaldı.


Yıllar boyu, Lin Xintong’u pek çok yere götürmüş ama onun Yin Meridyenleri’ni birleştirecek bir yol bulma konusunda başarısız olmuştu.


Şimdiyse Shen Tu Aşireti, bunu yapabilecek bir yol bulduklarını iddia etmişti, Su Jie nasıl olur da bu habere şaşırmazdı ki?


Lin Xintong, Lin Ailesi’nin soyundandı ve bin yıldır görülmemiş bir dahiydi, ayrıca Aile Lideri onu çok severdi. Ama kopuk meridyenleri yüzünden, doğal olarak Lin Ailesi’ndeki statüsü çok yüksek değildi.


Lin Ailesi, her şeyin kurallara göre ilerlemesi gereken büyük bir mirasa sahipti. Ve bu kurallar, sadece duygusuz ve insafsız olarak tanımlanabilirdi.


Büyük aşiretlerin çocukları, daima rekabet içinde olurdu. Lin Xintong’un Aile Lideri tarafından çokça sevilmesi de kıskançlık yaratıyordu. Dahası, Lin Xintong fazla yaşayamayacaktı ve aslında sakat olduğu söylenebilirdi. Bu nedenle aşiret içinde rahat ve mutlu bir yaşam süremeyip Su Jie ile eğitim gezilerine çıkmıştı.


Ancak ... Lin Xintong'un kopmuş meridyenleri iyileşirse, durumu değişirdi. Doğal Yin Meridyenleri değiştikten sonra, Lin Xintong'un geleceği sınırsız olurdu. Bu, kesinlikle Lin Ailesi için tarihi bir olay olurdu.!


"Şartlar ne?"


Su Jie sert bir sesle sordu. Bunun hakkında olumsuz önsezilere sahipti. Shen Tu Aşireti’nin böyle bir ‘Metruk Gök Tekniği’ne sahipse Lin Xintong'un kopmuş meridyenlerini sırf iyilik için iyileştirmezlerdi. Elbette bazı şartları olacaktı.


Ve muhtemelen tek şart, Shen Tu Aşireti ile ittifak kurmaktı...


"Şart, Xintong Hanım’ın Shen Tu Aşireti’nden biriyle evlenmesi. Shen Tu Aşireti bundan büyük fayda sağlayacaktır. Xintong Hanım'n bedeni özel olduğu için, bir erkekle cinsel ilişki kurması büyük bir fırsat olacaktır. Özellikle Xintong Hanım’ın kopmuş meridyenleri birleştirildikten sonra...Xintong Hanım’ın İlkel Yin'ini elde eden erkeğin gücü bir âlemden fazla artacaktır. Hatta Xintong Hanım’ın bildiği yasaları anında kavrayabilir..."


"Böylece, Shen Tu Aşireti’nin, Shen Tu Aşireti Lideri seviyesinde bir başka eşsiz uzmanı olacaktır. Normal koşullar altında, o kişinin geleceği, Shen Tu Aşireti Lideri’ninkinden daha parlak olacaktır..."


"Ayrıca Xintong Hanım, Shen Tu Aşireti’nden biriyle  evlenerek, Shen Tu Aşireti’nden biri hâline gelecek. Böylece, Shen Tu Aşireti bir anda iki eşsiz uzman kazanacak."


Anlıyorum…


Yi Yun durumu anladı. Shen Tu Aşireti’nin dalaveresi mükemmeldi.


Shen Tu Aşireti şu an güçsüz olsa da Lin Ailesi’yle bir ittifak kurduktan sonra eski gücünü geri kazanabilecek, hatta bunu aşabilecekti.


Ve ayrıca en az Shen Tu Aşireti Lideri seviyesinde birini ve bir de eşsiz bir Büyük İmparatoriçe’yi kazanacaklardı. Ve bunlarla birlikte, muhtemelen Tian Yuan Dünyası’nın bir numaralı ailesi olacaklardı!


“Lin Hanım kiminle evlendirilecek?” diye sordu Yi Yun aniden.


Yi Yun’un sorusunu duyunca, kâhyanın kaşları çatıldı. Ana zirvelerden birinin idarecisi olarak statüsü çok yüksekti ve bu yüzden, bundan memnun olmamıştı.


Su Jie ile konuşurken aniden bir sözde öğrenci lafa girmişti. Nasıl davranması gerektiğini bilmiyor muydu?


Dahası, Xintong Hanım’a Lin Hanım diye hitap etmişti!


Su Jie etraftayken Yi Yun’u paylayamazdı ama hoşnutsuz bir tonda sertçe cevap verdi: “Elbette Shen Tu Aşireti’nin bir numaralı kahramanı Shen Tu Nantian. Sadece o Xintong Hanım’a layık.”


Gerçekten de o piç, Shen Tu Nantian!


Yi Yun derin bir nefes aldı. Dendiği gibi, düşmanların yolları sık sık kesişirdi. Tian Yuan Dünyası’nda geldiğinde yolunun Shen Tu Nantian ile çakışacağını bildiği hâlde, bu, beklediğinden hızlı olmuştu. Tian Yuan Dünyası’na daha yeni gelmişti ve daha ayak bastığı yerler bile hâlâ sıcaklığını kaybetmemişken Shen Tu Nantian yine karşısına çıkmıştı.


“Lin Xintong ile evlenerek, onun Saf Yin Bedeni’ni ve en saf İlkel Yin’i kazanarak yetişim seviyesi inanılmaz artacak ve hatta Lin Xintong’un yasalar hakkındaki anlayışını bile kazanacak. Aynı zamanda eş olarak eşsiz bir Büyük İmparatoriçe elde ederek aşiretini, Tian Yuan Dünyası içinde en güçlü aşiret hâline getirecek…”


“Tüm güzel şeyler onun olacak. Bu olursa, öfkeden ölürüm!”


Yi Yun’un yüzü karardı. O, yüce gönüllü bir adam değildi.


O ve Jiang Xiaorou, Shen Tu Nantian tarafından öldürülüyordu neredeyse. Daha sonra da Shen Tu Nantian yüzünden Jiang Xiaorou’dan ayrılmak zorunda kalmıştı. Aralarında böyle bir düşmanlık varken, Shen Tu Nantian’ın tüm bunları elde etmesini nasıl olurdu da kenardan izleyebilirdi ki?


“O orospu çocuğu mu?” Su Jie küfretmeye başladı. “Shen Tu Nantian veledi, koyun kılığında bir kurt. Piçin teki! Xintong nasıl onunla evlenebilir? Lin Ailesi ne karar verdi? Yoksa çoktan kabul ettiler mi?”


Su Jie’nin yüzü, Shen Tu Nantian hakkında iyi bir izlenime sahip olmadığı için kederliydi.


Kâhya cevapladı. “Henüz karar verilmedi...Ama üst kademeler bunu kabul etmeye meyilli. Kabul etmeyen kıdemliler ise, Shen Tu Aşireti’nin 'Metruk Gök Teknikleri’ni kanıtlamasını istediler. Xintong Hanım’ın kopuk meridyenlerini iyileştirme yeteneğine sahiplerse ilk önce bunu kanıtlamak zorundalar.”


Kâhyanın cevabı, Su Jie’nin beklentileri dahilindeydi.


Tian Yuan Dünyası’nda varlığını idame ettiren büyük bir aşiretin, bazı mantıksız aile kurallarına uyması gerekirdi. Ve bu aile kurallarının ilki, aile menfaatinin her şeyin önüne koyulmasıydı.


Aile, eşsiz bir Büyük İmparatoriçe üretecekse, Lin Ailesi her şeyi kabul edebilirdi. Ve Lin Ailesi’nin kıdemlilerinin nihai kararına, kimse karşı çıkamazdı.


Shen Tu Aşireti, Lin Xintong’u iyileştirebileceğini kanıtlarsa, Lin Ailesi bu evliliği kesinlikle kabul ederdi. Buna itiraz edilmesi anlamsızdı.


Su Jie’den on tane bile olsa bunu engelleyemezdi.


Su Jie bunu düşünerek iç geçirdi. O da çaresizdi.


İstemeyerek de olsa Yi Yun’a baktı. Yüzünün kederli olduğunu gördü, ama gözleri, bir şey düşünüyormuş gibi parlaktı.


“Zavallı çocuk...Muhtemelen nasıl kaçacağını düşünüyor…”


Su Jie, Yi Yun’la empati yaptı. Yi Yun gerçekten şanssızdı. Tai Ah Kutsal Krallığı’nda iyi iş çıkarmıştı ve gelecekte muazzam zenginliğe sahip olacaktı ama birden ortaya çıkan hayvan sürüsü, ülkeyi yıkımın eşiğine getirmişti. Shen Tu Aşireti yardıma geldiğini söylese de Shen Tu Aşireti tarafından hapsedilmiş ve ölümün pençelerinden güç bela kaçabilmişti.


Şimdi, Lin Ailesi’nde güvenle yetişim yapabileceğini düşünerek buraya gelmişti. Shen Tu Nantian konusunda Lin Ailesi’ne güvenebilirdi, sonuçta iki aile düşmandı.


Ancak Lin Ailesi içinde bile Shen Tu Aşireti’yle muhatap olmak zorunda kalacağı bir duruma düşmüştü.


İki aşiret yıllardır savaşsalar da son iki yılda müttefik olmuş gibiydi. Böyle bir şanssızlıkla, üfleyerek yenilen yoğurt bile ağzını yakabilirdi.


Düşmanı uçsuz bucaksız faydalar kazanmak üzereydi, yetişim seviyesini arttırmanın yanında bir de bir güzellik elde edecekti. Bir gün tüm Tian Yuan Dünyası’nın efendisi hâline gelebilme fırsatı kazanacaktı.


Yi Yun ise, tekrar bir kaçak olacak ve sonsuza kadar kaçacaktı. Muhtemelen bu, hayatının en korkunç trajedilerinden biriydi!


Su Jie iç çekti. Yi Yun’u acınası buldu. Şimdiki hâliyle çok zayıftı ve kendini geliştirme fırsatı yoktu.


Hâl buyken, Su Jie, Yi Yun ne kadar azimli ve çalışkan olursa olsun bir şeyi değiştiremeyeceğine inandı.


Su Jie’nin bizzat kendisi bile değiştiremezdi sonuçta. Lin Ailesi’nin üst kademelerinin kararı kesindi. Sonuçta bu, Lin Ailesi’nin geleceğini doğrudan etkileyen bir konuydu.


Su Jie başını salladı ve Yi Yun’a daha fazla bakmadı. Yi Yun’un gözleri ise, aklında şeytani bir düşünce parlarken hareket ediyordu.


Tekrar kaçmak istemiyordu. Bir kaçağın hayatını yeterince yaşamıştı.


Lin Ailesi’nin kıdemlileri evliliği hâlâ kabul etmediğine göre, hâlâ zamanı vardı.


“Shen Tu Nantian...Senin başına bela olmazsam kendi yetişimimi sakatlayacağım ve bir keşiş olacağım!”


Yi Yun’un aklına birkaç fikir gelmişti. Hatta bir tanesi, kendini bile korkutacak kadar şeytaniydi!


Ya Shen Tu Nantian’a boynuz taktırırsam?






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr