Bölüm 846: Sen Kendini Ne Sanıyorsun?

avatar
4186 15

True Martial World - Bölüm 846: Sen Kendini Ne Sanıyorsun?


 

Bölüm 846: Sen Kendini Ne Sanıyorsun

 

Oh! İşbirliği?

 

Yi Yun biraz şaşırmıştı. Ran Yu'ya sanki onla ilk defa karşılaşıyormuş gibi baktı.

 

"Az önce bana ne dedin?"

 

Yi Yun bunu komik bulmuştu. Ran Yu'nun ilk defa ona böyle resmi bir şekilde "Genç Erkek Kardeş Yi" olarak hitap ettiğini duymuştu.

 

Yi Yun'un ona cevap vermek yerine kibirli bir şekilde yanıtladığını görünce, Ran Yu kaşlarını çattı. O Xushui Ran klanından bir dahiydi. Farklılıkları bir yana koyup, Yi Yun'la işbirliği yapmak istemişti ve Yi Yun'a bunun karşılığında yeterli kazanç vermeyi planlıyordu. Fakat Yi Yun'un cevabı, kendisi için neyin iyi olduğunu bilmiyor gibiydi.

 

Ancak Luo Tian gibi bir nemesis varken Ran Yu sakin kalıp dedi ki: "Genç Erkek Kardeş Yi, bana kızgın olduğunu biliyorum fakat şimdi bunlara takılma zamanı değil. Benimle işbirliği yap. Siyah ejderle sen başa çıkacaksın; ben de Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalayacağım. Yarım dakika dayanabildiğin sürece büyük ihtimalle Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalayabilirim. Zamanı geldiğinde, Genç Erkek Kardeş Yi'ye büyük bir ücret ödeyeceğim."

 

Ran Yu bunu söyleyerek düşüncelerini gizlemiyordu. Siyah Rüzgar Vadisi'ndeki birçok öğrenci bunu duymuştu.

 

Yi Yun'un siyah ejderi oyalamasını sağlayarak Ran Yu, Aracı Ruh Kan Yılanı'nı mı yakalayacaktı?

 

Ran Yu resmen hainlik yapıyordu. Yi Yun altıncı seviyede rahatça durabilse de Görünüş Totemleri hafiften yaralıydı. Yi Yun'un siyah ejderi oyalaması ölümcüldü.

 

Ran Yu'nun sözlerinden ise Aracı Ruh Kan Yılanı'nı, Yi Yun'la paylaşmamayı planladığı belli oluyordu. Bu mantıklıydı. O seviyedeki bir hazinenin bölünebilmesinin imkanı yoktu. Bu resmen sadece tek bir kişi tarafından kazanılabilecek bir şeydi.

 

"Büyük bir ücret?" Yi Yun güldü. "Kıdemli Erkek Kardeş Ran, yanılıyor gibisin. Sana kızgın değilim; bunca zamandır beni hedef alan sensin."

 

"Tüm bu sıkıcı işlerle uğraşamam fakat şimdi... Planın cidden hoşuma gitti. Siyah ejderi engelleme gibi işleri bana yaptırırken Aracı Ruh Kan Yılanı'nı yakalamaktan sen sorumlu olacaksın. Sanırım zamanı geldiğinde Aracı Ruh Kan Yılanı senin olacak; benim ücretim ne olacak? Dur dur tahmin edeyim... Dünya Taşı mı?"

 

Yi Yun'un sözleri iğneleyiciydi ve Ran Yu'nun yüz ifadesini biraz çirkinleştirmişti. "Yi Yun, sana vereceğim ücret kesinlikle tatmin olacağın bir şey olacak. Xushui Ran klanım büyük bir oluşum ve hayal dahi edemeyeceğin mirası var. Senin ücretinden çalacak değil ya? Xushui Ran klanı tarafından alacağın fırsatlar yetişim seviyenin büyük bir zıplayış yapmasını sağlayabilir."

 

"Ayrıca! Bana yardım edersen, bu Xushui Ran klanına yardım etmekle aynı şey olur. Ben, Ran Yu, sana borçlu kalırım. Gelecekte, Luo klanında herhangi bir sorunla karşılaşırsan Xushui Ran klanım sana yardım edecektir. Büyük bir oluşuma bağlanmanı daha fazla açıklamama gerek yok, değil mi?"

 

Ran Yu ailesinin arka planını bir yem olarak kullanmıştı. Xushui Ran klanı, Luo klanındaki birkaç büyük aşiretten biriydi.

 

Ran Yu'nun bunu söylemesiyle birçok kişi Yi Yun'a baktı.

 

Yetişimde, savaşçıların bağlantılara dikkat etmesi gerekiyordu. Yalnız olmak, çok az kaynak almanla sonuçlanabilirdi. Dışarıda eğitim görürken birçok şey çekmen kolaydı ve hatta ölebilirdin. Zeki biri, büyük bir klana bağlanma fırsatını kaçırmazdı.

 

Lie Ya gibi biri için Xushui Ran klanına bağlanma şansı arzu duyduğu bir şeydi fakat Ran Yu ona hiç bu şansı tanımamıştı.

 

Lie Ya bir melezdi; hem Yerefey hem de Gökefey'di. Aşiretinin gücü bayağı iyi olsa da Xushui Ran klanından çok zayıftı. Yoksa Lie Ya, borcu olan yüzün üstündeki Dünya Taşı için kan kusma noktasına gelecek kadar acı çekmezdi.

 

Yi Yun'un böyle bir fırsatı olduğunu görünce, Lie Ya bile Yi Yun'u kıskanmaya başlamıştı.

 

O anda Yi Yun aniden güldü. Xushui Ran klanı büyük bir aşiretti fakat ne yazık ki onları pek yüksekte görmüyordu. Yi Yun'un gözü daha yüksekteydi. Xushui Ran klanının onun bağlanması için nasıl bir niteliği olabilirdi?

 

Yi Yun bu sözlerini dışa vurmadı. Şu anki yetişim seviyesiyle Xushui Ran klanında önemsiz bir karınca olduğunu çok iyi biliyordu. Eğer bu sözleri dışa vurursa sadece diğerlerinin alayını kazanırdı.

 

Yi Yun sesli söylemese de Ran Yu onun yüz ifadesinden aklından geçenleri az çok anlamıştı.

 

"Yi Yun, Luo İlahi Salonu sınavlarında cidden tepeye yükselebileceğini mi sanıyorsun? Çok safsın. Antikefey Binası'ndaki performansın, Luo klanının kraliyetinin gözlerinde sadece tatmin edici. Lakin bu sadece güçlü bir kan bağının olma şartıyla. Siyah Rüzgar Vadisi'nin altıncı seviyesinde rahatça durmayı daha yeni başarabildin. Bu yüzden Antikefey kan bağına değer veren Luo klanı kraliyeti, sana ikinci bir bakış dahi vermeyecektir. Kraliyet ailesi tarafından değerli görüleceğini mi sanıyorsun? Bundan hâlâ çok uzaktasın."

 

"Şimdi, Xushui klanımın seninle iş yapmak istemesiyle sen bir de Xushui Ran klanımı küçümsüyorsun? Yeteneklerin hakkındaki fikirlerin abartılı değil mi?"

 

Ran Yu öfkeliydi. Ancak söyledikleri çoğu kişiye mantıklı gelmişti. Xushui Ran klanı büyük bir aşiretti. Luo klanında benzer birkaç aşiret vardı. Ancak Yi Yun gibi genç bir dahi değersizdi. Luo klanının 196 eyaleti vardı. Sayısız dahiye sahipti ve her yüzyılda bir grup daha geliyordu. Bu dahiler ölmeden gelişemeyebilirdi.

 

Yi Yun güldü. "Xushui Ran klanı büyük fakat sen Xushui Ran klanında kendini ne sanıyorsun? Klanda taş çatlasa ancak bir bebesin. Daha Siyah Rüzgar Vadisi'nin yedinci seviyesine bile giremiyorsun. Bu yüzden sanırım aşiretinde bir hiçsin. Yoksa şimdiye çoktan kraliyet başkentinde olurdun."

 

Yi Yun'un sözleri, Ran Yu'nun yumuşak noktasına basmıştı.

 

Ran Yu hemen mosmor oldu. Gözlerinde soğuklukla dedi ki: "İnsan serserisi, konumumu alçaltarak bugün güzelce seninle konuştum ama sen beni tekrar ve tekrar aşağıladın. Ancak enerji yetişimi numaralarını ve Görünüş Totemini kullanarak altıncı seviyede durabiliyorsun. Görünüş Totemin olmasa ikinci seviyede bile zor durursun. Benle alay etmeye layık değilsin."

 

"Sana son bir kez daha soracağım. İşbirliği yapmayı seçiyor musun?"

 

Ran Yu sözlerinin üstüne basarken Yi Yun'a baktı. Hiç kimse Ran Yu'nun son cümlesinin biraz tehdit içerdiğini fark etmemişti.

 

Ran Yu ne de olsa Xushui Ran klanındandı. Eğer Yi Yun'a zarar vermek isterse düşük yetişim seviyesi olan Yi Yun kesinlikle buna maruz kalırdı.

 

Luo klanı öğrencileri, Yi Yun'un yerinde olsalar,köle ile soylu arasında soylu olmayı seçeceklerine inanıyorlardı.

 

Yi Yun'un nasıl cevap vereceğini görmek istemişlerdi. Ancak Yi Yun söyleyediği şey, neredeyse dillerini ısırmalarına neden olmuştu.

 

Yi Yun, Ran Yu'ya baktı ve alaycı bir gülümsemeyle dedi ki: "Gelecekte diğerleriyle işbirliği yapmam gerekse bile bir kaybedenle yapmam. Senin gelmenle yanımda ek yük olacak. Zaten pek bir şey yapabileceğini sanmıyorum."

 

Ne?

 

Oradaki tüm Luo klanı öğrencileri anında şaşkına döndü.

 

Yi Yun çıldırmış mıydı? Ran Yu'ya cidden kaybeden mi demişti? Onu herkesin önünde böyle aşağılayarak Ran Yu'ya tamamen saldırmış olmuyor muydu?

 

Ayrıca Yi Yun'un, böyle bir yorum yapacak niteliği yoktu. Altıncı seviyeye daha yeni gelmemiş miydi?

 

Daha tepki veremeden hepsinin gözünün neredeyse yerinden çıkmasına neden olan bir şey oldu. Çaresizce Yi Yun'un Siyah Rüzgar Vadisi'nin altıncı seviyesinden yedinci  seviyesine atlayışını izlediler.

 

Bu...

 

Herkes hayrete düştü. Yi Yun cidden yedinci seviyeye mi zıplamıştı?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr