Bölüm 882: Taklit

avatar
3796 16

True Martial World - Bölüm 882: Taklit


 

Bölüm 882: Taklit

 

Konuşan Beyaz Tilki klanı adamı, hemen birçok kişinin dikkatini çekti, bunun nedeni özellikle benzersiz oluşuydu.

 

Uzun ve iri yarıydı, ayrıca sırtında ağır bir silah vardı. Şeklinden ağır kılıcı andırıyordu.

 

Adamın yüzünde keskin hatlar vardı ve gözleri iki keskin kılıç gibiydi. Kaşlarının arasında fildişi gibi görünen hafif bir yara vardı. Orada durmuş, ezici pis bir kana susamış aura yayıyordu.

 

Bu pis aura, sadece ellerini çok fazla kana bulamış kişilerde çıkardı. Bu adamın birkaç yaşam ile ölüm savaşı tecrübe ettiği ve hem yaşam hem de ölüm alemlerinden geçtiği belliydi.

 

Beyaz Tilki klanında nasıl böyle biri olurdu?

 

Pis kana susamış aurası bir kenara, sadece görünüşü bile onu Luo klanında çok erkeksi biri yapardı. Beyaz Tilki klanının kadınsı erkeklerinden tamamen farklıydı.

 

Beyaz Tilki klanında böyle biri mi vardı?

 

"Ben."

 

Yi Yun Luo klanı ruh kruvazörünün çıkışında durdu. Ruh kruvazöründen daha inmemişti ve gözlerini kılıçlı adamla kesiştirdiğinde karşısındaki kişinin aurasının sıra dışı olduğunu hissetti.

 

Kılıçlı genç biraz özeldi.

 

Gölge İkizleri, kılıçlı gençle beraber daha sınavlar başlamadan Beyaz Tilki klanının gücünü sergilemesini sağlamıştı. Bu zaten oldukça şaşırtıcıydı.

 

"Benim adım Wufeng!" Kılıçlı genç, Yi Yun'un gözlerine derince bakarken ismini beyan etti.

 

Yi Yun, aniden Beyaz Tilki klanı üyeleri tarafından sorgulanmasına şaşırmamıştı. Beyaz Tilki klanındaki çoğu kişinin ismini duymuş olma olasılığı büyüktü...

 

Bunun nedeni Luo Huo'er ve Bai Yueqing arasındaki atışmadan başka bir şey değildi.

 

Yi Yun hafiften başını eğdi ve Prenses Beyaz Tilki'ye baktı. Beyaz Tilki klanında, Prenses Beyaz Tilki'nin yüce bir konumu vardı. Luo Huo'er'inkinden aşağı kalmayan bir konum.

 

"Yi Yun bu mu?"

 

Wufeng'in tepkisi oldukça normaldi fakat Beyaz Tilki klanının diğer öğrencileri, Yi Yun'un ismini duyunca sakin kalamamışlardı.

 

"Demek Beyaz Tilki klanımızın Prenses Beyaz Tilki'sinin yolculuk eşi olmasına layık olmadığını ilan eden bu?"

 

"Yetişim seviyesi Cennete Yükseliş Alemi'nin başlangıç evrelerinde. Temeli iyi sayılır fakat fiziği çok zayıf. Beyaz Tilki klanında böyle kibirli konuşmaya cesaret etseydi benim tarafımdan yok edilird

i."

 

"Prensesimize yolculuğunda cidden eşlik etmek istemediğini mi sanıyorsun? Muhtemelen bunu içten içe arzuluyor fakat imkansız olduğunu bildiğinden görünüşte kibirli davranıyor. Ancak böyle kibirli davranmak için kişinin uygun güç ve konuma sahip olması gerekir. Onda bu yok."

 

Beyaz Tilki klanı erkek öğrencilerinden birkaçı, Yi Yun'u hiç sakınmadan baştan aşağı süzerken fısıldayarak konuştu. Algıları Yi Yun'u kaplamış, temelini ve yaşam gücü kuvvetini kontrol ediyorlardı.

 

Son birkaç günde olayları duymuşlardı ve bu konu hakkında sinirlenmişlerdi. Bu kibirli adamın neye benzediğini görmek istiyorlardı.

 

Konuşmaları sadece fısıldamalar olsa da herkes tarafından duyulmuştu. Prenses Beyaz Tilki, hafiften kaşlarını çattı ve arkasını döndü. O, konuşan gençlere yüzünde hoşnutsuz bir bakışla baktı.

 

"Luo İlahi Salonu sınavları daha yeni başladı. Her hareketimiz ve sözümüz, Beyaz Tilki klanını temsil ediyor. Sözlü olarak provokatif olmanız, diğerlerinin sizi küçümsemesinden başka bir şey getirmez." Prenses Beyaz Tilki ses iletimi yolladı.

 

Beyaz Tilki, gençleri kendi tükürüğünde boğulacaktı ve ona karşılık vermeye cesaret edemiyorlardı.

 

"Majesteleri, öğretileriniz mantıklı. Sözler anlamsızdır. Sınavlar başladığında, o kibirli herife Beyaz Tilki klanımızın gücünü öğreteceğiz."

 

Luo Huo'er ve Bai Yueqing arasındaki bahisi biliyorlardı. Bai Yueqing, sınavların önemini özellikle belirtmişti. Bahis bir kenara, sınavlarda Luo klanını ezebilirlerse Luo klanı ve Beyaz Tilki klanı arasında kurulacak ittifakta da üstünlüğü elde edebilirlerdi.

 

Şüphesiz ki sınavda iyi sonuçlar elde edebilecek kişiler, kendilerine isim yapacaklardı.

 

"Yi Yun, inmiyor musun?" O anda Wufeng, Yi Yun'a dedi.

 

Luo İlahi Salonu'nun olduğu kıtada boşluktaki yasalar kaotikti, bu da gençlerin uçmasını zorlaştırıyordu. Gölge İkizler, önceden boşluktan inmek ve yasaları yatıştırmak için birlikte çalışmıştı. Bu cidden büyüleyiciydi.

 

Wufeng, Yi Yun'un başarılarını anlamıştı. Yetmiş iki giriş hareketini kullanıp, 'sıra dışı' bir kalıntı arıtabilen kişi hakkında çok meraklıydı.

 

Bir anda birçok kişi Yi Yun'a baktı.

 

Birçok Beyaz Tilki klanı öğrencisi, Yi Yun'u görünce kaşlarını çatmıştı; İlkel Semavi Cennet'te uçmak yine de çok kolaydı.

 

Yasalarda güçlü anlayışı olanlar anında özünü bulabilirdi, böylece rahatça havada uçabilirlerdi.

 

Zayıf yasaları olanlar baştan sonra kadar takılırdı, neredeyse hiç denge sağlayamazlardı.

 

Yi Yun'un dengesini sağlamak için ne kadar çaba harcayacağını görmek istiyorlardı.

 

Yi Yun, ruh kruvazörünün dışındaki boşluğa baktı. Hafiften düşüncelere dalmış bir şekilde dışarı ilk adımını attı.

 

Ağırlık, merkezi ruh kruvazörünün dışına geçtiğinde, Yi Yun İlkel Semavi Cennet'e ait olan kaotik yasaları hemen gördü.

 

Buradaki uzay çeşitli ilkel enerjilerle doluydu.

 

Gelişmemiş Yin-Yang enerjileri, beş elementler, doğal güçler, mekansal-zamansal...

 

Vücudunda bu enerjiler dalgalanırken dengesizce meridyenlerinde patladılar.

 

Yasadaki anlayışı yetersiz olsaydı, vücuduna karışmış enerji çeşitleri onları kontrol etmekte başarısız olursa doğrudan aşağı düşmesine neden olurdu; tıpkı az önceki diğer Luo klanı öğrencileri gibi.

 

Yi Yun'un hızı pek yüksek değildi. Bir adım ardına başka bir adım attı. Mor Kristal'in enerji görüşünde, kaotik enerji, sayısız düzensiz iplikler gibi görünüyordu. Yi Yun, cambaz gibi bu ipliklerin bağlantı noktalarına bastı. Bu, Yi Yun'a oldukça ilginç geliyordu.

 

Düzgünce yürümek aslında zor değildi fakat enerji görüşüyle Yi Yun'un birkaç düşüncesi olmuştu.

 

"Oh! Yi Yun n'apıyor?"

 

Kalabalık, Yi Yun'un boşlukta çok yavaşça yürüdüğünü fark etti. Attığı her adım çok dikkatlice atılıyordu. Gözleri, sanki bir uçurumun kenarında yürüyormuş da her an düşecekmişçesine endişelenmiş gibi ayaklarına bakıyordu.

 

Bir salyangoz gibi sürünmeye benzeyen görünüşün zarif olduğu söylenemezdi. Wufeng, Luo Mo ve dostlarına kıyasla o daha kötüydü. Onlar bir saniyeden kısa sürede dengesini bulabilmişti.

 

"Yi Yun, İlkel Semavi Cennet'in kaotik yasalarına neden kendini bu kadar yavaşça alıştırmaya ve dengesini sağlamaya çalışıyor?" Beyaz Tilki klanından bir genç güldü

 

Tam Yi Yun'la alay edecekti ki, aniden şaşırdı. Yi Yun'un ayaklarının altında, tıpkı Gölge İkizleri'nin oluşturduğu dalgacıklar gibi hafif dalgacıklar olduğunu fark etti.

 

Ancak Yi Yun'un oluşturduğu dalgacıklar daha silikti. Sanki daha ustaca kavranmamış gibi görünüyorlardı lakin yine de, şaşırmış genç konuşmak üzereydi.

 

"Gölge İkizleri'ni taklit ediyor." Beyaz Tilki klanından genç, sesi kırık bir şekilde konuştu.

 

Yi Yun'un İlkel Semavi Cennet'e ilk adımında, İkiz Gölgeleri taklit edebilmesini beklememişti. Kaotik ve şiddetli enerjileri sadece bacaklarını kullanarak bastırıyordu.

 

Ayrıca, bunu becermişti.

 

Gölge İkizler gibi kendine hakim bir şekilde yapmamış olsa da kalabalık, Gölge İkizleri'nin İlkel Semavi Cennet'e ilk gelişlerinin olmadığını biliyordu. Daha önce de buraya gelmişlerdi.

 

Prenses Beyaz Tilki'nin yanındaki Gölge İkizleri, Yi Yun'u izliyordu. Benzer yüzlerinde bir şaşırtıcı ifade parladı ve dediler ki: "Prenses, bu Yi Yun'un cidden etkileyici algısal yetenekleri var."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr