True Martial World - Bölüm 911: Tilki Kanına Bulanmış Kıyafetler

---

 

Bölüm 911: Tilki Kanına Bulanmış Kıyafetler

 

 

Dördüncü Antik Fey'i öldürdükten sonra beşinciyle olan savaş başlamadan önce iki dakikalık dinlenme zamanı vardı. Kısa bir süre olsa da, aşırı güçlü kan bağı olan Prenses Beyaz Tilki için Yuan Qi'sini önemli bir miktarda yenilemeye yeterdi.

 

Prenses Beyaz Tilki, beşinci Antik Fey'e meydan okumak üzereydi!

 

Bu bağlamda, Beyaz Tilki öğrencileri heyecanlıydı! Lakin o anda, onlar bile Prenses Beyaz Tilki'nin beşinci Antik Fey'i öldürebileceği konusunda iyimser değillerdi.

 

Dördüncü Antik Fey'i öldürürken kolay bir zaman geçirmemişti.

 

Beşinci Antik Fey, dördüncüden güçlü olduğundan, onu nasıl yenecekti ki? Zor!

 

Zaman geçtikçe, Prenses Beyaz Tilki meditasyon yapıp nefesini düzenlemeye başladı. Düzen formasyonunun dışında, Luo klanı öğrencileri Yi Yun ile Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin arasındaki savaşı gerginlikle izliyordu.

 

Dokuz Kuyruklu Alan'da; Yi Yun'un, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin vücudunu saldıracak bir yolu yoktu. Tek yapabildiği; pasifçe savunurken boş yere Dokuz Kuyruklu Alan'ın sınırlarını saldırmaktı.

 

Bin Kar uçan sabre, her birkaç saniyede bin saldırı yapıyordu fakat her saldırı, alanın sınırları tarafından püskürtülüyordu.

 

“Hala kıramıyor!”

 

“Genç Erkek Kardeş Yi'nin Yuan Qi'si büyük hızla düşüyor!”

 

Fey Arıtma Taşı düzeninin savaş görüntüsü, herkese sanki orada olan onlarmış gibi bir his veriyordu. Hareketleri, Antik Fey'in aurası ve baskısı, ayrıca meydan okuyan kişinin Yuan Qi'sinin yoğunluğunu yansıtıyordu.

 

Yi Yun'un Yuan Qi kapasitesinin sadece %80'inin kaldığını net bir şekilde hissedebiliyorlardı.

 

Yuan Qi yoğunluğu, uygun durumun altına düştüğünde; ister saldırı ister savunma olsun, onu daha da yoracaktı. Böylece de Yuan Qi'si daha da hızlı tükenip kısır bir döngüye girecekti. Eğer böyle giderse yenilmesi an meseliydi.

 

O anda...

 

“Peng!”

 

Metalin çatlama sesinin duyulmasıyla; Yi Yun'un uçan sabrelerinden biri, Dokuz Kuyruklu Alan'da patladı!

 

“Sabresi mi kırıldı?”

 

Luo klanı öğrencileri görüntüye baktı. “Bin Kar uçan sabre"yi anlamasalar da Yi Yun'un bir çeşit sabre düzeni kullandığını biliyorlardı. Düzeni oluşturan uçan sabrelerin sayısı sabitti. Birkaç sabrenin azalmasıyla sabre düzeni artık mükemmel olamaz ve güç bakımından düşüş yaşardı!

 

Fey Arıtma Taşı düzeninde, tüm silahlar standarttı ve kaliteden yoksundu. Eğer bir savaşçı içine Yuan Qi enjekte ederse, onu yok edilemez yapması mümkündü.

 

Ancak Yuan Qi, yüksek seviyeli etkilere karşı koyarken enjekte edilirse, silahın kırılması normaldi.

 

Yi Yun, 999 uçan sabreyi kontrol ediyordu ve Yuan Qi'sini bir sürü parçaya bölmesi, buna bir de dayanıklılığını eklemesiyle uçan sabrelerden birinin patlamasına neden olmuştu!

 

Tam kalabalık bunları düşünürken, başka bir sabrenin daha ikiye bölünmesi sesi duyuldu!

 

Kırılan her uçan sabre Yi Yun'un saldırı gücünü zayıflatıyordu.

 

”Bu serseri sonunda dayanamıyor. Beni cidden korkutmuştu.” Bai Yueqing, kendi kendine düşündükten sonra nefesini verdi.

 

Yi Yun'un Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yi yenebileceğinden cidden korkmuştu. Bu, Prenses Beyaz Tilki'ye yetişmesiyle sonuçlanırdı. Ne de olsa, Prenses Xue'er'in, beşinci Antik Fey'i öldürebileceği kesin değildi. Zamanı geldiğinde, Prenses Beyaz Tilki'nin beşinci Antik Fey'e karşı olan savaşının sonucu Yi Yun'unkinden iyi olursa, öldürmekte başarısız olsa dahi pek farklı görünmezdi.

 

Bunu düşününce, Bai Yueqing rahatladı. Öylesine yelpazesini sallayıp dedi ki: “Yi Yun da fena sayılmaz. Ne yazık ki, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yle savaşıyor. Beyaz Tilki klanımızın totemi olarak, ruhr özünün küçük bir kısmı dahi onun hayalinin ötesinde güce sahip. Bununla nasıl başa çıkabilir ki?”

 

Bai Yueqing'in sözleri, Luo klanı öğrencilerinin kaşlarını çattırdı fakat karşılık vermediler. Ne de olsa Yi Yun'un uçan sabreleri, alanda sürekli kırılıyordu. Kısa bir zamanda, ondan fazlası kırılmıştı.

 

Luo klanı öğrencilerinin yüzleri düştü. Prenses Beyaz Tilki'ye tekrar bakınca, belirli bir miktarda Yuan Qi'sini yenilemesi için iki dakikanın yeterli olduğunu gördüler. Belinci Fey ejderine meydan okumaya başlamak üzereydi.

 

Arada fark giderek büyüyordu.

 

Ama yine de, Yi Yun kendiyle gurur duyabilirdi. Arka planı ve yaşıyla bu noktaya ulaşması cidden bir mucizeydi.

 

Dokuz Kuyruklu Alan'da, Yi Yun'un alnından terler akıyordu ve kendisi de nefes nefeseydi. 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın yasalarını gerçek dövüşte kullanarak; gücünü en çok sınırlayan zayıf yetişim seviyesiydi.

 

Yi Yun'un Yuan Qi'si, 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın kullanımı desteklemeye yetersizdi. Yasa parçacıkları kullansa dahi enerjisi çabucak tükeniyordu.

 

“En azından beşinci seviyeye ulaşmak için gücümün %70'ini korumam gerekiyor. Anca ondan sonra birazcık kazanma şansım olur. Şimdilik bu Dokuz Kuyruklu Alan'ı kırmak için enerjimin sadece %10'unu kullanarabilirim.”

 

Yi Yun, Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği'ne tam güç verdi. 1000 Şeytan Varlık Çarkı sonuçta bir saldırı tekniğiydi. Bir savaşçının yetişim seviyesini ve Yuan Qi kaynaklarını gerçekten etkileyen, kişinin yetişim tekniğiydi.

 

Bir zamanlar, “Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği” Yi Yun'un elinde bulundurduğu üst seviye yetişim tekniğiydi. Yi Yun için büyük bir destekti fakat şimdi, 1000 Şeytan Varlık Çark'ının varlığıyla Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği yetersizdi. Bu da Yuan Qi kaynaklarının Yi Yun'un zayıflığı olmasına neden olmuştu.

 

“Yirmiden fazla uçan sabre kırıldı. Bu serseri gerçekten sınırlarında.” Kıdemli Duanmu iç çekerek konuştu.

 

Yi Yun'un performansının şaşırtıcı olduğunu bilmesine rağmen, istemsizce Yi Yun'un daha büyük bir mucize yaratmasını istiyordu.

 

“Birçoğu kırıldı ama sence bu garip değil mi? Çocuk şu anda bilerek gücünü koruyor gibi görünmüyor mu?” O anda, Kıdemli Shi aniden konuştu.

 

Kıdemli Duanmu görüntüye bakarken şaşırmıştı. Yi Yun'un hiç de tüm gücünü kullanıyor gibi görünmediğini fark etti. Sanki kuşkuları varmış gibiydi...

 

“Bu serseri ne yapıyor? Durumun aciliyetini bilmiyor mu? Neden tüm gücünü kullanmıyor? Dokuz Kuyruklu Alan'ı kırmasa bile, rahatça saldırması sonuçlarını daha iyi gösterir.”

 

Kıdemli Duanmu'nun kafası karışmıştı. Ödüller, Fey Arıtma Taşı düzeninin temizlenmesi yoluyla veriliyordu. Sonuçlar ne kadar iyiyse, ödüller de o kadar iyiydi.

 

“Yi Yun cidden zor bir duruma katlanıyor. Mümkün olan her yöntemi denedi fakat parçalanan uçan sabrelerinin biraz ilginç olduğunu fark ettim. Kırılan yirmi kadar uçan sabre, birbiriyle bağlanınca özel bir his veriyor gibi...”

 

“Oh!” Kıdemli Duanmu kaşlarını dikti. “Kıdemli Erkek Kardeş, ne demek istiyorsun? Yoksa Yi Yun'un, alanı kırmak için bir yol bulduğunu mu ima ediyorsun?”

 

Kıdemli Shi reddetti: “Mümkün değil. Eğer ben olsam, ”Cennete Yükseliş” yetişim seviyem olsa bile, Dokuz Kuyruklu Alan'ı kırmanın yüz yolunu bulurdum. Ancak Yi Yun, o yüz yoldan birini kullanmıyor. Benim yöntemlerimi aşacak bir yöntem bulabileceğini sanmıyorum.”

 

“Lakin bir çözüm bulamadığından, yine de deniyor. Ancak denemelerini oldukça özel buluyorum. Derin bir şey olduğu konusundaysa, bence öyle bir şey mümkün değil!”

 

Kıdemli Shi başını iki yana salladı. O yüz binlerce yıl yaşamıştı. Yetişim seviyesi heybetliydi ve iyi okumuştu. Biri, gencin hareketlerini ve yasaların derinliklerini ilk defa görse dahi anlayabiliyordu.

 

Yi Yun'un hareketlerindeki derinliği kavrayamıyordu, bu da sadece eksik bir yanı olduğu anlamına gelebilirdi.

 

Tam Kıdemli Shi bunu söylemişti ki, bir dizi ‘'Peng Peng Peng Peng Peng'’ sesleri duyuldu. Onlarca uçan sabre bir anda kırıldı.

 

Öncekileri de ekleyince toplamda yüz uçan sabre kırılmıştı.

 

Hiç kimse, sabreler kırıldıktan sonra,içlerine konulmuş yasa parçacıklarının altın rünlere dönüşüp,kendini Dokuz Kuyruklu Alan'ının sınırına yapıştırdığını fark etmemişti.

 

Yüz uçan sabre arkasında yüz altın rün bırakmıştı.

 

Rünler birleştiğinde, devasa bir çarka benziyordu.

 

O anda, Yi Yun'un bedeni aniden parladı ve bu çarkın merkezine geldi.

 

Sırtı,Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'sine dönük bir şekilde uzamsal bariyerle yüzleşti.

 

Her şeyi görmezden gelip buraya uçtuğundan, Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin saldırısını engellemekte başarısız olmuştu. Bir tilki pençesi,hızla Yi Yun'un arkasından geldi. Yi Yun paramparça olmak üzereydi.

 

“Genç Erkek Kardeş Yi!”

 

Kalabalık çığlık attı. Sanki Yi Yun,Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin ona saldırdığını bilmiyor gibiydi.

 

Kıdemli Duanmu ve Kıdemli Shi harekete geçip Yuan Qi'lerini aktifleştirdi. Yi Yun'u son anda kurtarmayı planlıyorlardı.

 

Lakin o anda,Yi Yun Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yi görmezden geldi. Elindeki kılıcını çarkın merkezine sapladı!

 

Kırıl!

 

Boom!

 

Yüz rün, aynı anda patladı! Dokuz Kuyruklu Alan'ın uzamsal sınırının tümü, şiddetli patlama yüzünden yumurta kabuğu gibi çatlamaya başladı.

 

Dokuz Kuyruklu Alan'ın ortasında bulunan Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki ise çoktan alanın kendisiyle birleşmişti. O alandı, alan da oydu.

 

Alan parçalandığı anda Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'nin bedeni de parçalandı. Korkunç bir çığllıkla bedeni parçalara ayrıldı ve her tarafa kan saçtı.

 

Ölümcül pençe tam Yi Yun'un sırtına ulaşacaktı ki, toza dönüştü.

 

Elinde kılıçla Yi Yun'un sırtı,parçalanan Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'ye dönüktü. Vücudu,tilki kanı yağmuru altında sırılsıklam oldu. Bu kanlı bir manzaraydı.

 

Görüntüdeki ani değişiklik herkesin beklentisini aşmıştı.

 

Yi Yun tam başarısız olacak ve hatta tilkinin pençesinden darbe alacaktı fakat,bir anda her şey tersine dönmüştü. Yi Yun'un kılıcı,Dokuz Kuyruklu Alan'ı parçalamış ve sonuç olarak Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki'yi mi öldürmüştü!?

 

Bırak Luo klanı ve Beyaz Tilki klanı öğrencilerinin afallamış yüzlerini, Kıdemli Duanmu ve Kıdemli Shi'nin normalde umursamaz ve soğuk yüzlerinde dahi açıklanamaz bakışlar vardı..

 

Ne oldu?