Bölüm 883: Antik Fey Ruhu Kalıntısı

avatar
3946 15

True Martial World - Bölüm 883: Antik Fey Ruhu Kalıntısı


 

Bölüm 883: Antik Fey Ruhu Kalıntısı

 

Gölge İkizler, Beyaz Tilki klanında hep olağanüstü olmuştu. İkiz kız kardeşler olarak Antik Dokuz Kuyruklu Tilki kan bağlarını aynı anda uyandırmışlardı. Safkanlılıkları ve güzellikleriyle tabii ki de peşlerinden koşan çoktu. Bu nedenle, şu anki durumda onlar tarafından övülenler çok azdı.

 

Ancak Yi Yun'un yaptığı onları cidden şaşırtmıştı. İlkel evrenin kaotik yasaları, denizde çalkalanan dalgalar gibiydi. Deniz dalgaları, kolayca şekillerini değiştirebilirdi fakat kişi ayağıyla dalgaları düzleştirmek isterse bu neredeyse imkansız olurdu.

 

Yi Yun'un taklidi, Gölge İkizleri'ne kıyasla nispeten tam olmasa da hâlâ çok nadir ve değerliydi.

 

Ayrıca Yi Yun yürüdükçe, yürüyüş onun için kolaylaşıyordu. Yavaşça hızlanıyordu.

 

Az önce Yi Yun'la dalga geçen Beyaz Tilki klanı dahileri, bir anlığına olanı görünce ne diyeceklerini bilemediler. Çok güçlü dövüş yetenekleri olabilirdi fakat ayaklarıyla kaotik enerjileri düzleştiremeyeceklerini biliyorlardı.

 

O anda Wufeng konuştu: "Luo klanının dahilerini küçümsemeyin. Beyaz Tilki klanında yoğurdun kaymağı olabilirsiniz ve bu genç nesil eskileri aşmış olabilir lakin Luo klanı da yeteneklerle dolu. Luo klanının daha da uzun bir süredir var olduğunu unutmayın. Büyük miktarda temel biriktirdiler."

 

Çevredeki Beyaz Tilki klanı dahileri bunu duyunca, bazıları sessizliğe düşerken diğerleri ikna olmadı.

 

"Boşluktaki kaotik enerjileri düzleştirmek, kişinin yasalardaki üstünlüğüne bağlıdır. Yi Yun bir insan, bu yüzden bu konuda bizden daha iyi olması normal. Luo klanı kolektif eğitiminde, yasalardaki anlayışının olağanüstü olduğunu duymuştum. Ancak kıyaslanacak şey, gerçek dövüş olacak. Gerçek dövüş, bizim en iyi olduğumuz şey."

 

"Doğru! Gerçek dövüş her şeydir. Yasalar tek başına neye yarar ki?"

 

Gerçek dövüşün konusu açıldığı anda, Beyaz Tilki klanı öğrencileri hemen dikeldi. Luo İlahi Salonu sınavlarının sonuçları, en büyük ağırlığa sahip olan gerçek dövüşe bağlıydı.

 

Wufeng konuşmadı. Fey ırkı dövüşte cidden ustaydı. Wufeng'in kendisinin bile yasalardaki anlayışı, zayıflığıydı; dövüş ise gücüydü.

 

Dövüş bakımından tam güvene sahipti.

 

Tabii Prenses Beyaz Tilki'ye kıyasla ona hiç rakip değildi.

 

Prenses Beyaz Tilki soyuna çekmemekle kalmamış, ayrıca Fey ırkının zayıflığı olarak gördüğü yasalarda eşit derecede iyiydi. Hiçbir zayıflığı yoktu.

 

Prenses Beyaz Tilki Luo Huo'er'le denk olmasa bu kadar emin olmazdı.

 

Bunu düşününce Wufeng, ondan fazla uzakta olmayan Prenses Beyaz Tilki'ye baktı.

 

O anda Prenses Beyaz Tilki, Yi Yun'a dalgın bir bakışla bakıyordu. Gözleri Yi Yun'un ayaklarına odaklanmıştı. Gözleri çok saftı, tıpkı parlak bir gölün yüzeyi gibiydi. Yi Yun'un ayaklarının oluşturduğu her dalgacık göz bebeklerinde net bir şekilde yansıyordu.

 

"Nongying, eğer bu İlkel Semavi Cennet'e ilk gelişin olsaydı, onun yaptığını yapabilir miydin?"

 

Nongying Gölge İkizlerin büyüğüydü; genç olanının adı ise Nongyue'ydi.

 

Nongying açık bir şekilde başını iki yana salladı ve dedi ki: "Hayır."

 

Tam Nongying bunu söylemişti ki, yanındaki kırmızı elbiseli kadın konuştu. Beyaz Tilki klanına bu seferde önderlik eden kırmızı elbiseli kadın; Peri Kırmızı Tilki'ydi.

 

"Xu'er, o ayak hareketleri Nongying ve Nongyue tarafından deneme yanılma yöntemiyle oluşturulmuştu. Öncülüğün zorluğu taklitten daha büyük. Yi Yun sadece taklit ediyor." Peri Kırmızı Tilki, Yi Yun'a derin bir bakış attı ve dedi ki: "Tabii, düşündüğümden daha güçlüymüş."

 

"Aynen. Sadece bizi taklit ediyor." Nongyue, genç olanları, hafiften kaşlarını çatarak konuştu. Yi Yun'un taklit hareketi, Nongyue'yi bayağı rahatsız etmişti. "Eğer yeteneği varsa kendine ait bir ayak hareketinde öncülük yapmalı. Eğer öyle olsaydı, onun hakkında büyük düşünebilirdim. Yoksa o, sadece taklit eden kişi olarak kalır."

 

"Sıradan kişiler taklit etmek istese bile bunu yapamayabilir." Prenses Beyaz Tilki başını iki yana salladı.

 

Luo klanı ve Beyaz Tilki klanının öğrencilerinin bir araya gelmesiyle Luo İlahi Salonu sınavları da başlamıştı.

 

O anda Luo klanı ve Beyaz Tilki klanının ruh kruvazörleri aynı anda kalktı. Luo İlahi Salonu'nun bulunduğu kıtadan uzağa uçtular. Bununla beraber iki ruh kruvazörü boşluktan geçip, çok geçmeden Boşluk Aktarımı kullanıp tamamen yok oldular.

 

"Hükümdar gitti."

 

"On sekiz yıllık zaman diliminde bizi almaya gelecek."

 

İki ruh kruvazörünün yok olduğunu görünce oradaki elitlerin duyguları karmaşık bir hal aldı. Beyaz Tilki klanının muhtemelen ruh kruvazörüne güç veren başka bir Hükümdar'ı vardı. Yoksa İlkel Semavi Cennet'in uzamsal bariyerini delemezlerdi.

 

Baştan sona kadar Beyaz Tilki klanının Hükümdar'ının ruh kruvazöründen indiğini görmemişlerdi. Prenses Beyaz Tilki ve diğerleri dışında geri kalanlar, ruh kruvazörüne güç veren Hükümdar'ın kim olduğunu bilmiyordu.

 

Birkaç Luo klanı dahisi, Hükümdar Gulan'ı sadece İmparatoriçe Xuan sayesinde azıcık görebilmişti. Ne de olsa taht için savaş vardı. Bu yüzden İmparatoriçe Xuan dahileri, ruh kruvazörüne şahsen uğurlamıştı. Hükümdar Gulan, imparatoriçeye yüz vermiş ve kısa bir an için kendini göstermişti.

 

Ardından Hükümdar Gulan'ı bir kez bile görememişlerdi.

 

Sonuçta aralarındaki fark çok büyüktü. Hem Beyaz Tilki klanı hem de Luo klanı dahileri, bir Hükümdar'ın onlara dikkat etmesi için niteliksizdi. Hükümdar Gulan, on binlerce yıl yaşamıştı ve her altmış yılda bir İlkel Semavi Cennet'e bir grup dahi gönderiyordu. Birçok sözde 'dahi' görmüştü, bu yüzden çoktan alışmıştı.

 

Fakat aslında gerçekten olgunlaşan dahilerin sayısı azdı. Genel bir hesaplamaya göre Luo İlahi Salonu sınavlarında birinci olan kişinin bile Hükümdar olma şansı on binde birdi.

 

Bu nedenle büyük klanların çoğu, genç dahileri yetiştirirken geniş bir ağ atardı. Aşırı bir sıkı çalışmayla milyonlarca iyi fidanı yetiştirmek, sonra da bir tanesinin büyüdüğünü görmek yeterliydi.

 

Oradaki birçok elit bunu anlıyordu fakat anlamak farklı bir şeydi. Eğer gerçekten bunu düşünürlerse gururları ciddi bir yara alırdı.

 

Onlar için genç yaşta olgunlaşmak, onları olağanüstü bir varlık yapıyordu. Lakin tüm klanı düşününce, sadece birkaç milyondan biriydiler. Peki nasıl diğerleri tarafından aşağılanmaya razı olabilirlerdi?

 

Sıkı çalışma!

 

İyi sonuçlar elde etmeliydiler.

 

Herkes Luo İlahi Salonu Kıdemlileri'nin önderliğinde, Luo İlahi Salonu'na doğru uçtu.

 

Yere inince, ana sarayı ve onu çevreleyen kuleleri gördüler. Bunlar da öğrencilerin kendilerini ufak hissetmesine neden oldu.

 

Çok görkemliydi, sanki yerden dağlar yükselmişti.

 

Yerde sıralı taş arduvazlar da Luo klanının kraliyet başkentindekilerden farklıydı. Materyali bilinmiyordu fakat bu kadar uzun süre kaotik yasalarda kaldıklarına göre çok güçlü olmalılardı.

 

Luo İlahi Salonu'na bakmak onu daha da görkemli yaptırıyordu. Gökyüzüne doğru yükselen, seviyesi ardına seviyesi vardı.

 

"İçeri girin." Kıdemli Shi soğukça konuştu.

 

Luo İlahi Salonu'nun birinci seviyesi çok genişti. On bin kişiden fazla alabiliyordu. Çok büyük sayıda öğrencinin girmesine rağmen hala aşırı geniş görünüyordu.

 

Uçsuz bucaksız yerler, muhteşem yıldızlar gibi dizilmişti. Yukarı bakınca tamamen karanlıktı. Herkes evrende, hiçliğin boşluğunda yalnız duruyormuş gibiydi.

 

Bu yıldızların etrafındaki farklı yerlerde, onlarca devasa taş vardı.

 

Bu devasa taşlar kaotik auralar yayıyordu, sanki sürekli bir etkileşim içindeydiler. Hiç gerçekçi görünmüyorlardı.

 

"Bu Luo İlahi Salonu'nun ön salonu; ismiyse Yıldızlı Saray." Sakallı Kıdemli Duanmu konuştu. Kıdemli Shi, böyle şeyleri anlatacak sabrı varmış gibi görünmüyordu.

 

"İlk sınavınız burada olacak. Salon kapandığında bir daha açılmayacak. Çıkışı bulamayacaksınız." Sakallı Kıdemli nadir bir gülümsemeyle konuştu. "Hiçbiriniz daha önce Antik Feyle dövüşmediniz, değil mi?"

 

Öğrenciler kaşlarını çattı, içlerinden biri dürüstçe cevapladı: "Hayır."

 

"O zaman, çok kısa bir süre sonra bir şansınız olacak." Sakallı Kıdemli konuşurken devasa taşlara bir büyü fırlattı.

 

Yıldızlı zeminde bir ışık parladı ve başlarının üzerindeki karanlıktan aniden bir hırıltı sesi geldi.

 

Bu hırıltı doğrudan kalplerine gitmişti.

 

Ardından, köklü değişikliklerin olmasıyla siyah gazlar bulutların içinde toplandı ve göz açıp kapayıncaya kadar devasa bir kafa oluştu.

 

Kafanın karanlık fırlamasıyla kocaman bir göz, kızıl bir parlamayla umursamazca aşağıdaki öğrencilere baktı.

 

Bu kafayı görünce öğrenciler, kalpleri kopmuş gibi hissetti.

 

Ejderha! Gerçek bir Fey ejderhası!

 

Yi Yun afallamıştı. Siyah Rüzgar Vadisi eğitimindeyken öldükten sonra çürüyen bir Fey ejderini bulunduran bir yerle karşılaşmıştı. Ve şimdi karşılaştığı şey, gerçek bir ejderin kendisiydi.

 

Güm!

 

Devasa ejder aşağı uçtu ve yere indi. Devasa vücudu bir dağı andırıyordu. Nefes alışı birçok öğrenciyi germişti.

 

"İlkel Semavi Cennet, şekle girmekte başarısız olmuş bir dünya. Şekle girmekte başarısız olabilen sadece uzaysal bedenler veya büyük dünyalar değil, ilkel zamanlarda doğmuş bir Antik Fey de evriminde başarısız olabilir."

 

"Evrimleşmekte başarısız olan Antik Feyler'in çoğu, büyük zaman nehrinin altında küle döner. Ancak arkalarında en ilkel Kaos gazlarıyla sarılı ruh özlerini bırakanlarda oluyor. Bu da bugüne kadar dayanmalarını sağlıyor."

 

"Luo klanımız, bu sarayı inşa etmek için birkaç Antik Fey ruh özü topladı."

 

Kıdemli Duanmu'nun sözleri, Yi Yun'un gizlice bocalamasına neden olmuştu.

 

Sadece bir dünya şekle girmekte başarısız olmakla kalmamış, ayrıca bir Antik Fey evrimleşmekte başarısız olmuştu. Bu da değerli Antik Fey ruh özlerinin oluşmasını sağlamıştı.

 

Bu Antik Fey ruh özleri, Luo klanının düzen formasyonları aracılığıyla yenilenmişti. O da böylesi inanılmaz derece gerçekçi kutsal ejderin tasvirine izin vermişti.

 

"Bu Antik Fey ruh özü, Luo klanına özel değil, değil mi?" Yi Yun, Gu Qing'e kısık bir sesle sordu.

 

Gu Qing başını salladı ve dedi ki: "Doğal olarak, Luo klanımız İlkel Semavi Cennet'in sadece bir kısmına sahip. Bu Antik Fey ruh özleri, diğer klan ve Fey ülkeleri tarafından da sahip olunabilir. Mesela Beyaz Tilki klanının Beyaz Tilki sınavları, Luo İlahi Salonu sınavlarımıza çok benzer."

 

Yi Yun başını salladı. İki klan da İlkel Semavi Cennet'teydi, bu yüzden ellerindeki kaynaklar oldukça benzerdi. Bu nedenle yarattıkları sınavların da benzer olması mantıklıydı.

 

Yi Yun, kutsal ejdere bir daha baktı. Düzen formasyonu tarafından oluşan Antik Fey hayali görüntüsünün içinde, evriminde başarısız olmuş bir Antik Fey ruh özü vardı. Güçleri tabii ki de gerçek bir ejder kadar olamazdı fakat kesinlikle kolayca alt edilemezdi.

 

O anda Kıdemli Shi konuştu:

 

"Önünüzdeki devasa taşlar, Fey Arıtma Taşları olarak biliniyor. Benzer şekilde İlkel Semavi Cennet'te oluşturuldular. Bu tür özel kutsal taşlar, evriminde başarısız olmuş Antik Fey'in ruh özünü mühürleyip uzun süre saklayabilir. Bu ayrıca Luo klanımızın miras taşlarından biri."

 

Kıdemli Shi konuşurken Kıdemli Duanmu, Fey Arıtma Taşı'ndaki büyüyü kaldırdı. Ardından oluşan ejderha da sayısız ışık noktalarına dağıldı.

 

Kıdemli Duanmu ekledi: "Şu andan itibaren gerçek dövüşünüzü test etmeye başlayacağız. Herkes düzen formasyonuna girecek ve Fey Arıtma Taşı'ndaki Antik Fey ruh özüyle dövüşecek. Ben dışarıda ne kadar iyi dövüştüğünüzü izliyor olacağım."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44237 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr