Bölüm 796: Ateş Ruhu Transmutasyonu

avatar
4260 17

True Martial World - Bölüm 796: Ateş Ruhu Transmutasyonu


 

Bölüm 796: Ateş Ruhu Transmutasyonu

 

Ateş başarıyla kazıldığı takdirde, kişinin yetişim seviyesi ve gücü önemsiz olurdu.

 

Ancak ana faktör, kişinin ateş elementi yasalarındaki anlayışı tarafından belirlenirdi.

 

Kişinin ateş elementi yasalarındaki anlayışı ne kadar derinse ateşi kazması o kadar kolay olurdu.

 

Ve ateşi kazmak ne kadar kolaysa o kadar çok ateş elementi enerjisi elde edilirdi.

 

Bu sonradan kişinin ateş elementi yasalarındaki anlayışının derinleşmesini ve yetişim seviyesinin artmasını sağlardı.

 

Bu nedenle Yerateş Salonu öğrencilerinin, Yerateş Ruhu'ndan ateş kazması çok önemli bir şey olmuştu.

 

Güçlü daha güçlü olurken, zayıf daha da zayıflıyordu.

 

Aslında, buraya gelen sadece Yerateş Salonu öğrencileri değildi; Gökateş Salonu öğrencileri bile arada ateş kazmaya geliyordu.

 

O sırada, ateş kazan öğrencilerin arasında ateş elementi yasalarında en derin anlayışa sahip olan kişi Yang Zishan'dı.

 

Kazdığı ateş kıvılcımı en büyüğüydü ve oradakiler arasında en hızlı emen oydu.

 

Ateş kıvılcımı dantianına girdi ve çoğu onun tarafından emildi.

 

O anda, Yang Zishan aniden gözlerini açtı ve Man Dao ile Yun Qiao'er'e baktı.

 

Man Dao ateş kazma işleminin en önemli noktasındaydı. Bu yüzden çok ter dekiyordu ve büyük bir çabayla inatlaşıyordu.

 

Zar zor devam edebiliyor olsa da yine de sağlam bir şekilde Yerateşini arıtıp, kaotik enerjiyi izole edebiliyordu. Böylece emmesi daha da kolaylaşacaktı.

 

Eğer böyle devam ederse Man Dao 15 dakika içinde ateş kazmada başarılı olacaktı.

 

Man Dao'nun yanındaki Yun Qiao'er'in hızı hafiften daha yavaştı.

 

Genç leydinin yetişim seviyesi Man Dao'nunkinden düşüktü. Bu yüzden bu onun için zar zor tutunabildiği bir çabaydı.

 

Yüzü terle kaplanmıştı.

 

Zar zor dayanan Man Dao ve Yun Qiao'er'i görünce, Yang Zishan'ın yüzünde kışkırtıcı bir gülümseme oluştu.

 

Sanki bir şeyi bekliyor gibiydi.

 

O anda, Yang Zishan'ın yanındaki birkaç Yerateş Salonu öğrencisi de ateş kazmasını bitirdi.

 

Uzun zamandır Yerateş Salonu öğrencisiydiler, bu yüzden Yang Zishan'ın yardakçısı sayılabilirlerdi. Hiçbiri güç bakımından Man Dao'dan aşağı kalmıyordu.

 

Yerateş Salonu'na girebilen hiç kimse sıradan değildir.

 

"Kıdemli Erkek Kardeş Zishan, neden durdun?

Kıdemli Erkek Kardeş Zİshan'ın gücüyle, sekiz dokuz kez daha kazma yapmak sorun olmamalı.

Hahaha!"

 

Etrafta Yang Zishan'ın peşinden dolaşan Yerateş Salonu öğrencilerinden biri gülümseyerek konuştu.

 

Kişinin kazı yapabildiği sayı gücünü yakından yansıtıyordu.

 

Man Dao kendi gücüyle en fazla üç dört defa yapabilirdi, Yun Qiao'er ise daha azdı.

 

İki üç defa yapmak onun limitiydi.

 

Yang Zishan'ın yedi sekiz kez kazması ise gerçekten de bir sorun değildi.

 

"Ha, görmeniz için biraz daha kazmaya devam edeceğim.

Lafı açılmışken, son günlerde yeni bir teknik öğrendim.

Ateş elementi yasalarında küçük bir gelişme yaşadım, hadi size de göstereyim."

 

"Olur, lütfen ufkumuzu aç."

 

Yerateş Salonu öğrencileri aynı anda dedi.

 

Bir çoğu uzun süre Yerateş Salonu'nda kalmış Kıdemli Gök Akrebi'nin öğrencisiydi.

 

Yang Zishan güldü ve aniden Man Dao'ya baktı.

 

Man Dao'nun önündeki küçük ateş kıvılcımını hedef alıp bağırdı: "Size yeni tekniğimi göstereceğim.

Gel, ateş!"

 

Yang Zishan, Man Dao'nun önündeki ateş kıvılcımına doğru havayı tuttu.

 

Normalde Man Dao'nun önünde olan parlak kıvılcım, Yang Zishan'ın telekinetik tutuşuyla aniden titremeye başladı.

 

Ateş kıvılcıma sanki güçlü bir kuvvet tarafından çekiliyormuşçasına dengesizleşti.

 

Ardından Yang Zishan'a doğru uçmaya başladı.

 

"N'oldu?"

 

Çaresizce Yerateşini arıtmanın ortasındaki Man Dao aniden gözlerini açtı.

 

Alnı fasulye tanesi boyutunda terlerle doluydu.

 

Neredeyse arıtmasını bitirdiği Yerateşin, Yang Zishan tarafından çalınışını izledi.

 

"Yang Zishan, sen!"

 

Man Dao öfkeyle Yang Zishan'a baktı.

 

Bir kıvılcımı arıtmak çok Yuan Qi tüketiyordu.

 

Yine de, tam arıtmışken Yang Zishan ondan çalmıştı!

 

Man Dao nasıl olur da öfkelenmezdi ki?

 

Ateş Ruhu Sarayı'na her gelişinde sadece üç dört kez kazı yapabiliyordu. Çünkü kazılarını bitirdiğinde tüm Yuan Qi'si tükenmiş oluyordu.

 

Şimdi Yang Zishan'ın kıvılcımını çalmasıyla kazı şanslarından biri gitmişti.

 

Bu şanslarından birini çöpe atmakla aynı şeydi, bu yüzden nasıl olur da karşılık vermezdi.

 

Lakin öfkesinin yanı sıra şaşkınlığı da patlamıştı.

 

Yerateşini neredeyse arıtmış olması üstünde kendi izini bırakmış olmasıyla aynı şeydi.

 

Kıvılcımı Yang Zishan'dan daha kolay kontrol edebiliyor olmalıydı ama yine de Yang Zishan tarafından çalınmıştı.

 

Bu da Yang Zishan'ın Yerateşindeki kontrolünün onunkinin çok ötesinde olduğunu gösteriyordu.

 

"Benim Yerateşimi çalmaya çalışmak ha!"

 

Man Dao tepesi çabuk atan biriydi, bu yüzden böyle davranışlara dayanamıyordu.

 

Daha tamamen uçmamış olan Yerateşini yakaladı.

 

Man Dao'ya daha yakındı ve önceden onun tarafından arıtılmış olmasıyla tutuşu onu kolayca geri getirmiş olmalıydı.

 

Ancak, o anda Yang Zishan'ın elinden kırmızı bir sis çıktı.

 

Tıpkı dalgalanan kırmızı duman gibi ateş kıvılcımını kapladı ve Man Dao'nun yasa gücünden ayırdı.

 

Ardından Man Dao'nun elindeki Yerateşi sanki bir anda zeka kazanmış gibiydi.

 

Kendi kendine sanki bilinci varmış da bir seçim yapıyormuş gibi Yang Zishan'a doğru uçtu.

 

"Ateş Ruhu Transmutasyonu!"

 

Yang Zishan'dan biraz uzakta duran bir Yerateş Salonu öğrencisinin gözleri bunu görünce parladı.

 

Ateş kazmaya devam etme niyetinde olan birçok öğrenci durup izlemeye başladı.

 

Ateş Ruhu Transmutasyonu alevleri ruhsallıkla kaplamak ve yaşam veriyormuş gibi göstermekti.

 

Bu ustalaşması son derece zorlu bir ateş elementi yasasıydı.

 

Görünüşe göre Yang Zishan'ın bahsettiği küçük gelişme Ateş Ruhu Transmutasyonu'ydu.

 

Bu 'küçük bir gelişme' değildi, bu resmen ateş elementindeki anlayışında bir zıplamaydı.

 

Alev biraz ruhsallığa sahip olduğunda, saldırmak için kontrol etmek veya manipüle etmek arasında hiçbir fark olmazdı.

 

Ateş Ruhu Transmutasyonu... Şerefsiz Yang Zishan'ın gerçekten de yeteneği vardı.

 

Man Dao dişlerini sıktı.

 

Yasalardaki bu ateş kontrolü onunkinin çok ötesindeydi, bu yüzden Yang Zishan'ın kıvılcımını çalmaya cüret etmesine şaşmamalıydı.

 

Daha yeni arıtılmış bir alevin çalınması, Man Dao'yu agresifleştirmişti ama ne yapabilirdi ki?

 

Ateş Ruhu Sarayı'nda Yerateşi arıtmak gücün varsa yapılabilecek bir şeydi.

 

Diğerlerinin alevlerini çalmak kurallara aykırı değildi ve bu olduğunda tek suçlu zayıf olduğun için kendin olurdun.

 

Ancak normal koşullarda, hiç kimse bilerek diğerlerinin alevini çalmazdı.

 

Bu kişinin kendisine yarar sağlamayan bir şeydi ama Yang Zishan ve Man Dao'nun arası kötüydü, daha doğrusu Kıdemli Gök Akrebi ve Peri Siyah Bambu'nun arası kötüydü.

 

Grupsal çekişmeler Kıdemlilerden öğrencilere geçiyordu.

 

"Haha, Man Dao, bugün benle karşılaştığın için gerçekten de şanssızsın.

En ufak bir ateş kıvılcımı kazmayı aklından bile geçirme.

Eğer sinirliysen gel bahsine benle dövüş."

 

Man Dao'yla ateş kontrolünde rekabet ederken Yang Zishan hâlâ konuşabiliyordu.

 

Man Dao ise ter döküyordu, bu yüzden kimin avantajlı olduğu hemen belli olmuştu.

 

O anda, Yang Zishan aniden Yuan Qiao'er'e baktı.

 

Önündeki Yerateşi'nin %60-70'i tamamlanmıştı ve zar zor dayanabiliyordu.

 

Yang Zishan sırıttı ve bağırdı: "Ateş, gel!"

 

Diğer eliyle havayı tuttu ve Yun Qiao'er'in önündeki ateşin anında hareket etmesine neden oldu.

 

İkinci Yerateş de Yang Zishan'a doğru uçmaya başladı.

 

....

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr