Bölüm 694: Düşmüş Yaprak

avatar
5437 24

True Martial World - Bölüm 694: Düşmüş Yaprak


 

Bölüm 694: Düşmüş Yaprak

 

Kontrol ettiği enerjiyi kopyalamak için tekrar tekrar kullanarak gördüğü Dao rünlerini de kopyalayabilirdi.

 

Dao rünleri tamamen kopyalandığında canlanıp kendi Dao'su olacaktı.

 

“Dao Ağacı milyarlarca yıldır varlığını sürdürüyordu. O kendi bedenini Dao'ya çevirdi, bende ise Mor Kristal var. Neden Mor Kristal'in kendisini bir Dao Ağacı'na çevirmeye çalışmıyorum? Bu olursa ben de Dao'nun kendisi olabilirim. Yarattığım Dao muskaları diğerlerinin bile anlayış kazanması için kullanılabilir...”

 

Yi Yun aniden bu fikri buldu. Bu fikir çok çılgıncaydı. On İki Semavi Cennet'teki Dao lordları bile sürekli bu alemin arayışındaydı.

 

Bedeninin Dao olması sadece efsane gibi duruyordu. Sayısız kişi bunun peşinde olsa da On İki Semavi Cennet tarihinde başarılı olan hiç kimse olmamıştı.

 

Yi Yun'un yetişim seviyesi çok düşüktü, yine de aniden bu fikri bulmuştu. Ardından aklında fikri bastıramadı, çünkü fikir yabani bir ot gibi büyümeye başlamıştı.

 

Eğer diğerleri aklından geçeni bilseydi onunla dalga geçerdi. Ancak Mor Kristal'le beraber Yi Yun Yer ve Gök enerjisini kontrol edebiliyordu, bu yüzden belki de imkansız değildi...

 

Kendi enerjilerini kontrol edip yavaşça Dao rünlerini yoğunlaştırdı.

 

Dao Ağacı'nın yapraklarına tekrar tekrar bakarak kendini yavaşça içinde buldu.

 

Sanki yaprağın kendisi olmuş gibiydi. Dao Ağacı'nın yeşilliğini ve esen rüzgarını hissetti.

 

Düşünceleri yavaşça boşalıyordu. Üç yaprak baharda filizlenip sonbaharda soldu. Yaşam süreleri insanlarınki kadar kısaydı. Yapraklar ne acı ne üzüntü çekiyordu, sadece rüzgarla beraber yavaşça hareket ediyorlardı.

 

Yi Yun ağacın altında sessizce oturduğundan ne kadar süre geçtiğini bilmek imkansızdı. Saçını dalgalandıran hafif meltemden başka tek bir hareket dahi etmemişti.

 

Kılıç Ruhu hala Dao Aydınlanma Salonu'nda bekliyordu. Oturmuş meditasyon yapıyor, arada sırada gözlerini açıp Yi Yun'a bakıyordu. Ancak Yi Yun hiç değişiklik olmadan bir heykel gibi oturuyordu.

 

Beyaz giyimli genç arasıra Yi Yun'a bakmak için geliyordu. Yi Yun'un hiç ilerleme göstermeden meditasyonda olduğunu ve Dao Ağacı'nda da hiç fenomen olmadığını görünce biraz hayal kırıklığına uğramıştı.

 

Yi Yun'u gözünde pek büyütmemiş olsa da, o Saf Yang Kılıç Sarayı'nın varisiydi. Yine de Yi Yun'un gelişmesini istiyordu, en azından dış dünyaya gittiğinde Efendilerini utandırmazdı.

 

Ancak Yi Yun'un şimdiye kadar hiç anlayış kazandı mı veya ne kadar kazandı bilmiyordu.

 

“Çoktan üç ay oldu. Dao Aydınlanma Salonu'nda üç günün dışarıda bir yıla eşit olduğu söylenir, bu da 30 yıl aydınlanma arayışında olmak oluyor.”

 

Beyaz giyimli genç başını iki yana salladı, gri kıyafetli Kılıç Ruhu ise gülümseyerek konuştu: “Ancak bir anlayış kazanarak üç gün bir yıl gibi oluyor, bunu sen de biliyorsun. Aslında, Dao Ağacı'nın altında kim oturursa otursun üç günde bir yıl hızına sürekli ulaşamaz. On gün boyunca böylesi yüksek bir hızda anlayış kazanma sağlansa bile kötü olmaz.”

 

“İzleyelim ve uyandığında durumun ne olduğunu görelim.” Kılıç Ruhu çok iyimserdi, ancak genç pek iyi bir havada değildi. “Dao Ağacı'nda hiç fenomen yok, uyansa ne olacak ki?” dedi beyaz giyimli genç.

 

Güneş batıp yükselirken, bulutlar dağılıp toplandı. Dao Ağacı'nın büyüdüğü çayırlıkta sadece normal ve sıradan yaşam formları vardı. Yi Yun çayırlıktaki solucanların ve böceklerin kısa yaşamlarının geçişini izledi, toprakta yeni yabani otlar filizleniyordu ve yaşam döngüsü yoluna devam ediyordu. Yi Yun ne keder ne mutluluk durumunda tüm olanları sessizce izledi.

 

Kendisi yaprağa dönüşmüştü, sanki bir yaprak gibi yaşıyordu. Sonbahar gelince yapraklar sarardı ve rüzgarın esmesiyle sallanıp Dao Ağacı'ndan yere düştü.

 

Dao Ağacı'ndan ayrılırken bedenini ve Dao Ağacı'nı çok net bir şekilde gördü. Görünüşe göre bir anda sürüsüyle bilgi kazanmıştı.

 

Zihni her zamankinden daha netti, sanki büyük Yer ve Gök bir anda genişlemiş gibiydi. Yi Yun düşerken yavaşça bilincini geri kazandı. Kendisinin yere yaklaştığını ve sonunda yavaşça indiğini gördü.

 

Yeryüzüne düşme hissi ayrıca Yaşamın sonuydu. Bu nedenle Yi Yun gözlerini açtı...

 

Dünya tekrar Yi Yun'un bakışlarına döndü. Hala çayırlıktaydı ve Ejderha gibi dolanan kökleri olan yaşlı ağaç hala oradaydı. Ancak Yi Yun'un gözlerinde artık hiçbir şey eskisi gibi değildi...

 

“Uyandı!”

 

Kılıç Ruhu'nun gözleri parladı. Uzun zamandır bekliyordu ve sonunda Yi Yun'un uyandığı gün gelmişti.

 

“Sonunda uyandı.” Genç adam iç çekti. Hemen bir fenomen görme umuduyla Yi Yun'un arkasındaki Dao Ağacı'na baktı. Bunun olma şansının çok düşük olduğunu bilse de içgüdüsel olarak yine de bakmıştı.

 

Antik ağaç hiçbir tepki vermeden eskisi gibi duruyordu. Ne Büyük Dao'dan bir ışık halkası oluşmuştu, ne de Dao rünleri veya ilahi sesleri vardı.

 

Dao Ağacı'nın yaprakları bile rüzgara rağmen hışırdamamıştı.

 

Hiçbir fenomen yoktu...

 

Bunu beklemiş olsa da sessizlik ve sakinlik bayağı iç karatıcıydı.

 

Genç adam zorla kendini neşelendirdi, tam Yi Yun'a ne anlayış kazandığını soracakken bakışları bir anda dondu.

 

Sanki sonbaharmış gibi Dao Ağacı'na bağlı bir yaprağın hafif bir esintiyle yavaşça düştüğünü gördü.

 

Ağacın dalından öylece ayrılıp yeşil bir kelebek gibi rüzgarda dalgalanarak birkaç kez kendi etrafında döndü, ardından Yi Yun'a doğru düştü.

 

Yi Yun başını kaldırmadı, sanki yaprağın geldiğini çoktan biliyormuş gibiydi.

 

Yavaşça elini yukarı bakar şekilde kaldırdı. Yaprak Yi Yun'un elinin ortasına indi.

 

Bu sahne Yi Yun'un bedeninin yaprak olduğu zamanki aydınlanma arayışına benziyordu. Yaşamının son raddesinde toprağa inmişti. Hafif ve sessizdi. Bu düşen yaprağın yaratıcısına dönüşüydü.

 

Ancak bu normal olay beyaz giyimli genci şok etmişti. Yanındaki Kılıç Ruhu hemen ayağa kalktı.

 

İkisi heykel gibi Yi Yun'un elindeki düşen yaprağa bakarken donakaldı.

 

Dao Ağacı yaprak döktü?

 

Dao Ağacı'nda 3000 Dao Yaprağı vardı, bu yıllar boyu hiç değişmemişti. Aslında, yıllar önce Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibi Dao Ağacı'nın büyüdüğü çayırı Saf Yang Kılıç Sarayı'nı kurmak için plan olarak kullanmıştı. O zamandan beri Dao Ağacı'nın 3000 Dao Yaprağı vardı, ta ki bugüne kadar...

 

Kılıç Ruhu ağacın tepesine baktı ve dallardan birinde düşen yaprağın yerini almak için küçük bir filizlenme olduğunu gördü.

 

Yaprağın dökülmesi yeni bir filizin doğumuyla karşılanmıştı. Bu, Dao Ağacı'nı sonsuz yıllar boyunca korumasına rağmen hiç görmediği bir şeydi.

 

Ama bugün olmuştu.

 

Düşen yaprağın Yi Yun'un eline inmesi doğal olarak bir tesadüf değildi.

 

Yi Yun'un Dao aydınlanma arayışı, bir yaprak dökmesi dışında Dao Ağacı'nda hiç fenomene neden olmamıştı. Bu neden olmuştu?

 

Kılıç Ruhu ve Tapınak Ruhu Chibai gerçek yaşam formu değildi. Onların Dao anlayışı var oldukları an oluşmuştu. Bu yaratıcılarının onlara verdiği Dao anlayışıydı.

 

Dao Ağacı'nın neden yaprak döktüğünü anlayamıyorlardı.

 

O sırada Yi Yun yavaşça yaprağın sapını çimdirdi, yaprak küçük bir fan gibi Yi Yun'un elinde yavaşça dönmeye başladı.

 

Düşmek... Doğmak...

 

Yi Yun başını kaldırıp ağaç dalındaki küçük filize baktı ve elindeki yaprağı nazikçe tuttu. Solmuş olsa da yaprak her zamankinden daha yeşildi.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr