Bölüm 866: Tutulma Kazanı ve Metruk Gök Tekniği Disk Düzeni

O anda, Luo Kui çoktan değerli kazanını çıkarmıştı. Üç metre boyundaydı ve o havada dönerken Luo Kui kollarını göğsünde birleştirmişti. Yi Yun'a kibirli bir bakış attı ve dedi ki: "Hadi, ne öğretebilirsen öğret, bekliyorum!"

Luo Kui'nin değerli kazanı bilinmeyen bir metalden yapılmıştı. Üstünde her çeşit desen vardı ve bunlar da onu ilkel ve basit görünümlü yapıyordu.

Yi Yun, Luo Kui'nin kazanına baktı ve bir servet değerinde olduğunu hissetti.

On Bin Fey Semavi Cennet'in Metruk Gök tekniği sadece düşük alemlerdekinden farklı değildi, kullanılan aletler bile tamamen farklıydı. Tian Yuan Dünyası'nda, çoğu Metruk Gök teknikleri, kazan yerine disk düzenleriyle kullanılıyordu.

Şüphesiz ki Luo Kui'nin kazanı, Tian Yuan Dünyası'nın disk düzenlerinden çok daha gelişmişti.

"Neden Tutulma Kazanıma bakıyorsun? Tutulma Kazanı'nın antik aurası yüzünden şaşkına mı döndün?" Luo Kui güldü.

Tutulma Kazanı, harabelerde bulunmuş bir antik Metruk Gök Kazanıydı. Luo klanında ünlü olmayabilirdi fakat bir açık artırmaya koyulsa kesinlikle rekabet edilesi bir antik hazine olurdu.

Oradaki birçok elit Metruk Gök tekniği bilmemesine rağmen Tutulma Kazanı'nın sıradan bir şey olmadığını söyleyebiliyorlardı.

Yi Yun, Luo Kui'yi görmezden geldi. Yaptığı tek şey, yavaşça bir Metruk Gök tekniği disk düzeni çıkarmaktı.

Tian Yuan Dünyası'ndan gelmiş bir metre boyutundaki bir disk düzeniydi. Tozlu ve basit görünüyordu, tamamen tanımlanamazdı.

Aslında disk düzeni kah içeride kah dışarıda uyumluydu. Kalitesinden bahsetmeye bile gerek yoktu.

Yi Yun, sonuçta profesyonel bir Metruk Gök Ustası değildi. Metruk Gök Ustası tarafından kullanılan bir disk düzenini yanında getirmiş olsa da bu disk düzeni düşük alemde pek kayda değer bir şey sayılmazdı. On İki Semavi Cennet'de sadece daha kötü görünürdü.

Yi Yun'un bir Metruk Gök tekniği disk düzeni çıkardığını görünce Luo Kui afalladı. Bu serseri onunla rekabet etmek için böylesi uyduruktan bir şey mi çıkarmıştı?

Disk düzenine kazınmış rünik desenlerin bile kayda değer bir şeyi yoktu. Hatta yer ve gök kadar fark olduğundan, öyle tanımlamaya bile yetmezdi. Bu tıpkı iki savaşçının dövüşmesi gibiydi. Bir taraf kutsal silah kullanıyor diğer taraf mutfak bıçağı. Savaşmanın ne anlamı vardı ki?

İmparatoriçe Xuan da o anda hafiften kaşlarını çatmaya başladı. Böylesi önemli bir anda, Yi Yun'un kesinlikle güvenecek bir şeyi olduğuna ve tokat yemek için yüzünü öne sürmeyeceğine inanmıştı.

Bu nedenle İmparatoriçe Xuan hâlâ umut yanılsamasındaydı; Yi Yun'un gerçekten de bir Metruk Gök tekniği dahisi olmasını, Luo Kui'yle düşük alem arka planı ve kırktan az kemik yaşıyla rekabet edebilmesini istiyordu. Lakin şimdi Yi Yun, harikalar tarihine girebilecek bir disk düzeni çıkarmıştı. Tam gücünün ancak yüzde 30'unu gösterebilecekti.

Kendini tutamadı ve sordu: " Yi Yun, Metruk Gök Kazanın yok mu? Istersen sana bir tane bahşedebilirim."

Yi Yun düşük alemdendi, bu yüzden Metruk Gök Kazanı'nın olmaması normaldi. Ancak İmparatoriçe Xuan, Yi Yun'un başını iki yana sallayıp "Majestelerine, bana bir hediye bahşettiği için teşekkür ederim." diyeceğini hiç beklememişti. "Ne yazık ki sadık hizmetkarınız, ne daha önce Metruk Gök Kazanı kullandı, ne de içlerindeki gizemleri anlıyor. Sadık hizmetkarınızın muhtemelen öğrenmek için biraz zamana ihtiyacı olacaktır. Bu yüzden disk düzeni kullanmak daha iyi olur."

Yi Yun'un söylediği gerçekti. Algısı ne kadar iyi olursa olsun, bir anda, hiç pratik yapmadan bir Metruk Gök Kazanı kullanabileceğini iddia edemiyordu.

Yi Yun'un bunu söylemesiyle tüm genç elitler afalladı.

Yi Yun, On Bin Fey Semavi Cennet'in Metruk Gök tekniklerini görmemiş olabilir miydi? Düşük alemin Metruk Gök tekniğini kullanıp, Luo Kui'yi alt etmeyi mi planlıyordu?

Luo Kui, Yi Yun'a baktı. Lanet olsun, bu çocuk buraya onu eğlendirmeye mi gelmişti?

Yi Yun'un düşük alemde Metruk Gök tekniği çalıştığını ve eşsiz yeteneği olduğunu hissetmişti. Yi Yun, On Bin Fey Semavi Cennet'in Metruk Gök tekniğinin ne kadar korkunç olduğunu bilmiyor olmalıydı. Böylesi bir aptalla rekabet etmek duruşunu ayaklar altına alıyordu. Hatta kazanmak bile oldukça anlamsızdı.

Prensesi çiğnemeyi planlamıştı fakat basmayı başardığı tek şey köpek bokuydu. Luo Kui'nin rekabet edecek hevesi bile kalmamıştı.

"Hadi çabuk başlayalım. Ne kötü şans ama!" Luo Kui sabırsızca konuştu.

Elini sallamasıyla Yi Yun'un eline bir Fey hayvan kemiği uçtu.

"Gel bana 'tavsiye' ver. Üçüncü sınıf bir Fey kemiği, bakalım neler yapabileceksin."

Yi Yun, Fey kemiğini elinde çevirdi ve lakayıtça dedi ki: "Sadece bir Fey kemiği mi? Yedek yok mu?"

Fey kemiğinin kalitesi kesinlikle düşük alemdekilerden üstündü. Ancak çok fazla da abartı değildi. Yi Yun'un Metruk Gök tekniği standartları ve Mor Kristal'in yardımıyla, böylesi bir Fey kemiğini arıtmak zor değildi.

"Hayır!" Luo Kui alaycı bir şekilde gülümsedi ve dedi ki: "Daha üçüncü sınıf bir Fey kemiğini tek seferde artıracak güvenin yok. Eğer standartın bu kadarsa nasıl bana tavsiye verecek kadar iyi olabilirsin?"

Yi Yun gülümsedi ve daha fazla konuşmadı. Fey kemiğini Metruk Gök tekniği disk düzenine attı ve rünik desenlerini çalıştırmaya başladı.

Bir anda rünik desenler aydınlandı. Yi Yun sırayla el mühürleri oluşturmaya başladı. Oluşturduğu mühürler, Su Jie'nin düşük alemdeyken ona öğrettikleriydi.

Tian Yuan Dünyası'nın metruk hayvanları ve On Bin Fey Semavi Cennet'in metruk hayvanları benzerdi. Yi Yun, On Bin Fey Semavi Cennet'in Fey hayvanlarının bir ara düşük aleme gidip, oradaki vahşi hayvanlarla çiftleştiğini ve sonunda da metruk hayvanları oluşturmuş olabileceğini tahmin ediyordu. Bu nedenle Su Jie'nin ona öğrettiği teknikler, benzer şekilde bir Fey kemiğinde de kullanılabilirdi.

Ancak bir profesyonelin gözünde bu teknikler, bildiğin çöptü. Çok basitlerdi. Sanki imparatorluk sınavlarına giren bir grup bilgin arkasını dönmüş yeni okumaya başlayan bir çocuğu... "Üç Harf Klasiği'ni ezberlemesi için evde öğrenim görmüş bir çocuk görmüş gibilerdi. Şu anki standartıyla Metruk Gök tekniği öğrendiğini söyleyecek cesareti dahi var mıydı?

Luo Kui, Yi Yun'un sakar performansına bakınca bile sinirleniyordu.

Bu herif cidden cahil köylünün tekiydi.

Yi Yun'un öne çıkmaya cesaret gösterecek biraz arkası olduğuna inanmıştı ve böyle kolay bir görevde hala başarısız olmaktan korkuyordu.

Lakin şimdi Yi Yun, Fey kemiğini arıtmaya başlıyordu. El mühürleri berbattı ve oluşturduğu mühürler hiç mantıklı gelmiyordu. Yi Yun'un kendisine arka çıkmak için ne kullandığını düşününce, eski düşüncelerini komik buldu.

Luo Kui kendi tecrübesiyle Yi Yun'un arıttığı kalıntıların, en fazla kötü sınıf olacağına karar vermişti. Bu karar, Yi Yun'un oluşturduğu el mühürlerinden geliyordu. Daha yüksek olması imkansızdı.

Aynı kalıntıyı Luo Kui arıtırsa, en azından 'saf' sınıfına hatta 'sıradışı' sınıfına bile ulaşabilirdi!

On Bin Fey Semavi Cennet'te, aynı sınıftaki kalıntıları arıtmanın sonucuna göre sınıflanırdı ve bunlar kötü, sıradan, saf, sıradışı, üstün ve ruhsal çıkıştı!

Sıradışı sınıfı, düşük seviyeli bir kalıntı için sınırdı. Üstün ve ruhsal çıkış ise sadece yüksek seviyeli kalıntılar için ayrılmış bir değerlendirmeydi.

Luo Kui, baloda sıradışı bir üçüncü sınıf kalıntı yapmak ve herkesi şaşırtmak istiyordu. Lakin şimdi düşününce bu cidden zordu.

Luo Kui düşünürken Yi Yun aniden konuştu. "Başlamayacak mısın?"

Yi Yun, kalıntı arıtırken onunla konuşabilir miydi?

Luo Kui bir anlığına afalladı. Ancak hemen bunu aklından çıkardı. Düşük alemin teknikleri çok basit olduğundan arıtma yaparken konuşması mümkün olabilirdi. Hatta böylesi düşük bir teknikle üç kazan kullanıp, hepsini aynı anda arıtabilirdi.

"Görünüşe göre çabuk ölmediğini düşünüyorsun. Eğer öyleyse gel de sana On Bin Fey Semavi Cennet'in Metruk Gök tekniğinin ne olduğunu göstereyim!"