Bölüm 889: İlkel Uzay

avatar
3803 13

True Martial World - Bölüm 889: İlkel Uzay


 

Bölüm 889: İlkel Uzay

 

Yi Yun bilincini geri kazanalı altı ay olmuştu. Yavaşça gözlerini açtı ve gri bir tavan gördü. Göz Açma! Etrafına bakınca taş bir odada yattığını fark etti.

 

Taş oda çok basitti. Çevredeki siyah taşlar ağır ve soğuğa benzeyen mobilyalar kesilmişti.

 

"Altı saat. Yenilenme yeteneğin beklentilerimi aştı. Fiziğin güçlü olmayabilir fakat garip bir şekilde tükettiğin kalıntıdaki enerjiyi çok hızlı bir şekilde emdin. Bu da bilincini bu kadar hızlı geri kazanmanı sağladı. Yoksa sınavlardaki önemli etkinlikleri cidden kaçırırdın."

 

Taş odada soğuk bakışlı bir kıdemli de vardı. Yi Yun, onun Kıdemli Shi olduğunu hatırladı.

 

"Teşekkür ederim, Kıdemli."

 

Yi Yun, enerjiyi o kadar hızlı emebilmesinin nedeninin, Mor Kristal olduğunun farkındaydı. O bayılmış haldeyken bile Mor Kristal enerjiyi emip, vücudunun yenilenmesine yardım edebiliyordu.

 

Ayrıca Mor Kristal'in varlığı herkesin algısını aşıyordu. Yi Yun'un orada hareketsizce yatmasıyla bile Kıdemli Shi'nin algısıyla yoklaması işe yaramazdı. Yi Yun'un enerjiyi nasıl bu kadar hızlı emdiğini anlayamıyordu çünkü Mor Kristal'in varlığını bulmasının bir yolu yoktu.

 

Mor Kristal çok harikaydı. Varlığı, Yi Yun'un kavrayışının ötesindeydi.

 

Kıdemli Shi cidden merak etmişti. Yi Yun'un vücudunu algısıyla yoklamıştı fakat belli bir neden bulmakta başarısız olmuştu. Tek çaresi, Yi Yun'un enerjiyi çok hızlı bir şekilde emmesine yarayan özel bir kan bağı olduğu sonucuna varmaktı. Ne de olsa yaşam karmaşıktı. Sayısız kan bağları vardı. Bu yüzden anlamadığı kan bağları olması normaldi.

 

Yi Yun, taş yataktan kalktı ve vücudunu gerdi. Yuan Qi'sinin çoğunu yenilediğini fark etmişti. Bu da Yi Yun'un Mor Kristal'in inanılmaz etkisine hayret etmesine neden oldu. Yüce sınıf, yenilenme kalıntısıyla Mor Kristal kalıntının etkisinin sınırına ulaşmasını sağlayabilirdi.

 

"Kıdemli, bu genç Fey Arıtma Taşı'na sonradan girenlerin sonuçlarının nasıl olduğunu sormak istiyor?"

 

Yi Yun, Fey Arıtma Taşı düzeninden kovulduğunda çoktan bayılmıştı. Gölge İkizler ve Prenses Beyaz Tilki'nin ne kadar iyi olduğunu bilmeye can atıyordu.

 

Yi Yun'un sorusu Kıdemli Shi'nin beklentileri içindeydi. "Senden sonra Fey Arıtma Taşı düzeninden Gölge İkizler çıktı. Kız kardeşler birinci Antik Fey'i öldürmekle kalmayıp, ayrıca ikinci Antik Fey'i ağır yaraladılar. Antik Fey'in enerji harcaması yüzde 50'ye ulaştı. Bu Gölge İkizler kendilerini tutarkendi. Eğer senin gibi umutsuzca savaşsalardı, bu oran daha yüksek olabilirdi."

 

"Wufeng ise biraz daha güçlüydü. İkinci Antik Fey'in enerjisinin yüzde 70'ini tüketmeyi başardı. Wufeng'in dövüş gücü olağanüstü. Muhtemelen vücudundaki yoğun kana susamış aurayı hissedebiliyorsundur. Birkaç ölüm kalım savaşı vermiş olmalı."

 

"Son olaraksa, Prenses Beyaz Tilki. İkinci Antik Fey'i öldürmeyi başarabilen tek kişi oydu. Ayrıca üçüncü Antik Fey'e karşı bir dakika dayanabilmeyi başardı. Hatta Antik Fey'i yaraladı." Kıdemli Shi lakayıtça söylerken Yi Yun derin bir nefes aldı.

 

Fark!

 

Antik Fey'i öldürmek için her şeyini, şansını ortaya koymuştu. Antik Fey'i öldürdükten sonra hemen bayılmış ve Fey Arıtma Taşı düzeninden kovulmuştu. Ikinci Antik Fey'le karşılaşamamıştı bile.

 

Prenses Beyaz Tilki ise ikinci Antik Fey'i öldürmekle kalmamış, ayrıca üçüncü Antik Fey'i yaralamıştı.

 

Fey Arıtma Taşı düzeninin zorluğunda geometrik bir büyüme vardı. Üçüncü Antik Fey ne kadar güçlüydü?

 

"Peki ya Luo klanı?" Yi Yun aceleyle sordu.

 

"Luo klanımızda, Luo Mo seninle benzer sonuçlar aldı. Birinci Antik Fey'i öldürdükten sonra ikinciyle yüzleşemeden kovuldu. Jian Zhu ise performansı en iyiydi. En azından sonuçları Wufeng'den daha iyiydi, bu da Gölge İkizleri de yenmesini sağladı. Yani Luo klanı için biraz yüz kazandı."

 

"Teşekkür ederim." Yi Yun, istemsizce yumruklarını sıktı.

 

Yolu hâlâ çok uzundu. İleri atılmalı ve adım adım onlara doğru yarışmalıydı.

 

"Gözlerinden umutsuzluğa kapılmışsın gibi görünmüyor. Çok iyi." Kıdemli Shi başını salladı. "Seni İlkel Uzay'a götüreceğim. Birinci turda beş dakika dayanabilen veya birinci Antik Fey'i yaralamayı başarabilen herkesin İlkel Uzay'a girmesine izin verilir."

 

Kıdemli Shi bunu söylerken Yi Yun'un elini tuttu. İleriye doğru umursamaz bir adımla etraftaki uzay bozuldu.

 

Yi Yun, sanki İlkel Semavi Cennet'in kaotik yasalarında yolculuk ederken zihinsel gücü yetmiyormuş gibi baş dönmesi hissetti.

 

Hemen ardından Yi Yun, devasa bir geçidin önüne geldi. Bu geçit o kadar uzun ve genişti ki, bin metreye ulaşıyordu. Devasa bir Antik Fey, burada olsa bile kolayca geçebilirdi.

 

Geçit bilinmeyen taşlardan yapılmıştı ve sonunda paslı bronz bir kapı vardı.

 

Kapı geçit kadar uzundu ve üstüne işlenmiş her türlü kutsal hayvan oyması vardı. Görkemli ve etkileyiciydi.

 

Yi Yun ve Kıdemli Shi geçidin önünde karıncalar gibi görünüyordu. Bu his, Yi Yun'un kapının arkasındaki şeyler hakkında meraklanmasına engel olamadı.

 

O anda Kıdemli Shi, elini çoktan kapıya bastırmıştı. Ardından otuz metre kalınlığındaki ağırlığı ölçülemez kapı, Kıdemli Shi'nin ittirmesiyle açıldı.

 

Bronz kapının ardındaki manzarayı görünce Yi Yun'un kalbi güm etti. Kapının arkasında boş bir uzay vardı.

 

Uzay bulutlu bir sisle kaplanmıştı ve ne kadar geniş olduğu belli değildi.

 

Görkemli geçit, burada sanki sisin parçası oluyormuş gibi yok olmuştu.

 

Seçilen Luo klanı ve Beyaz Tilki klanı öğrencileri çoktan bu uzayda bekliyordu.

 

Yi Yun, bulutlu sisin arasında uçuşan birkaç paslı kaya olduğunu gördü. Hiç renkleri yoktu ve hepsi griydi. Sanki dünyanın belirli bir noktasında milyarca yıl boyunca terk edilmiş gibiydiler.

 

Yi Yun zihinsel enerjisiyle taşları algılamasına engel olamadı. Bu taşların birinci seviyedeki Fey Arıtma Taşları'na benziyordu fakat yaydıkları aura Fey Arıtma Taşları'ndan tamamen farklıydı.

 

"Yi Yun, iyi misin?" Yi Yun'un ortaya çıktığını görünce Gu Qing şaşırmış bir şekilde hemen yanına gitti.

 

"Bu kadar çabuk mi iyileştin?"

 

Herkes Yi Yun'un kovuluşunu görmüştü. Onun ne kadar yaralandığının farkındaydılar. Yüce sınıf kalıntıyla bile bu kadar çabuk yenilenmesi zordu. Ne de olsa kalıntı ne kadar yüksek sınıfsa tıbbi özü o kadar güçlüydü. Bu da emilişi yavaşlatıyordu.

 

"Cidden bayağı hızlı iyileştin. Gücün zayıf görünebilir fakat dayak yeme yeteneğin oldukça iyi." Nongyue sırıtarak konuştu.

 

Yi Yun'la alay etmiyordu, sadece açık sözlüydü. Ancak Nongyue'nin sözleri kulağa acı geliyordu.

 

Nongying genç kız kardeşine baktı. "Yue'er, saçmalamayı kes."

 

Nongyue dilini çıkardı ve daha fazla konuşmadı. Yi Yun da uğraşacak değildi, Gu Qing'e dedi ki: "Ciddi bir şey değildi. Kıdemli Shi, az önce bana İlkel Uzay'dan bahsetti. Buranın olayı ne? Özel ne tarafı var?"

 

Gu Qing, İlkel Uzay'ın konusu açıldığında biraz heyecanlandı. "Kıdemli Duanmu, İlkel Uzay'ın evrenin oluşumunda arkasında bıraktığı antik bir uzay olduğundan bahsetti. Milyarca yıl var olmuş ve Luo klanımızda İlkel Semavi Cennet'i keşfederken bu uzayla karşılaşmış, bu yüzden de bizim olmuş."

 

"Bu uzayda birçok gizem var. Şu bulutlu sise bak. Kıdemli Duan mu az önce dedi ki; bulutlu uzay en antik Kaos gazıymış. Daha da etkileyici olanlar şu taşlar. Onlar Evrenin başlangıcında oluşmuş Kaos Taşları."

 

"Bunlar Kaos Taşları mı?"

 

Yi Yun panikledi. Kaos Taşlarını doğal olarak biliyordu.

 

Dünya Taşları, On Bin Fey Semavi Cennet'te para birimi olarak kullanılıyordu. Onlar bir dünyanın doğumunda kristalleşen enerji ve yasalardı.

 

Kaos Taşları'nın ise değerleri Dünya Taşı'ndan birkaç kat daha yüksekti. Onlar Evrenin doğuşundaki Kaos ve Köken enerji gazlarının kristalleşmiş halleriydi. Hatta içlerinde Evrenin en yasal Kökenleri'ni barındırıyorlardı.

 

Dünya Taşları'nda bulunan enerji, onların para birimi olarak kullanılmasını sağlıyordu. Kaos Taşları ise normalde değerleri muazzam büyüklükte olduğundan satılmazdı. Görkemli bir oluşumun temeli olarak kullanılabilirlerdi.

 

"Yi Yun, bu Kaos Taşları yasa içermiyor. Kıdemli Duanmu'nun söylediğine göre bu Kaos Taşları, tıpkı Fey Arıtma Taşı gibi. İçlerinde Antik Fey'in auraları mühürlü. Ancak artık Antik Fey ruh özü değiller. Onun yerine gerçek Fey Tanrısı auraları."

 

Fey Tanrıları!

 

Gu Qing'in sözleri, Yi Yun'u korkutmuştu.

 

On iki antik Fey Tanrısı yüce yasaların birleşimiydi. Azure Dalga Dağı'ndayken Yi Yun, Luo klanının on iki Fey Tanrısı için inşa ettiği kutsal sütunları ve oymaları görmüştü. Ancak o kutsal sütunlar, sonuçta Luo klanı ataları tarafından bırakılmıştı.

 

Luo klanı ataları güçlü olabilirdi fakat tüm On İki Semavi Cennet'le kıyaslandıklarında zayıf sayılırlardı. Yetişim seviyeleri ve yasalardaki anlayışlarının sınırlandırmasıyla yaptıkları kutsal sütunlar, Fey Tanrıları'nın gerçek yasalarını taklit edemezdi.

 

İçlerinde Fey Tanrıları'nın auralarının mühürlü olduğu Kaos Taşları'na kıyasla kutsal sütunların gece gündüz olarak bile kıyaslanamazdı.

 

Bu ayrıca Azure Dalga Dağı'nın Antikefey Binası'nın sınırlarıydı. Ancak İlkel Uzay'da, böylesi bir durum yoktu. Bu Kaos Taşları'nda mühürlü Fey Tanrıları'nın aurasıydı. Bu gerçek Köken yasalarıydı.

 

"Bu Kaos Taşları'nı bize mi verecekler?"

 

Yi Yun da heyecanlanmıştı. Gu Qing'in İlkel Uzay'ın özelliklerinden bahsedildiğinde şaşırmasına şaşmamalıydı.

 

"Sanırım öyle..." Gu Qing de arzuyla bunu istiyordu. Gu Qing'in arka planıyla bile Kaos Taşları'nı ilk görüşü olmuştu.

 

"Kaos Taşlarının sayısı az, bizim sayımızdan daha az. Bize ödünç verilebilecek olsa da zaman sınırlaması olmalı. Ne kadar zaman verecekleri bilinmiyor. Ayrıca onları Beyaz Tilki klanıyla paylaşmamız gerekecek. Beyaz Tilki klanı..."

 

Bunu söyleyince Gu Qing, Beyaz Tilki klanına cesareti kırılmış bir bakış attı. "Genç Erkek Kardeş Yi, Beyaz Tilki klanının Fey ırkı arasında çok yüksek algıya sahip olan en akıllı türlerden biri olduğunu bilmiyor olabilirsin. Ayrıca Dokuz Kuyruklu Beyaz Tilki kan bağını uyandıranlar yasalardaki anlayışlarında çok usta. Mesela... Gölge İkizler öyle."

 

Gölge İkizler, İlkel Semavi Cennet'e geldiklerinde ayaklarıyla kaotik enerji akışlarını düzleştirmeyi başardılar. Bu da yasalardaki anlayışlarının ne kadar yüksek olduğunun kanıtı.

 

Gu Qing'in sözleri, keskin kulaklı Nongyue tarafından duyulmuştu.

 

Ona yüzünde bir tebessümle baktı. Sanki ihtişamını gösteriyormuş gibi gülümsedi. "Bilgin bayağı iyi ve yanılmıyorsun. Öldürmede iyi değilimdir fakat iş yasalardaki anlayışa geldiğinde, en çok sevdiğim şey de odur."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr