Bölüm 626: Dört Büyük Genç Efendi

avatar
7000 18

True Martial World - Bölüm 626: Dört Büyük Genç Efendi


Dört Büyük Genç Efendi



Yüce Kılıç Dağı, Semavi Dao Birliği.



İki gün önceki Karataş Sınavları'nın bildirisinden beri tüm Semavi Kan Birliği üyeleri sınavlar için can atıyordu.



Özellikle bu sabah, sınava katılacak üyeler denetçi Reenkarnasyonculardan birkaçıyla beraber hazineye götürülmüştü ve güçlerini arttıracak gizemli tekniklerden birini seçme ayrıcalığı verilmişti. Bu elitlerin moralini tavan yaptırmıştı.



Reenkarnasyonculardan biri Genç Efendi Feng Ming'di.



Genelde Genç Efendi Feng Ming her belirdiğinde sanki dünyanın merkezindeki kişi oymuş gibi bir tavır sergiliyordu. Savaş İttifakı'nın Denetçileri bile ona saygı gösteriyordu.



Fakat bu sefer Genç Efendi Feng Ming siyah giyimli birinin arkasında duruyordu. O kişi uzun ve yapılıydı, gözleri gökyüzündeki yıldızlar gibi parlıyordu.



Orada dururken insanlara ne baskıcı bir his veriyordu ne de şaşırtıcı bir aurası vardı. Ancak, garip bir şekilde farklı bir uzay zaman boyutunda duruyor gibi gözüküyordu. Bu insanların ona baktığından onun gerçek dışı olduğunu düşünmesine neden oluyordu. Sanki antik bir görüntü görüyor gibi hissediyorlardı.



Bu siyah giyimli adam Semavi Dao Birliği'ndeki en güçlü Reenkarnasyoncuydu. O kişi Genç Efendi Zhulong'du!



Semavi Dao Birliği'ndeki en güçlü kişilerin arasında dokuz Reenkarnasyoncu vardı. Ve bu dokuz kişinin arasında en güçlüleri dört genç efendilerdi.



Bu dört genç efendiler şunlardı: Genç Efendi Zhulong, Genç Efendi Qiongqi, Geng Efendi Feng Ming, Genç Efendi Shenji!



Dört genç efendi Zhulong, Qiongqi, Feng Ming ve Sheji kutsal yaratıklar olan Ejderha, Chi, Anka ve Yılan'ın isimlerinden ilham alarak adlandırılmıştı. Bu isimler bayağı gösterişliydi, fakat onlar gerçekten de insanlar arasındaki Ejderhalar ve Ankalar olduğundan hiç kimse isimlere karşı çıkmıyordu.



Genç Efendi Feng Ming dördünün arasında üçüncü sıradaydı. Bir kadından daha güzel bir görünüşe sahipti. Hep beyaz kıyafetler giyiyordu ve elinde katlı bir yelpaze tutuyordu. Hem kadın hem de erkek gibi göründüğünden insanlar onu bazen erkek kılığına girmiş nadir bir güzel olarak düşünebiliyordu.



Dördüncüsü Peri Sheji'ydi. O gerçek bir kadındı ve hep peçe takıyordu. Şehvet dolu bir vücudu ve Himalaya Dağları kadar büyük ikizleri vardı. Kalçaları kıvrımlı ve çıkıktı, gözlerinin bir adamı içine hapsedebilecek kadar derin ve çekici olduğu söylenebilirdi.



İkinci sırada Genç Efendi Qiongqi vardı. O, yakışıklı Genç Efendi Feng Ming ve güzel Peri Sheji'den tamamen farklıydı. Genç Efendi Qiongqi'nin küçük bir vücut yapısı vardı ve zayıftı. Cildi hafiften siyahtı ve gözleri içeri gömüktü. Biraz sinsi ve acımasız gözüküyordu, fakat çirkin olmadığı söylenebilirdi. Sadece son derece garip göründüğünden bakan bir daha bakmak istemiyordu.



Birinci sırada ise nerede olduğu hep bir gizem olan Genç Efendi Zhulong vardı. Bu ayrıca elitlerin de Semavi Dao Birliği'nde uzun süre kalmalarına rağmen onu ilk görüşleriydi.



“O Genç Efendi Zhulong…”



İnsanlar siyah giyimli Renkarnasyoncuların liderine bakarken gizliden gizliye korkuyla şaşkınlık hissetmişlerdi. Sadece Genç Efendi Feng Ming'i diğer üç kişiyle dövüşürken görmüşlerdi. Ve o da kendi seviyesindekilerin arasında tamamen yenilmez, neredeyse durdurulamazdı.



Ancak, sırf Genç Efendi Fengming'in saygılı tavrından aralarındaki fark anlaşılabiliyordu.



Genç Efendi Zhulong'un ne kadar güçlü olduğunu hayal etmek çok zordu.



Herkes tam yetişim tekniği seçecekken hazineliğin kapısı açıldı. Siyah kıyafetli maskeli bir adam, Yi Yun, Wei Chiwei ve yoldaşlarını hazineliğe getirdi.



Maskeli adamın maskesinde hala sonsuz soğuk ve boş bir yüz ifadesi vardı. Arkasındaki Yi Yun, Wei Chiwei ve yoldaşları ise parça pinçik olmuş kıyafetler giyiyordu ve bayağı perişan gözüküyorlardı.



Wei chiwei aşağılanmış hissederken kel genç önünde yatan geleceğe karşı umutsuzlukla dolmuştu. Chu ikizleriyse acınası bir durumda ağlıyordu.



“Oh? Bunlar niye döndü?”



Semavi Kan Birliği'ndekiler şaşırmış bir şekilde Yi Yun ve yoldaşlarına baktı.



“Jiang Yidao ve diğer altısı, insan ırkı yok olma tehlikesinde olmasına rağmen korkup kaçtı. Bu korkaklardan vazgeçmeyi planlıyordum, fakat Savaş İttifakı'nın ana karargahından kaçaklara müsamaha gösterilmeyeceğine dair emirler aldım!”



“Aynı zamanda, Savaş İttifakı'nın ana karargahı ailelerine haber verdi ve çeşitli baskılar altında hepsi dönmeye karar verdi. Artık yedisi de Semavi Kan Birliği üyesi.” Maskeli adam yavaşça normal sinsi ses tonuyla konuştu.



Bunu duyunca Semavi Kan Birliği üyelerinin aklındaki sorular cevap bulmuştu.



Demek, Yi Yun ve yoldaşları gördükleri baskı yüzünden ruh anlaşmasını imzalamaya karar vermiş ve şimdi Semavi Kan Birliği'ne katılmışlardı?



Bu nedenle, kalabalığın yediliye bakış şekli anında iğrenme ve aşağılamaya dönmüştü.



“Demek gördüğünüz baskı yüzünden koşarak geri döndünüz. Utanın be utanın!”



“Semavi Dao Birliği'nden ayrılmakta bu kadar kararlı konuştukları halde Semavi Kan Birliği'ne katılmaları… Cidden övgüyü hak ediyorlar.”



Kalabalık yüzlerine tokat gibi laflar ediyordu.



Wei Chiwei bunu duyduktan sonra yumruklarını sıktı ve kollarındaki damarlar pörtledi.



Chu ikizlerinin gözleri yaşlarla dolmuştu. İkisinin aşiretlerinde olağanüstü yeteneği vardı ve mükemmel Yuan Temeli Alemine sadece on altı yaşında ulaşmışlardı. Daha önce böyle bir aşağılanmaya maruz kalmamışlardı.



“Biz böyle olmasını…”



Kızlar nefret dolu kıpkırımızı olmuş yüzleriyle konuşmaya çalıştı. Neredeyse dillerini ısırdılar, fakat yine de ne olduğunu açıklayamadılar.



Birincisi, ruh anlaşması imzalamışlardı ve Savaş İttifakı'na ihanet edemezlerdi. Gerçeği söylemeye cesaret edemiyorlardı, etseler bile bir işe yaramazdı.



Semavi Dao Birliği hakkında sadece tahminleri vardı ve sinsi bir organizasyon olduğuna dair ellerinde kanıt yoktu.



Savaş İttifakı'nın ailelerine haber yollamasıysa... Gerçekten yapmış olabilirlerdi, fakat gerçekleri çarpıtmış olmalıydılar.



Savaş İttifakı'nın gerçekleri saklama nedeni hakkında altısının da en ufak bir fikri yoktu. Bu koşullar altında daha fazla ne yapabilirdiler ki?



“Önce korktukları için firar edip şimdi dönmek… Siz hiç mi utanmıyorsunuz?” Gongsun Hong Yi Yun'a baktı ve kendine hiç engel olmadan güldü. Son derece tatmin olmuştu. Jiang Yidao ondan güçlüyse n'olmuştu ki? Yine de onun tarafından aşağılanmıyor muydu?



Suçlayacak tek şey savaşçı olamayacak bir zihniyete sahip olması ve korkakça davranmasıydı.



“Aslında sıkı çalışıp birgün seni aşmak istemiştim. Kim düşünürdü ki, senin gibi bir piçin kaçmaya bile cesaretinin olmayacağını? Seni amacım olarak belirlemem benim için cidden utanç verici!”



Yi Yun tarafından bu kadar uzun süredir bastırıldıktan sonra Gongsun Hong daralmıştı.



Gongsun Hong'un yanı sıra, onunla iyi ilişkisi olan birkaç Semavi Kan Birliği üyesi de bağırarak çıkıştı.



Herkes Yi Yun ve yoldaşlarının aptal olduğunu hissetti. Bunun olacağını bildikleri halde neden böyle yapmışlardı ki?



Semavi Kan Birliği'ne önceden girmiş olsalardı daha çok kaynağın tadını çıkarabilirlerdi. Şimdi, geri dönmeleriyle utanç duymanın yanı sıra bir de büyük miktarda zaman kaybetmişlerdi. Yaptıkları o kadar aptalcaydı ki hiç kimse kendini gülmekten alıkoyamıyordu.



“Lord Denetçi, Jiang Yidao ve yoldaşları Semavi Kan Birliği'ne dönmüş olabilir, fakat ben onlarla aynı yerde olmaktan utanç duyuyorum!” Gongsun Hong aniden kalabalığın önüne çıktı ve konuştu.



Konuşurken Yi Yun'a alay eder gibi gülümsedi. Zaman ve durum değişmişti.



Muhtemelen birkaç ay önce beni aptal durumuna düşürdüğünde başına bunların geleceğini beklememiştin!



“Kıdemli Erkek Kardeş Gongsun haklı. Onlarla bir arada durmaktan utanç duyuyoruz. Lütfen Karataş Sınavları'ndayken onları bizden ayırın. En azından firar ederlerse bizim durumumuzu etkilemez.”



Başka biri daha öne çıktı. Yi Yun sesin tanıdık geldiğini görünce başını kaldırıp baktı ve kim olduğunu görünce güldü.



İkinci öne çıkan kişi Yi Yun'un tanıdığı biriydi. Göksel Savaş Şehri'ndeyken Yi Yun Li Ateş Tarikatı'nın dükkanını yok etmişti ve biraz sorun çıkartmıştı, bu da kendisinin Jian Wushuang olduğunu iddia eden bir Semavi Dao Birliği üyesiyle dövüşmesine neden olmuştu.



Öne çıkıp Gongsun Hong'u destekleyen kişi Jian Wushuang”ın ta kendisiydi.



Yi Yun Semavi Dao Birliği'ne geldiğinde Jian Wushuang Yi Yun'dan elinden geldiğince kaçınmaya çalışmıştı, çünkü ondan korkuyordu. Bu parlayan yıldızdan korkuşu, Yi Yun'un neredeyse önceden ağzını burnunu kırmasını ve Jian Wushuang’ın da Semavi Dao Birliği'nden olduğunu unutturacaktı.



Sadece bugün Yi Yun'un ayağı çukura düştüğünde öne çıkıp yarasına tuz basabilmişti.



Yi Yun'un güldüğünü görünce Jiang Wushuang son derece mutsuz hissetti.



Demek böyle bir durumda bile gülebiliyorsun. Ölü domuzun kaynayan sudan korkmadığını boşuna söylememişler. Yüzün o kadar kalın ki zırh yapmaya bile yeter.” Jiang Wushuang Yi Yun'la dalga geçti. Ancak ne kadar dalga geçerse geçsin Yi Yun ona bakarken sadece gülümsedi. Yüzündeki garip gülümseme Jiang Wushuang’a açıklanamaz bir korku hissettiriyordu.



O anda maskeli adam konuştu: “Hepinizin böyle bir isteği olduğuna göre, bizde bu yedisini bağımsız bir takım yapacağız!



Maskeli adamın söylediği sözler doğal olarak Yi Yun tarafından kontrol edilmişti. Yi Yun onlar gibi bir grup aptalla beraber hareket etmek istemiyordu. Tabii ki de, Ruh Mezarı'nın merkezine ulaştıklarında doğal olarak hepsi tekrar buluşacaktı.



Ancak maskeli adamın beyanı diğer altılının başını ağrıtmıştı.



Chu kardeşler çaresizce öylece duruyor ve gözyaşlarının akmasına izin veriyorlardı. Yirmi yaşın altındaki kanı kaynayan Wei Chiwei de dişlerini gıcırdatarak aşağılanmaya dayanmaya çalışıyordu.



Karataş Sınavları'nda dışlanacaklardı.



Ruh anlaşmasını imzalamaya zorlanmış olsalar da hala Semavi Kan Birliği kıdemli üyeleri tarafından dışlanıyorlardı.













Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44240 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr