Bölüm 427: Felaket

Çeviri: ArgoGamer

Işık, Qin Hai'nin gözlerinde parladı. “Onları bana bırak. Ortaya çıkmaları, planlarımın bir kısmını gerçekleştirmeye yeter. Sen önden git. Oh, doğru, şeytan ruhu projesi zaten aktifleştiğinden, uyanışa öncelik vermek için kesinlikle şeytan ırkının uzmanlarını arayacaklar. Tahminlerim doğruysa, ilk hedefleri Yıldız Şehri olacaktır.”

Yıldız Şehri mi?

Chen Feng biraz sersemledi. Bu… Doğru görünmüyordu? Yıldız Şehri gökyüzünde süzülüyor, değil mi? Böyle bir yerde, kış uykusunda olan birisi nasıl olabilirdi?

“Yıldız Şehri, aslında şeytan ırkının felaketinden sonra inşa edildi.” Qin Hai başını salladı ve devam etti, “Ancak antik zamanlarda, Yıldız Şehri'nin üzerine inşa edilen toprak parçası, eşsiz bir güce sahip devasa bir taş parçasıydı. Şeytan ırkının üyeleri bu taşın olağanüstü olduğunu fark etti ve bu nedenle, birçoğu kış uykusu için orayı seçmeye karar verdi.”

Kış uykusu… Yıldız Şehri…

Aniden Chen Feng'in zihni şiddetli bir şekilde sarsıldı. Ruh Deniz Odunu'na ilk dokunduğunda ortaya çıkan görüntüler, bir kez daha zihninde belirdi. Yıldız Şehri'nin karanlığa batması ve dünyanın sonuna benzer felaketin gelişi! Bu, Chen Feng'in uzun zamandır beklediği Yıldız Şehir savaşıydı! Başlangıçta, bunların Gizemli Organizasyon'un planı olduğuna inanmış ve her zaman onlara karşı hazırlık yapmıştı. Geçmişe dönüp baktığında, karanlık gökyüzü, her yerde süzülen hayaletler ve kıyamet benzeri sahne aslında şeytan ruhlarının uyanışına atıfta bulunuyordu.

Chen Feng'in kalbi şiddetli bir şekilde sarsıldı. “Demek o zamanlar gördüğüm şey buydu.”

“Dikkatli olmalısın,” diye tavsiyede bulundu Qin Hai. Şu anda, bağlantıyı kesen abluka yok olmak üzereydi.

“Anladım.” Chen Feng, biraz uzaktaki kendisini bekleyen barbarlarla ayrılmadan önce Qin Hai'ye derin bir bakış attı. Daha sonra, çevredeki şeytani ruhlar yavaşça Qin Hai'ye yaklaşmaya başladı.

Bang!

Aniden yeryüzü çökmeye başladı. Qin Hai'nin klonu korkutucu bir güçle patladı ve etraftaki tüm şeytan ruhları hiçliğe karıştı. Gökyüzü, şimdi daha da karanlık görünüyordu. Aynı zamanda gökyüzünün ötesinde, Lu Hun ve Qin Hai hala klonlarının etrafındaki ablukayı gözlemliyordu. Aniden, abluka çatlamaya başladı ve önlerindeki sahne bir kez daha netleşti.

Klonlarının bulunduğu yerde sadece bir karmaşa vardı. Lu Hun'un klonu çoktan dağılmıştı. Aynısı Qin Hai'nin klonu için de geçerliydi. Zeminde, klonun kendi kendine patlama izleri görülüyordu. Bunun dışında, kara toprak da net bir şekilde görülüyordu…

Lu Hun'un gözleri soğuk bir şekilde parladı. “Şeytan ruhları!” Tam Chen Feng'i öldürecekleri bu önemli anda, şeytan ruhlarının ortaya çıkmasını hiç beklemiyordu. Ne tesadüf ama!

Qin Hai, ifadesinde bir değişiklik olmadan onayladı. “Ortaya çıkmaları, zaten duyusal yeteneklerimizi ablukaya almaya yeter. Bunlar kesinlikle sıra dışı şeytan ruhları.”

Lu Hun bakışlarını kıstı. “Doğru. Öyle görünüyor ki Kıdemli Çırak Kız Kardeş şimdiden bir yolculuğa çıkacak. Ayrıca, bu uyanan şeytan ırkının bazı uzmanları kaptan seviyesindeki varoluşlar olmalı.”

Şeytan ruhu projesine göre, şeytan ruhlarının uyanışı Kara Toz'la yakından ilişkiliydi. Bu nedenle Kara Toz, siyah yağmur şeklinde alçalacak ve toprağın sağlığını değiştirecek. Kara Toz'un yoğunluğu ve saflığı arttıkça, şeytan ırkının uzmanları ortaya çıkacak.

Siyah yağmur hâlâ yağıyordu. Teorik olarak, bu uzmanlar planlarının sonraki aşamalarında ortaya çıkmalıydılar. Ancak, Kara Toz'un yoğunluğu zirveye ulaştığından, şeytan ırkının soyluları görünmeye başlamıştı. O zamanlar, şeytan ırkı bu planı, soyluları korumak için yapmıştı.

Ne yazık ki, planları antik ırk tarafından fark edildiğinden, şeytan ırkı sömürülmek üzere top yemine dönüştürülmüştü. Soyluları uyanmaya başladığında, insanlık ile şeytan ruhları arasındaki savaş çoktan sona ermiş ve antik tüm gezegeni fethetmiş olacaktı. Kıdemli Çırak Kız Kardeşlerinin asıl görevi, beklenmedik olayların meydana gelmesini önlemek ve şeytan ırkı uzmanlarının, özellikle de soyluların vaktinden önce ortaya çıkmasını engellemekti.

Şu anda, tüm dünya paniğe kapılıyordu. Pek çok yerde, özellikle sel meydana gelen yerlerde, bu tuhaf ama gizemli hayaletler ortaya çıkıyordu. Bundan dolayı, Genetik Birlik barışı sağlamak için her şeyleriyle çabalıyorlardı.

“Demek yağmurun işlevi bu?”

“Hayaletleri mi çağırıyor?”

“Ne olursa olsunlar, hiçbir şehirde hayaletlerin ortaya çıkmasına izin vermeyin.”

“Anlaşıldı.”

“Savunmaları etkinleştirin. Acilen şehirdeki tüm savunmaları aktive edin. Bu şeyler, yağmur şeklinde ortaya çıktığına göre, sadece şehri gökyüzünden korumamız gerekiyor ve bu yeterli olacaktır?”

“Ama bunu yaparsak, gökyüzünü göremeyeceğiz…”

“Neden gökyüzünü görmek istiyorsun? Şu anda, gökyüzünde karanlıktan başka bir şey yok! Neyi görmek istiyorsun?”

“Tamam.”

Genetik Birlik hızlı tepki verdi. Eşsiz yeteneklere sahip tüm genetik savaşçılar, özellikle de toprak elementi yeteneklere veya inşaatla ilgili yeteneklere sahip olanlara güzel ödüller verildi ve savunma yapıları oluşturmaktan sorumlu gruplara gönderildi. Tek bir günde, yağmur suyu çoğu bölgede birikmeden önce savunmalar tamamen inşa edildi.

Şimdi, kara yağmur Genetik Birliğin olduğu tüm şehirlere ve şubelere giremiyordu. Tüm bu yağmur damlaları vahşi doğaya indi. Genetik Birliğin bazı şubeleri, kara yağmur suyunu toz haline getiriyor ve araştırma için topluyordu. Bu, Genetik Birliğin gücüydü. Kıyamet benzeri olan bu durum, tek bir duyuru ile hızlıca istikrarlı hale gelmişti. Doğal olarak, uzak bölgeler veya sel olan bölgeler zamanında kurtarılamadı.

“Toplam 368 bölge düştü.”

Raporlar, durmaksızın geliyordu. Bu arazilerin çoğunluğunun yüksekliği düşüktü.

“Birini göndermeden önce bilgileri tamamen düzenleyin. Bu yağmurun tam olarak ne olduğunu bulmalıyız.”

“Evet.”

Aynı zamanda Chen Feng, Hou Liang ile temasa geçti ve şeytan ruhları hakkında bir rapor sundu.

Hou Liang aşırı derecede endişelenmişti. “Geri dönmeyecek misin?” Genetik Birliğin varlığına rağmen, görünüşte her yerde olan şeytan ruhları ve gökyüzünden yağan yağmur, özellikle vahşi doğa olmak üzere, hiçbir yerin güvenli olmamasına sebep olmuştu. Vahşi doğada, şeytan ruhları her an ve her yerde ortaya çıkabilirdi. Chen Feng'in Gizemli Organizasyon'dan kaçması büyük zorluklarla gerçekleşmişti. Onun için doğru olan şey, yanlarına dönmek olacaktır.

Chen Feng başını salladı. “İyi olacağım. Şu anda endişelenmen gereken kişi ben değilim. Aksine, Yıldız Şehri. Aldığım bilgilere göre, bir sonraki hedefleri Yıldız Şehri olacak.”

“Anlaşıldı. Öyleyse, dikkatli olmalısın.” Hou Liang aramayı sonlandırdı. Antik ırk… Şeytan ruhu… Chen Feng'in raporunun içeriği aşırı derecede şaşırtıcıydı. Bu raporu Genetik Birliğe de sunması gerekiyordu. Bu, artık Gen Üretim Derneği'nin tek başına halledebileceği bir şey değildi.

Chen Feng, altındaki barbarı okşadı. “Her şey halloldu.” Şeytan ruhlarının ortaya çıkmasıyla, bu gezegenin yapısı çoktan değişmeye başlamıştı. Gelecek için yeterince hazırlıklı olması gerekiyordu. Mevcut gücüyle, ortaya çıkan felakette top yemi bile olamazdı.

“Her şeye rağmen hala çok zayıfım...” diye mırıldandı Chen Feng. O zamanlar gördüğü gelecekte, çok fazla ölüm olmuştu ve Yıldız Şehri'nin kendisi bile yıkılmıştı. Chen Feng derin bir nefes aldı. “Size hiçbir şans tanımayacağım.”

Yıldız Şehri onun ilk eviydi. Antik ırkın onu yok etmesine izin veremezdi. Kara yağmurun vaktinden önce ortaya çıkması, Yıldız Şehri savaşının da daha erken bir tarihe alınmasına neden olmuştu. Qin Hai'nin verdiği bilgilere göre, sadece bir hafta zamanları vardı. Chen Feng'in Yıldız Şehri savaşından önce a sınıfına ulaşma planları mahvolmuştu. Bu savaş başlamadan önce yapabileceği tek şey, gücünü dramatik bir şekilde arttırmaya yardım edecek süper güçlü B-sınıfı bir yetenekle kaynaşmaktı.