Bölüm 123: Ölümlü Kan’ın Birincisi

avatar
10353 34

True Martial World - Bölüm 123: Ölümlü Kan’ın Birincisi


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: bezald35

 

“Yunxiao!” Tao kabilesi kıdemlileri panikledi ve kabile doktoru, Tao Yunxiao’ya bitkilerden ilaç hazırlamak için çabucak oradan ayrıldı.


Ama engin yabanın tıbbi imkanları kısıtlıydı. Öfkeden veya kan kaybından kaynaklanan ciddi yaralanmalara bu sözde doktorlar ne yapabilirlerdi ki?


Sadece iyi bitki karışımları hazırlayıp onları kullanabilirlerdi. Yüz yıllık ginseng veya parlak yapraklı kartopu bitkisi düşük seviyeli savaşçılar için çok etkiliydi ama Ölümlü Kan’ın beşini seviyesindeki bir savaşçı için kullanıldığında etkisi sönük kalırdı.


Lian kabilesi savaşçı hazırlama kampı üyeleri, baygın Tao Yunxiao’ya ve etrafta koşuşturan Tao kabilesi kıdemlilerine acımayla baktı.


Efendileri Lian Chengyu’nun Mor Kan’a geçmekte başarısız olduğu için kan kustuğu sahne zihinlerinde hâlâ tazeydi ve bu sahne, Tao Yunxiao’nun şimdiki durumuna çok benziyordu…


Ama efendileri Lian Chengyu’nun şimdiki durumu daha kötüydü. Kaybettiğinden beri tek bir kelime bile konuşmamıştı ve büyük ihtimalle sakat kalmıştı…


Savaşçı hazırlama kampı üyeleri bunu düşündüklerinde korkuyla Yi Yun’a baktılar. Bu on iki yaşındaki çocuk, korkunç bir şeytandı. Gücü başkalarını öldürmeye yetmese de, elini bile sürmeden öfkeden delirtmeye veya öldürmeye muktedirdi!


Yi Yun zindelik haplarından birini yutmuştu.


Bu zindelik haplarını yemek için özel bir şey yapmak gerekmiyordu, çiğnemek ve yutmak yeterliydi.


Yuvarlak yeşil hap ağzında eridi. Zümrüt yeşili bir sıvıya dönüştü ve midesine gitti. Bununla beraber zihni tazeleyen, güçlü bir bitki kokusu geldi. Bitki özünün tüm bedenine yayıldığını ve gözeneklerinin açıldığını hissetti.


“Küçük Kardeş Yi, gözeneklerinizi çabucak daraltın, yoksa bitki özü uçar gider. Bu, iyi bir ilaç.” diye tavsiye verdi yanındaki Zhang Tan. Sadece izlemek bile kıskanmasına yetmişti.


Yi Yun başını salladı ve Zhang Tan’ın tavsiyelerine uydu. Gözeneklerini daraltıp, meridyenlerini temizleyerek zindelik iksirinin bitki özünün bedeninde dolaşmasını sağladı.


Meridyenlerinde bir ferahlama hissetti. Sağ eli de sıcak bir enerji tarafından sarılıp sarmalanmış gibi ısındı. Biraz zaman geçtikten sonra kaşınmaya başlayınca, Yi Yun yarasının iyileşmeye başladığını anladı.


Bu zindelik iksiri kesinlikle yüksek seviyeli bir ilaç!


Yi Yun bakışlarını hava gemisine çevirmeden edemedi. Yaralarının zindelik iksiri olmadan dahi iyileşebileceğini bildiğinden Lin Xintong’a minnet duydu.


Hiç gerek olmamasına rağmen zindelik iksirini ona vermişti, bu yüzden bu iyiliği unutmayacaktı.


“Küçük Kardeş Yi, Beden Sertleştirme, Ejderha Nabzı durumuna ulaştıktan sonra Mor Kan’a geçmek için diğerlerinden daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaksın. Zindelik iksiri bedeninize dağılınca yavaşça arıtın. Fazla sabırsız davranmayın. Birkaç ay boyunca yavaşça absorbe edin, yoksa yan etkileri ortaya çıkabilir.” Zhang Tan bu sözleri söylerken tereddütsüzdü. Zhang Tan’a göre Yi Yun artık bir öğrenci değil, kendisinin dengiydi.


Yi Yun’un önü açık geleceği de Lin Xintong’un gözündeki değeri de bunu kanıtlıyordu.


Tao kabilesinde sadece Hu Ya, Zhang Tan’ın dikkatine değerdi, o da sadece birazcık.


Tao Yunxiao gibi insanlarla canını sıkmazdı bile.


“Küçük Kardeş Yi, yarın uygun bir vakitte sana Krallık Şövalyesi unvanını vereceğim. Doğrusu asıl ödül töreni sadece engin yabanın dışındaki Jin Long Wei karargâhında yapılabilir. Yarın size bir Krallık Şövalyesi mührü, bir takdir belgesi ve size bahşedilecek olan toprakları vereceğim.”


Zhang Tan, Yi Yun’un omuzlarını sıvazladı. “Sıkı çalış. ‘Mor Hava Doğudan Gelir’i tetiklediğin ve Lin Hanım’ın takdirini kazandığın için önünde parlak bir gelecek var. Küçük Kardeş Yi o zamana dek büyük kardeşe bel bağlamak zorunda kalabilir. Haha.”


Zhang Tan’ın gülüşü içtendi. Yi Yun’u kendi dengi gibi görüyor, öyle hitap ediyordu.


Zhang Tan, Jin Long Wei’de bir binbaşıydı, Yi Yun ise Krallık Seçmeleri’ni daha yeni geçmişti, yine de eşit seviyedeydiler!


Ama bunda şaşılacak bir yan yoktu. Yi Yun da Zhang Tan gibi bir Krallık Şövalyesi’ydi artık. İkisinin de asillik derecesi aynıydı!


Uzakta olmayan Tao kabilesi kıdemlileri bu sahneyi gördüler ve farkında olmadan yutkundular.


Zhang Tan, bu kıdemlilerin nezaketle boyun eğecekleri bir konumdaydı. Onunla konuşurken mütevazı olmak zorundaydılar. Ama şimdi Zhang Tan, Yi Yun’un omuzlarını sıvazlıyor, onu Küçük Kardeş Yi diye çağırıyor ve hatta kendisinden büyük kardeş olarak bahsediyordu!


Bu, kelimesi kelimesine Zhang Tan’ın Yi Yun’u kardeşi olarak tanımış olduğu anlamına geliyordu. Zhang Tan’ın kardeşi de onunla aynı konumunda olurdu. Hâl böyleyken kabile kıdemlileri Yi Yun ile nasıl çatışabilirdi?


Tao kabilesinin ‘itibarlı’ kıdemlilerinin tümü aptala döndü.


Geçmişte Lian kabilesi gibi küçük bir kabileyi büyük bir özgüvenle, neredeyse onların tanrılarıymışçasına, ziyaret edebilirlerdi. Küçük bir kabilenin lideri, onları bizzat karşılamak, onlara boyun eğmek ve saygılı davranmak zorunda kalırdı. Ayaklarını uzatsalar; sayısız insan, ayaklarını yalardı.


Küçük kabilelerin sıradan insanlarının ise, onlara hayranlıklarını ifade edecekleri bir yol bile yoktu. Ama şimdi, Yi Yun gibi önemsiz biri, Zhang Tan ile aynı statüye ulaşmıştı. Yi Yun’u gördükleri zaman boyun eğmek zorundaydılar, öyle mi?


On iki yaşındaki bir çocuğa boyun eğmeleri gerektiği düşüncesi, kıdemlilerin sinek yutmuş gibi hissetmelerine neden oldu.


“Gücendirmeye gücümüz yetmiyorsa, saklanamaz mıyız?” diye düşündü Tao kabilesi kıdemlileri. Gelecekte Yi Yun’u görürlerse başka bir yola saparlardı. Yi Yun’dan önce alçak gönüllülükle selam vermek zorunda olmaktan iyiydi.


Hava gemisinde, yaşlı adam Su, kederli bir ifadeyle sakalını tutuyordu. Evet...hissettiği üzüntü, giden iki şişe zindelik iksiri yüzündendi.


Ç.N.: Çok seviyorum ben bu adamı ya. İyi güldürdü gene. :D


Lin Xintong, yaşlı adamın yanında konuşmadan duruyordu. Altı üstü iki şişe zindelik iksiri!


“Usta, bir yemek pişirme zamanında onlarca zindelik iksiri üretebilirsin.” Yaşlı adam Su bir Metruk Gök Ustası olmasına rağmen, aynı zamanda mükemmel bir simyacıydı da.


Yaşlı adam Su da bu sözlerin altında kalmadı. “Ne? Onlarca zindelik iksiri mi? İlaç arıtmak için malzeme gerekir. Ayrıca da ateş. Benim kullandığım ateş, Dünya Kalbi Li Ateşi ve bunun için özel malzemeler ve bir sürü metruk kemik enerjisi kullanmak zorundayım...Bunları yapana kadarki yetişimim için de bir sürü kaynak gerekti, bu yüzden tutumlu olmak zorundayız. Lanet veledin sadece eli kesildi, Jin Long Wei’nin ilaçlarını kullansa yeterdi. Zindelik iksirini kullanarak bizi zarara uğrattı.”


Yaşlı adam Su sızlanıp durdu. Yi Yun ile karşılaştıklarından beri hayatı altüst olmuş gibi konuşmaktaydı.


Lin Xintong gülmekle ağlamak arasında kararsızken sessizliğini korumakla yetindi.


“Xintong, eski dostum Marki Wenyun hazırlıklarını tamamladı. Ona yardımcı olmak için yarın ayrılacağım. Bu antik gizemli bölge, tehlikelerle dolu. Seni oraya götüremeyeceğimden birkaç gün yalnız olacaksın. Daha dikkatli olmalısın. Bir tehlikeyle karşılaşırsan sana verdiğim koruyucu tılsımı kullan.”


Lin Xintong başını sallarken, yaşlı adam Su öğütlerini durmadan tekrarladı. “Usta, rahat olabilirsiniz.”



“Şimdi, Yi Yun’un Krallık Seçmeleri’nin Ölümlü Kan  lemi’ndeki birincisi olduğunu duyuracağım! Bir Jin Long Wei eliti olacak ve Krallık Şövalyesi unvanını alacak!” Zhang Tan, sahneden on binlerce kişiye Yi Yun’un sonuçlarını duyurdu.


Tao Yunxiao ise bu sırada kabile kıdemlileri tarafından alandan taşınıyordu.


Etraftaki izleyiciler tarifsiz duygular içerisindeydi. Tao kabilesi insanları olarak her zaman gururlu olmuşlardı. Binlerce kilometrelik bir alanın mutlak krallarıydılar ama şimdi, Zhang Tan’ın sözleri gururlarını parçalamıştı.


“Küçük Kardeş Yi, Jin Long Wei’nin Bulut Çölü’nde bir görevi var. Bir süre burada kalacağız, bu yüzden unvanınızı vermek için sizi merkezi bölgelerdeki kamplarımıza götüremeyiz. Jin Long Wei orduma katılabilir ve engin yabanda biraz zaman harcayabilirsiniz!”


“Lord Binbaşı’nın planlarını takip edeceğim.” dedi Yi Yun itiraz etmeden.


Zhang Tan başını salladı. Sonuçta Lin Xintong ile arasındaki ilişkiyi hiç sormamıştı.


Lin Xintong gibi biri mevzubahis iken burnunu onu ilgilendirmeyen işlere sokmaması gerektiğini biliyordu. Lin Xintong’un Yi Yun’a ilaç vermesi konusunu görmezden gelecek, Lin Xintong’un sadece onun kulakları tarafından duyulan mesajından kimseye söz etmeyecekti.


Lin Xintong’un bunların bilinmesini istemediğine dair müphem düşünceleri vardı.


Bu yüzden Yi Yun’a, Lin Xintong’un bu iksirleri geçici bir hevesle vermiş olduğunu söylemeye karar verdi. Onları Yi Yun’a vermesi için kendi elleriyle getirmişti sonuçta.


Zhang Tan, Lin Xintong’un arkasındaki güçlerin yapısı ve karışıklıklığı ile ilgili kesin olmayan fikirlere sahipti. Hatta krallığın üst kademeleri ile de ilgiliydi. Onun gibi küçük bir çocuğun anlayabileceği veya dahil olabileceği bir şey değildi.


Daha önce Lin Xintong’un Krallık Prensesi olabileceğine dair söylentiler dolaşmıştı. Bu söylentiler doğru da olsa yalan da olsa, hata yapmaktansa dikkatli olmak daha iyiydi, bu yüzden Lin Xintong’un diğer insanlarla ilişkileri hakkında konuşmayacaktı.

 

Daha önce, Zhang Tan zindelik iksirini Yi Yun’a verdiği zaman, Zhang Tan diğerlerinin duymasını engellemek için doğrudan Yi Yun’un kulaklarına Lin Xintong hakkındaki bazı şeyleri iletmişti. 

 





Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr