Bölüm 687: Jiang Ailesinin Felaketi

Eski Metruk Kraliçe On İki Semavi Cennet'e giden yoldan önce Jiang Xiaorou'nun babası hakkında konuşmuştu. Bu sayede Yi Yun ikisi arasında bir bağlantı kurup aniden bir olasılığı fark etti...

“Kıdemlim, yoksa... Xiaorou Ablanın babası On İki Semavi Cennet'ten mi?”

Yi Yun bu sonuca varmıştı. Jiang Xiaorou'ya baktı, ama yüzünde karmaşık bir ifade olduğunu fark etti. Babasının hayatını çoktan biliyor olduğu belliydi.

Eski Metruk Kraliçe başını salladı ve konuştu: “Evet... Yüz yıl öncesini düşününce, geçmişte olanlar şimdi eski yaşamlar gibi geliyor...”

Eski Metruk Kraliçe konuşurken, yavaşça acı içinde başını iki yana sallıyordu.

Jiang Xiaorou annesinin kolunu tutmak için yavaşça yanına gitti. Bu yolla eski Metruk Kraliçe'yi sessizce rahatlatmaya çalıştı.

Yi Yun sessizce eski Metruk Kraliçe'nin geçmişte olanları anlatmasını bekledi.

“Her şey 600 yıl önce başladı...” Eski Metruk Kraliçe sevgiyle Jiang Xiaorou'nun saçına dokundu ve hafif bir sesle devam etti: “Xiaorou'nun babasıyla 600 yıl önce tanıştım. On İki Semavi Cennet'ten gelmişti, ama senin hayal ettiğin gibi Tian Yuan Dünyası'na kolayca hükmedecek kadar güçlü değildi. Aksine, ağır yaralıydı. Meridyenler kopmuş ve büyük ihtimalle dövüş yolu tamamen tıkanmıştı.”

“O, On İki Semavi Cennet'in On Bin Fey Semavi Cennet'inden geliyor. Antik Fey ırkının bir üyesiydi ve ırkıysa o zamanlar savaştaydı. Savaşta yaralanmış ve ölümden kaçarken Tian Yuan Dünyası'na gelmişti.”

“Ardından... O ağır yaralanmışken karşılaştık ve ben de onunla ilgilendim. Beni çeken özel bir aurası vardı, bir süre sonra da birbirimize âşık olduk. Bana On İki Semavi Cennet'ten geldiğini söyledi ve ben de bunun sır olarak saklanması gerektiğini biliyordum. Çok ağır yaralanmıştı ve bu dünyada kendini koruyacak yöntemleri yoktu. Birisi nereli olduğunu öğrendiği ve On İki Semavi Cennet'ten gelen hazineler ile miraslara göz diktiği anda, insanların onu öldürüp yağmalaması gibi şeylerin olma olasılığı yüksekti.”

“Ben de o zamanlarda tam Metruk Kraliçe pozisyonunu miras almak üzereydim. Metruk ırkının kurallarına göre, Metruk Kraliçe'nin varisi olarak başka bir ırktan biriyle evlenemezdim... O da On Bin Fey Semavi Cennet'ten geldiği için hiç kimse Antik Fey ırkından olduğunu bilmiyordu. Kimliğini gizlediğinden herkes onun insan olduğunu düşünmüştü.”

“İnsanların Metruk ırkının can düşmanı olduğunu biliyor olmalısın.”

Eski Metruk Kraliçe buraya kadar konuştuğunda Yi Yun başını salladı. Metruk Kraliçe olarak Metruk ırkı kan bağının en saf halini koruması gerekiyordu. Metruk Kraliçe'nin çocuklarının sıradaki Metruk Kraliçe olması mümkündü. Ama Metruk Kraliçe gider can düşmanları olan bir insanla evlenirse, nasıl olur da Metruk ırkının halkını yatıştırabilirlerdi?

“Klan bu kararımı kabul etmedi, ben de kendi yolumu izleyeceğim konusunda ısrar ettim. Bu yüzden beni hapsettiler, ben de o zamanlar asi ve inatçıydım. Kaçtım ve klanımın takipçilerinden saklandım. Sonunda, Metruk ırkının topraklarından ayrıldım ve Tian Yuan Dünyası'na gittim. Klanla tüm ilişkilerimi kesip Tian Yuan Dünyası'nda yaşamaya başladım. Böylece... Klan bize hiçbir şey yapamazdı.”

“Kimliğimizi sakladık, kendi gücümüzle ve Metruk ırkı topraklarından kaçarken benle gelen birkaç sadık hizmetkârla beraber Tian Yuan Dünyası'nın ıssız bir yerinde küçük bir aşiret kurduk. İşte o da Jiang ailesiydi. Aşireti kurmaktaki amacımız yaralarını iyileştirmek için kaynak aramaktı. Tabii ki de, Tian Yuan Dünyası'nda konu şifaya geldi mi kaynaklar sınırlıydı. 500 yıldan fazla zamanını harcadı, ama yine de tüm meridyenlerini birleştirmeyi başaramadı.”

“O zamana kadar ben çoktan hamile kalmıştım… ” Eski Metruk Kraliçe bundan bahsettiğinde sevgiyle Jiang Xiaorou'ya baktı. Jiang Xiaorou'nun babasından farklı bir ırktandı. Antik Fey ırkının üremesi kolay olmadığından Metruk ırkıyla bir çocuk yapmak daha da zordu.

Jiang Xiaorou'nun doğumunun, Jiang Xiaorou'nun babasının beklemediği bir kaza olduğu söylenebilirdi.

“Hamilelik yıllarım çok zor geçti. Onu birkaç yıl boyunca karnımda taşıdım. Gebelik süresince dayanılmaz acılara katlandım, hatta bir yetişim âlemi bile düştüm.”

Güçlü bir yaşam, güçlü bir kan bağı demekti ve güçlü bir kan bağı zorlu bir gebelik veriyordu. Böcek veya fare gibi zayıf yaşam formları için gebelik daha basitti.

Bu doğanın kanunu gibiydi, güçlü yaşam formlarının üretkenliğini sınırlayarak doğanın dengesi sağlanabiliyordu.

“Xiaorou doğduğunda gökyüzü gökkuşaklarıyla dolmuştu. Kan bağı çok güçlüydü, ondan önceki tüm Metruk Kraliçelerden bile daha üstündü. İşte bu yüzden Metruk ırkının Kutsal Ruhunun kabulünü başarılı bir şekilde elde etti...” Bunu söyleyince eski Metruk Kraliçe yanında duran Jiang Xiaorou'ya şefkatle baktı.

“Ancak... Xiaorou bir yaşına geldiğinde, babası On İki Semavi Cennet'e geri döndü...”

 Geri mi döndü?

Yi Yun bir anlığına şaşırmıştı.

“Evet, geri döndü... Ne de olsa bu dünyaya ait değildi. Bu dünyada, kopmuş meridyenlerinin %80'ini iyileştirmeyi başarmıştı, ama tamamen iyileşememişti. Ayrıca aşireti ona tamamlaması için bir görev vermişti, bu yüzden de dönmesi gerekiyordu. Her şey yerli yerine oturduğunda bu dünyaya dönüp Xiaorou ve beni yanına alacağını söylemişti.”

Bunu dediğinde eski Metruk Kraliçe yavaşça başını iki yana salladı. Jiang Xiaorou'nun babasının sözüne inanmıyor değildi, ama bu dünyada kesin olan bir şey yoktu. Gelecekte ne olacağını kim bilebilirdi ki?

Tıpkı, Metruk ırkına döndükten sonra Ebedi Girdap'da büyüyen felaketle karşılaşacağı gibi. Sonucun ne olacağını kim bilebilirdi?

On İki Semavi Cennet Tian Yuan Dünyası'ndan çok uzaktaydı ve gitmesi kesinlikle kolay değildi. Jiang Xiaorou'nun babası her şey yerli yerine oturduktan sonra ikili için döneceğini söylemişti, ama gerçekten de o işleri halledebilir miydin? Eğer işleri o kadar kolay olsaydı meridyenleri kopup bu dünyaya kaçmaya zorlanır mıydı?

Bu nedenle, Jiang Xiaorou'nun babası gittiğinde eski Metruk Kraliçe onun dönüşünü görmemeye hazırlanmıştı.

Eski Metruk Kraliçe ayrılıklarını anlatmadı, ama Yi Yun muhtemelen acı dolu şeyler yaşadığını biliyordu.

“O zaman Xiaorou Abla nasıl Bulut Çölü'nde belirdi?” Yi Yun tekrar sordu.

Eski Metruk Kraliçe'nin gözlerindeki üzüntü yok oldu ve yerini buz gibi bir soğukluk aldı. “Jiang ailesi Tian Yuan Dünyası'ndaki başka büyük bir oluşumun bölgesiydi. Tian Yuan Dünyası'ndaki hiçbir şey için rekabet etmek istemedik ve hiç de gösteriş yapmadık. Büyük oluşumların yoluna da çıkmadık, ama bu gösterişsiz hayatla bile felaketin başımıza düşeceğini beklememiştik.”

“Bazı şeyler tesadüfen olur. O oluşumun Lideri şifalı bitki aramaya çıkmıştı. Yanında hazineler bulabilen ve kutsal bitkileri bulmak için sismik ağı hissedebilen bir ruh hayvanı vardı. Lider, Jiang Ailesinin inzivada yaşadığı ruh dağına ulaştığında hiç ilkel bitki bulamadı, ama onun yerine Xiaorou'yu buldu. Hazine bulabilen ruh hayvanı Xiaorou'nun bedeninden olağanüstü bir kan bağı hissetti.”

“Lider hiç tatmin edici hazine bulamayınca Xiaorou'yu şifalı bitki olarak kullanmaya niyetlendi. Ve muhtemelen bu kişinin kim olduğunu biliyorsundur: Shen Tu Lideri.”

“Ondan sonra Tian Yuan Dünyası'ndan ayrılıp Metruk ırkına dönme nedenim de buydu. Bu ayrıca, Qing Kui'nin Kutsal Yaban'daki hayvan sürüsünü Tian Yuan Dünyası'na saldırtıp Shen Tu Aşiretini zayıflatmasının da nedeniydi...”

“Metruk ırkım Shen Tu Aşiretinden güçlü olsa da, Shen Tu Aşiretinin Kutsal Yaban'dan uzak olması ve Tian Yuan Dünyası'yla çevrili olması onları tamamen ortadan kaldırmamızı zor kılmıştı. Tian Yuan Dünyası'na köklerini salmışlardı ve birçok müttefikleri vardı. Ayrıca, hayvan sürüsü geniş bir hedefti. Bu yüzden insanlar ters bir şey olduğunu hissettikleri anda kaçıyordu.”

Demek durum buydu.

Yi Yun'un gözleri buz kesti. Shen Tu Nantian'ın Jiang Xiaorou'yu ilk gördüğünde ondan iksir yapmaya çalışmasına şaşmamalıydı. Demek tüm bunların nedeni Shen Tu Lideri’ydi.

Ama şimdi Shen Tu Aşireti tamamen yok olmuştu. Zamanında kibirli ve egemence çocukları yağmalayan aşiret, şimdi yok olmuş bir aşiret olmuştu.

Eski Metruk Kraliçe “Xiaorou'nun doğumu çok fazla yaşam gücü ve enerjimi harcadı.” diyerek ekledi. Shen Tu Lideri'yle karşılaştığımda yaşam gücümün tamamını geri kazanmamıştım. Ayrıca, Metruk ırkından biriyim. Eğer yanımda bir ilkel gerçek ruh olsaydı Shen Tu Lideri'nden birkaç tane olsa bile korkmazdım, fakat doğal olarak Tian Yuan Dünyası'na ilkel gerçek ruh getiremezdim.”

“Sonunda, her şey bir felaketle sona erdi. Savaşı anca berabere bir şekilde bitirebildim. O zamana kadar Shen Tu Lideri de bizim Metruk ırkından olduğumuzu anlamıştı. Bu da içindeki açgözlülüğü alevlendirip beni de ele geçirmek istemesine neden oldu.”

“Yakındaki tüm Shen Tu Aşireti üyelerini çağırdı. Shen Tu Aşiretinin Cennete Yükseliş Âlemi’ne bir adım uzakta uzmanları ve sürüsüyle müttefikleri vardı. Dört bir yandan destek gelirken kurduğum küçük Jiang Ailesinin doğal olarak karşı koyacak gücü yoktu.”

“Jiang Ailesi yok oldu ve ben de savaş sırasında Xiaorou'yla ilgilenemedim. Yaşlı, sadık bir hizmetkâr o kaosun içinde Xiaorou'yu götürdü. Ondan sonra ne olduğunuysa bilmiyorum. Xiaorou da o sırada bilinçsizdi ve hala genç olduğundan hepsini unutmuştu.”

“Yaşı hizmetkâr kaçarken zaten yaralıydı. Üstüne bir de Shen Tu Aşireti tarafından kovalanıyordu, bu yüzden Xiaorou'yu hayatım boyunca bir daha göremeyeceğim diye çok korktum... Ama o yaşlı hizmetkârın Shen Tu Aşiretinin kovalamasına rağmen ıssız toprakların derinlerine kaçmayı başarıp Xiaorou'nun hayatta kalmasını sağlayacağı aklımın ucundan dahi geçmemişti. Xiaorou'nun ıssız topraklarda yaşamasıysa yaşlı hizmetkârın ölmesi yüzünden olmalı...”

Eski Metruk Kraliçe bunları söylerken acıyla dolmuştu. Yaşlı hizmetkâr onu büyüten dadıydı. Bir anlık isyankârlığının ona bu kadar sadık olan yaşlı dadının, kemiklerinin bile bulunamadan Bulut Çölü'nde ölmesine neden olacağını beklememişti.