Bölüm 689: Göktaşı Uçurumuna Dönmek

avatar
5766 21

True Martial World - Bölüm 689: Göktaşı Uçurumuna Dönmek


 

Bölüm 689: Göktaşı Uçurumuna Dönmek

 

Yi Yun ve Lin Xintong, gökyüzünde parlak ayla beraber büyük çöl boyunca el ele uçtu.

 

Metruk ırkının Kutsal Yaban'daki yeri son derece gizliydi. Işınlanma düzeni kullanıp gelen Lin Aşireti bile nerede olduklarını bilmiyordu. Eğer giderlerse bir daha Metruk ırkını bulmaları imkânsız olurdu.

 

Ancak Yi Yun farklıydı. Jiang Xiaorou tarafından koşulsuz güvenilen biri olarak, Yi Yun Metruk ırkının Kutsal Yaban'daki yerini biliyordu ve ayrıca yanında Jiang Xiaorou'nun, Kutsal Yaban'daki tüm Metruk ırkı ışınlanma düzenlerini aktif eden simgesi vardı.

 

Az önce Yi Yun ve Lin Xintong ışınlanma düzeninden geçerek milyonlarca kilometre aşmıştı.

 

Yi Yun ve Lin Xintong iki saatten daha fazla süre uçtu. Yi Yun anılarını kullanarak sürekli yerini kontrol ediyordu.

 

Uçarken etraftaki sıcaklık yavaşça yükselmeye başladı.

 

Gece olmasına rağmen sıcaklık öğlen olduğu gibiydi. Bu anormal değişiklik Yi Yun'u sevindirmişti çünkü gideceği yeri bulduğunu biliyordu.

 

Kutsal Yaban çok büyüktü, Yi Yun ve Lin Xintong daha yeni Kutsal Yaban'ın derinlerinden çıkmışlardı. Yi Yun daha önce buraya gelmiş olsa da tam yerini bulmak çok zordu.

 

“Yi Yun, nereye gidiyoruz?” Lin Xintong, yoldayken sıcaklık arttığında tek bir kelime bile etmedi. Ufukta az çok belirsiz koyu kırmızı bir sis görebiliyordu. Tıpkı dans eden bir aleve benziyordu.

 

“Göktaşı Uçurumuna gidiyoruz.” Yi Yun cevap verince geçmişi hatırladı. On yıldan fazla olmuştu.

 

On yıldan uzun süre önce eğitim için Kutsal Yaban'a girmişti. Göktaşı Uçurumuna girdikten sonra oranın tam merkezindeki Düşmüş Yıldız Kapısı'na gitmişti. Ardından Düşmüş Yıldız Kapısı'ndaki Saf Yang Kılıç Sarayı'nı bulmuştu.

 

“Göktaşı Uçurumu?”

 

Lin Xintong'un kaşları, yüzünde düşünceli bir ifadeyle titredi. “Orayı duymuştum.”

 

Göktaşı Uçurum’unun varlığı sır değildi. Aslında, Tian Yuan Dünyası'nın olduğu dünyada birçok benzersiz yer vardı. Göktaşı Uçurumu onlardan biriydi, ama seçkin bir üne sahip değildi.

 

Bunun nedeni Göktaşı Uçurum’unda on binlerce yıldır hiç sönmeden yanan Saf Yang ateşinin açıklanamamasıydı. Lakin bu açıklama yapamayan görkemli kişiler Göktaşı Uçurumuna girdiğinde, bazı ateş elementli ilkel bitkilerden başka pek bir şey bulamıyordu.

 

Tehlike bakımından Göktaşı Uçurumu Tian Yuan Dünyası'nın altındaki Ebedi Girdapla kıyaslanamazdı bile. Bu yüzden Yuan Açılış uzmanlarının azınlığı hariç hiç kimse Göktaşı Uçurumuna keşif için girmiyordu.

 

Göktaşı Uçurum’unun kendisi bile devasa bir kraterdi. Etrafı kayalıklarla çevriliydi. Yi Yun, Lin Xintong'u kayalıklardan aşağı, doğrudan Göktaşı Uçurum’unun derinlerindeki Düşmüş Yıldız Kapısı'na götürdü.

 

Göktaşı Uçurum’unun merkezinde, yeraltının binlerce metre derinliklerinde Düşmüş Yıldız Kapısı gömülüydü. Orası bağımsız bir yeraltı dünyasıydı.

 

Bir yıldızın bu dünyaya çarpışı Düşmüş Yıldız Kapısı ismine neden olmuştu. Tabii ki de, Yi Yun sözde yıldızın aslında Saf Yang Kılıç Sarayı'nın eskiden bulunduğu dünyanın bir parçası olduğunu biliyordu.

 

Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin hangi âlemde olduğunuysa, Yi Yun tahmin edemiyordu.

 

Ancak Yi Yun Büyük İmparatoriçe Gizemli Bölgesi'ne girdikten ve Azure Yang Lordu'nun kılıç saldırısını gördükten sonra, Azure Yang Lordu'nun kılıç saldırısının Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin Kılıç Dao'sunu barındırdığını fark etmişti.

 

Azure Yang Lordu aşkının ihanetine uğramadan önce Azure Yang Lordu olarak pozisyonunu kaybetmişti, obruğa girince şansa Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin izleriyle karşılaşmıştı.

 

Azure Yang Lordu o saldırıdan sadece Kılıç Niyeti kazanmamış, ayrıca saf Yang kırık kılıcın diğer yarısını keşfetmişti. İşte bu yüzden keşifleri sonunda Tian Yuan Dünyası'nın bulunduğu dünyaya sapmıştı.

 

Aynı saldırı Azure Yang Lordu'nun ellerinde, Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin gücünden yoksundu.

 

Saf Yang Kılıç Sarayı Bronz Antik Tanrı'yı öldürdüğünde, gerçekten de Yüce Dünya'yı ikiye bölecek bir saldırıydı.

 

Böylesi muhteşem bir sahne Yi Yun'un tahminlerine neden olmuştu. Önceden, Tian Yuan Dünyası'nın bulunduğu yer Antik Tanrılar tarafından mühürlendiğinden, bu sözde “Antik Tanrıların” Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibiyle bir alakası olup olmadığını düşünmüştü.

 

Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin öldürdüğü Bronz Antik Tanrı ise, Ebedi Girdapta mühürlü olanla aynı varlık olabilir miydi?

 

Eğer Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin öldürdüğü bronz dev Ebedi Girdapta mühürlendiyse o zaman cevaplanması gereken bir sürü soru vardı.

 

Bu düşünceler sürekli Yi Yun'un zihninde yankılanıyordu, lakin gerçek ne olursa olsun Yi Yun'dan çok uzaktı.

 

“Düşmüş Yıldız Kapısı... Beni oraya mı götürüyorsun?”

 

Lin Xintong dersine iyi çalışmıştı. Göktaşı Uçurum’unun merkezinin Düşmüş Yıldız Kapısı olduğunu bile biliyordu.

 

“Burası. Önceden Düşmüş Yıldız Kapısı'ndaki kılıç sarayında antik bir kılıç buldum. Ancak kılıç sarayının sadece dış kısımlarına bakabildim. Derinlerine tek bir adım bile atamadım.”

 

Kılıç Sarayı?

 

Lin Xintong bir anlığına şaşırdı. O sırada Yi Yun'la beraber Düşmüş Yıldız Kapısı'nın derinliklerine ulaşıp cehennem denizine girdiler.

 

Yi Yun Saf Yang yasalarını biliyordu ve Mor Kristal'i vardı. Cehennem denizine girmek onun için çok kolaydı. Yi Yun, Düşmüş Yıldız Kapısı'nın en derinlerindeki bağımsız dünyaya açılan Doksan Dokuza Bir düzenini aktifleştirdi.

 

Lin Xintong antik bronz kapının açıldığını görünce kapıdan gelen, sanki içinde evrenin Yüce Dao'sunun kökeninin dünyevi enerjisini barındıran baskıcı gücü hissedince tamamen şaşkına döndü.

 

Böylesi yasaklı bir yerde mühürlü bir dünya olacağını kim düşünürdü. Ve bu dünyada bir antik kılıç sarayı vardı?

 

Lin Xintong'un etrafında kapıya doğru kıvrılan sayısız renkli alev vardı, sanki yüz tane Anka kuşu güneşe doğru uçuyordu.

 

Lin Xintong bu büyük enerjinin ortasında durunca saçları havalanmaya başladı. Dünyaya bakınca tepesi kesik dağlar, kurumuş nehirler, ayrıca çökmüş veya harabeye dönmüş ölümsüz sarayları gördü.

 

Burası kırık bir dünyaydı, görkemli biri tarafından zorla yıkılmış bir dünya.

 

Lin Xintong dünyanın sonlarına doğru gökyüzünü kılıç gibi kesen bir dağ zirvesi görebiliyordu. Dağın tepesinde gizemli bir ölümsüz sarayı vardı. Burası kırık dünyada hala sapasağlam olan tek ölümsüz sarayıydı.

 

Ölümsüz sarayı hafiften parlıyordu. Lin Xintong, Yi Yun'a uçarak ölümsüz sarayına doğru eşlik ederken sarayın arkasında büyük bir kılıç yarası gördü. Kılıç yarası dünyayı ikiye bölüyor gibi görünüyordu.

 

On yıldan daha fazla bir süre önce, Yi Yun Saf Yang Kılıç Sarayı'na girip orayı koruyan Kılıç Ruhu'nu uyandırmıştı. Yi Yun'a eskiden Saf Yang Kılıç Sarayı'nın derinlerine girmek istiyorsa, önce Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin arkasında bıraktığı Kılıç Niyeti'ni anlaması gerektiği söylenmişti. Kılıç Ruhu Yi Yun'un Kılıç Niyeti üzerine anlayış kazanmasının çok zor olacağına inanmıştı. Hatta hiç umudu yoktu.

 

Yi Yun da önceden Saf Yang Kılıç Sarayı'nın sahibinin testini geçmesinin imkânsız olduğunu biliyordu. Lakin şimdi, on yıldan fazla bir süre sonra Yi Yun bir kez daha Saf Yang Kılıç Sarayı'nın iç bölgesine girme umuduyla gelmişti.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr