Bölüm 225: Bir Tuğla ile Dünya’ya Hükmetmek

avatar
9751 31

True Martial World - Bölüm 225: Bir Tuğla ile Dünya’ya Hükmetmek


 

Çeviri: Eynuma Düzenleme: bezald35

 

 


Uçan kılıçlar?!


Yi Yun, kendisine doğru her yönden gelen uçan küçük kılıçları görünce hayrete düştü. O aslında ‘Yıldız Toplayan El’in bir çeşit parmak tekniği olduğunu düşünmüştü ama o, beklenmedik bir şekilde kılıç tekniğiydi.


Bir kılıç tekniği ama ‘Yıldız Toplayan El’ diye mi çağrılıyor?


Bir ana kılıç ve on iki küçük kılıç, fırlatılan toplam on üç kılıç! Büyük çoğunluğu Yi Yun’a doğru uçmuyor Yi Yun’un etrafındaki uçuyordu.


Küçük kılıçlar Yi Yun’un yakınında bir yerlerde uçtuğunda havada aniden yön değiştirdiler. Tüm kılıçlar Yi Yun’a doğru döndü!


Uçan kılıçlar yön değiştirebilir mi!?


Bu sahneyi gördükten sonra savaşçılar panikledi!


Yuan Tesisi Âlemi’ndeki savaşçılar, Yuan Qi ile silahı kontrol edip havada yön değiştirebilirdi. Fakat iyice düşününce, Liu Yuxing önceden arena salonunda Yi Yun’un simgesini kendine çekmek için tek hamle kullanmıştı. Görünüşe göre bu Liu Yuxing’in özel yeteneklerinden biriydi.


Bir anda on üç kılıç Yi Yun’a doğru yöneldi. Bu saldırıdan kaçınmak için yer yoktu. ‘Zaman Farkındalığı’ ile bile onlardan kaçmak oldukça zordu.


Herkes şaşkın bakışlarla Yi Yun ve on üç kılıca baktı. Onlar bu gerilim dolu olağanüstü sahneyi kaçırmaktan korkuyordu.


İnsanların dikkati uçan kılıçlarca çekilince, Liu Yuxing gizlice bir parmak mührü yaptı. Yuan Qi’sini azami düzeyde deveran ettirdi.Tüm enerji sağ elinin işaret ve orta parmağında odaklandı.


Her iki parmağı da bir anlığına zümrüt yeşiline döndü.


Yi Yun’u çevreleyen on üç kılıca bakınca onları güçlükle idare ettiği görülüyordu, Liu Yuxing vahşi bir bakış attı ve düşündü ‘’Öl...Uçan kılıçların sahte olduğunu anlamak senin için imkansız, bu gerçek ‘Yıldız Toplayan El’!


‘’Yıldız Toplayan:  Öldürücü Darbe’’


Liu Yuxing parmağını tuttu ve görünmez bir Yuan Qi kuvveti boş havayla birleşip Yi Yun’a doğru ilerledi.


Bu Qi kuvveti iyi gizlenmiş ve görülemezdi. Havadaki düzenli hafif dalgalanmadan neredeyse ayırt edilemezdi. Boşluktaki bir dalgalanma gibi inanılmaz bir hızda Yi Yun’a doğru atıldı!

Aynı zamanda, on üç kılıç her yönden Yi Yun’u kesti.


‘Yıldız Toplayan: Öldürücü Darbe’nin ıslıkları, uçan kılıçların sonik patlamalarının içerisinde gizlendi.


Öldürme niyeti de kılıç ışınları tarafından maskelenmişti. Böylece Liu Yuxing’in gerçek öldürücü darbesi, on üç uçan kılıç içine mükemmel bir şekilde saklanmıştı. İnsanlar uçan kılıçların öldürücü darbe olduğuna inandılar, ama gerçekte, öldürücü darbe Liu Yuxing’in gizemli gücüydü!


“Ding! Ding! Ding! Ding!”


Yi Yun havadaki uçan kılıçlara karşı koymak için Cennete Yükseliş Mührü’nü savurdu.


Uçan keskin kılıçlar Yi Yun karşısında hiçbir tehdit oluşturamadı. Cennete Yükseliş Mührü ile hepsine vurdu. Etkileyici görünüyordu ama özden yoksundu.


Asıl kılıç bile Cennete Yükseliş Mührü tarafından ezildi!


“Ne!?”


Yi Yun’un asıl kılıca vurduğunu görenler ağızları açık kaldı. Herkesin beklediği, Liu Yuxing’in fırlatmadan önce uzun zaman harcayarak hazırladığı öldürücü hamlesi, bu kadar basit bir şekilde mi durduruldu?


Seyirci şok olurken, Liu Yuxing’in yüzünde bir sırıtış belirdi. Tüm Yuan Qi’sini öldürücü saldırısına toplamıştı, bu yüzden uçan kılıçlar içindeki Yuan Qi elbette zayıftı, ama Yi Yun’u oyalamışlardı.


Öldürücü darbe, Yi Yun’un kalbine doğru uçtu.


Yi Yun’u öldürdüğü için hapse girse bile, Liu Yuxing bundan pişman olmayacaktı.


Vurdum!


Liu Yuxing kalbinden bağırdı. Saldırı, Yi Yun’un kalbine vururken Yi Yun gülümsedi. Ellerini birleştirdi ve aşırı hızı nedeniyle kolları bir seri ardıl görüntü oluşturdu!


Vücudundaki Yuan Qi patladı. Cennete Yükseliş Mührü’nü göğsünün önüne yerleştirdi.


“Boom!”


Arenada yüksek bir sesle Liu Yuxing’in ölümcül saldırısı, Cennete Yükseliş Mührü’nün yüzeyine vurdu!


Darbenin etkisiyle oluşan büyük artçı sarsıntı düzensiz bir hava akımı oluşturdu.Yi Yun’un vücudu havada yükseldi. Etki o kadar inanılmazdı ki, Yi Yun’un kolları bile hissizleşti.


“Böylesine harika bir güç. Liu ailesinin gizli tekniği olan ‘Yıldız Toplayan El’ kesinlikle kötü değil!” Havada vücudunu sabitleştirirken Yi Yun’un zihninde bu fikir parladı.


Bu sahneyi izleyen herkes tamamen şok oldu!


Uçan kılıçların hepsi Yi Yun tarafından savrulmuştu, peki o devasa Yuan Qi patlaması nereden çıkmıştı?


En çok şok olan kişi hiç şüphesiz Liu Yuxing idi. Son sahneyi izleyince tamamen şaşkına döndü.


Neredeyse elinin altındaki bu zafer nasıl sonuçlanmıştı!?


Bu nasıl mümkün olabilir? Nasıl on üç kılıcı ve özellikle ‘Yıldız Toplayan: Öldürücü Darbe’yi engellemek için bu kadar hızlı olabildi ki!?


‘Yıldız Toplayan: Öldürücü Darbe’ neredeyse on üç kılıçla aynı anda vurmuştu! Yi Yun aslında hepsini önleyecek kadar hızlı mıydı!?


Sadece bu da değil,o aslında kılıç ışınları arasında gizlenmiş kuvvet saldırısını da mı keşfetmişti?


Liu Yuxing bunu kabul edemedi!


Bütün enerjisini bu tek saldırıya koymuştu, ama bu bile Yi Yun tarafından savuşturulmuştu. Yi Yun’a sabresini çıkarttırmayı bile başaramamıştı. Liu Yuxing’e göre bu çok büyük bir utançtı!


Ve o anda, aniden gözünün önündeki Yi Yun’un kaybolduğunu fark etti ...


Liu Yuxing yıldırım çarpmış gibi hissetti. Kolları uyuştu, tepkisi yavaşladı. Zihninde güçlü bir huzursuzluk çekti.


Haaayyyıııırrr!!


(D.N.: Eeveeeett! :D )


Liu Yuxing içinden haykırdı.Son anda sıçrayabilmek için mücadele etti!

 

Fakat ‘Yıldız Toplayan El’i kullandıktan sonra Yuan Qi’sinin çoğunu harcamıştı. Ani hız patlaması yavaşlamıştı.


Çok geçti! Yi Yun, bir hayalet gibi Liu Yuxing’in arkasına geçti. Gözleri kilitlendi ve ayakları yere değdi. Elini uzattığında vücudu hâlâ havada duruyordu. Ve onun elinde...


Parlayan bir tuğla!


Ellerini kaldırdı, tuğlayla gömdü!


“Dong!”

 

Sert bir ses duyuldu. Yi Yun’un sert tuğlası Liu Yuxing’in kafasının arkasına çarptı.

 

Liu Yuxing’in vücudu titredi. Yıldızları gördü ve tek hissettiği başının arkasındaki yoğun acıydı. Tüm vücudu kaskatı kesildi. Sanki alzheimer olmuştu. Zorlukla yavaşça başını Yi Yun’a doğru çevirdi.

 

Bu anda, Liu Yuxing’in gözleri odağını kaybetti. Hâlâ Yi Yun’u net bir şekilde göremiyordu. Vücudunu düşmekten alıkoymaya çalışıyordu. Düşemezdi, en azından tuğla nedeniyle.

 

Bu düşünce onun ayakta durmasını sağlayan tek yeteneğiydi.


Liu Yuxing sonunda zorla gözlerini odaklamayı başardı. Tek gördüğü Yi Yun’un bulanık figürüydü.


Aynı zamanda Yi Yun çoktan ellerini tekrar kaldırmıştı. Tuğla Liu Yuxing’in gözlerinde parlıyordu


Belanı sikeyim…


Liu Yuxing’in küfür edercesine ağzı hareket ediyordu. Fakat henüz yarım hece söylediğinde, karşı konulamaz altın ışık çarptı.


“Dong!”


Liu Yuxing’in görüşü aniden karardı. Artık hiçbir şey göremiyordu.


Kalbi büyük bir öfke ve aşağılamayla doluydu. Fakat sonunda, basit ama vahşi hamlesiyle başa çıkamadı. Bununla birlikte, yerde sere serpe yatıyordu.


“Peng!”


Arenada duyulan tek ses ölü bir köpeğin yere çarpma sesiydi.


Bunun haricinde tamamen sessizdi!


Seyircilerin hepsi sersemledi. Sanki on bin boynuzlu ve toynağı çamurlu hayvan kalplerinin üzerinden geçmişti. Sanki bu yüzden sersemlemişlerdi.


Gökler!


Bu bir şaka olmalı!


Liu Yuxing bile Yi Yun’un bir tuğlasıyla yenilmişti!


Tuğla....Tuğla. Bir tuğla bu kadar saçma olabilir mi?


Bu gerçekten…


Bir tuğlayla dünyaya hükmetmek!!


“Tanrı yolumdaysa, onu doğrarım. Eğer Buddha beni durdurursa, onu da doğrarım!”


Herkes kafasında kocaman mor şişlik olan Liu Yuxing’e baktı. Hepsinin gözü acımayla doluydu. Bir Dük’ün oğlu Bulut Çölü’nden gelen bir hödüğün tuğlasıyla yere serilmişti... Bu haber başkente yayılsaydı neler olurdu.


Liu Yuxing başkentte tanınan bir figürdü.


Sadece güçlü değil, yakışıklı ve asildi. İnsanlara tatlı bir çocuk hissi veriyordu.


Başketteki çoğu kız Liu Yuxing’e onun için ölecek kadar delicesine aşıktı. Eğer Liu Yuxing bir bakış atsaydı onlar için ölmeye değerdi.


Çoğu kızın kalbinde, Liu Yuxing cennetten inen bir tanrı gibiydi.


Fakat şimdi, bu tanrı Yi Yun tarafından bir tuğlayla bu hâle getirilmişti.


Dağınık saçlı, kafasında kocaman morluklarla…


Onun tanrı olduğuna dair en ufak ipucu neredeydi?


Liu Yuxing‘i kıskanan başkentin çoğu genç ustası, Liu Yuxing’in bu hâlinin fotoğrafını disk mekanizmasıyla çekti. Onlar kızların muhteşem Liu Yuxing’in Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki bu hâlini görmesi için bu disk mekanizmalarını başkente göndermeyi planlıyordu.


Sadece kızların bu disk mekanizmasındaki fotoğrafı görmelerinin hayali bile bu gençleri şeytanca kıkırdattı. Denir ki, erkekler olarak bilinen kaslı hayvanlar, kendilerinden daha popüler, yakışıklı, güçlü ve zengin olanları doğası gereği kıskanır.


Bu fotoğraflar başkente gittiğinde, Liu Yuxing’in nasıl tekrar başkentte yüzünü göstereceği merak konusuydu.


Bunu düşünerek sinsice eğlendiler.


Aynı zamanda, Yi Yun yerine döndü.


Zhou Kui Yi Yun’a bakarken, kadim bir imparatora bakıyormuş gibi hissetti. Tükürüğünü yuttu ve, “Sen tam bir...zorbasın...” dedi.


Sonunda, Zhou Kui bu onursuz kelimeleri mırıldandı, fakat Yi Yun basitçe cevapladı. “Sorun yok. Onu bayıltmak biraz çaba gerektirdi. O kadar da kolay değildi...”


Liu Yuxing’e karşı Parlak Güneş Qi’sini kullanmadan sadece tuğla ile kazanmak gerçekten de zordu.

(Ç.N: Hı Hı gerçekten zorlandın )


Seyirciler bunu duyduğunda, neredeyse bayılacaktı.


Dük’ün oğlunu bayıltmak için sadece bir tuğla kullandın ve kolay değildi mi diyorsun? Liu Yuxing’i köpek gibi ezebildiğinde mi tatmin olacaktın?


Zhou Kui ağzını kapatmaya karar verdi. Yi Yun’a tek bir söz daha söylemesi başka bir şok daha yaratacaktı.


“Bu arada, Kardeş Yi Yun, sondaki patlama neydi?” Song Zijun sonunda müdahil oldu. Başından beri meraklıydı.


Dikkatlice Liu Yuxing’in son ‘Yıldız Toplayan El’ hamlesini izlemişti. Fakat yine de pek bir şey anlamamıştı. Tek bildiği Liu Yuxing’in uçan kılıçları kontrol edebilen bir tekniği olduğuydu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr