Bölüm 895: İki Yıl

avatar
3780 18

True Martial World - Bölüm 895: İki Yıl


 

Bölüm 895: İki Yıl

 

 

Herkes İlkel Uzay'da yetişim yaptığından etraf sessizliğe gömülmüştü. Zihinsel gücünü yinelemek için bir kalıntı yuttuktan sonra Yi Yun, nefesini yönlendirip kalıntıyı işleme koydu.

 

Lan Xiaomo, garipçe Yi Yun'a baktı. Böylesi verimsiz bir taşta neden bu kadar istekli görünüyor?

 

Onu cidden anlayamıyordu.

 

Yi Yun'un az önce çok fazla zihinsel enerji tüketmiş olduğunu biliyordu. Bu makuldu. Böylesi büyük bir Fey Tanrı Taşı ve belirli bir giriş noktasının olmamasıyla kişinin zihinsel enerjisinin meditasyon yaparken çabucak tükenmesi kesindi.

 

Lan Xiaomo bu konu hakkında düşünmeyi bırakıp, yirmi yedinci Fey Tanrı Taşı'nda meditasyona devam etti.

 

Sadece kase boyutunda bir Fey Tanrı Taşı olsa da meditasyon yapması bayağı zahmetliydi. Lan Xiaomo, içinde bulunan yasaların derin ve çok olduğunu buldu fakat kazandığı anlayış sınırlıydı.

 

Önceden en kötü Fey Tanrı Taşı'nı seçmek zorunda olduğu için huzursuz hissetmişti lakin şimdi bu pek de kötü bir şey değildi. En zor taşlar, Delici Yıldız Taşı ve Üç Tanrı Mührü muhtemelen sadece Jian Zhu ve Prenses Beyaz Tilki gibi nihai dahilerin anlayış kazanabileceği şeylerdi.

 

Tabii Delici Yıldız Taşı ve Üç Tanrı Mührü'nden daha zor olanı, yanındaki üç Fey Tanrı Taşı'ydı.

 

Bu süreçte Yi Yun'un bir kez daha kendini Fey Tanrı Taşı'na daldırdığını hissetti. Hiç anlayış kazanıp kazanamayacağı bir kenara, sırf zihinsel gücünün tüketimi bile çok yüksek ve hızlıydı.

 

Yi Yun, önceden Gölge İkizlerin ayak hareketlerini öğrenmiş, Prenses Beyaz Tilki bile onu övmüştü. Lakin neden böyle yetenekli biri yumurtayla taş kırmaya çalışıyordu?

 

...

 

Yi Yun, Mor Kristal'e kendini tamamen daldırmıştı. Önündeki sanki yeni bir dünyaya açılan bir kapı varmış gibi hissetti.

 

Uzun saçlı adam, elinde 1000 Şeytan Varlık Çarkı'yla duruyordu. Bu sayısız Köken'in parçacık yasalarının bütünleşmesiydi.

 

Yİ Yun, Luo klanının sınavlarında içinde Mor Kristal'in aurasının mühürlü olduğu Kaos Taşları'nı görmeyi hiç beklememişti.

 

Yİ Yun, göze çarpmayan ufak bir dünyadan, ufacık bir Bulut Çölü'nden her seferinde bir adım atarak On Bin Fey Semavi Cennet'e gitmişti. Ne kadar uzağa giderse o kadar küçük hissediyordu.

 

Büyük evrenin karşısında yaşamlar karıncalar gibiydi. Bu tıpkı bakterilerin ayın ilk ve son gününün ne olduğunu bilmemesi veya dana burnunun mevsimleri bilmemesi gibiydi. Bir ölümlünün yaşamı Evren için neydi? Yi Yun Evrendeki küçük bir toz zerresi gibi kalmak istemiyordu. Yüksek seviyede dövüş sanatlarının peşinden gitmeye kararlıydı ve şimdi ayaklarının altındaki daha görkemli bir dünyaya giden yolu nasıl olur da boşa harcardı?

 

Yi Yun dişlerini gıcırdatıp, çaresizce uzun saçlı adamdan gelen baskıya dayandı.

 

Dikenlerle dolu bir yolda, zihinsel enerjisi sürekli dikenlere batarken ilerliyor gibiydi. Ruh denizinden gelen acıya katlanırken büyük bir çabayla ilerledi.

 

Burada, ne Mor Kristal'e güvenebilirdi, ne de başka bir şeye. Tek çaresi iradesiyle dayanmaktı.

 

Boom!

 

Tam Yi Yun, 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın küçük bir kısmını görebilmişti ki zihinsel gücünün tamamen tükenmesiyle İlkel Uzay'a geri gönderildi.

 

“İlerleme var. İlerleme olduğu sürece.” Yi Yun yılmamıştı. Başka bir kalıntı daha yutup bir kez daha iyileşmeye başladı.

 

Uzun saçlı adam böylesi bir seviyeye ulaşması, 1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın yasalarında anlayış kazanmak için muazzam bir kader şansı ve kararlılıkla çok uzun bir yetişim sürecinden geçmiş olmalıydı, yani bu nasıl kolay olabilirdi ki?

 

Zihinsel enerjisi tekrar ve tekrar tükenirken enerjiyi yinelemek için tekrar ve tekrar meditasyon yapmasıyla, Yi Yun'un ruh denizi sürekli tükenip bir daha dolan bir depo gibi olmuştu.

 

Yi Yun'un yanındaki Lan Xiaomo, onun Fey Tanrı Taşı'nın önünde meditasyon yapışının tümüne şahit olmuştu.

 

Onun bakış açısından Yi Yun, bir transa girmiş gibiydi. Yüzünden aşağı soğuk terler akıyor ve homurdanıyordu fakat çok istekli görünüyordu.

 

Bu Kıdemli Erkek Kardeş iyi miydi ?

 

Lan Xiaomo, Yi Yun'a endişeli bir bakış attı. Diğerleri sessizce meditasyon yapıyordu fakat Yi Yun bir savaş veriyormuş gibi neden bu kadar değişiklikten geçiyordu?

 

Lan Xiaomo, başını iki yana salladı. İlkel Uzay'daki zamanı dolduğundan artık uğraşamazdı.

 

En zayıf Fey Tanrı Taşı'nın bile zaman çizelgesi tamdı. Bu nedenle kullanımı, iki kişiyle dönüşümlü yapmak zorundaydı. Diğer iki kişiyle çoktan her ay meditasyon zamanının olacağına karar vermişlerdi.

 

İlkel Uzay'dan ayrılmak zorunda olmasıyla Lan Xiaomo, Fey Tanrı Taşı'na isteksizce baktıktan sonra ışınlanma bağlantı noktasına doğru yürüdü.

 

Zamanın akışı akıl almazdı.

 

Boşluk Orkidesi büyüyordu. Filizlenmekten bir tomurcuk olmuş sonra da bir çiçek açmıştı.

 

Bir yıl geçmişti.

 

Yi Yun, uyumaktan ve yemek yemekten vazgeçti. Yaptığı denemelerin sayısını unutmuştu.

 

Zihinsel gücünü yinelemek için kullandığı Ruh Besleyen Kalıntılar çabucak bitti. Sonradan diğerleriyle takas etmek için Dünya Taşları'nı kullandı ve sonundaysa biraz da Luo İlahi Salonu'nun hazineliğinden satın aldı.

 

Lakin şimdiye Yi Yun'un tükettiği Ruh Besleyen Kalıntıların sayısı azalmıştı; çünkü zihinsel enerjisi giderek daha zengin ve büyük olmuştu.

 

Mor Kristal'deki uzun saçlı adamın canavarımsı bir aurası vardı. Böylesi bir auranın etkisi altında, Yi Yun'un zihinsel enerjisi daha da yoğunlaşmıştı. Zihinsel enerjisinin geliştiğini hissediyordu. Bu yüzden Fey Tanrı Taşı'ndan kovulduğunda bile hemen zihinsel enerjisini yineleyip tekrar giriyordu.

 

1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın hatlarını görebilmek için sınırlarına kadar çabalamasından Yi Yun, 1000 Şeytan Varlık Çarkı'ndaki karmaşık runik desenleri yavaşça ayırt edebilmeyi başarmıştı.

 

Yavaşça uzun saçlı adamla arasındaki mesafeyi kapatıyordu. Hatta tüm bu zamanda, uzun saçlı adamın 1000 Şeytan Varlık Çarkı oluşturuşunu bile ayırt edebilmişti.

 

Aydınlanmada zaman hissi yoktu. Fakat Yi Yun, sürekli ilerlediğini biliyordu.

 

Zihinsel dünyasında Yi Yun, sonunda uzun saçlı adamdan otuz metre uzağa gelebilmişti.

 

Otuz metrede, her bir adım çok zordu.

 

Kökenin yasalarından gelen güçlü etki, Yi Yun'un ruh denizine hücum eden gürleyen dalgalar gibiydi. Ancak bu tür etkiler, Yi Yun'u daha da heyecanlandırıyordu. Bu kişinin gerçektende isteyemeyeceği bir fırsattı.

 

1000 Şeytan Varlık Çarkı'nın runik desenleri daha da net oldu. Yi Yun, ondan anlayış kazanmanın snırına dokunmaya başlamış gibi hissetti.

 

Güm!

 

Zihinsel dünyanın aniden parçalanmasıyla Yi Yun, bir kez daha gözlerini açtı.

 

Boşluk Çiçeği'ne baktı. İkinci çiçek açmak için yarı yoldaydı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar neredeyse iki yıl geçti.

 

O anda Lan Xiaomo da meditasyonundan uyanmıştı. Sürekli anlayış kazanmaya çalışan Yİ Yun'u görmeye alışmıştı.

 

Lan Xiaomo, Yi Yun'un çok geçmeden pes edeceğine inanıyordu fakat şaşırtıcı bir şekilde iki yıl dayanmıştı.

 

Lan Xiaomo, doğuştan hareketli ve canlı bir kızdı. Yalnızlığa dayanamazdı, bu yüzden İlkel Uzay'ın sessizliğinde etrafında yetişim yapan öğrencileri gözlemliyordu.

 

Yi Yun'un Fey Tanrı Taşı'yla olan meditasyon halinin yavaşça uzadığını fark etti.

 

Başta sadece bir saatten az süre yapabiliyordu ama şimdi on gün kalabiliyordu.

 

Bilinmeyen değeri olan bir taşla iki yıl boyunca her seferinde on gün boyunca yüzleşmek inanılmazdı.

 

O anda Yi Yun, derin bir nefes alıp nefesini düzenlerken gözlerini kapadı.

 

“Yine başlıyor.” Lan Xiaomo, başını iki yana salladı. Son iki yılda, Yi Yun'un hiç konuştuğunu görmemişti, sanki ölü bir ceset gibi orada oturuyordu.

 

Diğerleri İlkel Uzay'dan çıkıyordu, bu yüzden kavrayışlarını dışarıda doğruluyabiliyorlardı.

 

Buna Lan Xiaomo'da dahildi. Aylık meditasyonu neredeyse bitmek üzereydi. Anlayış kazandığı zamanın çok kısa olmasına rağmen meditasyon ve gerçek dövüşü birleştirmek için kıtanın derinlerine gitmesi gerekiyordu.

 

Meditasyon ve gerçek dövüşü birleştirmek, kişinin ilerlemesi için en hızlı şey olduğu evrensel olarak kabul ediliyordu. Yi Yun ise kavrayışını doğrulamıyordu. Yanlış bir anlayış kazanmaktan korkmuyor muydu?

 

Ayrıca dövüş gücü böyle artmazdı.

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr