Bölüm 665: Açgözlülük

avatar
5925 19

True Martial World - Bölüm 665: Açgözlülük


 

Bölüm 665: Açgözlülük

 

O sırada, kuzeyde Ruh Mezarı'nın dışında.

 

Güneş gökyüzünde asılı duruyordu. Ölümden kaçan Semavi Kan Birliği üyelerinin hepsi Ruh Mezarı'ndan kurtuluşlarını kutluyordu.

 

Semavi Kan Birliği onları kurbanlık koyun olarak kullanmıştı. Sözde Karataş Sınavları aslında onlar mezbahaya göndermekti. Ölüm kaderlerine yazılmıştı, lakin Yi Yun sayesinde hayatta kalmışlardı.

                                                 

Bir anda Yi Yun Semavi Kan Birliği üyelerinin hepsinin odağı olmuştu. Ayrıca o kadar güçlüydü ki yükselişini durdurmanın bir yolu yoktu. Gelecekte yükseklere çıkıp Eşsiz Büyük İmparatoriçe'ye rakip olacak biri olabilirdi.

 

Sırf Yi Yun'un geleceğini düşünmek birçok kişiyi hayallere daldırıyordu. Şu anda Yi Yun'la arkadaş olup ilerde ondan yardım istemek imkânsız olsa da, en azından aralarında bir husumet çıkmasını engelleyebilirlerdi.

 

“Genç Efendi Yi, hiçbir kelime size olan şükranlarımızı iletemez. Ama yaptığınız her şey ben, Su Li tarafından hatırlanacak.”

 

“Genç Efendi Yi, Ben Nanjian Aşiretinin varisi Nanjian Ping. Pek değerim yok ve gücüm az, ama güneyde sözümün değeri var. İlerde Genç Efendi Yi'nin bir isteği olursa benden isteyebilir.”

 

Birçoğu fiziken kendilerine geldikten ve ruh denizlerindeki acı azaldıktan sonra Yi Yun'a yönelik iyi niyetlerini göstermeye başladı.

 

Yi Yun önündekileri süzdü. Bazılarının gerçekten de minnettar olduğunu görebiliyordu. Elitlerin çoğu kötü niyetli değildi. Doğal olarak kıskançlıkla ve bencilce davrandıkları oluyordu, lakin bu insan olmanın getirisiydi. Geçmişte Yi Yun'la aralarındaki husumet genellikle Savaş İttifakı'nın yaptığı propaganda yüzündendi.

 

Yaptığı bunca şeye rağmen Yi Yun'a samimiyetsiz bir şekilde teşekkür edenler olmuştu. Ancak Yi Yun onları umursamadı.

 

“Hepiniz en kısa sürede oluşumlarınıza dönün. En hızlı şekilde gidebilmek için ayrı ayrı gidin ve ışınlanma düzenleri kullanın. Kendilerini gizlemeyi bilenler gizlesin. En az kalabalık olan yolu seçin ve başkalarının sizi fark etmesine izin vermeyin!”

 

“Kanlı Ay'ın sizi susturmak için peşinizden gelmeyeceğini garanti edemem, bu yüzden en iyisi dikkatli olmanız. En iyisi oluşumlarınızla iletişime geçmeniz ve onlara ne olduğunu söylemeniz, böylece sizi almak için birilerini gönderebilirler!”

 

Yi Yun'un sözleri insan dâhilerini kendilerine getirmişti.

 

Evet, Ruh Mezarı'ndayken dışarı haber göndermenin bir yolu olmadığından endişe etmemişlerdi.

 

Ancak şimdi Kanlı Ay muhtemelen haberleri almıştı ve hepsini susturmak isteyecekti!

 

Ruh Mezarı'ndan çıktıkları anda oluşumlarıyla iletişim kurmaları zordu. Semavi Kan Birliği üyelerinin birçoğu oluşumlarının elitleriydi. Beklenmedik bir durum olduğunda kendi oluşumlarıyla iletişime geçmeleri için özel yöntemleri vardı. Değerli ses iletim takılarını çıkartıp on milyonlarca kilometre uzaktaki oluşumlarıyla iletişime geçmeye hazırlandılar.

 

“Genç Efendi Yi, siz insan ırkına ihanet etmediniz, değil mi? Bu arada Kanlı Ay ne planlıyor?”

 

Sesini iletmek isteyen Semavi Kan Birliği üyelerinden biri sordu. Yi Yun'un cevabına göre oluşumuna haber yollamak istiyordu.

 

Yi Yun, yanında duran Jiang Xiaorou'ya baktı ve fısıldadı: “Xiaorou Abla, neden sen...”

 

Metruk ırkının yeni Metruk Kraliçe'si olarak durumu Jiang Xiaorou'nun açıklaması en iyisiydi.

 

Jiang Xiaorou önceden bir anlamı olmadığı için Kanlı Ay'ın planları hakkında tek bir kelime bile etmemişti. Etse bile kimse ona inanmazdı.

 

Ancak şimdi her şey farklıydı.

 

“Tamam.” Jiang Xiaorou başını salladı. Artık ölümün kıyısındayken olduğu gibi yalnız ve kararlı gözükmüyordu. Onun yerine daha yeni çiçek açmış genç bir kızın tatlılığı ve sevimliliğine sahipti. Yi Yun'un dönüşü ve Gök Tilkisi'nin güvenli bir şekilde kurtuluşu onu mutlulukla doldurmuştu.

 

“Pekâlâ... Her şeyi açıklamama izin verin...”

 

Jiang Xiaorou'nun sözleri basit ve kısaydı. Çok geçmeden neler olduğunu açıkladı.

 

Kanlı Ay'ın on milyonlarca yıl önceki tarihi kayıtları nasıl yok ettiğini, ne olduğunu gizlemelerini ve mirasları saklamalarını anlatınca Semavi Kan Birliği üyeleri anında şaşkına döndü.

 

Kanlı Ay’ın şeytani olduğunu bilseler de on milyonlarca yıl önce olan şeylere inanmayı zor buluyorlardı. İki ırkı ayıran husumetin hepsinin, bildikleri her şeyi tepe taklak eden bir nedenden dolayı olduğuna inanmayı zor buluyorlardı.

 

Bu doğru muydu?

 

“İster inanın ister inanmayın, seçim sizin. Ben açıklamamı yaptım, artık gitme zamanınız geldi. Oluşumlarınıza dönün ve kıdemlileriniz ile büyük kıdemlilerinizi ikna etmeye çalışın. Tian Yuan Dünyası'nın güçleri bir araya gelirse Kanlı Ay'ı devirmek zor olmaz.”

 

“Bu arada bilmiyor olabilirsiniz, fakat Kanlı Ay'ın Semavi Dao Birliği'ndeki hazinesi miraslarının sadece küçük bir kısmı. On milyonlarca yıl önce Tian Yuan Dünyası'nın dövüş medeniyeti büyük savaşta neredeyse yok oldu. O zamanlardaki Kanlı Ay şimdikinden çok daha güçlüydü. Kanlı Ay'ın savaş sırasında ölen bazı elit üyeleri var.”

 

“Ancak onlar ölmüş olsa da biriktirdikleri servet duruyor.”

 

“Miraslar, haplar, kalıntılar ve diğer şeyler. On milyonlarca yıl önce bir yıkım çağı yaşandı. Büyük oluşumların çoğu yok oldu ve yok olan bu oluşumların tüm serveti Kanlı Ay'ın eline düştü. Eğer öyle olmasaydı sizce Kanlı Ay'da size bu kadar ödül verecek ya da Tian Yuan Dünyası'ndaki oluşumlara hediye verecek zenginlik olabilir miydi?”

 

Jiang Xiaorou'nun sözleri düşündürücü ve cazipti. Sırf bunları söyleyerek birçok kişinin gözlerinin parlamasına neden olmuştu.

 

Doğru! Savaş İttifakı'nın temeli hayal edilemeyecek derecede derindi!

 

Savaş İttifakı hep büyük bir oluşum olmuş olsa da, insanlar organizasyonu Li Ateş Tarikatı, Shen Tu Aşireti veya Lin Aşireti gibi oluşumlardan daha güçlü bulmamıştı.

 

Savaş İttifakı daha yedi yıl önce belirmişti ve bir anda yükselerek büyük gücüyle herkeste derin bir izlenim bırakmıştı.

 

Eğer dikkatli düşünülürse, ellerindeki gücün büyük bir kısmı zenginlikleri yüzündendi, geri kalanının nedeniyse Savaş İttifakı'nın çekirdek uzmanlarının bir iki tane olmasıydı!

 

Savaş İttifakı'nın büyük miraslara sahip olması insanları onların güçlü olduğuna düşünmeye itmişti!

 

Savaş İttifakı'nın gücünü analiz edince, İttifak Lideri ve yancılarından başka Savaş İttifakı'nın üst kademelerinde kendi oluşumlarının Büyük Kıdemlilerinden daha güçlü biri yoktu.

 

Peki, o zaman nasıl oldu da karşı konulamaz gücü olmayan bu oluşum bu kadar zenginlik ve antik miras elde etmişti?

 

Özellikle Tian Yuan Dünyası'nın şu anki dövüş medeniyetinin seviyesini aşan “Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği” ve Yaşam Uzatan Haplar gibi şeyler nereden gelmişti?

 

Muhtemelen tüm bunlar, Jiang Xiaorou'nun da dediği gibi Savaş İttifakı'nın antik zamanlarda her şeyi çalmasıyla oluşmuştu!

 

Uçsuz bucaksız zenginlik ve antik miraslar... Eğer bunları elde ederlerse...

 

Sırf bunu düşünmek bile heyecan yaratıyordu.

 

Eğer on milyonlarca yıldır topladıkları antik miraslardan istediklerini seçebilirlerse bu ne sonuçlar doğururdu?

 

Yirmili yaşlarındaki bir genç hararetli bir şekilde bağırdı: “Peri Jiang haklı. Kanlı Ay'ın serveti Tian Yuan Dünyası'nı soyarak elde edilmiş bir şeyden başka bir şey değil. Kanlı Ay'ı ortadan kaldırıp bizim olanı geri almalıyız. Doğal olarak elde edilen her şey Tian Yuan Dünyası'nın dövüş medeniyetini bir sonraki seviyeye taşımak için kullanılmalı!”

 

“Doğru, Kanlı Ay'ın bizi kandırmak için Savaş İttifakı'nı kontrol ettiğini kim düşünürdü ki. Hepsinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Çaldıkları hazineleri geri almalıyız! Bu olduğunda Tian Yuan Dünyası yeni bir dövüş sanatlarının altın çağını karşılayacak!”

 

Semavi Kan Birliği üyelerinin birçoğu aynı şeyleri tekrarladı. Sesleri sanki doğrulukla doluymuş gibiydi.

 

Ancak Yi Yun bunların hepsinin içlerindeki açgözlülük olduğunu biliyordu.

 

Savaş İttifakı normalde ortodoks bir organizasyondu. Güçlü ve gizemli olmasıyla hiç kimse ellerindekilere göz koymaya cesaret edememişti. Bu tür düşünceleri olsa bile Tian Yuan Dünyası'nın geri kalanını yardım etmeye ikna etmek çok zordu.

 

Ancak artık her şey akan şelaleye su eklemek gibi olduğundan farklı olacaktı. Semavi Kan Birliği üyeleri Jiang Xiaorou'nun sözlerinin doğruluğunu ispatlayamazdı, fakat Kanlı Ay'ın şeytani olduğu kesinleşmişti.

 

Şeytanları yok etmek doğal bir şeydi. Ayrıca şeytani oluşumların muazzam zenginlikleri vardı!

 

Çalınanları geri almak deseler de yapacakları şey hepsini kendilerine istemek değil miydi?

 

Jiang Xiaorou içlerindeki açgözlülüğü kullanarak ona karşı olan şüpheleri ve nefreti Kanlı Ay'a aktarmıştı.

 

Bu numara cidden çok etkiliydi.

 

Eskilerin de söylediği gibi, para adamı bozardı. Üstelik Kanlı Ay'ın kendisi hatalıydı.

 

“Daha fazla oyalanamayız. Gidelim!”

 

“Ayrı yollardan gitmeliyiz. Giderken haberleri yollayın ki tüm oluşumlar aynı anda ortaya çıksın. Böylece hem Kanlı Ay'a saldırabilir hem de bizi alabilirler.”

 

“Benim aşiret Göksel Savaş Şehri'nin yanında. Aşiretime Göksel Savaş Şehri'ne saldırmaları için elitleri göndermesini söyleyebilirim, böylece Kanlı Ay'ın bizi hedef alacak zamanı olmaz.”

 

Elitler konuşurken Yi Yun ve Jiang Xiaorou'yla vedalaştılar, ardından dört bir yana doğru uçmaya başladılar. Uçarken ses iletim takılarını kırdılar!

 

Gökkuşağı ışınları, içindeki çeşitli bilgilerle dört bir yana dağıldı...










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr