Bölüm 858: İmparatoriçe Luo'nun Balosu

avatar
4458 18

True Martial World - Bölüm 858: İmparatoriçe Luo'nun Balosu


 

Bölüm 858: İmparatoriçe Luo'nun Balosu

 

"Tamam, Anne..." Luo Huo'er ilgisiz bir şekilde ve isteksizce cevap verdi. Luo Huo'er de annesinin, kendisini gösterme isteğinin dahileri daha da çekip, dünyaya yeteneklere karşı olan seviyesini göstermek olduğunu biliyordu. Eğer öyle yapmazsa nasıl daha çok dahi ve arkalarındaki aşiretler, onların kampına katılmak isterdi?

 

İmparatoriçe Xuan Luo, Huo'er'e baktı ve iç çekti. Luo Huo'er bu konuları kafaya takmasa da Prens Kızıl Sema çoktan büyük bir güç kurmuştu ve her geçen gün büyüyordu.

 

Eğer güçlü önlemler almazlarsa onların tarafında duran aşiretler ve oluşumlar dahi, Prens Kızıl Sema'nın tarafına geçmeye ikna olabilirdi.

 

Tahttan çekilme gerçekleşmek üzereydi. Bu yüzden İmparatoriçe Luo ve Prens Kızıl Sema tüm olasılıkları kullanıyordu.

 

O anda, İmparatoriçe Xuan'ın önünde bir ses iletim muskası belirdi.

 

Ses iletim muskasındaki bilgiyi duyduktan sonra İmparatoriçe Xuan hafiften kaşlarını çattı.

 

"İmparatoriçe Luo'dan bir ses iletim muskası mı?" Xuan Junyue sordu. İmparatoriçe Luo'nun eşsiz bir ses iletim muskası vardı. Bu yüzden yanında durarak tek bakışta tanıyabilmişti.

 

"Evet..." İmparatoriçe Xuan başını salladı. "İmparatoriçe Luo, bir balo düzenlemiş. Bizi ve testlere katılan dahileri davet ediyor. Görünüşe göre güç gösterisi yapma peşinde."

 

"O zaman ne yapacağız?" Xuan Junyue bunu biraz alengirli bulmuştu. Şu anki güçleri doğal olarak İmparatoriçe Luo'nunkinden kötüydü.

 

"Gideceğiz. Çektiğimiz dahiler de davet edilmiş olmalı. Eğer gitmezsek İmparatoriçe Luo'dan korktuğumuzu düşünebilirler. Zamanı geldiğinde, onların tarafına bile geçebilirler."

 

İmparatoriçe Xuan, ses iletim muskasını ezdi ve Luo Huo'er'e baktı. "Huo'er, İmparatoriçe Luo'nun yerindeyken etrafta gezinmek yok. Bir prenses, prenses gibi davranmalı. Saçmalıkların evdeyken görmezden gelinebilir fakat dışarıdayken kendini utandırırsan, kim bilir senin hakkında ne düşünürler. Lütfen bana huzur ver!"

 

"Tamam, Anne!" Luo Huo'er, tatlı dilini dışarı çıkarttı fakat İmparatoriçe Xuan'ın öğütlerini dikkate alıp almadığını hiç kimse bilimiyordu.

 

...

 

"Luo klanının kraliyet başkentine neredeyse vardı." Ruh kruvazöründe, Ateş Bulutu Eyaleti öğrencilerinden biri heyecanla konuştu.

 

Luo Fengling'in gözleri dahi bir anda heyecanla parladı.

 

Sürekli dövüş sanatları peşinde yetişim yapıyordu. Zorluklarla yükselmişti ve şimdi sonunda ileri sağlam bir adım atmış, her zaman büyük bir arzuyla baktığı kutsal topraklara, Luo klanının kraliyet başkentine gelmişti.

 

Luo klanı kraliyet başkenti, herkesin istediği gibi girip çıkabileceği bir yer değildi.

 

Luo klanı kraliyet başkentinin etrafında dönen birçok bulut başkenti koruyan bir düzendi. Başkente giriş izni almadıkları sürece girmeleri imkansızdı.

 

Sıradan öğrencilerin, tüm yaşamları boyunca dahi Luo klanı kraliyet başkentine girme şansları olmayabilirdi.

 

"Luo klanı kraliyet başkenti tam önümüzde. Doğrudan Luo İlahi Salonu'na gönderileceksiniz ve orada kalacaksınız. Ancak hemen mutlu olmayın. Etrafınıza bakın." Ateş Bulutu Eyaleti'nin başında olan kişi soğukça konuştu.

 

İki ruh kruvazörünün üstündeki öğrenciler de etrafına baktı ve kraliyet başkentinin bulutları boyunca demir atan başka ruh kruvazörleri gördüler.

 

Diğer eyaletlerden gelen birçok ruh kruvazörü gördüler.

 

Bu ruh kruvazörlerinde farklı eyaletlerin bayrakları vardı.

 

"Şu Yağmur Ölümsüzü Eyaleti'nin ruh kruvazörü ve şu da Metruk Yer Eyaleti'nin ruh kruvazörü." Öğrencilerden biri konuştu.

 

Tek bir bakışta en az yirmi eyaletin bayrağını görmüşlerdi.

 

Bayrakların uçuşmasıyla yüzden fazla ruh kruvazörü kraliyet başkentine doğru ilerliyordu.

 

Luo klanının toplamda 196 eyaletinin olduğunu ve bazı eyaletlerin Ateş Bulutu Eyaleti ile Anka Kuşu Firminya Eyaleti'nden birkaç kat daha büyük olduğunu bilseler de bu, yine de onlara şok edici bir his vermişti.

 

196 eyaletin dışında, derin mirasları olan antik aşiretler vardı. Mesela, Xushui Ran klanı o aşiretlerden biriydi. Onlar da bağımsızca aileden dahiler yetiştiriyor ve Luo klanının kraliyet başkentine yolluyordu. Bu büyük aşiretler, genelde olağanüstü dahileri kendileri yetiştirirdi. Sadece Ran Yu gibi biraz zayıf olanlar diğer eyaletlere eğitim için yollanırdı.

 

Bu nedenle, kraliyet başkentinin olağanüstü elitlerle dolması kaçınılmazdı.

 

Bunu bilmesine rağmen, sonları görünemeyecek kadar büyük ruh kruvazörleriyle dolu olan yeri, bizzat görmek cidden olağanüstüydü.

 

Oradaki Ateş Bulutu Eyaleti öğrencileri iç çekip, küçüklüklerini fark etmeden edemediler.

 

Bu tür kişilerle rekabet edecek olan, onların birçoğunun sadece çiçekleri ortaya çıkaran yeşil yapraklar olmanın kaderleri olduğunu biliyordu.

 

"Oh! Bu Cennet Düşüşü Eyaleti'nin ruh kruvazörü." Öğrencilerden biri aniden konuştu.

 

Cennet Düşüşü Eyaleti, 196 eyalet arasında en iyi beş eyaletten biriydi.

 

Ateş Bulutu Eyaleti ise sadece ortalarda yer alıyordu. Bu yüzden iki eyaletin arasındaki güç farklı, görmezden gelinecek gibi değildi.

 

Cennet Düşüşü Eyaleti'nin ruh kruvazörü standart olsada boyutu Ateş Bulutu Eyaleti'ninkinden birkaç kat daha büyüktü. Ruh kruvazörlerinin taşıdığı genç elitlerin sayısının, Ateş Bulutu Eyaleti'ninkinden çok daha fazla olduğu belliydi. Böylesi büyük bir eyalete daha çok yer verilmesi doğaldı.

 

Yi Yun, Cennet Düşüşü Eyaleti'nin yanan alevlerden oluşan bayrağına baktı. Ateşin kızgınlığı gözlere çok sertti.

 

"Luo İlahi Salonu sınavlarında rekabet yoğun olacak. Sizler, Ateş Bulutu Eyaleti'nin en iyileri olabilirsiniz fakat 196 eyaletin dahileri arasında pek dikkat çekmeyebilirsiniz. Ayrıca en güçlü oluşumu sakın unutmayın; Luo klanı kraliyet başkenti. Luo klanı kraliyet başkentinin gücü diğer eyaletleri ve aşiretleri aşıyor. Luo İlahi Salonu sınavlarında, iyi sonuçlar elde etmek için kendi çabalarınıza güvenmek zorundasınız."

 

Onların başında olan kişi konuştu ve elini sallamasıyla ruh kruvazörleri, bulutların arasından geçip Luo klanı kraliyet başkentine doğru ilerledi.

 

Ruh kruvazörü bulutlardan geçip çabucak keskin bir kılıç gibi dikilen ölümsüz dağına yaklaştı.

 

Yi Yun, başını eğip baktı ve yavaşça nefesini verdi.

 

Rekabet cidden yoğundu.

 

Ancak bu, Yi Yun'un daha çok duygulanmasını sağlıyordu. Daha yeni atılım yapmıştı ve gücünü test etmeyi düşünüyordu.

 

Fiyuuv!

 

Rüzgarın ulumasıyla, 196 eyaletten gelen Luo İlahi Salonu sınavlarına katılacak dahileri taşıyan ruh kruvazörleri, kraliyet başkentine ulaştı.

 

Üstünde geniş bir platform kurulu olan büyük bir dağa indiler. Platform, etrafındaki diğer kutsal dağlarla neredeyse çıkıntısızdı, sanki havada asılı düz bir toprak parçası gibiydi. Büyük bir ruh kruvazörü bile platforma indiğinde bir toz tanesi gibi görünüyordu.

 

Platformun etrafında büyük ve gösterişli saraylar vardı; Yi Yun'a da o saraylardan biri verilmişti.

 

Sarayın içi kaliteli eşyalarla döşenmiş, parlak ve genişti. Hatta ona hizmet etmesi için ondan fazla hizmetkar vardı. Sarayın ortasındaki masada ise bir davetiye vardı.

 

Yi Yun, davetiyeyi açınca bir balo davetiyesi olduğunu fark etti ve davet eden kişi --- İmparatoriçe Luo'ydu.

 

Yi Yun bir anlığına düşündü. Doğal olarak İmparatoriçe Luo'nun Prens Kızıl Sema'nın biyolojik annesi olduğunu biliyordu. Luo İlahi Salonu sınavlarının esip gürlemesinin asıl nedeni, Prens Kızıl Sema ve Prenses Mor Ruh arasındaki rekabetti.

 

"İmparatoriçe Luo baloya sadece bizi değil, İmparatoriçe Xuan'ı da davet etti..." Yi Yun, davetiyede yazanları okudu ve hafiften şaşırdı. Ancak ne olursa olsun, şu anda bir Luo klanı öğrencisiydi. Bu yüzden İmparatoriçe'den gelen bir balo davetini reddetmesinin nedeni yoktu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr