Bölüm 345: Büyük Beklentiler

avatar
10819 32

True Martial World - Bölüm 345: Büyük Beklentiler


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: Fullbringer

 


Tai Ah Pusulası mı?


Yi Yun bu nesneyi biliyordu. Tai Ah Kutsal Krallığı’nın en önemli nesnelerinden biriydi.


Mor Bulutların Doğumu fenomeni gerçekleştiğinde, Tai Ah Kutsal Krallığı, Tai Ah Pusulası’nı kullanıp hazine aramıştı. Aslında, Tai Ah Pusulası genellikle hazine aramak için kullanılırdı. Bu yüzden de vatandaşlar ona hazine pusulası derdi.


“Kehanet neydi?” diye sordu Yi Yun.


“Kehanet...büyük bir felaketti!”


Orta yaşlı bilginin ifadesi ciddileşti. “Aslında, kehanet yapılmadan önce ben de o meşum hisse sahiptim. Yine de ben gelecekte ne olacağını bilemem.”


Orta yaşlı bilgin başını salladı. Gelecek gizemlerle doluydu. Ve bilge seviyesindeki yetişimle geleceğe bir göz atmak çok zordu. Şehir Lordu, sadece belirsiz bir önseziye sahipti.


“‘Çoban’...”


Yi Yun ne hissedeceğini bilmiyordu. ‘Çoban’ göründüğünde Tai Ah Kutsal Krallığı harekete geçmiş, onun bir hayvan sürüsünü kontrol edip krallığa saldıracağından emin olmamalarına rağmen savaşa hazırlık maksadıyla komşu ülkelerle ittifak kurmuştu.


İnsanlar bu önlemlerin sebepsiz yere alındığını umuyordu. Ama Tai Ah Kutsal Şehri’nin Şehir Lordu’nun sözlerinden, Tai Ah Kutsal Krallığı’nın çok büyük bir krizle karşı karşıya kalma ihtimalinin çok fazla olduğu anlaşılıyordu.


Yi Yun, ‘Çoban’la karşılaştığı zamanı hatırladı. Normal bir köylü çocuğuna benzeyen bu barışçıl ve zarif görünüşlü gencin, sayısız insanı öldüren şeytani biri olduğuna inanmakta zorlanıyordu. Onun göründüğü yerlerde, bir kan fırtınası kopuyordu.


Nasıl biriydi o?


“Yi Yun, Tai Ah Kutsal Krallığı’nın geleceği belirsiz. Kutsal Krallık çok uzun zamandır ayaktaydı ve ben bir uyuşukluk hissediyorum...Kutsal Krallık’ın geleceğini göremiyorum ama bu kriz, Tai Ah Kutsal Krallığı’nın yıkılması ve yeniden doğması için bir şans olabilir. Bu krizden kurtulabilirse, Kutsal Krallık tekrar doğar. Aksi hâlde…”


Orta yaşlı bilgin, devamını getirmedi.


Yi Yun bu sözleri duyunca korktu. Durum onun düşündüğünden çok daha ciddiydi. Böylesine büyük bir ülke yok olabilir miydi?


“Pekala, bunun hakkında daha fazla konuşmayalım. Yi Yun, bu sefer çok büyük katkıda bulundun. Seni ödüllendireceğim. Yuan Tesisi’ne girmek üzeresin. Burada, tam bu anda kullanabileceğin bir iksir var.”


Şehir Lordu bu sözleri söyledikten sonra küçük, porselen bir şişe çıkardı ve Yi Yun’a uzattı.


Yi Yun vşişeyi aldı ve kapağını açtı. İçinde, koyu kan kırmızısı bir iksir vardı.


Sadece iksiri tutmak bile Yi Yun’a bir sıcaklık verdi. Sanki elinde ateş tutuyordu.


“Yıllar önce bir ilkel bitki elde ettim. İsmi, Ejderha Kanı Reishi Mantarı. Bu ilkel bitki, normal bir reishi mantarı gibi görünüyor. Ama köklerini veya başını kestiğinde kan rengi bir özsu çıkıyor; ismini de buradan alıyor zaten.”


“Ejderha Kanı Reishi Mantarı’nı elde etmesi, yakaladığın Yang Cennet Mor Ginsengi’nden bile daha zor. Onu temel madde olarak kullanıp Yang Kan İksiri ürettim. Yang Kan İksiri, yoğun Yang temelli bitkisel bir iksirdir. Saf Yang yasalarına çalıştığından ve bazı hazineler bulduğundan şimdi kısmi bir Saf Yang Bedenin var. Bu Yang Kan İksiri’ni kullanırsan Yuan Tesisi’ne geçmende çok faydalı olacaktır!”


“Sıradan biri Yuan Tesisi’ne ulaşmak için bu Yang Kan İksiri’ni kullansaydı, israf olmasını geçtim, bedeni patlayarak ölebilirdi. Ama senin, Yang Kan İksiri’ni en iyi şekilde kullanabileceğine inanıyorum.”


“Öyleyse sana, Merkezi İlahi Kule’nin 99. katındaki cennet seviye dairelerden birinde Yuan Tesisi’ne geçmen için eğitim yapmana izin veriyorum. Yang Kan İksiri sadece Yuan Tesisi’ne ulaşmanı sağlamayacak, ayrıca sağlam bir temele sahip olmanı da sağlayacak!”


“Unutma, Yuan Tesisi çok önemlidir. Yuan Tesisi, Yuan Tesisi. Yuan ‘ilk’ demekken Tesis de ‘temel tesis etmek’ demektir. Yuan Tesisi, dövüş sanatlarının temelidir. Sağlam ve kuvvetli bir temel oluşturmalısın. Gelecekteki başarıların buna bağlı!”


Yi Yun, orta yaşlı bilgine, tüm bu söylediklerinden dolayı içten bir minnettarlık hissetti. Tüm olumlu koşullara rağmen, muhtemelen Tai Ah Kutsal Krallığı’nda hiçbir genç savaşçı Yuan Tesisi’ne girerken böyle bir muameleye maruz kalmamıştı.


Yi Yun, Tai Ah Kutsal Krallığı için çok sıkı çalışırken, Krallık da aynı şekilde karşılık veriyordu. Böyle bir ilişki, çok nadirdi.


“Bu da senin için.”


Orta yaşlı bilgin bunları söylerken Yi Yun’a ahşap bir kutu uzattı.


Ahşap kutu, çok eski görünüyordu. Yi Yun onu ellerine aldığında, çok ağır olduğunu hissetti. Bu ahşap, şaşırtıcı bir şekilde, metalden kat kat ağırdı.


Bu, İlahi Abanoz’du.


Yi Yun bu ahşabı tanıdı. İlahi Abanoz, metalden daha sertti. Yüz bin yıl boyunca toprağa gömülü kalsa bile çürümezdi. Ama Yi Yun’un elindeki İlahi Abanoz kutu, zamanın izlerine sahipti. Geçirdiği zamanla üzerinde benekler oluşmuştu. Bu ahşap kutunun ne kadar zaman önceden kaldığı bilinmiyordu.


Yi Yun ahşap kutuyu açtı ve sarı, ipek bir kumaş buldu. İpek kumaşın üzerinde, dokuz yeşim parşömen vardı.


Tüm bu yeşim parşömenler, küçükten büyüğe tek parça hâlinde sıralanmıştı. Yi Yun onları tutup eline aldığında yeşim parşömenlerin ısısını hissetti. Et ve kan tutuyormuş gibiydi.


“Bu…’Tai Ah Kutsal Tekniği’!” Yi Yun’un gözleri parladı.


“Öyle. Bunlar, ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ yeşim parşömenlerinin tamamıdır. Bu dokuz yeşim parşömen, ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nin dokuz cildine karşılık gelir. Teknikte ilerledikçe yeşim parşömenlerin sayısı azalır. Özellikle dokuzuncu parşömen, onun sadece bir kopyası var!”


“Dokuzuncu yeşim parşömeni, kadim zamanlardan beri İmparatorlar, Şehir Lordları veya ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nde çok yüksek aşamaya ulaşan herkes kopyalamaya çalıştı. Ama hiçbiri bunu başaramadı. Var olan birkaç kopyası da orijinal parşömenden çok farklı!”


Yetiştirme tekniklerinin kopyalanması çok zordu. Bunu yapacak kişinin, kopyalama yeteneklerinin dışında, yetiştirme tekniğinde de tamamen ustalaşması gerekirdi. Ama ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’nde tamamen ustalaşmak çok zordu.


“Şimdi, bu dokuz parşömeni sana devredeceğim. Onlar, Tai Ah Kutsal Krallığımız’ın temelleridir! Ülkemizde yaşayan insanlar arasında, ‘Tai Ah Kutsal Tekniği’ni Tai Ah Kutsal Krallığı’nın kurucu imparatorunun yarattığına dair efsaneler var, ama işin aslı şu ki...kurucu imparator, bu Kutsal Tekniği antik bir harabede bulmuştu. Elindeki dokuz yeşim parşömen de, kurucu imparatorun o harabeden aldığı orijinal kopyalardır!”


“Bundan böyle, yeşim parşömenler sende kalacak. Ama gerçekten kriz gelirse onları senden alacağım. Hâlâ onları koruyabilecek yeteneğe sahip değilsin.”


“Bu yeşim parşömenler su ve ateş geçirmez, onlardan zarar görmez. Onlarca milyon yıl boyunca, Tai Ah Kutsal Krallığı’nda sorunsuz bir şekilde elden ele aktarılmışlardır. Benim dönemimde kaybolmalarını istemiyorum!”


Orta yaşlı bilgin, Yi Yun ile konuşurken çok ciddi görünüyordu. Ve ardından, elini Yi Yun’un omzuna koydu.


Yi Yun, elin çok ağır olduğunu hissetti.


Bu yeşim parşömenler, kurucu imparatorun geride bıraktığı orijinal yeşim parşömenlerdi. Değerleri belliydi.


Beklenmedik olansa, Şehir Lordu’nun bu parşömenleri, yetişimi için ona vermesiydi.


Bu borcun, hafif olduğu söylenemezdi.


Tai Ah Kutsal Şehri Şehir Lordu’nun Yi Yun’dan çok büyük beklentileri vardı. Ayrıca, Tai Ah Kutsal Krallığı herhangi bir sorunla karşılaştığında, Yi Yun’un Kutsal Krallık’tan kalan bir tohum olacağını umuyordu.


Ve bir gün, bu tohum filizlenip yüce bir ağaca dönüşebilirdi…

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr