Bölüm 829: Kan Ejderi'nin Kanı

Cang Mang'ın bunu söylemesiyle birçok kişi, yüzünde iyi niyetten yoksun hafif bir gülümsemeyle Yi Yun'a baktı. Yi Yun, daha zayıf fiziği olan bir insandı. Önceki eğitimlerinde Yi Yun sahne ışığını çalmıştı fakat bu sefer Fey ırkının mekanına denk gelmişlerdi.

Luo Fengling yanına gitti ve dedi ki; "Genç Erkek Kardeş Yi, iyi misin? İstersen birlikte gidebiliriz? En azından birbirimizi kollarız."

Luo Fengling bunu Yi Yun'un başına kötü bir şey gelecek diye korktuğundan söylemişti.

"Pekala." Yi Yun başını salladı.

O anda birçok Ateş Bulutu Eyaleti öğrencisi Siyah Rüzgar Vadisi'ne doğru uçmaya başlamıştı.

Ran Yu, Yi Yun'a derin ve anlamlı bir bakış attı. Bu sınavda parlamak kaderinde vardı. Herkesin Xushui Ran klanının kan bağının ne kadar güçlü olduğunu bilmesini istiyordu.

Cang Mang'ın gücünü ve potansiyelini görmesini istiyordu. Cang Mang'ın onu sürekli görmezden gelmesi üzerine hala bir kin güdüyordu.

"Sou!"

Ran Yu hızla aşağı uçtu ve Siyah Rüzgar Vadisi'nin dördüncü seviyesine ulaştı.

Ran Yu tam dördüncü seviyeden başlıyordu. Ateş Bulutu Eyaleti öğrencilerinin hepsi başlangıç olarak birinci seviyeyi denedi.

"Ran Yu anında dördüncü seviyeyi seçti ama Gu Luo sadece ikinci seviyeyi mi seçti?"

"Gu Luo gösteriş yapmayı sevmiyor. Zaten doğrudan dördüncü seviyeye ulaşması muhtemelen onun için zor olmamalı."

Birçok kişinin karmaşık duyguları vardı. Birçoğu Yerefey ve Gökefey'di. Ancak Gökefey olmasına rağmen kan bağlarında farklılık vardı. Güçlü kan bağları diğerlerini son derece kıskanç kılıyordu.

Dördüncü seviyeye daha yeni inen Ran Yu, etrafındaki siyah sisin aniden canlandığını hissetti. Dişlerini bilemiş, pençelerini çıkarmış bir Fey hayvanı veya hayalet şekline girip Ran Yu'ya doğru atıldılar.

"Boom!"

Ran Yu'nun koruyucu Yuan Qi'si etrafında parladı ve yeşim renginde bir çember oluşturdu.

Bazı siyah gazlar çember tarafından hemen püskürtüldü ama Fey hayvanına veya hayalete dönüşenler Ran Yu'nun yeşim renkli koruyucu Yuan Qi'sini doğrudan delip üstüne atlayabilmişti.

"Siyah Rüzgar Vadisi'nin siyah gazı cidden çok garip. Burada Yer Gök Yuan Qi'si emip, yavaşça vücutlarını değiştirebiliyorlar. Hatta bazı siyah gazların zekası bile oluşabiliyor. Şekli olan siyah gazlar ise hiç etkilenmeden koruyucu Yuan Qi'yi delebiliyor. Bu da demek oluyor ki, sırf koruyucu Yuan Qi'yi kullanarak siyah gaza karşı koymanın bir yolu yok." Siyah Rüzgar Vadisi hakkında bilgi sahibi olan bir Ateş Bulutu Eyaleti öğrencisi konuştu.

Ateş Bulutu Eyaleti öğrencisinin bunu söylemesiyle siyah gazlar, koruyucu Yuan Qi'yi deldi ve doğrudan Ran Yu'ya doğru ilerledi. Tam Ran Yu'nun vücuduna gireceklerdi ki, Ran Yu aniden bağırdı.

"Boom!"

Ran Yu'nun arkasında yoğun bir kan bağı aurası patladı. Kırmızı kan bağı, tıpkı püsküren bir alev gibi boşluk boyunca yandı.

"Chi! Chi! Chi!"

Siyah gazlar kan bağı aurası tarafından yandı ve yoğun sıcaklıkta kar gibi eridiler.

Ran Yu'nun arkasındaki kan bağı aurası sonunda altı bacaklı garip bir balığa dönüştü. Vücudu balık, kafası yılandı. Pullarına işlenmiş gizemli su rünleri vardı.

"Bu Ranyi Balığı." Birisi kıskançlıkla söyledi.

Ranyi Balığı aslında suda yaşayan bir Antikefey'di. On Bin Fey Semavi Cennet'te, çeşit çeşit Antikefey vardı ve Antikefey'lerin arasındaki güç de farklılık gösteriyordu.

Ranyi Balığı'nın diğerlerine kıyasla olağanüstü bir gücü yoktu ama Xushui Ran klanı, Ranyi Balığı'nın saf kan bağını miras almıştı. Bu küçümsenecek bir olay değildi. Birçok Gökefey atalarının sahip olduğu ejderha veya anka kuşu kan bağlarıyla böbürlenmeyi severdi. Bu kulağa harika gelebilirdi fakat aslında kan bağının yoğunluğu çok düşüktü. Nesiller ilerledikçe doğal olarak arkada kalan güç de daha az oluyordu.

Eğer bir Gökefey'in kan bağı yoğunluğu yeterince yüksekse Ran Yu gibi kendi vücutlarının kan aurasını kullanarak bir Antikefey'in hayali görüntüsünü oluşturabilirdi.

Bu, birçok Gökefey'i kıskandıran bir teknikti.

Eğer kişi biraz daha güçlüyse Antikefey'i çağıracak yeteneği olurdu, bu da kosmosdan Antikefey'in gerçek gücünü toplamak demekti ve bu, 'kan bağı uyandırma' olarak biliniyordu.

Ran Yu şu anda uyandırmadan, hâlâ bayağı uzaktaydı. Uyandırma gücüne sahip olan Gökefey'ler Luo klanının kraliyet başkentinde bile büyük ilgi görüyordu.

Ran Yu, Ranyi Balığı'nın hayali görüntüsünü oluşturduktan sonra kan kırmızısı aura bir direnişle karşılaşmış gibiydi. Dengesizce siyah sisin arasında geziyordu. Syah sisten oluşan büyük sayıda Fey hayvanı ile hayaleti parçalıyor ve yiyordu.

"Ran Yu'nun oluşturduğu kan bağı hayali görüntüsü siyah sisi mi yiyor?"

Bunu görünce kalabalık hayret etti. "O kan bağı hayali görüntüsü, kendini güçlendirmek için siyah sisi yiyor gibi görünmüyor mu?"

"Doğru." O anda Cang Mang başını salladı. "Bu Siyah Rüzgar Vadisi'nin sunduğu fırsat. Bunu söylememden zarar gelmez. Yüz milyonlarca yıl önce çok güçlü bir Antikefey'in, soysuz bir Kan Ejderi'nin cesedinin Siyah Rüzgar Vadisi'ni ikiye böldüğü söylenir. Soysuz Kan Ejderi'nin kanı akıp Siyah Rüzgar Vadisi'ni kırmızıya boyamış, sonra bugüne dek burada kalan siyah sise dönüşmüş."

"Siyah sis doğumundan şu anki haline kadar büyümüş ve sonunda zeka kazanmış. On milyon yıllık süre boyunca, bedenleri saf Yer Gök özü biriktirebilmiş. Eğer onları yiyebilirseniz kan bağınızı güçlendirecektir. Ancak yemekte başarısız olursanız siyah sis tarafından yenilen siz olursunuz. Daha kötü durumlarda ruhunuz bile silinebilir; bu nedenle, Siyah Rüzgar Vadisi'nde yetişim yapmak aslında çok tehlikeli."

Cang Mang bunu söylediğinde önündeki Ateş Bulutu Eyaleti öğrencilerine anlamlı bir bakış attı.

Zayıf olanlar hafiften solmuştu.

Soysuz bir Kan Ejderi tarafından bırakılan kan, siyah sis mi üretmişti? O zaman, siyah sisi yemenin kan bağını güçlendirecek olmasına şaşmamalıydı.

Ancak siyah sis çok korkunçtu. Eğer kişi dikkatli olmazsa bilinci siyah sis tarafından yenebilir ve sonu aptala dönmek olabilirdi. İşte o zaman gerçekten de ölüden farksız olunurdu.

"Bak, Ran Yu çoktan beşinci seviyeye ulaştı." Kalabalığın arasında biri aniden konuştu.

Çoktan beşinci seviye?

Ran Yu dördüncü seviye mağaralarına geldiğinde aniden vücudundaki Antikefey kan bağını şekillendirmiş, büyük miktarda siyah sis yemişti. Siyah sisteki varlıkların zekası vardı. Bu yüzden Ran Yu'ya rakip olmadıklarını anlayınca kaçmışlardı.

Bu nedenle Ran Yu doğrudan beşinci seviyeye gitmişti.

Beşinci seviyeden sonra baskı büyük ölçüde artmıştı.

Bu seviye ise Cang Mang'ın bahsettiği sınırdı. Eğer kişi Siyah Rüzgar Vadisi testinin sonunda bu seviyeye ulaşamazsa, Cang Mang onları Luo İlahi Salonu sınavlarına katılmaktan doğrudan eleyebilirdi.

Birçok Ateş Bulutu Eyaleti öğrencisi hala beşinci seviyeye nasıl gireceği hakkında endişeleniyordu ama Ran Yu çoktan beşinci seviyedeydi.

Ve görünüşe göre Ran Yu, beşinci seviyede hâlâ dayanabiliyordu.

Ran Yu beşinci seviyedeyken Gu Luo ikinci seviyedeydi. Diğerleriyse siyah gazın yoğunluğuna alışmak için sadece birinci seviyeden başlamıştı.

Durum bal gibi ortadaydı.

Gu Luo ikinci seviyede olsa da, daha Antikefey kan bağını tetiklememişti. Siyah sise sadece güçlü vücuduyla karşı koyuyordu.

Sırf kişinin vücuduyla siyah sise karşı koyduğunu düşünmek bile korkunçtu.

"Gu Luo'nun beşinci seviyeye ulaşması an meselesi. Hatta şu anda bile beşinci seviyeye ulaşabilir, sadece acelesi yok. Lakin bizler, endişelenmeye başlasak iyi ederiz yoksa Luo İlahi Salonu'na ulaşmadan elenebiliriz. Bu Ateş Bulutu Eyaleti'nin bize verdiği şansı boşa harcamak olur."

"Genç Erkek Kardeş Yi, hadi biz de inelim. Birinci seviyeden başlayalım ve yavaştan alalım. Belki birinci seviyeye uzaktan yaklaşabilirsin, inmek için acele etmene gerek yok. En azından, bu senin için alışma süreci olacaktır."