Bölüm 703: Seçkin Elitler Toplanıyor

avatar
5545 19

True Martial World - Bölüm 703: Seçkin Elitler Toplanıyor


 

Bölüm 703: Seçkin Elitler Toplanıyor

 

Issız dağlarda, şaşaalı bir Metruk ırkı sarayı dimdik duruyordu.

 

Bu saray eski Metruk Kraliçenin büyülü hazinesiydi. İstediği gibi istediği zaman taşıyabiliyordu. Bu sayede, bu sarayı ıssız dağlara getirmişti. Büyülü hazine olarak yapılmayan diğer saraylar ise Metruk ırkının eski topraklarında, harabelerin arasında bırakılmıştı.

 

O sırada Metruk ırkının sarayının toplantı salonunda on binden fazla savaşçı toplanmıştı.

 

Bu kişiler sadece Metruk ırkı üyelerinden oluşmuyordu, ayrıca İnsan ırkından üyeler de vardı.

 

Tai Ah Kutsal Şehri Şehir Lordu ve Cang Yan toplantı salonuna geldiğinde gördükleri şey karşısında şaşırmışlardı. Önceden ıssız dağlarda hücrelerde tutuluyorlardı, bu yüzden dış dünyada neler olduğu hakkında sadece söylentileri duymuşlardı. İnandıkları tek şey Metruk ırkının ıssız dağlara çekildiğiydi, ama burada bu kadar çok insanın toplandığını bilmiyorlardı.

 

Bu insanların görünüşünden büyük ihtimalle Tian Yuan Dünyası'nın büyük bir oluşumdan geldikleri belli oluyordu. İnsan ırkı bile ıssız dağlara mı kaçmıştı?

 

“Şehir Lordu”

 

“Yang Amca!”

 

Tai Ah Kutsal Şehrinin Şehir Lordu kalabalığın arasına girince birkaç kişi tarafından karşılandı. Öndeki iki kişi bej renginde uzun cübbe giyiyordu. Onlar Tai Ah Kutsal Krallığının krallarıydı ve tam arkalarında yirmili yaşlarında bir kız vardı. O kişi Tai Ah Kutsal Krallığının prensesiydi.

 

Kıdemli Jian Ge dahil diğerleri ise Tai Ah Kutsal Şehri'nin Kıdemlileriydi.

 

Önlerindeki felaketle beraber hapishanedeki kurallar artık geçerli değildi. Farklı amaçları olan bu kişilerin hepsi pratikte özgür kalmıştı.

 

“Toplantıya katılacaklar geldi. Sadece Dao Tohumu'nun zirvesindekiler girebilir.”

 

Birkaç Metruk ırkı muhafızı salonun dışında bekleyen büyük sayıda savaşçıyı durdurdu. Tai Ah Kutsal Şehri Şehir Lordu ve yoldaşlarının yetişim seviyeleri ise yeterince yüksekti. Metruk ırkı muhafızları onları büyük salona götürdü.

 

Yürürken etrafta ciddi bir hava olduğu hissedilebiliyordu. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın doğuşu hepsine kıyamet yaklaşmış gibi bir his veriyordu.

 

“Vahşi Doğu'nun önceki Tai Ah Krallığı'nın Yuan Açılış Alemi savaşçıları geldi.”

 

Metruk ırkı muhafızları gök mavisi giyimli bilgini ve yoldaşlarını tanıtmak için tek bir cümle söyledi. Eskiden Şehir Lordu veya kraliyet üyesi olmaları fark etmezdi. Bu toplantı salonunda olmaları sadece yetişim seviyeleri ve güçleriyle ilgiliydi.

 

Gök mavisi giyimli bilgin, Tai Ah Kutsal Krallığında ne konumda olurlarsa olsunlar burada önemsiz olduğunu biliyordu.

 

Salonun dışındaki muhafızlar kapıyı yüzlerinde duygusuz bir ifadeyle açtı.

 

Gök mavisi giyimli bilgin ve yoldaşları, büyük salona girince geniş bir odayla karşılaştı. Odanın ortasında yuvarlak bir masa vardı ve etrafında yirmiden fazla kişi oturuyordu. Bu kişilerin hepsinin güçlü auraları vardı, kuvvetli ve baskıcı bir his veriyorlardı.

 

Auralarını geri çekmiş olsalar da onlara bakan kişilerin kalpleri çarpıyordu.

 

Şüphesiz ki, bu kişiler Metruk ırkının ve İnsan ırkının en güçlü kişileriydi. Onlar Yüce Kral unvanını almış kişilerdi.

 

En şaşırtıcı olanıysa, bu grubun arasında çok genç görünen bir kız vardı. Baş köşenin üstünde oturuyordu ve elinde rünik desenleri olan bir kemik asa vardı. Kırmızı uzun bir elbise giyiyordu ve kaşlarının arasında üç tane parlak kırmızı nokta vardı. Gerçekten de neslinin eşsiz güzelliğini taşıyordu.

 

Kızın aurasının zayıf olduğu belliydi, fakat havası görkemli Yüce Krallardan aşağı kalmıyordu.

 

“Bu yeni Metruk Kraliçe olmalı?”

 

Tai Ah Kutsal Krallık grubu gizlice düşündü. Son zamanlarda yaşı genç ama güçlü bir kan bağı olan yeni Metruk Kraliçe'nin haberlerini duymuşlardı. Kutsal Ruh'un kabulünü görüp Metruk Kraliçe pozisyonunu miras almıştı.

 

Kızın geçmişiniyse bilmiyorlardı.

 

“Yeni Metruk Kraliçe cidden fevkalede...”

 

Gök mavisi giyimli bilgin fısıldayarak söyledi. Kırmızılı kızın bu kadar görkemli kişinin arasında olmasına rağmen aurasının çökmemesi bile şaşırtıcıydı.

 

Kan bağının güçlü olması yaşam gücünün bir seviye yukarıda olduğunu işaret ediyordu. Güçlü bir yaşam, yetişim seviyesi yeterince yüksek olmasa da aurasının fazla zayıf olmayacağı anlamına geliyordu.

 

Ancak böylesi eşsiz bir güzel Metruk ırkı ve İnsan ırkının Yüce Krallarına önderlik ediyordu, ayrıca ıssız dağlarda toplanmış bir sürü ilkel gerçek ruh vardı. Bu kadar güçlü varlık toplanmasına rağmen, peşlerinde olan Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya karşı bir şey yapamıyorlardı.

 

Salondaki hava çok ağırdı. İnsanlar panik içinde değildi, fakat sessizlerdi. Bu eşsiz kişiler, yaşamlarının son kararını verecek anı bekliyorlardı.

 

Gök mavisi giyimli bilgin ve yoldaşları geldiklerinde toplantı salonunun dış tarafında ayakta kaldılar. İçerde sadece yirmi kadar kişi oturuyordu ve onların hepsi de Yüce Kraldı. Yuan Açılış Alemi'nde olan savaşçılar ise çok fazla olduklarından ayaktaydılar.

 

Gök mavisi giyimli bilgin bu felakette oynayabilecekleri rolün önemsiz olduğunu biliyordu. Metruk ırkının üst kademeleri muhtemelen ıssız dağın hapishanesindeki tüm mahkumları serbest bırakmaktan bahsetmişti ve onları fazla umursamıyorlardı.

 

Salon çabucak doldu ve çok geçmeden salondaki kişi sayısı yüzü aştı. Buradaki kişilerin yetşim seviyesi en az Dao Tohumu'nun zirvesindeydi, fakat her Dao Tohumu zirvesinde olan savaşçı da giremiyordu. Girebilenler sadece büyük oluşumların yetiştirdiği eşsiz dahilerdi.

 

“Millet, bugün bu salonda İnsan ve Metruk ırkının en elit güçleri toplandı. Toplanmamızın nedenini anlatmama gerek olmadığını sanıyorum. Burada onunla nasıl başa çıkacağımızı ve ne yapacağımızı konuşacağız.”

 

Konuşan kişi eski Metruk Kraliçe ve Metruk ırkında kararları veren gerçek kişi olan Jiang Xiaorou'nun annesiydi.

 

Eski Metruk Kraliçe konuşurken yanında oturan  çifte baktı.

 

Onlar Tian Yuan Kıdemli Heyeti'ndeki en yüksek karar verici olan Sığınak Adası çiftiydi. Zamanında Tian Yuan Dünyası'ndan kaçan Kanlı Ay'ın üst kademelerinin cesetlerini bulanlar da onlardı.

 

Tian Yuan Kıdemli Heyeti'nde söz sahibi olan biri daha vardı, Akşam Hükümdarı. Tian Yuan Dünyası'nda Cennete Yükseliş Alemi'nin orta seviyelerine ulaşmayı başarabilen tek kişi oydu, fakat bugün salonda yoktu.

 

Yarım yıl kadar önce Tian Yuan Dünyası'ndan oluşumları toplayıp Kutsal Yaban'a kaçan güçler vardı.

 

Lin Ailesi gibi Tian Yuan Dünyası'nın büyük oluşumları Kutsal Yaban'ın Tian Yuan Dünyası'ndan daha güvenli olduğunu fark etmişti.

 

Sığınmak isteyen bu oluşumları Metruk ırkı geri çevirmemişti. Metruk ırkı tüm dünyanın ölümün eşiğinde olduğunu biliyordu. Artık türler arasındaki farklılıkları bir kenara koymak zorundalardı. Bu büyük oluşumların hiçbir şey yapmadan ölmesini izleyemezlerdi, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın Tian Yuan Dünyası'nın gücünü tüketmesine izin veremezlerdi.

 

Aynı zamanda Metruk ırkı bu oluşumların Metruk ırkının ana karargahına girmesine izin veremezdi. Eğer bu olursa Metruk ırkının ana karargahında birçok uzman toplanırdı, bu da Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın saldırı hedefi olmalarına yol açabilirdi. Bu resmen intihar etmek olurdu.

 

Bu nedenle, kaçan İnsan ırkı oluşumlarının tek çaresi Kutsal Yaban'ın çeşitli bölgelerinde saklanmaktı.

 

Lakin sonunda Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Kutsal Yaban'a da gelmişti. Sık ormanları ve dağları olan Kutsal Yaban, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gözünde bir hiçti. Mültecilerin Kutsal Yaban'da nereye saklandıklarını kolayca bulabiliyordu.

 

Devam eden katliam insanları umutsuzluğa hapsetmişti.

 

Birçok mülteci grup ya yok olmuştu ya da Kutsal Yaban'ın daha da derinlerine kaçmıştı...

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr