Bölüm 753: Hediye

Efsanevi Metruk Irkı kişileri birinin bu kadar utanmaz olabileceğini düşünmemişti. Akşam Hükümdarı Kutsal Ruh'un cesedini çalmakta başarısız olmuştu ve sonuç olarak Kutsal Kemik Sunağı'nın düzenini aktifleştirmişti. Yine de orada öylece kibirli ve görkemli bir şekilde sanki doğru yoldaymış gibi duruyor, hatta onları azarlıyordu.

Akşam Hükümdarı sanki göklerin altındaki her bir yaşam varlığını kurtarmak için tüm bunları yapıyormuş da Metruk Irkı bencillik ediyormuş gibiydi.

Efsanevi Metruk Irkı kişileri ona saldırmaya can atıyordu, ta ki karanlık bulutların altında net bir ses yankılanana kadar.

“Yun'er ölmeyecek.” Jiang Xioarou elinde kemik asayla Metruk Irkı Sarayının önünde durdu. Soğuk rüzgar eserken Jiang Xiaorou'nun kırmızı elbisesi uçuşuyordu. Karanlık Gökyüzüne karşı büyük bir karşıtlık sergiliyordu.

Akşam Hükümdarı başını çevirip Jiang Xiaorou'ya bakınca hafiften şaşırdı. “Seni tanıyorum. Sen Yi Yun'un Metruk Irkındaki kız kardeşisin, değil mi? Kalbindeki acıyı anlayabiliyorum, fakat ne yazık ki...” Akşam Hükümdarı başını iki yana salladı. “Dövüş sanatlarında yetişim yaparken harcadığın zaman çok kısa, bu yüzden seviyen de sınırlı. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın kurduğu uzamsal labirentin ne kadar karmaşık olduğunu anlayamazsın. Bizim dünyamızın savaşçılarıyla Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın uzamsal boyut yasalarındaki anlayışında çok büyük bir fark var. Gücüm Yi Yun'unkine denk olmayabilir, lakin bu dünyada uzamsal boyut yasalarını bilen birkaç kişiyi tanıyorum. Fakat ben bile Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın uzamsal labirentinde mühürlenirsem sonsuza dek kaybolurum.”

Jiang Xiaorou soğukça Akşam Hükümdarı'na baktı. Yavaşça ama zorlu bir sesle konuştu: “Doğru, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın korkunçluğunu bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var ki Kutsal Ruh'un cesedini sana versem ve sen de birkaç alem ilerlersen bile Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın önünde karıncadan farksız olacaksın! Yun'er Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yı kendisini mühürlemeye zorlayabildi. Senin ise tek yaptığın Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı gelmeden önce kaçmak. Tıpkı saklanacak delik arayan bir fare gibisin. Yirmi yıl içinde Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya karşı çıkacağını umut etmek? Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın kendisini öldürmesini umut ederim daha iyi!”

Jiang Xiaorou münasip bir dille gerçeği sundu. Birçok efsanevi Metruk Irkı kişisinin ne demek istediğini dışarı vurdu.

Akşam Hükümdarı'nın kaşları çatıldı ve gözlerini kısıp Jiang Xiaorou'ya baktı.

O sırada, efsanevi Metruk Irkı kişileri çoktan kendi aralarında ses iletimine başlamıştı. Saldırmaya hazırlanıyorlardı!

Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin Akşam Hükümdarı'nın elinde olduğuna inanıyorlardı. Ve Yi Yun'un arkasında bıraktığı obje ne yola başvurulursa başvurulsun korunmak zorundaydı!

“Hur!”

Akşam Hükümdarı alay edermişçesine gülümsedi. “Benimle dövüşmek için bir savaş formasyonu mu kurmak istiyorsunuz? Buna nasıl izin verebilirim!?”

Bu söz üzerine Akşam Hükümdarı hareket etti. Metruk Irkında Tanrı Kısıtlayan Kilit olduğunu çoktan biliyordu. Tanrı Kısıtlayan Kilit efsanevi Metruk Irkı kişileri için çok talepkar olduğundan ve savaş sırasında iki kez kullandıklarından birçoğu yetişim alemlerinde düşüş yaşamıştı. Artık böylesi bir düzeni çalıştırıp çalıştıramayacakları belirsizdi.

Çalıştırsalar bile Tanrı Kısıtlayan Kiliti kurmak zaman gerektiriyordu. Böylesi bir düzen sadece düşmanın geldiğini bilip önceden kurulursa etkili olabilirdi. Akşam Hükümdarı'nın aniden gelişiyle efsanevi Metruk Irkı kişilerinin nasıl öylece bir düzen kurmasına izin verebilirdi?

Akşam Hükümdarı doğrudan eski Metruk Kraliçe'ye doğru uçtu. Tanrı Kısıtlayan Kilit'in düzen diskinin eski Metruk Kraliçe'de olduğunu biliyordu!

“Bastır!”

Akşam Hükümdarı'nın ellerinden kare şeklinde soluk altın bir mühür çıktı. Mühür siyah bir ışıltıyla parıldayarak eski Metruk Kraliçe'yi bastırmak için aşağı indi!

“Majesteleri!”

Eski Metruk Kraliçe'nin yanında mavi bir ışın parladı. Çoban, Akşam Hükümdarı'yla yüzleşmek için öne atıldı!

Çoban son derece yetenekliydi ve gücü Metruk Irkının en iyilerinden biriydi. Ancak Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yla olan birkaç ay önceki savaşta yaptığı cesur hareketler yüzünden bitap düşmüştü, bu yüzden şu anda zayıf bir durumdaydı.

“Karınca aslanla mı yüzleşecek?”

Akşam Hükümdarı alay eder gibi gülümsedi ve soluk altın mühür dönerek Çoban'ın üstüne düştü.

“Boom!”

Siyah Yuan Qi dört bir yana patladı. Mavi ışın anında parçalandı ve Çoban homurdandı. Soluk altın mühür onu geriye uçurtmuştu ve saldırı meridyenlerine zarar vermişti.

Akşam Hükümdarı zaten bu dünyadaki en güçlü savaşçıydı, bu yüzden Çoban'ın onun rakibi olmaması normaldi. Akşam Hükümdarı kondisyonunun zirvesindeyken Çoban perişan haldeydi. Durum böyleyken aradaki güç farkı daha da büyümüştü.

“Geber!”

Akşam Hükümdarı soluk altın mührü kontrol edip bir dağ gibi aşağı bastırdı. Çoban'ın kafasına nişan almıştı. Zaten On İki Semavi Cennet'e kaçmaya karar vermişti, yani Metruk Irkıyla kan davasının olması onu pek ilgilendirmiyordu. Eğer Metruk Irkının tüm efsanevi kişilerini öldürmesi Kutsal Ruh'un cesedini elde etmesini sağlayacaksa, o zaman bunu yapmayı hiç tereddüt etmeden seçerdi. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın bir kez daha ortaya çıkışıysa... Akşam Hükümdarı bırak karşı koymayı, o konuyla ilgilenmiyordu bile.

Soluk altın mührün ölümün eşiğindeki Çoban'ın üstüne düşeceğini görünce efsanevi Metruk Irkı kişileri kalplerinin sıkıştığını hissetti. Eski Metruk Kraliçe elini salladı ve cübbesinin kolundan kare şeklindeki bir düzen diski çıktı. Bu Tanrı Kısıtlayan Kilit düzeniydi.

O sırada, düzen diski altın ışık ışınıyla parladı. Düzen diski Akşam Hükümdarı'nın kafasına uçtu ve diğer efsanevi Metruk Irkı kişileri de takım çalışması yaparak ona doğru uçtu. Akşam Hükümdarı'nı mühürlemek için düzen diskinin etkisiyle çalışmaya çoktan hazırlanmışlardı.

Eğer Akşam Hükümdarı Çoban'a saldırmaya devam ederse, büyük ihtimalle Tanrı Kısıtlayan Kilitle ölümüne mühürlenecekti.

“Oh? Düzen bu kadar çabuk mu kuruldu?”

Akşam Hükümdarı kaşlarını çattı. Tabii ki Çoban'ınkine karşılık kendi yaşamını verecek değildi. Soluk altın mührün aşağı doğru çöküşüyle Akşam Hükümdarı göğe doğru uçup Tanrı Kısıtlayan Kilit'in menzilinden kaçmaya çalıştı.

“Boom!”

Soluk altın mühür, Çoban'ın saldırıyı engellemek için ellerini göğsüne koymasıyla sertçe koluna çarptı. Biraz aceleci bir darbe olmuş olsa da Çoban'ın kemiklerini kırmıştı!

“Hayatını geçici olarak bağışlayacağım!”

Tanrı Kısıtlayan Kilit'ten korktuğundan Akşam Hükümdarı ondan uzakta durmaya çalışıyordu.

“Rooaaaarr! Roar! Roooaaaaar!”

Ilkel gerçek ruhların öfkeli kükremeleri Metruk Irkı Sarayının etrafında yankılandı. Metruk Irkı Sarayını koruyan ilkel gerçek ruhlar geliyordu!

Metruk hayvanları kontrol etmek Metruk Irkının en önemli savaş tekniklerinden biriydi. Bu efsanevi Metruk Irkı kişileri yetişim seviyesinde kayıp yaşasa da, ilkel gerçek ruhlar hala Akşam Hükümdarı için bir engel olurdu. Ayrıca Tanrı Kısıtlayan Kilit'i kurmayı bitirmek üzere olmalarıyla, Akşam Hükümdarı burada daha fazla kalamayacağını fark etti.

“Sonsuz Gecenin Çöküşü!”

Akşam Hükümdarı'nın vücudundan uzun bir uğultu sesiyle beraber siyah bir Yuan Qi çıktı ve patlayıcı bir güç alanı yarattı!

Karanlığın yapışkan gücü ıssız dağları kapladı.

Tüm efsanevi Metruk Irkı kişileri gücün içine girmişti.

“Dikkat et!”

Herkes tedirgin oldu. Bu Akşam Hükümdarı'nın alanıydı!

Savaşçıları enerjilerini bir alan oluşturmak ve bir uzayı ayırmak için kullanabilirdi. Ondan sonraysa o uzayın efendisi olurlardı.

Karanlığa gömülünce efsanevi Metruk Irkı kişileri sanki ruhları sonsuza dek bu karanlıkta kalacakmışçasına açıklanamaz bir çaresizlik hissetti.

Metruk Irkı Sarayının önündeki Jiang Xiaorou da Sonsuz Gece alanında sıkışmıştı. Kemik asasıyla kendini destekliyordu. Ruh denizinden keskin bir acı hissedince yüzü soldu. Acı o kadar dayanılmazdı ki, neredeyse bilincini kaybedecekti.

“Önce alanı kırın!”

Eski Metruk Kraliçe bağırdı. Efsanevi Metruk Irkı kişileri bir araya geldi ve tam Akşam Hükümdarı'nın alanını kırmaya hazırlanıyorlardı ki...

O anda Karanlığın arasından, Akşam Hükümdarı'nın kısık sesli kahkahası geldi’ “Size bir hediye bırakacağım. Sonra görüşürüz!”