True Martial World - Bölüm 670: Yuan Açılış'a Girmek

---

 

Bölüm 670: Yuan Açılış'a Girmek

 

 

Yi Yun ve Lin Xintong Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nde birbirini kucaklarken zamanın geçişini unuttu.

 

 

Yuan Açılış Âlemi’ne girmek için büyük miktarda Yuan Qi gerekliydi. Bu miktardaki Yuan Qi'nin hepsi dantianlarında depolanamazdı, uzun vadede yavaşça birikmesi gerekiyordu. Sıradan savaşçılar sırf Yuan Açılış Âlemi’ne girmek için on-yirmi yıllarını harcarlardı.

 

 

Lin Xintong ve Yi Yun'un Yuan Temeli'ndeki Dao Tohumları Yuan Qi'yle beslenerek sürekli büyüyor ve daha da uzun oluyordu.

 

 

İkisinin etrafını yoğun bir Yuan Qi kaplamıştı. Başlarının üzerinde Yuan Qi'den ve yasalardan bulutlar oluşmuştu. Dao Tohum filizlenmesinin hayali görüntüsü dantianlarında belirdi, görüntü sanki ikisini kaplıyor gibiydi.

 

 

Yi Yun ve Lin Xintong oluşan küçük dünyayla beraber büyüyüp gelişiyor gibi gözüküyordu. Bedenleri yaşamı yaratan ilkel taşlar gibiydi. Aldıkları her nefes ve kalp atışları büyüyen dünyanın frekansıydı.

 

 

Dao Tohumu Ağaçları her nefes alışlarıyla büyüyordu. Dünyanın Cennet Yeryüzü Yuan Qi'sini solurken tohum yapraklarını dışarı uzatıyordu. Bir süre sonra filiz yavaşça gelişerek ağaç fidanına dönüştü.

 

 

Birçok kişinin Yuan Açılış'ı sadece bu seviyeye ulaşabiliyordu. Yuan Açılış Âlemi’ne yeni ayak bastıklarında Dao Tohumu Ağacı tüm enerjiyi kullanırdı, bu yüzden sadece bu noktaya ulaşabilirlerdi.

 

 

Ancak Yi Yun ve Lin Xintong bunun ötesine gitmişti.

 

 

Gözleri kapalı bir şekilde devam ettiler.

 

 

Bedenlerinin içindeki dünyada tüm bulutlar bir araya geldi, bu da şimşeklerin çakmasına ve yıldırımların düşmesine neden oldu. Bir ölümsüz cenneti gibi gözüken yer bir anda kıyamet sonrasına dönmüştü.

 

 

Kıyamet sonrası bu dünyadaki küçük ağaç fidanı ne yıldırımdan korktu ne de rüzgârca sökülmekten… Onun yerine hızla büyümeye başladı.

 

 

Bir metre… İki metre… Üç metre… Beş metre… Altı metre!

 

 

Ağaç fidanı büyük bir ağaca dönerken yaprakları daha da canlandı. Her yaprak farklı bir şekildeydi. Bazıları küçük kazanlara, bazıları kılıçlara ve bazılarıysa sekiz trigrama benziyordu.

 

 

Yi Yun'u yarattığı Dao Tohumu Ağacı çoktan normal bir ağaç boyutuna gelmiş olsa da, aslında Dao Tohumu hala bir fidandı.

 

 

Fidanın boyutu Dao Tohumu'nun ilerde ne kadar büyüyeceğini gösteriyordu.

 

 

Dao Tohumu yüzlerce, binlerce, hatta gökleri delip cennete giden bir yol oluşturmak için on binlerce metre büyüyebilirdi.

 

 

Boom! Boom!

 

 

Şimşek çaktı ve Dao Tohumu Ağacına bir yıldırım düştü.

 

 

O sırada iki keskin çığlık duyuldu ve Yi Yun'un bedeninde iki gölge belirdi.

 

 

Biri Altın Karga, diğeriyse Dokuz Yeni Doğan’dı.

 

 

Bu iki hayali görüntü birbiriyle iç içe geçmiş olan iki büyük ağacın etrafında dolandı, ardından yıldırıma karşı koymak için doğrudan bulutların arasına daldı.

 

 

Yi Yun ve Lin Xintong “Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği"nde çifte yetişim yapıyordu. Biri Saf Yang diğeriyse Saf Yin'di, buna rağmen Yuan Açılış Âlemi’ne girmek için birbirlerine yardım edebiliyorlardı. Dao Tohumları bile iç içe geçmişti.

 

 

İç içe geçmelerine rağmen ayrı ve bağımsız varlıklardı.

 

 

Lin Xintong'un bedeninden kar beyazı bir nilüfer çiçeği çıktı. Rüzgârda süzülerek iki büyük ağacın etrafında döndü ve sürekli buz aurası yayarak iki ağacı korudu.

 

 

Ağaçlar sanki dünyanın merkeziymiş gibi dimdik ve iç içe geçmiş bir şekilde duruyordu.

 

 

Dokuz Yeni Doğan ve Altın Karga, ağacın gövdesinin etrafında halkalar çizerken kar nilüferi ağacın tepesinde açmaya başladı.

 

 

Yaprakların hepsi Yuan Qi çokluğundan oluşmuştu. Dao Thoumu ölmediği sürece sürekli yapraklara Yuan Qi sağlayacaktı.

 

 

Yi Yun gözlerini açtı ve gözleri hem şimşek hem de ateşle parladı. Vücudunu gerdiğinde bile eklem yerleri gök gürlemesine benzer sesler çıkarıyordu.

 

 

O sırada Lin Xintong da gözlerini açtı. Gözleri derin bir göl gibiydi ve gölün yüzeyindeki kar nilüferleri görülebiliyordu. Aurası sanki onu gören bir yaratık utancından yere kapaklanacakmış gibi kutsaldı.

 

 

Yuan Açılış Âlemi! Yi Yun yumruklarını sıktı ve bedeninde gezinen Yuan Qi'yi hissetti.

 

 

Şu anda itibaren, Yi Yun'un sırf yetişim seviyesi bile Tian Yuan Dünyası'nın üst seviye insan savaşçılarının arasına girmesi için yeterliydi.

 

 

Bu yetişim seviyesinden sonra savaşçıların yaşam süresinde büyük bir artış olurdu. Yuan Açılış Âlemi’ne girmek yeniden doğmak gibiydi. Bedenlerindeki Dao Tohum ağacı el ve ayaklarının, yapraklar ise meridyenlerinin yansımasıydı. Bu nedenle en zayıf Yuan Açılış Âlemi savaşçılarının bile on bin yıllık yaşam süresi olurdu. Yuan Açılış Âlemi’nin zirvesindeki savaşçıların yaşam süreleri ise on binlerce yıla kadar çıkıyordu.

 

 

Dao Tohum ağacı Cennet-Yeryüzü Yuan Qi'sini emip ürettiğinden Yuan Açılış savaşçılarının neredeyse sınırsız miktarda Yuan Qi'si olurdu.

 

 

Ayrıca Yi Yun ve Lin Xintong'un Dao Tohum Ağaçları daha da korkunçtu. Belirdikleri andan itibaren yeryüzünü sarsıp küçük bir dünyanın hayali görüntüsünü oluşturmuşlardı.

 

 

“Yeni âleme geçmemiz muhtemelen iki üç yılımızı aldı...” Yi Yun konuşurken kibarca Lin Xintong'un giyinmesine yardım etti.

 

 

Yuan Açılış Âlemi’ne geçmek çok zamanlarını harcamıştı.

 

 

Normalde on yıl sürmesi bile hızlıydı. Yeteneği olmayanlar yirmi otuz yıl bile inzivaya çekilebiliyordu.

 

 

Bunun asıl nedeni Dao Tohum Ağacının filizden ağaca dönüşünün uzun zaman almasıydı.

 

 

Ağacı geç, sırf küçük bir yaprak tanesinin filizlenip solması bir yıl sürüyordu.

 

 

Çoğu savaşçı Yuan Temeli'nde yeteri kadar Yuan Qi biriktirmemişti. Dao Tohum Ağacı filizlendikten sonraki ilk ayında Yuan Qi'nin tükenmesine neden olurdu. Dao Tohum Ağacının gelecekteki büyümesi zaman birikimine bağlıydı.

 

 

Bu süreçte eğer kişinin Yuan Qi'si azsa o zaman temeli yetersiz kalırdı ve Yuan Açılış Âlemine girme olasılığı düşerdi. Dao Tohum Ağacının filiziyse bu süreçte enerji kıtlığı yüzünden solardı. Ardından her şeye baştan başlamak zorunda kalırlardı.

 

 

Tian Yuan Dünyası'nın savaşçıları böyle bir başarısızlığa katlanamazdı. Bu dövüş yollarının çoğunu yok etmek demekti.

 

 

İşte bu yüzden Tian Yuan Dünyası'nın gençleri Yuan Açılış Âlemi’ne ayak basmamayı seçiyordu. Dao Tohum Âleminin zirvesinde durup elli altmış yaşına gelene kadar bekliyorlardı. Bazen, bazılarının yüz yaşına kadar beklediği bile oluyordu.

 

 

Bunun nedeni atılım yapmanın aldığı zamanın çok uzun ve zorlu geçmesiydi. Yeterli temel ve yasalarda anlayış olmadan atılım yapmaya cesaret edemiyorlardı.

 

 

Yi Yun ve Lin Xintong son iki üç yılda inzivadayken sürekli güçlerini arttırmışlardı. Dış dünyayla olan ilişkilerini tamamen kesmişlerdi, bu yüzden Tian Yuan Dünyası'na ne olduğunu bilmiyorlardı.

 

 

Ancak inzivaya çekilmeden önce Lin Xintong ve Jiang Xiaorou Lin Aşireti ile Metruk ırkına dikkatli olmalarını ve güçlerini korumalarını söylemişti.

 

 

“Gidelim.” Yi Yun, Lin Xintong'un gözlerine bakarken konuştu.

 

 

Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin altınca katında Jiang Xiaorou bambu ormanındaki küçük bir evde oturuyordu. Bedeninin etrafında antik bir aura vardı ve önündeki tahta platformda “Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği”nin parçaları vardı.

 

 

Yi Yun sadece üç yıl önce bir kez uyanmıştı ve o da “Büyük İmparatoriçe'nin Bilgeliği"ni Jiang Xiaorou'ya vermek içindi.

 

                                                                                                                          

Jiang Xiaorou'nun algısı çok yüksekti. Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin ilk beş seviyesini geçmek için iki yılını kullanmış ve tüm kuralsal materyalleri okumayı bitirmişti. Ayrıca kendi yetişimine uygun olan birkaç tanesini seçmişti.

 

 

Kutsal Ruh tarafından tanınmış ve Metruk ırkının en iyi kan bağına sahip olan Jiang Xiaorou kesinlikle eşsiz bir dâhiydi. Üstelik Azure Yang Lordu'nun devasa koleksiyonunda insanlar için olmayan sayısız kuralsal kılavuz vardı. Metruk ırkının kayıtlarında bu kuralsal kılavuzlar hakkında hiçbir bilgi yoktu, bu yüzden Jiang Xiaorou bunları görünce doğal olarak sevinmişti.

 

 

Bugün, Jiang Xiaorou aniden bir şey hissetti ve gözlerini açtı.

 

 

Gözlerini açtığı anda vücudundan aşırı kutsal bir aura salındı.

 

 

Bambu ormanındaki küçük bina karla kaplanmıştı. Ancak aura karı geçtiğinde tıpkı hafif bir bahar esintisi gibi hemen karı eritti. Çiçekler açarken yeşil çimler büyüdü.

 

 

Jiang Xiaorou, ormandaki bir periyi andırırmışçasına çiçeklerin arasında yüzünde bir gülümsemeyle oturuyordu. Tıpkı Cennet ve Yeryüzünün oluşturduğu en saf ve güzel varlığın şekil bulmuş hali gibiydi. Onu gören herkesin içini sevgi ve hayranlıkla dolduruyordu.

 

 

“İkiniz de Yuan Açılış Âlemi’ne girmişsiniz.” Jiang Xiaorou önünde beliren Yi Yun ve Lin Xintong'a baktı. Auralarını hissedince yüzünde mutlu olmuş bir ifade oluştu.

 

 

Sadece üç yılda Yuan Açılış Âlemi’ne girmeleri mutlak dahi olduklarının bir göstergesiydi. Bedenlerinden yayılan aura olağanüstüydü. El ele tutuşarak ortaya çıkışları, onların birbirine sırılsıklam âşık olan bir çift gibi gözükmesine neden olmuştu.

                       

 

Yi Yun Jiang Xiaorou'ya baktı ve yüzünde bir gülümseme oluştu. “Abla, sen de atılım yapmışsın.”

 

 

Jiang Xiaorou'nun aurasında antik bir hava vardı. Metruk ırkının yetişimi insanlardan farklı olduğundan Jiang Xiaorou Yuan Açılış Âleminde sayılamazdı, fakat ona yakın bir alemdeydi.

 

 

“Dışarı çıkalım mı?” Jiang Xiaorou sordu.

 

 

“Olur, dış dünya bizi beklemez. Artık atılım yaptığımıza göre Büyük İmparatoriçe Gizemli Bölgesi'nden çıkma zamanımız geldi.” dedi Yi Yun.

 

 

“Acaba Tian Yuan Dünyası şu anda nasıl.” Lin Xintong'un gözlerinde endişe oluştu.

 

 

İnzivaya çekildiklerinde İttifak Lideri çoktan ortadan kaybolmuştu. Son iki üç yıldır ne yaptığı bilinmiyordu.