Bölüm 813: İmparatoriçe Yer Dao Ağacı

avatar
4276 16

True Martial World - Bölüm 813: İmparatoriçe Yer Dao Ağacı


 

Bölüm 813: İmparatoriçe Yer Dao Ağacı

 

Yetişimciler Ran Yu'nun iki antik Fey sütununun kabulünü görmek istediğine şaşırmış olsa da onun aşırı hırslı davrandığını düşünmemişlerdi.

 

Aksine, kalplerinin derinlerinde boğucu garip bir duygu hissettiler.

 

Hepsi aynı sınava katılıyordu ama Tian Shi önceden götürülürken Ran, Yu iki antik Fey sütununun kabulünü görmeye hazırlanıyordu.

 

Ateş Bulutu Eyaleti'nin en iyi adayları olarak daha baştan diğer adaylarla aralarına mesafe koymuşlardı.

 

Ancak biraz kıskanmış olmalarına rağmen Ran Yu'nun yeteneğini ve Ateş Bulutu Eyaleti'nin genç nesli arasındaki itibarını düşününce, bunu kabul edilebilir buldular.

 

İki kadın yetişimci çoktan Ran Yu'ya farklı gözlerle bakmaya başlamıştı.

 

"Diğerlerinin arkasına düşmediğim sürece, Tian Shi veya Ran Yu'ya yenilmem beni etkilemez." diye düşündü Lie Ya, yandaki Yi Yun'a bakarken.

 

"Birden fazla sütunun kabulünü görüp göremeyeceğimizi Ran Yu sorsaydı sorun olmazdı ama

bu Yi Yun bunu sorarak neyi amaçlıyor..."

 

O anda Lie Ya tamamen şaşkına dönmüştü.

 

Yi Yun yavaşça dolaşıp İmparatoriçe Yer Dao Ağacı kutsal sütununun önünde durduğunu gördü.

 

Orada durarak ne yapmayı amaçlıyordu?

 

Yoksa... ?

 

Lie Ya'nın aklında akıl almaz bir düşünce belirdi.

 

Yi Yun'un hareketsizce İmparatoriçe Yer Dao Ağacı kutsal sütununun önünde duruşunu izlerken Yi Yun aniden elini uzattı ve kutsal sütuna dokundu.

 

Gözleri meditasyondaki yaşlı bir keşiş gibi kapalıydı.

 

Neler oluyor?

 

Lie Ya bir kenara, diğer yetişimciler de Yi Yun'un hareketlerini fark etmişti.

 

İmparatoriçe Yer Dao Ağacı kutsal sütununun önünde bağdaş kurmuş oturan Ran Yu'nun bile yüzünde şaşkınlık vardı.

 

"Bu Yi Yun ne yapmayı planlıyor?"

 

"Ateş elementi yasalarında yeteneği var yine de bunu ortaya koyarak çaba sarf etmiyor.

İmparatoriçe Yer Dao Ağacı kutsal sütununun önünde niye durdu ki?"

 

İmparatoriçe Yer Dao Ağacı 3000 Büyük Dao'yu barındırıyordu ve içinde ateş elementi yasaları da olabilirdi ama bu önemsiz bir detaydı.

 

Ayrıca sadece ateş elementi yasalarını kullanarak İmparatoriçe Yer Dao Ağacı'nın kabulünü görmek imkansızdı.

 

"Anlamıyor musun?

Genç Erkek Kardeş Yi de iki kutsal sütunun kabulünü görmeye çalışıyor."

 

Lie Ya lakayt bir şekilde konuştu ama onu duyan herhangi biri iğneleyici olduğunu söyleyebilirdi.

 

Birden fazla sütunun kabulünü görüp göremeyeceğini sormak normaldi ama Yi Yun aslında bunu ciddiye almıştı.

 

Ran Yu nasıl biriydi?

 

O bir Gökefey'di, Ateş Bulutu Eyaleti'nin genç neslinin en iyilerinden biriydi.

 

Yi Yun ise sadece Prens Pingnan yüzünden buradaydı.

 

Biraz şansı, biraz da yeteneği vardı.

 

Yine de iki kutsal sütunun kabulünü görmek istiyordu?

 

Elitler kendi isimlerinin Yi Yun ile aynı listede olması konusunda zaten öfkeliydiler.

 

Şimdi Yi Yun'un en iyilerinden biriyle şirk koşmaya çalıştığını görünce hemen çilden çıkmışlardı.

 

Yi Yun o anda gözlerini açtı.

 

Onlara aldırış etmedi ve elini sütundan geri çekti.

 

Bunu görünce Lie Ya hemen güldü: "Yanlış anlamışız.

Genç Erkek Kardeş sadece etrafa bakıyormuş."

 

En azından Yi Yun konumunu biliyordu ama hareketlerine bakınca sanki yüksek biri gibiydi.

 

Bu düşük seviyeli öğrencileri kandırmaya yeterdi fakat buradaki herkes Ateş Bulutu Eyaleti'nin elitleriydi. Bu yüzden Yi Yun'un hareketlerini görünce eğlenceli bulmuşlardı.

 

Ancak Lie Ya tam bunları söylediğinde Yi Yun, Aşırı Yang Tenviri kutsal sütununun önüne geçmişti.

 

Bu sefer Yi Yun daha direkt davranmış ve sütunun önüne oturmuştu.

 

Lie Ya ne diyeceğini bilemiyordu.

 

Yi Yun'a artık kibirli bile denemezdi fakat kesinlikle kafasında birkaç tahta eksikti.

 

Aşırı Yang Tenviri'nin kabulünü görmeye çalışmak, İmparatoriçe Yer Dao Ağacı'nın kabulünü görmeye çalışmaktan çok daha zordu.

 

Aşırı Yang Tenviri, Kaos'un doğumundaki saf Yang yasalarını temsil ediyordu.

 

Bu Semavi Dao'ya yaklaşmış yüce Büyük Dao'lardan biriydi.

 

Yedi Renkli Anka Kuşu'na kıyasla Kökenin Büyük Dao'suna daha yakındı.

 

Sadece bir günlük süreleri vardı ama Yi Yun üç antik Fey sütununa deneme yapıyordu; Yedi Renkli Anka Kuşu, İmparatoriçe Yer Dao Ağacı ve Aşırı Yang Tenviri?

 

Bu çok saçmaydı!

 

Üç kutsal sütun olması bir yana İmparatoriçe Yer Dao Ağacı ve Aşırı Yang Tenvirin'den kabul görmek bile çok zordu.

 

Ayrıca Yedi Renkli Anka Kuşu kutsal sütunu küçümsenecek gibi değildi.

 

Ateş elementi yasalarını bilmen kabul göreceğin anlamına gelmezdi.

 

Sadece birazcık daha yüksek şansın olurdu.

 

Diğerleri başlarını iki yana sallamaya ve Yi Yun'u görmezden gelmeye başladı.

 

Birçoğu hala sütunlardan birinin kabulünü görüp göremeyeceği konusunda endişeleniyordu. Bu yüzden aşırı hırslı Yi Yun'la uğraşacak zamanları yoktu.

 

Bu sınav için onlarca yıl hazırlanmışlardı ve hepsi Gökateş Salonu öğrencisiydi.

 

Sonunda büyük zorluklarla adaylık kazanmışlardı, bu değerli bir günü de boşa harcayacak değillerdi.

 

Luo Fengling ise Yi Yun'a endişeyle baktı.

 

"Kıdemli Kız Kardeş Luo, ben Genç Erkek Kardeş Yi'nin seni dinlemeyeceğine inanıyorum."

 

Anden Bai Chen'in sesi geldi.

 

O yeni nesil bir öğrenciydi ve Luo Fengling ile Yi Yun'la aynı kampta sayılırdı.

 

Luo Fengling Yi Yun'un kendi fikirleri olduğunu fark etti. Bu yüzden ne söyleyecekse işe yaramayacağı belliydi.

 

Tek yapabileceği iç çekip önündeki Yedi Renkli Anka Kuşu kutsal sütunuyla yüzleşmekti.

 

Yedi Renkli Anka Kuşu kutsal sütununun kabulünü bir günde elde edip edemeyeceği bilinmiyordu.

 

Luo Fengling'in narin yüzünde bir kararlılık oluştu.

 

Zayıftı ama bu sadece kısa süre yetişim yaptığındandı.

 

Yeteneğinin yeterli olmadığını düşünmüyordu. Bu yüzden sınav için olan bu değerli fırsatı çarçur edemezdi.

 

O anda Yi yun, tamamen ruhani duruma geçmişti.

 

Diğer yetişimcilerin bakışları veya konuşmaları onu hiç etkilemiyordu.

 

Yİ Yun, Yedi Renkli Anka Kuşu'nun önünde durduğundan beri kutsal sütunlar hakkında tam bir anlayış kazanmıştı. Bu yüzden dış etkenlere karşı kör ve sağırdı.

 

Yi Yun bu kişilerin ona nasıl tepki verdiğini umursamıyordu.

 

On iki kutsal sütunun yasalarını temsil ediyordu ve gösterdiği şey Yi Yun'un en çok umursadığı şeydi.

 

Onlar derin ve anlaşılması zor yasalardı.

 

Gerçek antik on iki Fey Tanrısı olmasalar da kutsal sütunların yaratıcılarının işleyerek bıraktığı on iki Fey Tanrısı'nın varlıklarının parıldamasını görerek büyük ölçüde kazanç sağlayabilirlerdi.

 

Antik on iki Fey Tanrısı kutsal sütunları anlayış kazanmak için değildi.

 

Ancak Büyük Dao Kökenleri'ne bakması savaşçının ufkunu açabilirdi.

 

Bu yolla Büyük Dao Kökenleri'nde anlayış kazanamayabilirlerdi fakat yine de yasalardaki anlayışlarını doğrulayabilirlerdi.

 

Yi Yun, İmparatoriçe Yer Dao Ağacı'nın önüne gittiğinde her bir yaprağının bir dünya olduğunu görmüştü.

 

Her dünya bir yasanın şekillenmesiydi.

 

Bu 3000 dünya, 3000 Büyük Dao'nun şekillenmesiydi.

 

3000 Büyük Dao Ağacı'nı oluşturmak için bir araya gelmişti.

 

Saf Yang Kılıç Sarayı'nda, Yi Yun Dao Ağacı'nın önünde bir kez aydınlanma yaşamıştı.

 

Yanında hala Dao Yaprağı vardı ve elini uzatıp İmparatoriçe Yer Dao Ağacı kutsal sütununa dokunduğunda, Dao Ağacı'nın varlığının parıldaması hemen Yi Yun'daki Dao Yaprağı'yla yankılanmıştı.

 

"Saf Yang Kılıç Sarayı'ndaki Dao Ağacı İmparatoriçe Yer Dao Ağacı olmayabilir lakin bir şekilde birbirleriyle alakalı olmalılar."

 

Yi Yun, İmparatoriçe Yer Dao Ağacı'na bakarken bir aşinalık hissetti.

 

Dao Ağacı'ndaki aydınlanması sırasında sanki bir yaprakmış gibi yaşamı tecrübe etmişti.

 

Şimdiyse İmparatoriçe Yer Dao Ağacı karşılık olarak yapraklarını hışırdatmış, onu sanki bir kez daha ağaçtaki yapraklardan biriymiş gibi hissettirmişti.

 

.....








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr