Bölüm 834: Akupunktur Noktaları Kapalı

avatar
4620 16

True Martial World - Bölüm 834: Akupunktur Noktaları Kapalı


 

Bölüm 834: Akupunktur Noktaları Kapalı

 

Yi Yun galaksiyle sarılmışken uzuvlarının ve göğsünün Antikefey enerjisi tarafından yıkandığını hissetti.

 

Bu enerji aşırı antikti. Antikefey'in iradesini taşıyordu, ilkel sadeliği ve vahşi metrukluğu.

 

Yi Yun enerjinin bedenine girmesiyle auranın aniden değiştiğini hissetti. Sanki dünyanın tecrübe ettiği zamanı aynı şekilde tecrübe ediyordu... ebediyen.

 

Eğer dünyanın yanındaki bu varlık hissi çökerse Yi Yun'un iradesi de asimile olurdu. Vücudu çürüyüp auranın bir parçası olurdu.

 

Bu da Yi Yun'un kalbinin gümlemesine ve aşırı ihtiyatlı olmasına neden oldu.

 

Yi Yun aniden Antikefey kemiğinin enerjisinin çok güçlü olduğunu fark etti. Eğer temiz bir şekilde emmezse yavaşça asimile olurdu.

 

Antikefey kemiği tarafından asimile edilmek...

 

Milyarlarca yıldır ölü olan bir kemiğin canlı bir varlığı asimile etmesi kulağa saçma gelebilirdi ama Yi Yun'un şu anda tecrübesi bunu kanıtlıyordu.

 

Yi Yun kendini bu durumdan kurtarırsa tehlikede olmazdı. Fakat sonuç Yi Yun'un sadece Antikefey kemiğinin yüzde 1 kadarını emmesi olurdu. Eğer böyle devam ederse bir ayda ne kadar gelişebilirdi?

 

Bu çok yavaştı.

 

Ayrıca zamanında emmekte başarısız olduğu enerji Yer ve Gök'e dağılır, Antikefey'in kozmik gücünün bir kısmına dönerdi.

 

Kozmik Antikefey gücünü toplamak için olan sözde kan bağı uyandırma işte bu kozmik güçtü. On Bin Fey Semavi Cennet'te, bu enerji Yuan Qi'den üstün olan bir enerjiydi.

 

"Feylerin önceden Antikefey kemiğini ememeceğimden bahsetmesine şaşmamalı. Sorun burada yatıyor."

 

Tabii, Yi Yun böyle bir israf olurken boş boş oturmayacaktı. Tüm Antikefey enerjisini alıp vücuduna sıkıştırmak istiyordu.

 

Bir insan bedenini kullanarak antik ve güçlü Antikefey kemiğine hükmetmek kulağa bir hayal gibi gelebilirdi ama Yi Yun'da Mor Kristal vardı. Onunla hiçbir şey sorun değil.

 

Antikefey kemiğindeki enerji ne kadar güçlü olursa olsun sonuçta ölü bir enerjiydi. Canlı varlıkları asimile etme yeteneği sadece içgüdüseldi fakat Mor Kristal'in önünde hiçbir şey sorun çıkaramazdı.

 

Mor Kristal'e göre bu tür bir enerjiyi kontrol etmek tamamen önemsizdi.

 

"Topla!"

 

Yi Yun'un bir düşüncesiyle Mor Kristal'in güçleri dışarı doğru yansıdı.

 

Dağılmak üzere olan enerji de Yi Yun'un meridyenlerine geri girdi. Ardından tüm o devasa ve antik enerji Mor Kristal tarafından sıkıştırıldı.

 

Yi Yun Antikefey kemiğinin, bir Antikefey hayali görüntüsü oluşturduğunu görür gibi olmuştu. Ancak Mor Kristal'in baskısıyla bu beyhude bir çabaydı.

 

Yi Yun vücudundaki 360 akupunktur noktasını mühürlemeye karar vermişti. Merdiyenlerindeki enerjiyi mühürleyerek vücudunun yavaşça sindirmesini emmesini sağlamıştı.

 

Mor Kristal'in korumasına sahip olduğu sürece Yi Yun'un vücudunun Antikefey enerji tarafından asimile edilmesi konusunda endişelenmesine gerek yoktu. Şimdi tek yol, Antikefey enerjisinin kan damarlarıyla birleşmesiydi.

 

Böylece Yi Yun, rahatça Antikefey enerjisini çıkartabilirdi. Antikefey enerjisinin vahşice dalgalanmasıyla yavaşça Yi Yun'un meridyenleri doldu. Ardından Yi Yun'un meridyenlerine sızdılar ve Yi Yun'un bedeni, yani kanı ve eti enerjiyi emdi.

 

Küçük miktarda bir Antikefey enerjisi Yi Yun'un bedeninden çıkmaya çalıştı fakat Yi Yun'un tüm akupunktur noktalarını mühürlemesiyle başka yol bulamayıp geri döndüler.

 

Böylece Yi Yun'un bedeninde biriken Antikefey enerji miktarı arttı.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Yi Yun'un bedeni, enerjinin çıkacak yer bulamaması ve yapabileceği tek şeyin rastgele yerlere gidip vücuduna vurması olduğundan patlama sesleri çıkarmaya başladı.

 

Yi Yun'un vücudu yavaşça, erimiş demir gibi kırmızıya dönüyordu. Antikefey kemiğinin enerjisi meridyenlerine ve eklem yerlerine girdi ve kemik çatırdama sesler çıkardı.

 

"Oh!" Cang Mang gözlerini açtı ve aşağıya baktı.

 

Yetişimciler de gürültüyü fark etmişti.

 

"N'oldu?"

 

"Yi Yun zorla tüm enerjiyi emmeye çalışmıyordur, değil mi?"

 

Lie Ya da başını kaldırıp baktı ve bir şaşkınlıktan sonra yüz ifadesi inanamıyormuş gibi bir hal aldı. Bu Yi Yun kafayı mı taktı?

 

"Tek oturuşta bir domuz yiyip şişko olmak mı istiyor? Ancak aşırı yemekten kendini öldürecek."

 

Eğer kişi zorla Antikefey kemiğini emerse ya Antikefey kemiği tarafından asimile olur ya da ölümüne patlardı.

 

"Bu nasıl bir çılgınlık? Aptallığı yüzünden ölecek."

 

Yetişimciler bunu inanılmaz bulmuştu. Enerji israf etmek kaçınılmazdı. Fakat insan tek seferde gökyüzüne çıkmayı planlıyordu ve vücudu da bu süreçte patlamaz mıydı?

 

Cang Mang hafiften kaşlarını çattı. Yi Yun hakkındaki düşüncesi o kadar yüksek değildi. Yi Yun yasalarla geldiğinde cidden bir yetenekti. Eğer dikkatlice yetiştirilirse Luo klanının bir uzmanı olması mümkündü ve hatta kraliyet başkentine bile girebilirdi.

 

Siyah Rüzgar Vadisi sınavı, Yi Yun için kesinlikle dezavantajlıydı fakat dövüş sanatları hiçbir zaman adalet hakkında olmamıştı.

 

"Yi Yun'un testi geçmek için böyle riskler alacağını hiç beklememiştim." Cang Mang başını iki yana salladı. Savaşçıları rastgele başlarını duvara çarparak gelişip güçlenemezdi. Sebat ve cesaret gerekliydi fakat aynı zamanda akıllı olmalı ve kendini bilmeliydi. Aksi takdirde sadece ölürlerdi.

 

Yi Yun'un şu anda kendini çok tehlikeli bir duruma soktuğu belliydi.

 

Ancak bunun olmasına rağmen Cang Mang karışmamıştı. Azure Dalga Dağı'nda o sadece bir tanıktı. Tüm testler Luo klanının öğrencileri tarafından tek başlarına tamamlanmalıydı.

 

Aşağıdaki öğrencilerin genç nesilden olduğu söylenebilirdi fakat en gencinin bile 30 yıllık yetişimi vardı. Eğer ölümlü olsalardı, şimdiye kendi hanelerinin başı olurlardı. Kendi davranışlarının sorumluluklarını almak zorundaydılar.

 

Cang Mang'ın Yi Yun'u nasıl görmezden geldiğini görünce Lie Ya, Ran Yu ve diğerleri Yi Yun'un talihsizliğinden keyif aldı. Eğer Cang Mang araya girseydi, Yi Yun kesinlikle iyi olurdu fakat bu görmek isteyecekleri bir şey değildi.

 

Antikefey Binası, Yi Yun'a büyük bir fırsat vermişti. Ne yazık ki Yi Yun bunu sindirememişti ve hatta bu fırsat yüzünden ölebilirdi. Bu çok ironikti. Tek pişmanlık, o Antikefey kemik parçasıydı. Eğer kemik onların olsaydı harika olurdu.

 

Akıllarında bu düşünceyle birçok Ateş Bulutu Eyaleti öğrencisi, Yi Yun'un cildinin kırmızılaştığını gördü. Sanki altında alevler yanan bir kazan gibiydi.

 

Ayrıca Yi Yun sadece tüm akupunktur noktalarını mühürlemekle kalmamış, ayrıca vücudundaki sayısı binlerce olan gözenekleri de mühürlemişti.

 

Antik kan bağını uyandırabilen  Fey ırkı bile Antikefey kemiğindeki enerjiyi emerken sadece birkaç akupunktur noktasını mühürlerdi. Kesinlikle vücutlarındaki tüm gözenekleri mühürlemezlerdi. Gözenekleri aracılığıyla enerjinin birazını dağıtmak zorundaydılar. Yoksa vücutları patlayıp ölümlerine neden olabilirdi.

 

Lakin şimdi Yi Yun sadece gözeneklerinden enerji sızmasına izin vermiyor, ayrıca en ufak bir ter dahi akıtmıyordu. Bu da Yi Yun'un vücudunun yavaştan şişmesine neden olmuştu. Cildinin altında kan damarları görünebiliyordu. Yi Yun'un kıyafetleri büyülü olmasa hepsi çoktan yanardı.

 

"Hey, neden bu serserinin ne kadar dayanabileceğini tahmin etmiyoruz?" Lie Ya aniden bir hevesle sordu. Yetişim sıkıcı olduğundan, kendisini eğlendirmek için bir şeyler bulabilirdi. "Bahse var mısınız?"

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr