Bölüm 865: Sen Dolandırıcısın

avatar
4208 16

True Martial World - Bölüm 865: Sen Dolandırıcısın


 

Bölüm 865: Sen Dolandırıcısın

 

"Luo Xiaodie, Luo Kui..."

 

Yi Yun fizikleri bambaşka olan kadın ve adama baktı. Luo Huo'er'in dediğine göre İmparatoriçe Luo'nun kanatları altında birçok dahi vardı. Luo Xiaodie ve Luo Kui, sadece o birçoğundan ikisiydi.

 

Bir bakıma İmparatoriçe Luo'nun balosu, güç gösterisi yapma amacına ulaşmıştı. İmparatoriçe Xuan her açıdan kötüydü.

 

Ancak İmparatoriçe Luo tatmin olmamıştı. İmparatoriçe Xuan, Xuan ailesinin dahilerini baloya getirmeyerek herhangi bir olaydan kaçınmıştı. Bu da İmparatoriçe Luo'nun pamuğa yumruk atıyormuş gibi etkisiz olduğunu hissetmesine neden olmuştu.

 

"Xuan Junyue olmadan cidden sıkıcı!" Luo Kui gevşek bir şekilde konuştu: sesi tüm salon boyunca yankılandı.

 

Luo Kui'nin diğerlerine verdiği izlenim vahşi bir yaban domuzuydu. Ve senaryo dışı olan bu sözleri bilerek kullandığı da belliydi. İmparatoriçe Xuan'ın sınırını tekrar ve tekrar zorluyordu.

 

İmparatoriçe Luo üzüm yerken yüzünde bir gülümseme vardı. Luo Kui'yi azarlamak gibi bir niyeti yoktu.

 

Luo Kui sanki cesaretlendirilmiş gibi hissetti. Koltuğundan kalkıp ellerini birleştirdi ve herkese dedi ki: "Millet, eğer sadece yiyip içersek biraz sıkıcı olabilir. Hadi sizler için biraz eğlence ekleyeyim."

 

Luo Kui bunu söyledikten sonra gözleri İmparatoriçe Xuan'ın tarafındaki genç elitleri süzdü. İmparatoriçe Xuan'ın tarafında Yi Yun, Gu Qing, Ling Wu, vb. çok sayıda genç elit olsa da, Luo Kui onları çağırıp t*şşak geçemezdi. Çünkü onları hedef olarak kullanmak son derece etkisiz olacaktı. Mesela Yi Yun, o sadece Cennete Yükseliş Alemi'nin başlangıç evrelerindeydi. Luo Kui onun ağzını burnunu kırsa bile hiçbir başarı hissi olmazdı. Aksine, zorba olduğu için azarlanabilirdi.

 

Ancak bu kişileri alt etmese bile İmparatoriçe Xuan'ın tarafında doğru düzgün hiç kimse yoktu.

 

Luo Kui çenesini ovuşturdu ve gözleri balo salonunu süzüp Luo Huo'er'in üstüne düştü. Hemen ardından yüzünde bir gülümseme oluştu.

 

"Majesteleri! Majestelerinin ateş elementi yasalarındaki başarısının eşsiz olduğu ve Metruk Gök tekniğinde çok iyi olduğu söyleniyor. Hiçbir akranınız size rakip olamazmış. Sadık hizmetkarınız, son zamanlarda ateş elementi yasaları ve Metruk Gök tekniğinde araştırma yapıyor ve bu konulara çok ilgili. Ancak sadık hizmetkarınız pratikte pek iyi değil. Acaba Majestelerinin bir iki tavsiye vermesi mümkün müdür?"

 

Luo Kui bunu söylediğinde tüm kalabalık şaşırmıştı.

 

Luo Kui tavsiye istiyor olabilirdi fakat Luo Huo'er isteğini kabul ederse 'tavsiye verme' sırasında kötü bir şeyler yapabilirdi. Eğer öyle olursa bu, basit bir 'tavsiye verme' sorunundan çıkardı!

 

Luo Huo'er'in ne çeşit bir konumu vardı? Luo Kui'nin alt edecek bir hedef bulamadıktan sonra Luo Huo'er'i hedef alması beklenmedikti. Bu resmen onun vurdumduymaz davranması demekti!

 

İmparatoriçe Xuan'ın yüz ifadesi çoktan düşmüştü.

 

İmparatoriçe Luo'nun güç gösterisi yapacağını bile bile gelmiş ve defalarca buna katlanmıştı. Ancak İmparatoriçe Luo'nun gözlerini Luo Huo'er'e dikeceğini beklememişti.

 

Bir ülkenin prensesinin Luo Kui gibi bir hödükle rekabet etmesi, bu Luo Huo'er'in itibarını sonuç ne olursa olsun kötülerdi.

 

Aslında sadece Metruk Gök tekniği olsa, İmparatoriçe Xuan Luo Huo'er'in yeneceğine inanıyordu. Ancak Luo Kui'nin problemin başı olması büyük bir olasılıktı. Luo Kui'yi yendikten sonra kesinlikle daha iyi biri gelecekti. Eğer Luo Huo'er, Luo Kui'nin meydan okumasını kabul eder fakat sonraki maçları kabul etmezse bu diğerlerinin Luo Huo'er'in kendine güveni olmadığından, rekabetten korktuğunu düşünmesini önlemezdi.

 

O anda, Kızıl Sema gülerek dedi ki: "Genç kişilerin daha iyisini yapma arzusu olması güzel. Prenses Mor Ruh nazik bir ruha sahip biri ve yeteneklere olan sevgisi çok iyi biliniyor. Eğer içtenlikle tavsiyesini istersen, bir an bile tereddüt etmeyecektir."

 

Kızıl Sema'nın sözleri, Luo Kui'nin ani düşüncesini kabul etmekle aynı şeydi. Kalabalık İmparatoriçe Luo'nun, İmparatoriçe Xuan'ın tarafındaki genç elitleri bastırmayı planladığını düşünmüştü. Fakat Prenses Mor Ruh'un itibarını zedelemeyi planlamasını hiç beklememişlerdi.

 

O anda Luo Huo'er, Luo Kui'ye bakarak alaycı bir şekilde konuştu. "Luo Kui, sen soyluluk ünvanı mı aldın?"

 

Luo Huo'er'in sorusuna karşılık Luo Kui, anında cevap veremedi. Fey ırkının genç nesli arasında, arka planı kesinlikle kötü değildi. O Bulut Güneş Luo klanındandı, yani Luo Huo'er'den kötü olsa da, yine de Luo klanındaki en iyi yirmi oluşumdan biriydi. Ran Xueyi ve Donglin Yu'ya kıyasla hiç de aşağıda kalmıyordu. Ancak Luo Huo'er bilerek Luo Kui'nin arka planından bahsetmekten kaçınmış, onun yerine soyluluk eksikliğini işaret etmişti.

 

Soylu bir ailenin çocuğu, rahatça lüks bir yaşam sürebilirdi fakat soyluluk isterlerse ülke için gerçek önemli hizmetler yapmak zorundalardı.

 

Luo Kui hâlâ gençti, bu yüzden nasıl herhangi bir hizmeti olabilirdi? O soyluluk ünvanı almamıştı fakat Luo Huo'er tahta varis olarak çoktan kraliyet üvanını almıştı.

 

Arka plandaki farklılık küçük olabilirdi lakin soyluluk rütbelerindeki farklılık devasaydı.

 

Luo Huo'er, Luo Kui'nin yumuşak noktasına vurduğunda yüzünü ekşitmişti. Boğuk ve mutsuz bir sesle dedi ki: "Sadık hizmetkarınız kemter bir konumdan. Kurallara göre Majestelerinden tavsiye alma hakkım yok. Ancak kurallar her zaman mutlak değildir... Mesela, bu baloda oturduğumuz yerlere de kurallara göre karar verilmedi mi?"

 

Luo Kui bunu söylediğinde herkesin gözü Yi Yun'a çevrilmeden edemedi.

 

Luo Huo'er, Luo Kui'yi kurallara uymadığı için terslemişti fakat Luo Kui itibarını korurken geri vurmuştu. Cidden Luo Huo'er'in Yi Yun'u yanına oturtması kural dışıydı.

 

"Kardeş cidden iyi bir iştahın var." Luo Kui yüzünde hafif bir gülümsemeyle Yi Yun'un önündeki kemiklerine kadar yenmiş ruhsal yemeğe baktı.

 

Yi Yun tartışmanın oklarının aniden ona çevrilmesini beklememişti.

 

"Merak ediyorum da bu kardeş hangi aşiretten geliyor ve bir soylu ünvanı var mı?" Bunu bilerek sormuştu.

 

İmparatoriçe Luo'nun kampındaki birçok kişi Yi Yun'a baktı ve kendini aptal durumuna düşürmesini bekledi. Ancak Yi Yun'un yüzünde hiç rahatsız olmuş bir ifade göremediler. Yi Yun masadan kar ipeği bir mendil çıkardı ve yavaşça ağzını silmeye başladı. "Sadık hizmetkarınız düşük bir alemin köyünden geliyor. Arka planım ise... Atalarımın hepsi çiftçilerdi."

 

Yi Yun'un cevabı neredeyse herkesin gözünü pörtletti. İmparatoriçe Xuan'ın, Ling Wu ve Gu Qing gibi adamları bile Yi Yun'un cesaretinden etkilenmişti. Eğer birisi bu şekilde sıkıştırılırsa normalde saklanmayı umut ederdi. Yine de, böylesi bir ciddilikle cevap verebilmişti.

 

"Hahaha!" Luo Kui yüksek bir sesle güldü. "Kardeş, cidden 'basit'sin. Prenses Mor Ruh'la düşük alemde tanışmış olmalısın. Düşük alemden bir insana nasıl ayrıcalıklar tanıdığını düşününce, Majesteleri cidden yeteneklere karşı düşünceli ve nazik."

 

Luo Kui bunu söylediğinde herkes aydınlanmıştı. Demek bu herif, Prenses Mor Ruh'la düşük alemde tanıştı. Prenses Mor Ruh cidden çocuksuydu. Düşük alemde tanıştığı birine karşı nasıl iyilik gösterebilirdi?

 

İmparatoriçe Luo, İmparatoriçe Xuan'a dudaklarında kışkırtıcılıkla dolu bir gülümsemeyle baktı. Yumuşak başlı Luo Huo'er'in Yi Yun'a aşık olacağına inanmasa da bir hikaye uydurup, İmparator Luo'ya rapor ederse İmparator Luo, Luo Huo'er'i sevse bile kesinlikle öfkelenirdi. Bu kraliyet ailesi için cidden utanç olurdu.

 

O anda Yi Yun, ağzını silmiş ve kar ipeği mendille ellerini temizliyordu. Ardından mendili yere attı ve dedi ki: "Düşük alemde biraz Metruk Gök tekniği öğrendim. Prenses Mor Ruh'la beş altı aylık Metruk Gök tekniği eğitimi gördüm. Bu yüzden biraz başarım olduğu söylenebilir."

 

"Prenses Mor Ruh'un Metruk Gök tekniğinde sana tavsiye vermesini istememiş miydin? Metruk Gök tekniğinde araştırmaya yeni başlamışsın ve sanırım standartların o kadar yüksek olamaz. Hatta benim seviyemde bile olamayabilirsin. Eğer doğrudan tavsiye için Prenses Mor Ruh'a gidersen, korkarım ki kavrayamazsın bile. Neden sana birkaç tavsiye vermiyorum?"

 

Yi Yun, bunu söylediğinde tüm herkes afallamıştı.

 

Bırak Luo Kui'yi, İmparatoriçe Luo bile şaşırmıştı.

 

Yi Yun'un sözleri bilgiyle doluydu. Yi Yun'un Azure Dalga Dağı kolektif eğitiminde birinci olduğunu biliyorlardı. Yi Yun'un arka planıyla, böylesi başarısı olması bile şaşırtıcıydı.

 

Lakin... Yi Yun Metruk Gök tekniği de mi biliyordu?

 

"Metruk Gök tekniğinde beş altı aylık eğitim mi?"

 

"Biraz başarım olduğu söylenebilir mi?"

 

Metruk Gök tekniği karmaşık ve derindi. Yirmi otuz yıllık sıkı çalışma olmadan herhangi bir başarının olması imkansızdı. Yi Yun cidden palavra atıyordu!

 

Fakat Yi Yun'un Metruk Gök tekniğini yirmi otuz yıl çalıştığı söylense, bu da imkansız olurdu. O düşük bir alemden savaşçıydı, kemik yaşıysa kırktan azdı. Dövüş sanatları çok zaman almış olmalıydı, bu yüzden Metruk Gök tekniğine nasıl zaman ayırabilirdi?

 

"Küçük Yun, ne diyorsun sen?" O anda Luo Huo'er'in Yuan Qi Ses İletimi Yi Yun'un kulaklarında yankılandı. "Küçük Yun, Metruk Gök tekniğinde biraz yeteneğin olduğunu biliyorum ama On Bin Fey Semavi Cennet'in Metruk Gök tekniğinin, tüm On İki Semavi Cennet'te en iyisi olduğunu bilmiyorsun. Bu düşük alemdeki Metruk Gök tekniğinden tamamen farklı. Hem teknikler hem de el mühürleri, tüm yöntemler farklı! On Bin Fey Semavi Cennet'e geldikten sonra buranın Metruk Gök tekniğini öğrendin mi?"

 

Yi Yun başını iki yana salladı. Luo Huo'er'in sözlerinin arkasındaki mantığı cidden anlamıştı. Yi Yun'da Mor Kristal olsa da Metruk Gök tekniğini öğrenmek için harcadığı zaman çok kısaydı. Bırak On Bin Fey Semavi Cennet'i, düşük alemde bile Metruk Gök tekniği öğrenmek için harcadığı zaman aylarla sayılırdı.

 

"Hahaha!" Luo Kui birden kahkahalara boğuldu. "Ne dedin sen? Bana tavsiye mi vermek istiyorsun? Bu ilginç. Sadece öylesine Metruk Gök tekniğinde çaylak olduğumdan bahsettim ve senin gibi sadece beş altı ay Metruk Gök tekniği çalışmış biri çıkmış bana tavsiye mi vermek istiyor? Senin gibi tanrısal biri demek Majestelerinin iyiliğini kazanmış? Sen şimdi dolandırıcı olmuyor musun? Majestelerinin yeteneğe olan dikkatini kullanıp onu kandırdın!" Luo Kui acımasızca alay etti.

 

Prenses Mor Ruh'u aşağılamaya cesaret edemiyordu fakat iş Yi Yun'a geldiğinde endişesi de yoktu. Yi Yun, Prenses Mor Ruh'u kandırmış veya kandırmamış, Yi Yun'la alay etmek Prenses Mor Ruh'un itibarını zedelemekle aynıydı.

 

O anda, Yi Yun çoktan ayağa kalkmıştı.

 

Luo Kui, Yi Yun'a küçümseyici bir bakış attı. Hırslıydı ve oradaki dahileri aşağılamıştı. Ancak görkemli ve kudretli prensesi ayakları altına alarak kendine bir isim yapabilirdi. Prens Kızıl Sema'nın tahta çıkışında yardımcı olarak, eninde sonunda soyluluk ünvanı alacaktı.

 

Lakin şu anda, bir prensesi bile ayakları altına alamazken küçük bir sinek gelmiş ölümüne susamıştı.

 

Luo Kui seksen yıldır yetişim yapıyordu ve on yıldan fazla Metruk Gök tekniği çalışmıştı. Kesinlikle hazırlıklı gelmişti. Luo Huo'er'le karşı karşıya gelse bile ona rakip olabileceğinden emindi.

 

Luo Kui'nin arka planını bilen birçok kişi vardı. Yi Yun'a bakarken başlarını iki yana salladılar. Tüm bunlar bir saçmalıktı.

 

Bu olayın artık nasıl önlenemeyecek bir hal aldığını görünce Luo Huo'er'in dudakları titredi. Sonunda sessiz kalmayı seçti. Yi Yun'u anlamıştı. Yi Yun'un sıklıkla beklenmedik şeyler yapmayı sevdiğini biliyordu. Tai Ah Kutsal Şehri'ndeyken Luo Huo'er, onu ezeceğine kesinlikle inanmıştı fakat sonunda acı çeken o olmuştu.

 

Lakin bu sefer, Luo Huo'er'in Yi Yun'un nasıl Luo Kui'yi yeneceği hakkında hiçbir fikri yoktu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44315 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr