True Martial World - Bölüm 583: Aranıyor Posteri

---

True Martial World 583 - Aranıyor Posteri

Göksel Savaş Şehri gelişmekte olan bir şehirdi. Yi Yun şehre girdiği an, ona şehrin bir haritası verilmişti.

Harita, Göksel Savaş Şehri’nin çeşitli bölgelerini gösteriyordu.

Şehrin güneyine doğru uzanan, yol boyunca dükkanların olduğu bir ticaret bölgesi vardı. Ama orada her çeşit insan vardı, iyisi de kötüsü de… Dolandırıcılık olayları nadir değildi. Burada ticaret yaparken kandırılan biri, zeki olmadığı ya da dikkatli olmadığı için kendini suçlamaktan başka bir şey yapamazdı.

Şehrin kuzey kısmı ise Savaş İttifakı’na aitti. Sıkı korunan bir yerdi ve iyi bir nedenleri yoksa, insanları oraya almazlardı.

Kuzey ve güney bölgelerinin ortasında ise Hazine Evi vardı.

Bu bina, şehrin tam merkezindeydi ve aynı zamanda şehirdeki en yüksek binaydı!

Şehrin doğu ve batı bölgeleri ise, Tian Yuan Dünyası’nın önemli figürlerinin evlerinin olduğu ya da büyük tarikatlara ayrılmış bölgelerdi.

Göksel Savaş Şehri, devasa ağacın üzerine kurulmuştu ve bu yüzden çok geniş bir alanı kapsamıyordu, bu da mülk fiyatlarının dudak uçuklatıcı olmasına neden oluyordu. Sıradan bir Yuan Açılış Âlemi savaşçısı, tüm servetini kullansa bile burada bir köşk sahibi olamazdı.

Göksel Savaş Şehri’nde mülk sahibi olanlar, ya dövüş sanatları dünyasının zengin kodamanlarıydı ya da ünlü Yuan Açılış Âlemi savaşçılardı. Yuan Açılış Âlemi’nde olanlar arasında en iyilerdi.

Elbette, buraya yerleşmiş Yüce Krallar da vardı. Onlar, nerede olurlarsa olsunlar, insanların saygısına mazhar olur, yaşadıkları bölgelerin feodal beyleri gibi kabul edilirlerdi.

Yi Yun, Göksel Savaş Şehri’nde bir handa, günlüğü beş düşük seviye kalıntıya mal olan bir oda ayırttı. Yi Yun bu bedeli rahat rahat verebilse de, kesinlikle kardeşlerin gücü buna yetmezdi. Bu dünyanın insanları arasında çok büyük farklar vardı.

“Önce Hazine Evi’ne gidelim!” Yi Yun’un bu şehirde yapması gereken şeyler vardı. İlk durağı da Hazine Evi’ydi.

Göksel Savaş Şehri’nin en büyük ticaret merkezi olan Hazine Evi’nin binası oldukça dikkat çekici bir yapıydı. Ondan fazla katı olan bir tapınaktı, ama çok görkemli görünüyordu.

Göksel Savaş Şehri içinde uçmak yasaklanmıştı, bu yüzden Hazine Evi’ne ulaşmak için şehrin sokakları boyunca yürümek zorundaydı. Ve şehrin sokakları, Tian Yuan Dünyası’ndaki en hareketli ticaretin yapıldığı yerdi. Şehre, her gün sayısız savaşçı girip çıkıyordu.

Yi Yun sokaklarda yürümeye başladıktan sonra, çok sayıda stant ve dükkan olsa da, ilgi çekici ya da garip bir eşya bulamayacağını ve bulabilse de kalitesinin onun için yetersiz olacağını düşündüğünden onlara hiç dikkat etmedi. Oradaki hazinelerin kalitesi, onun kullanabilmesi için çok yetersizdi.

Sokakta yürürken, tezgahlardaki mallara üstünkörü bakmanın dışında, onun gibi sokaklarda yürüyen pek çok Tian Yuan Dünyası savaşçısı gördü. Kullandıkları yetiştirme teknikleri, yasalar ve silahlar birbirinden farklıydı. Oldukça şaşırtıcı bir manzaraydı.

Bazı dükkanlarda, aşiretlerin ya da tarikatların sembolleri olduğunu fark etti.

Tian Yuan Dünyası’nın pek çok güçlü aşireti ve tarikatı, burada dükkanlar açmıştı.

İlk olarak, kendi öğrencilerinin bulduğu kaynakları ya da onlar tarafından üretilmiş kalıntıları veya yetiştirme tekniklerini satabilirlerdi.

İkinci olarak ise bu dükkanları, onlara gereken eşyaları satın almak için kullanabilirlerdi.

Yi Yun üstünkörü dükkanlara göz gezdirdikten sonra birisinin önünde durdu.

“Lin Ailesi!”

Dükkanın kapısının üzerinde asılı olan plakada, büyük bir ‘Lin’ yazısı vardı. Bu, Lin Ailesi’nin dükkanıydı.

Ama dükkan boştu. Rafların çoğu boş ve içeride hiç müşteri olmadığından, dükkana yönelen kimse de yoktu.

Ve dükkanın her iki yanında…

Li Ateşi!

Shen Tu!

Yi Yun, Li Ateşi Tarikatı’nın ve Shen Tu Aşireti’nin sembolleri ile tabelalarını gördüğünde, bu dükkanların daha önce Lin Ailesi’ne ait olduğunu, ama şimdi büyük kısmının Shen Tu Aşireti ile Li Ateşi Tarikatı tarafından işgal edildiğini anladı. Lin Ailesi’ne neden küçük, boş bir oda bıraktıklarını Yi Yun bilmiyordu.

Belki de Lin Ailesi sahip oldukları son dükkandan da çıkmayı katiyetle reddetmişti ya da Shen Tu Aşireti ile Li Ateşi Tarikatı eşit pay almak için küçük bir parçayı Lin Ailesi’ne bırakmıştı. Nedeni ne olursa olsun, Lin Ailesi tabelasına dokunmadan onların orada kalmasına karar vermişlerdi.

Dükkan, tozla kaplı tabelasıyla ve boş raflarıyla, çöküşten kurtulamamış gibi görünüyordu ve bu boş dükkan, Lin Ailesi için bir alay kaynağıydı.

Göksel Savaş Şehri’ne gelen pek çok insan, Lin Ailesi dükkanı ilk işletmeye başladığında yaşanan hareketliliği hâlâ hatırlıyordu. Şimdiki hâline kıyasla, tam manasıyla saygın bir işletmeydi.

Yi Yun iç geçirdi. Lin Ailesi kısıtlanıp dışlanmışken ve hatta kendi bölgesinin giriş çıkışlarında dahi sorun yaşarken, nasıl olur da Göksel Savaş Şehri’ndeki bir dükkanla ilgilenebilirdi?

“Oh? Bir aranıyor posteri!”

Lin Ailesi dükkanının her iki yanında da bir aranıyor posteri vardı. Ve posterlerdeki sözüm ona suçlular, Yi Yun ile Lin Xintong’du!

“İnsan Irkı’nın haini Yi Yun ve cadı kız Lin Xintong’u yakalayana ödül! Bu iki insan, gizlice Metruk Irk’la anlaşmıştır! Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinin içinde Shen Tu Aşireti, Li Ateşi Tarikatı, Hayvan Kontrol Tarikatı ve Gizemli Totem Klanı’nın genç dahilerini öldürmek için sinsi ve şeytani hileler kullandılar! Büyük İmparatoriçe’nin mirasının yanı sıra, çeşitli büyük tarikatların dahilerine ait, Büyük İmparatoriçe’nin hazineliğinden elde edilmiş değerli hazineleri çalmak için kumpas kurdular!”

“Büyük İmparatoriçe’nin mirası İnsan Irkı’nın hazinesidir, ama şimdi, değersiz insanlar tarafından çalınmış durumda! Büyük İmparatoriçe bunu bilseydi, iki eli yakalarında olurdu!”

“Yi Yun ve Lin Xintong, İnsan Irkı’nın önemli hazinelerini çalıp Metruk Irk’a sığındı. Ve Metruk Irk’ı kullanarak, Tian Yuan Dünyası’ndaki İnsan Irkımız’ın mirasını yok etmeyi ve Tian Yuan Dünyası’nın hükümdarları olmayı planlıyorlar. Hain planlarının önüne geçilmeli!”

“Savaş İttifakı, tüm dövüş sanatları uygulayıcılarına ve kahramanlara, Lin Xintong ve Yi Yun’u yakalamaları için bu bildiriyi hazırlamıştır! Savaş İttifakı’na ve yukarıda sayılan tarikat ile aşiretlere, onlar hakkında bilgi veren herkes, 10 Uzun Ömür Hapı, 10.000 yüce seviye kalıntı ve Semavi Dao Birliği’ne iç öğrenci olarak girme fırsatıyla ödüllendirilecektir!”

“İkisini de öldürenler, uzuvlarını kesip sakat bırakanlar ya da Dantianları’nı yok edenler, bu ödüllerin on kat fazlasını alacaklardır! Ayrıca Semavi Dao Birliği’ne çekirdek öğrenci olarak girebileceklerdir!”

“Ek olarak, Yi Yun, Jiang Xiaorou isminde bir ablaya sahiptir! O, Metruk Irk’tan bir cadıdır! Onun hakkında bilgi verenler ya da onu öldürenler de aynı ödüllerle ödüllendirilecektir!”

“Not: Yi Yun ve Lin Xintong, Büyük İmparatoriçe’nin mirasına ve Büyük İmparatoriçe hazineliğindeki hazinelere sahiptir. Onları öldürebilirseniz, Savaş İttifakı bu hazinelerin bir kısmını size bırakacaktır!”

“Bunların dışında, Yi Yun mükemmel Saf Yang Beden’e, Saf Yang kana ve Saf Yang ruha sahiptir. Onun bedeni de büyük bir hazinedir!”

“Mükemmel Saf Yin Beden’e sahip Lin Xintong’u ise, yetişim kölesi olarak kullanmak mükemmel bir seçimdir!”

“Jiang Xiaorou, Metruk Irk’ın kraliyet soyundandır, özel bir kan bağına sahip olduğu için mükemmel Metruk Haplar yapılabilir!”

“Bu üç kişi, İnsan Irkı’nın düşmanıdır. Acımasız, kılık değiştirebilen şeytanlardır. Böyle insanlara saygı gösterilmemelidir, her türlü muameleyi hak etmektedirler!”

“Görev Sahipleri: Savaş İttifakı, Shen Tu Aşireti, Li Ateşi Tarikatı, Hayvan Kontrol Tarikatı, Gizemli Totem Klanı!”

Aranıyor posterlerinin yanına da Yi Yun ile Lin Xintong’un posterleri koyulmuştu.

İnsan Irkı haini mi?

Çeşitli büyük tarikatların ve aşiretlerin dahilerini öldürmek için sinsi ve şeytani hileler kullanıp, aslında çeşitli tarikatların dahilerine ait olan Büyük İmparatoriçe mirasını çaldılar, öyle mi?

Büyük İmparatoriçe’nin mirasını çaldıktan sonra, Metruk Irk’a sığınıp onlarla beraber Tian Yuan Dünyası’ndaki çeşitli büyük tarikatları yok edip Tian Yuan Dünyası’nda katliam yapmayı planlıyorlardı, öyle mi?

Güzel… Gerçekten güzel!

Yi Yun’un gözleri, gözlerinden bir ışın fırlatacakmış gibi kısıldı.

Azure Yang Lordu ile Büyük İmparatoriçe’nin ölümünden sonra Kanlı Ay, Tian Yuan Dünyası’nda kök salmıştı. Kontrol ettikleri oluşum, milyonlarca yıl boyu Tian Yuan Dünyası’na yerleşmişti. Metruk Irk ile İnsan Irkı arasındaki çatışmanın körüklenmesiyle, tüm İnsan Irkı, Savaş İttifakı’nın kucağına oturmuştu. Kendi kız kardeşi ise bir cadıya dönüşmüşü.

Yi Yun daha önce Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinden çıktığında, sadece Lin Ailesi’nin güvenliğiyle ilgilenmişti. Kendisiyle ve Lin Xintong’la ilgili durumu soruşturmamıştı. Li Ateşi Tarikatı ve Shen Tu Aşireti de dahil pek çok oluşumun, Lin Ailesi’nin girişlerinde neden muhafızlık yaptığını ve Lin Ailesi öğrencilerini neden denetlediğini bilmiyordu.

İşte şimdi, sebebi anlamıştı!

Çünkü Savaş İttifakı beyazla siyahı karıştırmış, tüm suçu onlara yıkmıştı!

Tian Yuan Dünyası’ndaki hiç kimse Savaş İttifakı’nın planını bilmiyordu. Üstelik Tian Yuan Dünyası’ndaki yüksek statüleri ve kontrol ettikleri çok miktarda kaynak, tüm Tian Yuan Dünyası adına karar alabilmeleri, onları kontrol etmeleri demekti.

Ağızlarından çıkan her kelam gerçeğin ta kendisiydi!

Pek çok insan onun ve Lin Xintong’un Büyük İmparatoriçe’nin mirasını elde etmelerini kıskanıyordu. Ama şimdi, Savaş İttifakı’nın böyle iddialarda bulunması, kimseye boyun eğmeyi kabul etmeyen büyük oluşumların dahilerinin bile, Lin Xintong ile Yi Yun’un, Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinde türlü şeytanlıklar yapıp Büyük İmparatoriçe’nin mirasını çaldıklarına inanmalarına sebep oluyordu.

Ve Savaş İttifakı’nın sunduğu ödüller de onları deli etmeye yetiyordu!

Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinden elde edilen miras ve hazinelerin bir kısmını elde etmenin yanında, Uzun Ömür Hapları ve Semavi Dao Birliği’nde öğrencilik vaadi verilmişti. Kim bunları istemezdi ki?

Ve işi daha da cezbedici kılmak için, Savaş İttifakı onlara insan olarak muamele edilmemesini telkin etmişti. Saf Yang Kan! Saf Yang Ruh!

Lin Xintong’un ise Saf Yin Bedeni bir yetişim kölesi olarak özgürce kullanılacaktı!

Kraliyet kanından gelen Jiang Xiaorou’dan ise en iyi kalite Metruk Haplar arıtılacaktı…

Yi Yun yumruklarını sıktı ve gözlerinde öldürme niyeti ortaya çıktı.

Hayatı boyunca düşmanlarının iki şey yapmasından nefret etmişti. Biri sevdiklerine dokunmaları; diğeri, onu suçlayarak insanları kışkırtmaları ve ona aklanma fırsatı bile bırakmamalarıydı!

Shen Tu Nantian, daha önce bu ikisinden birini yapmıştı!

Savaş İttifakı ise ikisini birden yapmıştı!

Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinin asıl girişi, tüm büyük oluşumlardan gelen insanlarla doluydu, ağaç kovuğundaki tavşanın dışarı çıkmasını bekler gibi onun ve Lin Xintong’un dışarı çıkmasını bekliyorlardı!

Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinin Güney Denizi’ndeki çıkışı olmasaydı, sonuç, bu insanlar tarafından keşfedilmeleri gibi büyük bir felaket olurdu!

Kanlı Ay…

Yi Yun dişlerini gıcırdattı. Kendi elleriyle bu oluşumu tamamen yok etmeye yemin etti!

Ayrıca… Savaş İttifakı’nın ardına isimleri eklenmiş oluşumları da taradı. Shen Tu Aşireti, Li Ateşi Tarikatı, Hayvan Kontrol Tarikatı, Gizemli Totem Klanı…

Bu isimleri de hafızasına kazıdı.

Birçok büyük oluşumun Yi Yun’la arasında ihtilaf tohumları vardı. Daha önce Büyük İmparatoriçe gizemli bölgesinde karşı karşıya gelip çatışmışlardı. Bu büyük oluşumların dahi öğrencileri, onların elde ettiği mirasa sahip olmayı arzulamış ve bunun için Yi Yun’la Lin Xintong’u öldürmeye çalışmış, ama neticede kendileri nalları dikmişti!

Şimdi de, bu oluşumlar gerçekleri çarpıtarak dahi öğrencilerinin vahşice öldürüldüğünü ve aslında kendilerine ait olan mirasın çalındığını söylemişti.

Gerçekten yüzsüzlerdi!

Yi Yun aranıyor posterlerine bakarken arkasından gelen bir ses duydu.

“Arkadaşım, haha, demek sen de öfkeli bir insansın!”