Bölüm 831: Dokuz Yenidoğan Güçlendirme

Dokuz Yenidoğan ortaya çıktığı anda Yi Yun, etrafında Kan Ejderi siyah gazları dokuz yılan kafası tarafından yendi.

Kan Ejderi, siyah gazları yendikten sonra Yi Yun Dokuz Yenidoğan'ın heyecanlı duygularını hissedebiliyordu.

Düşük alemde, Dokuz Yenidoğan'ın hep kaynak kıtlığı vardı. Bu da büyüyüp güçlenmesini engelliyordu. Şimdi On Bin Fey Semavi Cennet'in Azure Dalga Dağı'nın Siyah Rüzgar Vadisi'nde, tehlikelerle dolu olmasına rağmen Dokuz Yenidoğan hepsini suda balık misali götürüyordu. Fey ırkının fiziği Kan Ejderi siyah gazını yiyerek güçlendirilebilirdi. Dokuz Yenidoğan ise siyah gazı yedikten sonra içindeki pis kan aurasını atıp, kendi damgasıyla birleştirerek saf kan enerjisi sağlıyordu.

Soysuz Kan Ejderi'nin, Gerçek Ejder kan bağı vardı ve o da Fey hayvanları arasında soylu bir varlıktı. Dokuz Yenidoğan'ın oldukça asil bir soydan gelen bir hayvan olmasıyla, Kan Ejderi siyah gazları onun için çok uygun bir takviye olmuştu.

"Bu herif!" Lie Ya'nın gözleri parladı. Yi Yun'un bu engelde hiç numarası olmayacağını düşünüyordu. Bu yüzden onunla dalga geçmek için bir sürü zahmete girmişti. İnsanın böylesi bir Görünüş Totemi'ne sahip olmasını beklememişti. Bu onunkinden daha soylu bir kan bağıydı.

"Bu sadece Bir Felaketli Dokuz Yenidoğan!" Lie Ya'nın gözleri zalimlikle parıldadıktan sonra zihnini dengeledi. Bir Felaketli Dokuz Yenidoğan sadece bir Görünüş Totemi'ydi. Onu onlarca yıl boyunca yetişim yapmış gerçek bir Fey bedeniyle kıyaslamak imkansızdı. Yi Yun'da Dokuz Yenidoğan olsa bile beşinci seviyeye inmeyi aklından bile geçirmemeliydi.

Diğerlerinin de benzer düşünceleri vardı. Dokuz Yenidoğan'ın bir insan bedeninden çıktığını görünce şaşırmışlardı ama düzgünce bakınca hiç de dikkate değer bir şey görmediler. Bu insanın yetişim yaptığı mistik totem tekniği sadece birazcık özeldi ve testin Fey ırkıyla ilgisi olduğundan, böyle bir etkisi olmasına şaşmamalıydı.

Yi Yun gibi bir insanın sadece Görünüş Totemi'yle Fey ırkının kan bağını kullanması imkansızdı.

Kan Ejderi siyah gazın birinci seviyesi, Fey ırkından farklı değildi. Hatta bazı Fey ırkları sadece bedenlerini kullanarak bu seviyeye karşı koyabilirdi.

Yi Yun ise Görünüş Totemi'ni kullanmak zorundaydı. Görünüş Totemi ve Fey ırkının kan bağını kullanması benziyordu. Bu yüzden birinci seviyede bu yaklaşımı kullandıktan sonra ne yapacaktı?

Birinci seviyenin siyah gazının Dokuz Yenidoğan'a etkisi yoktu. Hatta bunun aksine ona göre yemekti. Siyah gazlar çoktan kendi zekalarını kazanmıştı. Bu yüzden keskin bir çığlık attılar ve artık Yi Yun'a saldırmadılar.

"İkinci seviyeye!" Yi Yun'un, gözlerini çevirişiyle vücudu hemen aşağı indi.

Arkasındaki devasa Dokuz Yenidoğan hayali görüntüsü sanki antik zamanlardan gelmiş güçlü bir Fey gibi vahşice ilerledi.

Kan Ejderi siyah gazın ikinci seviyesi, birinci seviyeden çok daha yoğundu.

Siyah gazda saklanan siyah Fey sayısı, birinci seviyedekilerden çok daha fazlaydı.

Yi Yun ikinci seviyeye geldiği anda ondan fazla siyah Fey, siyah gazdan çıkıp Yi Yun'u ısırma amacıyla üstüne atladı.

Fey şekline bürünen siyah Fey'in aslında gerçek vücudu olmasa da pençeleri ile dişleri keskin ve tamdı. Pis enerjinin bir araya gelmesiyle yoğunlukları, insana sanki meridyenleri donmuş da Yuan Qi akışları yavaşlamış gibi bir his veriyordu. Şekil alan böylesi bir siyah Fey gücü, yeterli olmayan bir savaşçıyı anında tüketebilirdi.

Xiao —! Dokuz Yenidoğan hayali görüntü kükredi ve dokuz yılan başı, dokuz siyah şimşek gibi Siyah Fey'e atıldı. Kan Ejderi siyah gazları, Dokuz Yenidoğan'ın saldırısına uğrayınca kulak yırtan çığlıklar attılar.

Dokuz Yenidoğan siyah Fey'leri ağzında tutup parçaladı. Daha sonra dağılan siyah gazları yuttu.

Pis kan aurası Dokuz Yenidoğan tarafından arıtılıyordu.

Luo Fengling bunu şaşkınlık içinde izledi. O hala birinci seviyedeydi fakat Yi Yun çoktan ikinci seviyeye geçmişti.

Yetişimcilerin birçoğu şaşırmıştı. Bu Dokuz Yenidoğan Görünüş Totemi cidden sıradışıydı. Çoktan ikinci seviyeye ulaşmıştı ve daha ne kadar gidebileceği bilinmiyordu.

Şekle bürünmüş siyah Fey sayısı değişmemişti. Ondan fazlası tek seferde ortaya çıkıyordu.

"Dokuz Yenidoğan baskı hissediyor." Yi Yun, bir siyah Fey'in koruyucu Yuan Qi'sine atladığını gördü ve pis kan aurası koruyucu Yuan Qi'ye yapıştığı anda etrafta bir yanma sesi çıkmıştı. Ardından arkasındaki Dokuz Yenidoğan da onu ısırdı.

İkinci seviyenin siyah Fey'inin pis kan aurası daha yoğundu. Bu yüzden yemesi de daha zor olmuştu.

"Bu Yi Yun..." Diğer yetişimciler kararsızca Yİ Yun'a baktı.

Dokuz Yenidoğan hayali görüntüsünün, Kan Ejderi'nin siyah gazını yerken zor zaman geçirdiğini söyleyebiliyorlardı.

Ancak Dokuz Yenidoğan'ın sınırlarının ne olduğunu söyleyemiyorlardı.

O anda Yi Yun'un vücudu aniden düştü.

Üçüncü seviye!

Lie Ya'nın gözbebekleri şiddetle küçüldü. Şu anda üçüncü seviyede sadece o vardı.

Önceden Yi Yun'la dalga geçmişti ve göz açıp kapayıncaya kadar Yi Yun bir Görünüş Totemi kullanıp onunla aynı yere ulaşmıştı.

"Ancak üçüncü seviyeyle başa çıkması o kadar kolay değil." Lie Ya uludu ve şekle bürünmüş bir tutam siyah gaz yakalayıp keskin pençeleriyle parçaladı.

Üçüncü seviyedeki siyah gaz çoktan kaplan veya leopar gibi vahşi hayvan şekilleri almıştı. Siyah gazdan sürekli çıkıyorlardı. Lie Ya bile sürekli üstüne gelen bu saldırılara karşı koymakta zorlanıyordu. Ayrıca şekle bürünmüş siyah Feyler sonsuz bir biçimde ortaya çıkıyordu ve Kan Ejderi siyah gazı kolayca yetişimcilerin vücutlarını eritebilecek seviyedeydi.

Böylesi artan ve azalan bir duruma dayanmak çok zordu.

"Yi Yun üçüncü seviyeye ulaştı."

"Görünüşe göre Lie Ya, üçüncü seviyede kalmayı kolay bulmuyor. Biz de üçüncü seviyeye ulaşabilecek olsak da bu zor olacaktır."

Fey ırkı yetişimcilerinin yüzlerinde çirkin ifadeler vardı. Fey ırkı kan bağları bir insandan kötü olabilir miydi?

Yi Yun üçüncü seviyeye ulaştığı anda, baskıda hemen keskin bir artış hissetti.

Şekle bürünmüş bir kaplan bir yandan zıpladı ve çenesini Dokuz Yenidoğan hayali görüntüsünün boynuna kilitledi.

Dokuz Yenidoğan hemen karşılık verdi ama kaplanı ısırdığında vücudu titredi. Hayali görüntü biraz kaotik bir hal almıştı.

Vahşi pis kan aurası, Dokuz Yenidoğan'ın da karşı koyabileceği bir şey değildi.

Ancak bir ağız dolusu siyah gaz yedikten sonra Dokuz Yenidoğan neşeli bir uluma sesi çıkardı.

Bunlar tehlikeli varlıklardı ama aynı zamanda harika kaynaklardı.

Kaplan tarafından ısırıldıktan sonra devasa bir piton, aniden Dokuz Yenidoğan'ın arkasında belirdi.

Yoğun siyah gazda, şekle bürünmüş Fey hayvanından fazlası yoktu.

Dokuz Yenidoğan hayali görüntüsünün dokuz kafası olabilirdi ama vahşi Fey hayvanlarından biriyle başa çıkmak için iki veya üç kafaya ihtiyacı vardı. Ayrıca bu vahşi Fey hayvanları sürekli ortaya çıkıyordu.

Dokuz Yenidoğan'ın onlara karşı koyması çok zordu.

Vücudu da Fey hayvanlarınca ısırılmaya başlanmıştı ve pis kan aurasının vücuduna girmesiyle Yi Yun, anında Yuan Qi akışının dengesizleştiğini hissetti. Vücudu ağrımaya başladı ve içten gelen bir kaşınma hissi vardı.

Pis kan aurası, Görünüş Totemi aracılığıyla vücudu zehirleyebiliyordu.

Yi Yun aceleyle Yuan Qi'sini kullandı. Saf Yang bedeni zehirlere karşı koyabilirdi fakat yine de vücut sistemine girdiğinde onları yavaşça temizlemesi gerekiyordu. Ancak daha fazlası gelirse Yi Yun da yavaşça yetişmekte başarısız olurdu.

"Bu insan cidden kendine dayanak buldu." Lie Ya'nın yüz ifadesi bir kez daha çirkinleşti. Yi Yun da üçüncü seviyeye ulaşmıştı ve orada on saniye kadar harcamıştı. Yi Yun zar zor dayanabiliyor gibi görünse de hiçbir ciddi açık göstermemişti. İş onun için giderek kolaylaşacaktı.

Dokuz Yenidoğan hayali görüntüsü, pis kan aurasını emebilmişti ve ne kadar çok emerse o kadar güçleniyordu.

Fey ırkı olarak onlar da pis kanı emerek daha fazla dayanmak için fiziklerini güçlendiriyorlardı.

Yoksa Siyah Rüzgar Vadisi'nin bir fırsat olduğu nasıl söylenebilirdi ki?

Ancak bu kadar pis kan aurası emmek Siyah Rüzgar Vadisi'nde bir hiçti.

Yedinci seviyenin altında gizli, daha büyük fırsatlar vardı. Orada sıradan yetişimcilerin kavrayamayacağı şeyler yatıyordu.

Muhtemelen sadece Ran Yu ve Gu Luo gibi güçlü kan bağı olan Gökefey'lerin şansı vardı.