Çeviri: ArgoGamer  Editör: TertemizDeli

Shua!

Yıldız şehrindeki  herkesin ifadesi değişti.  

"Bu nasıl mümkün olabilir…"

Vücutları titredi. Yani şeytan ırkının gerçek kozu bu muydu?  Başlangıçta, çok sayıda şeytan ırkı üyesini öldürdüklerine inanmışlardı.  Bazıları hayatta kalsa bile, bu pek bir şey ifade etmezdi.  Aslında, o güçlü şeytan ırkı üyelerini özleyecekleri hiç akıllarına gelmemişti.

Başkan Yardımcısı bakışlarını onlara odakladı.  "Siz ikiniz, bu grubu uyandıranların bir parçası değilsiniz."  Bu sefer, uyananların hepsinin öldürüldüğü açıktı.  Dahası, bu ikisi konuşabildiğine göre, zihinleri oldukça berraktı.  Yeni uyanan şeytan ırkı üyelerine hiç benzemiyorlardı.  Dolayısıyla, bu ikisi kesinlikle kara yağmurun en fazla yoğunlukta olduğu bir bölgede uyanmış şeytan ırkı uzmanlarıydı.  Eğer öyleyse... "İkiniz de böyle bir güce sahip olduğunuza göre, neden daha önceki o şeytan ırkı üyeleriyle birlikte hareket etmediniz?" Başkan Yardımcısı hafifçe sordu. 

Bu ikisi son derece güçlüydü. Ancak, tam da aşırı güçlü göründükleri için Başkan Yardımcısı onlardan şüphe etmeye başladı.  Yakın zamanda uyanmış şeytan ırkı üyeleriyle birlikte saldırmış olsalardı, Genetik Birlik çaresiz kalırdı. 

Neden bu güçlü şeytan ırkının üyelerinin top yemi gibi ölmesine izin verdiler?  Bu ikisi nasıl bir numara yapıyordu?

Beyaz kedi güldü. "Hehehe. Sebebi başka ne olabilir?  Siz üç moruğu beklediğimiz açıkça ortada.  Her ne kadar üçünüz tespit edemesek de, havadaki uzmanların aurasından, üçünüzün yakınlarda olduğunu hissedebildik... Bu nedenle, güvenliğimiz için bu adamların top yemi olarak saldırmasına karar verdik." dedi beyaz kedi kayıtsızca. “Her halükarda, hepinizi öldürmek için ikimiz fazlasıyla yeteriz.  Değil mi, Qi Liu?" 

Beyaz kedinin yanındaki çok sayıda Qi Liu aynı anda cevap verdi.  "Evet." Bu manzara karşısında genetik savaşçıların kalpleri tekledi.  Bu kadar çok a-sınıfı uzman aynı anda cevap verdiğinde, seslerinin yarattığı baskı gerçekten...

Başkan Yardımcısı alaycı bir şekilde gülümsedi.  "Bunun olacağına gerçekten inanıyor musunuz?" Beyaz kedinin gerekçesinin biraz saçma olduğunu hissetti. Ardından soğuk bir bakışla, "Oh, pekâlâ. Sanırım sadece sizi öldürünce her şey sona erecek."

Bang!

Tereddüt etmeden hamlesini yaptı.  Göz kamaştırıcı bir parlaklık belirdi.  Başkan Yardımcısı ve yanındaki diğer iki kişi aynı anda harekete geçti.  Beyaz kediye doğru sınırsız bir güç inmeye başladı.  Ne yazık ki, bir kez daha o damga ortaya çıktı.

Beyaz kedinin yüzünde kurnaz bir gülümseme belirdi.    "İşe yaramaz, yo." 

Bang! Bang! Bang!

Damga, savunma yaparken titredi ve tüm saldırıları etkisiz hale getirdi.  

Nihayet, Başkan Yardımcısının ifadesi biraz değişti.  "Bu nasıl mümkün olabilir?" Üçünün gücünü oldukça iyi biliyordu.    Daha önceki saldırıları, A-sınıfının zirvesini bırak, A-sınıfını geçenleri bile yok edebilirdi, ama bu eleman...

"Qi Liu, öyleyse sana güveneceğim."  Beyaz kedi konuşmaya devam etmeden önce alaycı bir şekilde gülümsedi, "Hepsini yok et." 

"Endişelenme" Qi Liu soğuk bir şekilde cevap verdi.  "Tek başıma, bütün bir orduya eşdeğerim."

Öldürün!

Çok sayıda figür saldırıya geçti.  

Her biri A-sınıfı güç seviyesine sahip çok sayıda klon, genetik savaşçılara doğru saldırdı.  Başkan Yardımcısı ilerlemelerini durdurmaya çalıştı, ancak beyaz kedi tarafından durduruldu.  "Üçünüzün rakibi benim." 

Başkan Yardımcısının gözleri soğuk bir şekilde parladı. "Lanet olsun!" Başkan Yardımcısı ve yanındaki diğer iki klon, bir kez daha çok sayıda altın ışın serbest bırakarak saldırıya geçtiler.  Ne yazık ki, saldırıları etkisizdi. 

"Sana söylemiştim," dedi beyaz kedi hayal kırıklığına uğramış bir şekilde.  "Saldırıların çok zayıf." 

Bang!

Savaş bir kez daha patlak verdi.  Önceki savaştan farklı olarak, bu savaş tek taraflıydı, sadece beyaz kedi ve Qi Liu tarafından Yıldız Şehri’nin tamamı baskılanmıştı.  Başkan Yardımcısı ve diğer iki klon burada olsa bile, yardım etmek için hiçbir şey yapamıyorlardı.  En garip olanıysa, beyaz kedi ve Qi Liu'nun sadece zirve A-sınıfı bir güce sahip olmalarıydı.

Sonuçta, kara yağmur uzun süre devam etmemişti. Bu nedenle, A-sınıfını aşmış bir şeytan ırkı üyesi henüz ortaya çıkmamıştı. Şimdiye kadar bilinmeyen bölgelerde kara yağmur durmaksızın yağsa bile, A-sınıfını aşanların uyanmasını sağlamak için hala yetersizdi.  Gerçekten sadece iki tane zirve A-sınıfı şeytan ırk üyesi tarafından mı öldürüleceklerdi?

Bunu düşündüklerinde kalpleri buz gibi soğudu.  Şeytan ırkının zirve A-sınıfı üyeleri aslında bu kadar güçlü müydü?

"Dikkatli olun!"

"Asıl bedeni bu klonların arasında olmalı.    Asıl bedeni öldürdükten sonra diğerleri de ölecek."

"Ama asıl bedeni nasıl bulacağız?" 

Herkes bakışlarını odaklamaya başladı. 

  Burada çok fazla Qi Liu klonu vardı ve her biri aynı görünüyordu.     Auraları ve güçleri bile aynıydı.  Bu nedenle, asıl bedeni öldürmeyi bırak, onu bulamazlardı bile.  Dahası, Qi Liu insanlardan farklı olarak bir şeytan ırkı üyesiydi.  Bu, sözde sarı insan derisinin aksine, gerçek anlamda sarı tenli ve küre şeklinde bir yaşam formuydu.

Bazıları sarı deriyi kesmeye çalıştı, ancak saldırıları anında geri döndü.    Bu, aşırı derecede güçlü savunma yeteneğine sahip olan garip bir yaşam formuydu.  Onu öldürmek mi?  Neredeyse imkânsızdı.  Üstüne üstlük, genetik savaşçılar şu anda sayıca azdı.  Bu devasa sarı kürelerin hepsi etrafta zıplıyor ve tüm genetik savaşçılara saldırıyordu.  Yüksek dayanıklılıkları olan genetik savaşçılar umutsuzluğa kapıldı. Başka ne yapabilirlerdi? Asıl bedeni öldürmeyi bırak, klonlardan birini bile öldüremediler.

"Hehe."

Her şeyden önce, bu klonlar sadece klon değildi.     Her birinin kendi bilinci var gibiydi, ayrıca son derece gerçekçi görünüyor ve hangisinin gerçek beden olduğunu tespit etmeyi zorlaştırıyordu.

"İşler şimdi gerçekten zorlaşıyor..." 

Umutsuzluğa kapıldılar. Şu anda, Genetik Birlik üyeleri gerçek anlamda çıkmazdaydı.     Qi Liu'lar ile çevrelenmiş olduklarından sadece pasif bir şekilde kendilerini savunabilirlerdi.  Savaş ne kadar devam ederse, durumları da o kadar kötüleşiyordu.  Böyle devam ederse, çok geçmeden yorgunluktan öleceklerdi.

Başkan Yardımcısına ne demeli? İçgüdüsel olarak, Başkan Yardımcısına yalvaran bakışlar attılar. Ardından, üç tane telaşlı ve bıkkın yaşlı adam görüş alanlarına girdi.  Bu üçü beyaz kediye durmaksızın saldırıyorlardı, ama hiçbir şey yapamıyorlardı.

"Gerçekten de karşılık vermeliyiz." 

Tam o anda...

Bang!

  Han Yula aniden savaş niyetiyle patladı ve başlangıçta Qi Liu'ya doğru ilerleyen saldırısı yön değiştirip beyaz kediye doğru ilerledi.

Hum—

Saldırıyı engelleyen başka bir damga ortaya çıktı.    Etkisiz! Başka bir saldırının daha etkisiz olduğu kanıtlanmıştı!

Han Yula'nın gözleri soğuk bir şekilde parladı. "Bu nasıl mümkün olabilir?"

Üç kıdemliye karşı durduğu açıktı, ama şimdi kendi saldırısına da karşılık vermişti?  Benzer şekilde zirve A-sınıfı savaşçılardı, ama gerçekten de aynı güç seviyesinde olan iki şeytan ırkı üyesi tarafından mı yenilmişlerdi?

  Beyaz kedi ona sadece oyuncu bir ifadeyle baktı. "Ne kadar naif."

Pu! Pu!

Han Yula'nın vücudunda iki tane daha kanlı yara izi ortaya çıktı. Bu iki yara ona çok fazla engel olmazdı.  Ne yazık ki, saldırısında başarısız olmanın o rahatsız edici hissi silinmiyordu.  Sadece iki tane şeytan ırkı üyesi tarafından bu kadar baskı altında mı kalmışlardı?

Xu Fei kaşlarını çattı. "İşler kötü görünüyor..." Chen Feng hala hamlesini yapmak istemiyor muydu?  Tabii ki, Chen Feng'in sadece B-sınıfı bir savaşçı olduğunun farkındaydı, ama o adam hamlesini ne zaman yapsa mucizeler yaratıyordu.  Bu, katılamayacağı düzeydeki savaşlar için bile geçerliydi.

'Hareketini yap Chen Feng... Aksi halde göç ederek kaçmaktan başka çarem kalmayacak.' Kong Bai derin bir nefes alırken düşündü.

Şu anda, her ikisinin de bahsettiği Chen Feng, savaş alanını uzak bir yerden izliyordu. 

Beyaz kedi…

Bu tuhaf yaşam formu ortaya çıktığı anda, Chen Feng'in dikkatini çekmişti.    Doğal olarak, orada üç yaşlı adam varken, çok kötü bir şey olmayacaktı.  Saldırıları beyaz kediye karşı etkisiz olmasına rağmen, beyaz kedi de onları yakın bir zamanda yenemezdi.

Şu anki asıl sorun diğer eleman, Qi Liu idi!    Eğer bu adamla ilgilenmezlerse, muhtemelen Yıldız Şehri'ndeki herkes ölecekti.