True Martial World - Bölüm 852: Göze Göz

---

 

Bölüm 852: Göze Göz

 

Yi Yun'un bunu söylemesi Ran Yu'nun iddiasını doğrudan çürütmüştü.

 

Anka Kuşu Firminya Eyaleti öğrencilerini bunu duyduğunda kahkahalarına engel olamadı. Baştan beri art niyeti olan Ran Yu'ydu, bu da Ranyi Balığı'nın kan bağının Yi Yun'un saldırı menzilinde belirmesine neden olmuştu. Yoksa, bu nasıl olurdu ki?

 

Ancak, Luo klanının kurallarıyla Yi Yun'un Ran Yu'ya herhangi bir şey yapması çok zordu.

 

Yi Yun'un yüksek sesli açıklamasını duyunca Ran Yu nefretle dişlerini gıcırdattı. "Saçmalığı kes. Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalamanı umursamıyorum. Hemen Ranyi Balığı kan bağımı bırak! Ben Xushui Ran klanının asıl soyundanım. Eğer kan bağım herhangi bir açıdan zarar görürse b.ku yersin!"

 

Yi Yun küçümseyerek güldü. "Hazine olarak gördüğün bu ezik kan bağı da neyin nesi!? Alanımı kapatıp o dandik balığının çıkmasına izin vereceğimi mi sanıyorsun? Alanımı kapattığım anda, Aracı Ruh Kan Yılanı'nı da kaçacaktır! Bir kez benden korktuğunda, Siyah Rüzgar Vadisi'nin daha da derinlerine kaçar. Bunun bedelini ödeyebilir misin?"

 

Yi Yun konuşurken alanını kapatmamakla kalmayıp, ayrıca kan bağının gücünü daha da büyütmüştü. Ranyi Balığı yaşam gücü girdabı büyüdükçe içine çekiliyordu. Kurtulamadığından inlemeye başlamıştı

 

O anda, Ran Yu endişelendi.

 

Ancak, endişelenmesi hiçbir işe yaramazdı. Görünüşe göre Cang Mang araya girmeyecekti. Yi Yun Ran Yu'ya doğrudan saldırmadığı sürece görmezden gelecekti.

 

Ayrıca, Yi Yun'un söylediği doğruydu. Aracı Ruh Kan Yılanı korkarsa, Siyah Rüzgar Vadisi'nin daha derinlerine kaçması büyük bir olasılıktı. Peki ya kayıplar? Ranyi Balığı kan bağını bırakmak basitti fakat Ran Yu Yi Yun'un kayıplarının bedelini nasıl karşılayacaktı?

 

Kim olursa olsun, hiç kimse yaşam gücünün girdabını durduramazdı. Yi Yun'un hareketleri çok mantıklıydı!

 

Ran Yu da bunu anlamıştı. Anca dişlerini gıcırdatıp buna tahammül edebilirdi. O da Yi Yun'un işleri onun için zorlaştırmaya çalışsa da, aslında kan bağını yemeyeceğini biliyordu. Kan bağını tuzağa düşürmesi, cidden Luo klanının kurallarını çiğnemiyordu. Lakin Yi Yun doğrudan yerse, Cang Mang kesinlikle boş boş oturmazdı, yoksa bu görevinde başarısız olurdu.

 

O önündeki gerçekliği kabullense de, bu Ran Yu'nun kabulleneceği anlamına gelmiyordu. Nefretle dedi ki, "Yi Yun, benden intikam almaya çalıştığını biliyorum. Hazinelerin yeteneği olanlar tarafından elde edilmesi adil olanı. Siyah Rüzgar Vadisi testi adil bir rekabet içeriyor. Yani Aracı Ruh Kan Yılanı'nı senden çalmakta nerede hata ettim? Ayrıca, yaptığım kurallar çerçevesindeydi ve hatasızdı!"

 

"Şu anda intikam almanın bir yolu yok, bu yüzden kan bağımı bırakmaktan başka ne yapabilirsin? Yemeye cesaretin var mı ki!? Ranyi Balığı kan bağımın küçük bir kısmını yedikten sonra Xushui Ran klanımın seni yakalayıp yetişimini mahvedeceğine ve Antikefey kan bağını bana telafi olarak vereceğine inanır mısın?"

 

Ran Yu ne kadar konuşursa o kadar zevk alıyordu. Sanki tüm öfkesini dışa vurmuştu. Doğru, Yi Yun çeşitli yönlerden onu alt etmiş olsa da, yine de aşiretinin desteğine sahipti.

 

Xushui Ran klanını kullanıp Yi Yun'u tehdit etmesi, arkasında güçlü bir oluşumun olmasının avantajıydı! Büyük aşiretler mantık çerçevesinde çalışırdı. Eğer Yi Yun kuralları çiğnemezse, Xushui Ran klanı doğal olarak Yi Yun'a bir şey yapacak mantıklı bir neden bulamazdı. Ancak, Yi Yun kuralları çiğnediğinde her şey biterdi. Yoksa, Xushui Ran klanının nasıl itibarı kalırdı?

 

Yi Yun Ran Yu'nun tehdidine güldü. Yaşam gücünün kuvvetini kullandı ve Aracı Ruh Kan Yılanı'na kilitlenen çekiş gücünü büyüttü.

 

Aracı Ruh Kan Yılanı sağır edici çığlıklar attı. Ufak kan yılanı girdaba çekilirse öleceğini biliyordu. Bu nedenle, debelenmeye başlayınca tüm vücudu düşecekmiş gibi kızardı, sanki kudurmuş gibiydi!

 

Lakin ne kadar kudurursa kudursun girdaptan kaçamazdı. Aksine, yaşam gücü sürekli çıkartılıyordu.

 

Aracı Ruh Kan Yılanı dışında, yaşam gücü girdabında hapsolmuş sekiz siyah hayalet gölge vardı. Siyah hayalet gölgelerin de yaşam gücü çıkartılıyordu ve giderek zayıflıyorlardı.

 

Manyakça kükrediler fakat zayıflarken yaşam gücü girdabının çekişinden nasıl kaçacaklardı?

 

Yi Yun Aracı Ruh Kan Yılanı'na ve siyah hayalet gölgelerine bakarken aklı hafiften ağırlaştı.

 

Çoktan altıncı seviyeye geçmiş Ran Yu'ya baktı ve sonra gözlerinde soğuk bir ışık parladı.

 

Yi Yun'un gözlerindeki öldürme niyetini hissedince Ran Yu onu kışkırtan bir ifadeyle aşağılar gibi gülümsedi.

 

"Durma zamanı. Kan bağımı engellemenin ne anlamı var? Bu tür bir intikam bana hiçbir şey yapmayacak, sadece senin beceriksizliğini gösterecek. Sokakta millete küfredip diğerleri tarafından alay edilen bir cadı gibisin!"

 

Ran Yu Yi Yun'la alay ediyordu fakat Yi Yun kulaklarında yankılanan bir Yuan Qi Ses İletimi gönderince ifadesi değişmişti. "Aracı Ruh Kan Yılanı bayağı yorgun görünüyor. Sanırım acıkmış. Ne dersin?"

 

Oh!

 

Ran Yu, Yi Yun'un çekiş gücünü Aracı Ruh Kan Yılanı ve siyah hayalet gölgeleri bir araya getirmek için topladığını aniden fark edince büyük paniğe kapıldı. Ranyi Balığı kan bağı ise yavaşça girdabın yanındaki Aracı Ruh Kan Yılanı ve siyah hayalet gölgelere yaklaşıyordu!

 

Bunu görünce Ran Yu soğuk terler döktü! Sonunda Yi Yun'un amacının ne olduğunu anlamıştı. Yi Yun Ranyi Balığı kan bağını, Aracı Ruh Kan Yılanı ve siyah hayalet gölgelerle aynı yere koyacaktı. Eğer Ranyi Balığı kan bağı parçalanırsa, bunun Yi Yun'la hiçbir alakası olmazdı. Bunun nedeni yapanın kendisi olmamasıydı, bu yüzden de Luo klanının kurallarını çiğnemiyordu!

 

O bir saniyelik zamanda dönüşü olmayan anı görünce, Ran Yu tek bir kelime dahi etmeyi başaramadı. Hemen Yi Yun'a bir ses iletimi yolladı ---

 

"Bekle!"

 

Lakin ses iletimini gönderdiğinde, Ranyi Balığı kan bağı Aracı Ruh Kan Yılanı ve sekiz siyah hayalet gölgenin arasına atılmıştı!

 

İster Aracı Ruh Kan Yılanı olsun, isterse de sekiz siyah hayalet gölge olsun, hepsi anında kudurmuştu!

 

Tuzağa düşmüş hayvanların savaşında, kafesteki bir hayvan en şiddetli olanıydı. Yaşamlarını umursamadan dövüştüler. Ayrıca, Yi Yun bilerek yaşam güçlerini tüketmişti, bu yüzden artık yaşam gücü girdabından kaçacak kuvvetleri kalmamıştı.

 

O anda, Ranyi Balığı hayali görüntüsünün önlerinde ortaya çıkmasıyla, nasıl olur da güçlerini yenileyecek taze yemekten vazgeçerlerdi?

 

Aracı Ruh Kan Yılanı'nın tepkisi en hızlısıydı. Güçlü delici gücüyle ilk öne atılan oydu, doğrudan Ranyi Balığı'nın ağzını deldi!

 

"Ah– "

 

Ranyi Balığı şiddetlice debelenirken çığlık attı fakat çekici güçlerin bağlamasından nasıl kaçabilirdi?

 

Aracı Ruh Kan Yılanı'nın ilk hareketinden sonra, sekizinci seviyeden gelen siyah hayalet gölgeler de ileri atıldı ve Ranyi Balığı'nın vücudunu ısırdı!

 

Siyah hayalet gölgeler Ranyi Balığı'nın altı uzantısının her birine yapıştı, kafası ve kuyruğuysa çılgınca diğer siyah hayalet gölgeleri tarafından ısırılıyordu!

 

"Hayır — —!" Ran Yu gözleri kan kırmızısı olmuş bir şekilde bağırdı!

 

Ranyi Balığı kan bağı yaşam gücüne bağlıydı, bu yüzden yoğun bir acı üstüne çökmüş neredeyse onu bayıltmıştı.

 

Acıyor! Çok acıyor!

 

Sanki ruh denizi parçalanıyormuş ve kan damarları çıkartılıyormuş gibi hissetti.

 

"Yi Yun! Buna nasıl cüret edersin!?"

 

Ran Yu'nun vücudu titriyor ve gözeneklerinden kan akıyordu. Çılgınca, sanki yedinci seviyeye koşup Yi Yun'la savaşmak istiyormuş gibi debeleniyordu!

 

Lakin o anda, böylesi dayanılmaz bir acı ve o kadar güvendiği Ranyi Balığı kan bağının çekiş gücü tarafından kısıtlanıp siyah hayalet gölgeleri ile Aracı Ruh Kan Yılanı tarafından ısırılmasıyla, nasıl yedinci seviyeye koşabilirdi ki? Bu resmen canına susamaktı!

 

Yapabileceği tek şey Ranyi Balığı kan bağı yenirken çaresizce izlemekti!

 

Olanları görünce dördüncü ve beşinci seviyedeki Luo klanı öğrencileri afalladı!

 

Acımasız, çok acımasızdı!

 

Yi Yun kesinlikle bunu bilerek yapıyordu!

 

Aracı Ruh Kan Yılanı ve siyah hayalet gölgeleri kulanarak Ranyi Balığı'nı yedirmesi, Ran Yu'nun Yi Yun'u yemeleri için siyah hayalet gölgeleri çekişine benzerdi. Bu tehlikenin yönlendirilmesi ve vekaleten öldürmeydi!

 

Kurallar çerçevesinde intikam alarak onu kendi silahıyla vuruyordu..

 

Ka-cha! Ka-cha!

 

O anda, kemik kırılma sesleri duyulabiliyordu. Ranyi Balığı'nın altı uzuvu siyah hayalet gölgeleri tarafından koparılmıştı!

 

Ran Yu'nun yere çökmesiyle yüzü çarpıklaştı. Gözleri delilikle doluydu!

 

Yaşam gücü hep gurur duyduğu Gökefey kan bağının temeliydi ve o şimdi tamamen yok olmanın eşiğindeydi. Ona verilen üst seviye hazineler ve birkaç yıllık iyileşmeyle bile kaybettiği yaşam gücünün sadece küçük bir kısmını yenileyebilirdi!

 

Xushui Ran klanında o tür hazineler olsa da, Ran Yu için kullanmazlardı. Ran Yu Xushui Ran klanının desteğine sahip olduğunu söyleyip dursa da, klan sadece onun değildi. O sadece Xushui Ran klanının birçok gencinden biriydi. Ayrıca, en iyisi bile değildi.

 

Büyük aşiretlerin dile getirilmeyen kurallarına göre, böylesi bir hazine daha çok iyi bile olmayan bir gençte, kan bağı sakatlandıktan sonra nasıl harcanırdı?

 

"Lord Cang Mang! Yardım et!"

 

Ran Yu yere kapaklanmış elini havada uçan Cang Mang'a doğru uzatmıştı. Tüm gözeneklerinden kan akıyordu. Zehir yemiş ölen bir köpekten daha kötüydü.

 

Cang Mang yavaşça düşündü. Luo klanı sınavları acımasız bir rekabet olmalıydı. Siyah Rüzgar Vadisi'nde, gençlerin test sırasında bırak kan bağlarının sakatlanmasını, ölmeleri bile nadir bir şey değildi.

 

Luo klanı bu kuralları koymuş olsa da, kurallar çerçevesinde boğaz boğaza savaşlara giren öğrenciler hep olmuştu. Ran Yu önceden aynısını Yi Yun'a yapmıştı ve Yi Yun'da aynısını şimdi ona yapıyordu!

 

Ran Yu Yi Yun'a zarar verdiğinde Cang Mang karışmamıştı.

 

Şimdi Cang Mang, Yi Yun' Ran Yu'ya zarar verdiğinde araya girerse bu adil olmazdı. Ayrıca, testin kurallarına göre araya girmemesi gerekiyordu. O sadece bir izleyiciydi.

 

Ran Yu'nun nasıl buruşuk bir kan torbasına benzediğini, vücudunun titrediğini ve solduğunu görünce, Cang Mang hafiften kaşlarını çattı. Bu vahşiçe yaşam gücü çıkartma yöntemi ölümlülerin damarlarını kurutmakla aynı şeydi. Eğer daha da ciddileşirse ölümcül olabilirdi.

 

"Bu yeterli olmalı. Ran Yu sana zarar verdi fakat sen zarar görmeden çıktın. Senin Ran Yu'ya zarar vermen neredeyse yaşamının yarısına mal oldu, şimdi dursan bile Ran Yu büyük ihtimalle sakatlanmış olacaktır. İntikamına ulaştın. Bu kurallar çerçevesinde olsa da, ölümüne sebep olma. Yoksa, Xushui Ran klanının durumu düzeltmesi mümkün olmaz ve başına bela açarlar."

 

Cang Mang'ın Yuan Qi Ses İletimi Yi Yun'un kulaklarında yankıalndı.

 

Sanki Ran Yu'yu kurtarıyormuş gibi görünse de, Cang Mang aslında Yi Yun'a karşı düşünceli davranıyordu. Ne de olsa, Xushui Ran klanı güçlü bir oluşumdu. Yi Yun değersiz gücüyle onları nasıl kışkırtabilirdi?

 

Aslında, Cang Mang Yi Yun'un acımasız göze göz yöntemini belli bir noktaya kadar takdir etmişti. Bir savaşçı böyle davranmalıydı.

 

"Tavsiyeniz için teşekkür ederim, Lord Cang Mang. Bu genç anlıyor."

 

Yi Yun yavaşça Cang Mang'a cevap verdikten sonra bir duruş sergiledi. Hiç acele etmeden çekiş yasalarıyla siyah hayalet gölgelerini ayırdı.

 

Ancak, siyah hayalet gölgeleri hâlâ Ranyi Balığı'nın etin, ısırıyordu, bu yüzden bu çekişle...

 

"Chi! Chi! Chi!"

 

Ranyi Balığı'nın çığlığıyla büyük et parçaları siyah hayalet gölgelerince alındı!

 

Ran Yu acıdan neredeyse bayılmıştı!

 

Öfkeyle Yi Yun'a baktı fakat tek bir kelime söylemeye bile cesaret edemedi. Yi Yun'un mutsuz olup siyah hayalet gölgelerin Ranyi Balığı'nın etiyle ziyafet çekmelerine izin vereceğinden korkuyordu.

 

Yi Yun "artık balık gibi görünmeyen" Ranyi Balığı'na baktı ve çenesini okşayıp yavaşça dedi ki, "Uh... kusura bakma. Kıdemli Erkek Kardeş Ran Yu biraz fazla güç kullandım ama başka seçeneğim yoktu. Birazcık dayan olur mu? Ranyi Balığı'nın karnında hala küçük bir yılan var. Merak etme, hemen çıkartırım."