Bölüm 587: Göksel Kalıntılar

avatar
7177 22

True Martial World - Bölüm 587: Göksel Kalıntılar


True Martial World 587 - Göksel Kalıntılar



Metruk kemik kalıntıları, Tian Yuan Dünyası’ndaki savaşçılar arasında, dövüş sanatları yetişiminde kullanılan önemli kaynaklardı. Sıradan yetişim ya da atılım olsun, her anda işe yararlardı.



Para olarak kullanılanlar ise genellikle düşük seviye metruk kemik kalıntılardı. Bunlar kişiye özgü değil, hamiline ait nesnelerdi. Bir seviyeleri bile yoktu, genellikle düşük seviye Metruk Gök Ustaları ya da Metruk Gök Ustaları’nın öğrencileri tarafından üretilirlerdi. Bunlar sadece Mor Kan ve Ölümlü Kan Âlemleri’ndeki savaşçıların kullanması hâlinde etki gösterirdi. Beden geliştirme aşamasına sıkışıp kalmış olanlara ise, ölümlüler olarak muamele edilirdi.



Daha üstteki kalıntıların sıralaması şu şekildeydi: Alt seviye kalıntılar, sıradan seviye kalıntılar ve yüksek seviye kalıntılar. Bunlar ise, Yuan Tesisi ya da Dao Tohumu’ndaki savaşçılar tarafından kullanılırlardı.



Li Ateşi Tarikatı gibi en iyi tarikatlar bile, Gongsun Hong gibi dahilerini yetiştirirken genellikle yüksek seviye kalıntıları kullanırlardı.



Bu üç kalıntı türünün, para birimi babında tam bir takas oranı yoktu, zira farklı kalıntılar farklı kalitelere sahip olurdu. Takas illa ki yapılmak zorundaysa, tarafların ellerindekileri değerlendirmeleri ve adil bir anlaşma yapmaları gerekirdi.



Takas oranı genellikle onlarcaydı, nadiren de olsa yüzü bulurdu.



Ama uygulamada, değişimin zaruri olduğu hâllerde, yüksek seviye kalıntılar karşılığı düşük seviye kalıntı bulmak kolay olsa da, tam tersi çok zordu.



Zengin ve yüksek yetişim seviyesine ulaşmış savaşçılar için düşük seviye kalıntıların bir faydası yoktu. Bu yüzden bu takası yapmak zorunda değillerdi. Böyle takaslar yapan kişiler genelde iş yapan büyük tüccarlardı. Ve genellikle onları karaborsada satıp, fiyatları iyice yüksek tutarlardı.



Yüksek seviye kalıntıların üzerinde yer alan kalıntı seviyesi ise, yüce seviye kalıntılardı.



Yüce seviye kalıntılar, Bilge Kalıntıları olarak bilinirlerdi. Onlar Yuan Açılış Âlemi’ndeki savaşçılar tarafından, Yüce Kral olabilene kadar kullanılabilirlerdi.



Savaş İttifakı’nın Yi Yun ile Lin Xintong’u öldürenler için sunduğu ödül de, yüce seviye kalıntılardı.



Yüce seviye kalıntıların üzerinde ise en yüksek seviyede olan kalıntılar vardı, göksel kalıntılar!



Bu tip kalıntılar Yüce Kral seviyesindeydi. Onları arıtabilecek kişiler en iyi zirve Yuan Açılış Âlemi Metruk Gök Ustaları’ydı ki, onlardan bir avuç vardı. Kullanılan malzemeler, neredeyse tüm Tian Yuan Dünyası’nın gezilip araştırılmasını gerektirecek kadar nadirdi.



Bir fırında arıtılan on göksel kalıntıdan sadece biri başarıya ulaşabilirdi. Bu kalıntılar, Yüce Krallar’ın yetişimi içindi. Sıradan bir Yüce Kral için, yüce seviye kalıntılar işe yaramazdı.



Her bir Yüce Kral, Tian Yuan Dünyası’ndaki en iyi oluşumların dayanak noktasıydı. Bu yüzden birçok büyük aşiret için, göksel kalıntılar, oldukça değerli kaynaklardı. Miraslarının birikimi olduğu da söylenebilirdi.



En düşük takas kurlarında bile, bir göksel kalıntı, bir milyardan fazla düşük seviye kalıntı ederdi. Ama gerçekte, böyle bir takas yapılmazdı. Bir milyar düşük seviye kalıntıyla ne yapılabilirdi ki?



Bu astronomik rakam, Ah Niu’yu, Ah Yu’yu ve yirmilerindeki genç adamı afallattı.



Dünya hakkında bilgileri, böylesine sersemletici bir serveti idrak etmelerine izin vermiyordu.



Yi Yun kalıntıları masaya koydu. Ah Niu ve Ah Yu donup kaldı. Kuzenleri ise, kalıntılara bakıyor, ağzının suları akıyordu.



On kalıntı, rengarenk parlıyordu. Hayale benzer parıltılardı ve ona göre, bu parıltılar dünyanın en güzel şeyiydi.



Onları koklamaktan kendini alamadı. Böylesine kalıntıların kokusunu alabildikten sonra, hiçbir pişmanlığı kalmadan ölebilirdi!



On kalıntı tezgâha dizilmişti. Yi Yun’un serveti, inkar edilemez kadar büyüktü.



Daha önce Shen Tu Nantian ve Bin Elli Nine’yi soymuştu ama onların tüm varlıkları, Yi Yun’un sahip olduklarına kıyasla devede kulaktı.



Yi Yun’un asıl serveti, Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinden geliyordu.



Antik Büyük İmparatoriçe ve Azure Yang Lordu, miraslarıyla birlikte çok büyük bir servet de bırakmıştı.



Tanrı’ya Dönüşüm Kulesi’nde yüz binlerce büyük düzen vardı. Onların çalışabilmesi için de, çok miktarda yüce kalıntılar ile göksel kalıntılar ya da işe yarar yüksek seviye kalıntılar gerekiyordu.



Bu kalıntılar büyük düzenlerin çalışmasını sağlarken, düzenler de Yer ve Gök Yuan Qi’sini kendilerinde topluyordu. Milyonlarca yıl sonra bile enerji kaybetmemiş, aksine daha da saflaşmışlardı.



Bu kalıntılar, düzenler için enerji kaynağı olarak kullanıldığından, Yi Yun onları alamazdı.



Ama önemli bir rolü olmayan bir miktar kalıntı da vardı ve Yi Yun onları alabilirdi. Buz dağının görünen kısmı olan bu kalıntılar bile,  hayal edilemez bir servetti.



Göksel kalıntılardan bahseden Yi Yun,elindeki kalıntıların en değersizlerini seçmişti, ama onlar bile Tian Yuan Dünyası’ndaki en yüksek seviyeydi.



Bu göksel kalıntıların, Tian Yuan Dünyası’nda bir fırtınaya yol açacağını söylemek çok da makul değildi.



Göksel kalıntılar çok değerli olsalar da, büyük oluşumların Yüce Kral olan liderleri kendi yetişimleri için bir yıl içinde bu kalıntılardan yüzlercesini kullanırdı.



Göksel kalıntılar bir servet sayılırlardı ama gerçek hazineler değillerdi.



Göksel kalıntıları kıskanan insanlar, esas olarak Yuan Açılış Âlemi’ndeki savaşçılardı. Ve böyle insanlar Yi Yun’a tuzak kurmaya yeltenebilecek olsalar da, Yi Yun o kadar endişelenmezdi.



Uzun yüzlü adam, uzun zamandır insan seviye dükkanını yönetmekteydi ama şimdiye kadar hiç, bir şeyler almak için göksel kalıntılar kullanan birini görmemişti. Normal koşullar altında, insan seviye dükkanlara gelen kişiler, Yuan Açılış Âlemi’nin altındaydı. Hangisi göksel kalıntı kullanabilirdi ki?



Gerçek Yüce Krallar, doğrudan Hazine Evi’ne gider ve orada misafir olarak ağırlanırdı. Hazine Evi’nin, bu önemli figürlere özgü olduğu söylenebilirdi. Ve orada, göksel kalıntıları görmek yaygındı.



Bunların hepsi… En üst kalite!



Şişman satıcının ağzı kururken, gözleri de fal taşı gibi açıldı.



Uzun yüzlü adam ise, gözlerini bile kırpmadan tezgâhın üzerinde göksel kalıntılara bakıyordu.



Kendisinin de iddiası üzerine, Jiang Yidao’nun Güney Denizi’nden gelen salak ve çılgın bir vahşi olduğunu düşünmüştü, ama önündeki on göksel kalıntı yüzünden neredeyse gözleri yuvalarından fırlayacaktı.



Güney Denizli vahşi gerçekten zengindi!



Tek seferde on göksel kalıntı çıkarabildiğine göre, Yüce Krallar’dan birinin mezarını mı soymuştu?



Uzun yüzlü adam, Yi Yun’un bu kadar büyük bir servet edinebilecek yetenekte olduğunu sanmıyordu. Muhtemelen Güney Denizi’nde bir gizemli bölge keşfetmiş ve orada bir servet yapmıştı!



Yi Yun’a baktı ve onun sanki bir avuç taş çıkarmış gibi kayıtsız bir ifade takındığını gördü.



Bu aptal, muhtemelen göksel kalıntıların değerini anlamıyordu! Böylesine bir gösteriş budalalığı…



Bu dünyada, ufku sınırlı çok sayıda fakir vardı. Talih kuşu başlarına konduğunda para içinde yüzmeye başlarlardı ama at gözlüklerinden dolayı hiçbir şey yapamazlardı. Bu tür insanlar, su katılmamış kerizlerdi. Eninde sonunda paranın anlamını bilmedikleri için tüm servetlerini kaybedeceklerdi.



Uzun yüzlü adama göre, Yi Yun da işte böyle bir kerizdi. Böyle birinin antik bir Yüce Kral’ın hazinesini elde etmesi bile Yüce Kral’a hakaretti!



Böyle bir servet onun ellerine geçerse, Yuan Açılış Âlemi’ne girebileceğine emindi! İşte o zaman, bir tarikat Kıdemlisi olacaktı! O zaman, ticaret yapmak için Göksel Savaş Şehri’nde kalmak zorunda kalır mıydı ki?



Onun dövüş yeteneklerini küçümseyen çekirdek öğrenciler bile ona yalakalık yapmak zorunda kalacaktı! Başını dik tutup, hayatını baştan başa değiştirebilirdi!



Uzun yüzlü adam bunları düşündükçe açgözlülüğün cazibesine kapıldı ve kalbinin bir yangın yeri olduğunu hissetti!









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44322 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr