Bölüm 725: Soldurma

avatar
5270 18

True Martial World - Bölüm 725: Soldurma


 

Bölüm 725: Soldurma

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı ve Yi Yun'un arasındaki mücadele zaman geçtikçe çıkmaza girdi. Yin gölü bir bahis sahnesiydi ve uçsuz bucaksız Kutsal Yaban'da binlerce kilometre boyunca tek bir ruh bile yoktu. Antik Şeytan Tanrı ile yeni çağdaki Cennet'in Oğlunun arasındaki savaş ıssız bir şekilde devam ediyordu.

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı normalde Yi Yun'un sinsi saldırılarının hedefiydi. Lakin şimdi avcı o olmuştu. Sabırla avının ortaya çıkmasını bekliyordu.

 

Ancak bekleyişi düşündüğünden daha uzun sürmüştü.

 

Akşam çökmüş, gece olmuş, ay batıdan batmış ve güneş doğmuştu. Bir gün bir gece geçmişti.

 

Yine de Yi Yun ortalıkta yoktu.

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı hâlâ bekliyordu. Zaman zaman kaotik ruh denizinde acı hissediyordu. Yaraları daha iyileşmemişti ve yaşam gücü özü giderek zayıflıyordu. Ancak her birkaç saatte bir ortaya çıkan Yi Yun yok olmuş gibi gözüküyordu.

 

Yine de Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı çok sabırlıydı. On milyonlarca yıl boyunca beklemişti, biraz daha beklerse ne olacaktı ki?

 

Tıpkı gölün dibindeki siyah bir taş kadar sessiz ve hareketsizdi. Gölün karanlık dibinde, sadece hayaletemsi kırmızı parıltısı olan gözleri görünebiliyordu.

 

O sırada, gölün beş metre uzağında Yi Yun belirdi.

 

Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ndeydi ve Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'de arkasında hiç iz bırakmadan boşlukta gizleniyordu.

 

Yi Yun da benzer bir şekilde bekliyordu.

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın korkularını biliyordu. Antik Şeytan Tanrı'nın önündeyken onunla yüzleşecek neredeyse hiç kabiliyeti yoktu.

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı ardı ardına saldırılara katlanabilirdi, fakat Yi Yun için bir darbe bile bir felakete yol açabilirdi.

 

Yüz kez doğru şeyi yapabilirdi, ama bir yanlış bile yapamazdı. Son derece dikkatli olmak zorundaydı.

 

Önceki üç sinsi atağı hep Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nin iyileşme sürecinin en kritik anında yapmıştı.

 

Bunu başarmak için de enerji görüşünü kullanmıştı. Yer Gök Yuan Qi'sini hissetmek için Mor Kristal'in yeteneğini kullanıyordu.

 

Yi Yun Yer Gök Yuan Qi'sinin Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın bedenine aktığını hissettiği anın saldırmak için en iyi an olduğunu fark etmişti.

 

Ve şu anda Yer Gök Yuan Qi'sinin akışı yavaşlamıştı. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı kendini iyileştirmiyordu.

 

Bunun iki nedeni olabilirdi. Ya Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı iyileşmesini durdurup ona pusu kurmuştu ya da Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı gitmişti.

 

Gururlu Antik Şeytan Tanrı sırf bir karınca onu rahatsız ediyor diye iyileştirici mabedini terk edecek miydi?

 

Yi Yun bunu ihtimal dışı buluyordu. O zaman, en büyük olasılık Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gölün en dibinde geziniyor olmasıydı!

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın hazırda beklemesi Yi Yun'un aleyhineydi.

 

Yi Yun sessizce Yin gölünden çekildi.

 

Dokuz Yin köklerinden birini seçti ve doğrudan içini kazdı!

 

Boom!

 

Yer çatladı ve Yi Yun birkaç kilometre aşağı doğru kazdı. Aşağıda dondurucu soğuklukta devasa bir yeraltı Yin nehri vardı.

 

Yin kökleri bir araya toplanarak Yin gölü gibi aşırı Yin harikalar diyarı oluşturuyordu.

 

Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi Yin nehrine battı ve pagodadaki düzenler bir güç alanı yansıttı. Böylece, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Yi Yun saldırmaya gelse bile Yi Yun'u hisseder ve tepki verecek zamanı olurdu.

 

Yi Yun Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nden dışarı uçtu. Havada dolaşırken akan nehre bakınca yüzüne bir gülümseme yayıldı.

 

Kutsal Yaban'ın derinlerindeki bir harikalar diyarı gerçekten de sıradışıydı.

 

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı çoktan bir katliam için hazırlanmış ve Yi Yun'un tuzağına girmesini bekliyordu. Yi Yun Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya rakip olmadığını bildiğinden, dokuz Yin köküyle dolap çevirmeye başlamıştı.

 

Antik zamanlardan beri kutsal nehirlerden büyülü hazineler yapabilen eşsiz görkemli kişiler olmuştu. Yi Yun, Azure Yang Lordu'nun kayıtlarında benzer şeyler görmüştü.

 

“Cehenneme Giden Yol!", ”Hayalet Haritaları!”

 

Cehenneme Giden Yol ve hayaletli nehirleri arıtmak kişinin nihai hazineleri olmasını sağlayabilirdi.

 

Yi Yun dünyayı gücünden yoksun bırakacak yeteneğe sahip değildi. Lakin dokuz Yin kökünü arıtmak yapabileceğine inandığı bir şeydi.

 

Dok Yin kökü saf Yin yasalarının parçasıydı. Yi Yun Saf Yang yasalarına odaklanmış olsa da, ‘Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği'nin kendisi Yin ve Yang'ı bir araya getiren mistik bir kodeksti.

 

Yi Yun, Lin Xintong'la beraber ‘Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği'nde yetişim yapıyordu, bu yüzden Saf Yin yasaları üzerine yeterli anlayışı vardı.

 

“Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, Kutsal Yaban'ın bu harikalar diyarında iyileştiğine göre o zaman ben de dokuz Yin kökünü arıtacağım. Sana karşı tüm tedbirleri alacağım, bakalım ondan sonra nasıl iyileşeceksin.”

 

Yi Yun'un elini uzatmasıyla elinde soğuk Yin enerjisi toplandı ve sonunda garip bir ölü odun parçasına dönüştü.

 

Bu odun parçasının hiç canlılığı yoktu ve sanki her an çürüyüp parçalara ayrılacak gibi gözüküyordu.

 

Bu Yi Yun'un Saf Yang Kılıç Sarayı'ndan elde ettiği Ölü Ruh Odunu'ydu.

 

Ölü Ruh Odunu eskiden ne kadar yaşadığı bilinmeyen antik bir büyülü ağacın parçasıydı. Bir Şeytan Tanrı'nın üzerinde ölmesiyle şeytani kan büyülü ağacın üstüne akıp ağacı çürütmüştü ve sonunda tüm ağaçtan sadece bu odun parçası kalmıştı.

 

Saf Yang Kılıç Sarayı bu odunu elde ettiğinde onu Zanaatkar Tanrı'ya büyülü eşya yapması umuduyla vermişti. Lakin “çürük odun oyulmaz” diyerek reddedilmişti.

 

“Çürük odun oyulmaz” dense de, bu işe yaramayacağı anlamına gelmiyordu, zaten büyülü odun parçasının içindeki özel yasalar ve konseptler çok değerliydi. Herhangi bir oyma veya arıtma içindeki konseptleri yok ederdi.

 

Ölü Ruh Odunu'nun değeri Yi Yun'un seçtiği Bin Kar Alanı'nın çok çok üstündeydi, kısacası paha biçilemezdi.

 

Yi Yun'un böyle bir hazineyi düşmana karşı kullanması çok zordu, ama kendine özel kullanımları da vardı.

 

Şimdi olduğu gibi.

 

Ölü Ruh Odunu belirdiği anda Yi Yun'un aurası değişti.

 

Yarım yıl önce, Yi Yun Saf Yang Kılıç Sarayı'nda kalıp Dao aydınlanma arayışına girmişti. Kendisi Dao Ağacı'nın bir yaprağına dönüşmüş, yaprağın yaşamını, filizlenişinden soluşuna kadar bizzat tecrübe etmişti.

 

Yi Yun dalda solup döküldüğünde kendi Dao'sunda anlayış kazanmıştı.

 

Dao Ağacı'ndan bir hediye olarak onunla beraber solan Dao yaprağını hissetmişti.

 

Yi Yun şimdi elinde Ölü Ruh Odunu'yla yavaşça  Saf Yang Kılıç Sarayı'ndan kazandığı en derin konsepti sergiliyordu: Soldurma Konsepti!

 

Yi Yun Ölü Ruh Odunu'nu değeri yüzünden değil, konsepti ona en çok uyduğundan seçmişti.

 

Soldurma, çürüme, dökülme... Bitkilerin açması ve solması, insanların ölümle ayrılması... Her varlığın solduğu bir an vardı, samsara ve yıkımdan kaçış neredeyse imkansızdı.

 

Yi Yun on yıldan fazla süredir dövüş sanatları çalışıyordu. ‘Tai Ah Kutsal Tekniği'ni öğrenmiş, Kılıç ve Sabre Mezarı'nda anlayış kazanmış, Saf Yang Kılıç Sarayı'na girmiş ve Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin mirasını elde etmişti.

 

Dövüş yolu boyunca gördüğü yasalarla ilgili anlayışlar ve yetişim teknikleri Tian Yuan Dünyası'nın standartlarının çok ötesindeydi. Bu dünyanın savaşçıları için Yi Yun'un yetişim yaptığı yetişim tekniklerinde ufacık bir anlayış kazanmak hayatlarının kurtulması için yeterliydi.

 

Fakat Yi Yun için yaptığı yetişim yetersizdi.

 

Bunu nedeni bu yetişim teknikleri, kılavuzlar ve yasaların mükemmel olmasına rağmen ortak bir noktası olmasıydı. Tümü başka biri tarafından yaratılmıştı.

 

Eğer diğerlerinin yolundan giderse ne kadar iyi yaparsa yapsın o kişiden yükseğe çıkamazdı. Atılım yapması ve fethetmesi çok zor olurdu.

 

Sadece kendi yarattığı yoldan giderek ve yeni Dao'sunu anlayarak kavramasıyla zor olana, dövüş sanatlarının gerçek zirvesine ulaşabilirdi.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44314 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr