Bölüm 419: Casus Veya Başka Bir Şey

Çeviri: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

Bir anda o kişinin yüzünde tuhaf bir ifade belirdi. “Kazayla oldu. Buradaki enerji çok kaotik, bu yüzden bir kaza meydana geldi.”

Herkes: “…”

Bu ekip üyesi ne kadar da işe yaramaz? Du Lei o kişiye derin bir şekilde baktı ve, “Li Qing, umarım ikinci kez olmaz.” dedi.

Li Qing, bunun kendi hatası olduğunun farkındaydı. Böyle olunca da karşılık veremedi. “Hayır, olmayacak.”

Tang Lan kaşlarını çattı. “Kaza, huh...” Uğursuz bir duygu hissediyordu. Sadece ara sıra kazalar olsaydı, çok da endişelenmezdi. Ancak, eğer bu rakibinin işiyse ve rakibi de Chen Feng ise… Kalbinde, tarif edilemez bir gerginlik ortaya çıktı.

Aynı zamanda Chen Feng de şans değerinin bu kadar korkutucu olmasından şaşırmıştı. Çok fazla şans değeri harcadıktan sonra, gerçekten de düşmanı başarısızlığa uğratabilir miydi? Ya da daha doğrusu, bu yeteneğin başarısızlığı değildi, yetenek aslında kusursuzdu. Aksine, düşmanın değiştirilmiş yeteneğinde bir kusur ortaya çıkmıştı. Ve daha sonra bu kusurla, Çok Yakın, Ama Dünyalar Ayrı'yı kullanıldığında barbar rastgele bir yere ışınlanmıştı. Tesadüfen, tam Chen Feng'in önünde ışınlanmıştı.

Bu, sınırsız şans değerinden kaynaklanan bir güç müydü? Eğer öyleyse… Ya düşman Çok Yakın, Ama Dünyalar Ayrı'yı kullanmasaydı? Şanslı Aura başka ne yapabilirdi? Chen Feng oldukça meraklanmıştı. Doğal olarak, bunu deneyerek felakete neden olmazdı.

Teorik olarak, şu anda neredeyse sınırsız bir şans değeri arzına sahipti. Ancak, neredeyse sınırsızdı. Durumu ne kadar zorlaşırsa, tükenecek şans değeri o kadar fazla olurdu. Ya gerekli şans değeri, sahip olduğu şans değerini aşarsa? Chen Feng'in burada ölmeye niyeti yoktu.

Chen Feng, Şanslı Aura'nın da başarısız olabileceğine oldukça şaşırmıştı. Amacı Du Lei'nin ölmesiydi. Bunun yerine olan şey, Du Lei'nin son dakikada kurtarılmasıydı. Du Lei'yi öldürmesi için böylesine mükemmel bir an, sadece bir kez ortaya çıkardı. Barbarın bu kadar güçlü olmasının asıl sebebi, provoke edilmesi ve bunun sonucunda atılım yapmasıydı.

Bu, Şanslı Aura'nın başarısız olduğu ilk seferdi. Gizemli Çalışmalar yüzünden miydi? Chen Feng Tang Lan'a baktı. Şanslı Aura'yı etkileyebilecek tek şey bu adamdı.

Chen Feng gözlerini kıstı. “Tang Lan...” Bu sırada, barbar başka bir saldırı yaptı. Du Lei dişlerini sıktı ve saldırmaya karar verdi. Bu sefer yeterince dikkatliydi ve barbarın onu öldürmesine izin vermeyecekti.

Bang! Bang!

Bir anda savaş patlak verdi. Barbarın devasa vücudu, ona mutlak avantaj sağlamıştı. Barbar ve Du Lei'nin vücutları dışında diğer tüm özellikleri benzer olduğundan, barbar üstünlüğü ele geçirdi ve Du Lei'yi yendi. Bu sırada, Li Qing daha önceki hatasını telafi etmek için inisiyatif aldı ve hamlesini yaptı.

“Du Lei, biraz bekle. Bu devi tuzağa düşüreceğim.”

Bakışlarını 3,5 metre olan deve sabitledi. Rakibi güçlü olsa bile, hiç enerji kullanamayan böyle kişilere karşı sadece onu yapması gerekiyordu…

Du Lei güçlükle dayanıyordu. “Daha hızlı ol.”

“Çok Yakın, Ama Dünyalar Ayrı!” Li Qing ciddi bir ifadeyle bağırdı. Barbara odaklandı ve yeteneğini barbarın ayağının altında etkinleştirdi. Barbar aşağı bastığı sürece, bastığı yerin konumu değişecekti.

Bu, değiştirilmiş yeteneğinin etkisiydi. Barbar bir adım daha atarsa, tekrar çukura düşecekti.

Shua!

Bir ışık flaşıyla barbar adım attı. Ancak, görünürde hiçbir şey olmamıştı.

“Hey?” Li Qing şaşkına döndü. Etkisiz mi? Bu nasıl mümkün olabilir? Açıkça, başarılı bir şekilde aktive etmişti. Vücudundaki enerjinin azaldığını hissedebiliyordu. Bu, yeteneğinin başarılı bir şekilde aktifleştiğini gösteriyordu. Öyleyse, etkisiz olması nasıl mümkün olabilirdi? O koca barbarın enerji bağışıklığından mı kaynaklanıyordu? Öyle görünmüyor. Çok büyük olduğundan yer değiştiremiyor muydu?

Du Lei, Li Qing'e baktı. “Neler oluyor?”

Li Qing sakin bir şekilde, “Hiçbir şey. Önce mesafeyi kavramalıyım, hepsi bu.”

Shua! Shua!

Yeteneğini o büyük adama karşı kullanmaya devam etti. Ancak… Başarısız oldu! Tekrar tekrar başarısız oldu! Yeteneğini 10 kereden fazla kullandı, ancak hiçbir şey olmamıştı.

Li Qing'in ifadesi çirkinleşti. “Bu nasıl mümkün olabilir...” Düşmanları kontrol alma konusunda Gizemli Organizasyon'un en güçlü olan A-sınıfı uzmanıydı. Zafer ya da yenilgi ne olursa olsun, onunla yüzleşenler çok sıkıntı çekeceklerinden, kimse onunla yüzleşmeye cesaret edemiyordu. Li Qing'i Gizemli Organizasyon'da son derece eşsiz bir varlık yapan şey buydu. Ama şimdi… Yeteneği neden etkisizdi? Li Qing içten içe bağırdı.

Du Lei yüzündeki şüpheyle Li Qing'e baktı. “Yapacak mısın, yapmayacak mısın?” Daha önce Li Qing yüzünde düştüğü durumu unutmaya karar vermişti. Ama şimdi, bu önemli anda, takım arkadaşı hâlâ tembellik yapıyordu. Bunu kabul edemezdi!

Li Qing dişlerini gıcırdatarak, “Tekrar deneyeyim,” dedi.

Bang!

Bu sefer çok fazla enerji kullandı. Bu kez sahip olduğu en güçlü yeteneği kullanacaktı. Başarısız olacağına inanmayı reddetti. Bu barbarın bu kadar güçlü olduğuna inanmayı reddetti!

“Benim için ortaya çık!” Li Qing, yeteneğini etkinleştirmeyi denedi. O anda, Tang Lan bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti. Herkes, Li Qing'e dikkatli bir şekilde bakıyordu. Tek istisna, tüm bu süre boyunca doğrudan Chen Feng'e bakan Tang Lan idi. Li Qing'in her harekete geçişinde, Chen Feng'in soğukkanlı bir şekilde elini sallayışını görebiliyordu. Onun hareketi…

Tang Lan aniden sordu, “Li Qing, önceki denemelerinde yeteneğini başarıyla aktifleştirdin mi?”

Li Qing emin değildi. “Evet... Sanırım? Gerekli miktarda enerji tükenmişti.”

Tang Lan'ın ruh hali çöktü. “Öyleyse, yeteneğin gerçekten de başarıyla etkinleşti.” Yetenek başarıyla etkinleştirildi, ancak etkisi ortaya çıkmadı? Bu mümkün değildi! Yetenek başarıyla etkinleştirildiğinden, hemen kaybolmazdı. Geri tepme ile karşılaşsa bile bir şeylerin olması gerekiyordu. En makul açıklama buydu. Li Qing'in yeteneğinde de böyle olması gerekiyordu. Engellemek… Ne engelliyordu? Li Qing o devasa barbarı kontrol altına almak için yeteneğini kullanıyordu! Eğer öyleyse… Li Qing'in değiştirilmiş yeteneği bir kusur yüzünden başarısız olursa, ne olurdu? Li Qing'in tüm yeteneklerinin temeli; Çok Yakın, Ama Dünyalar Ayrı idi!

Bekle!

Tang Lan aniden uğursuz bir duyguya kapıldı. Daha önce, Li Qing'in Karşıt Yönlendirme yeteneğiyle bir hapishane yaratmıştı. Sözde “başarısızlık” aslında öyle olmayabilirdi. Bundan ziyade, yeteneklerinin hepsi Çok Yakın, Ama Dünyalar Ayrı yeteneğinin dönüştürülmüş haliydi. Yani…

Tang Lan aniden, barbarın durduğu pozisyonda bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti. Daha fazla dikkat ettikçe, Li Qing ve barbarın aslında çukurdaki barbarlarla düz bir çizgide durduklarını fark etti.

Olabilir mi…

Tang Lan aniden bağırdı, “Li Qing, durrrrr!”

Ne yazık ki çok geçti.

“Ah?” Li Qing, şaşkın bir ifadeyle hareket etmeyi bıraktı. Buna rağmen, bir süredir hazırladığı yeteneği zaten serbest bırakmıştı. Bir kez daha Karşıt Yön aktive edildi.

Shua!

Yeteneği, bir kez daha ortadan kayboldu. Ancak bu sefer, geride hiçbir iz bırakmadan yok olmadı. Aksine, zeminin aniden titremesine sebep oldu.

Diğer herkesin ifadeleri şoktan büyük ölçüde değişti.

“Neler oluyor?”

Bang! Bang!

Belirli bir yer hiç durmadan titremeye başladı. Herkes oraya baktığında ifadeleri büyük ölçüde değişti. Titreme, tam olarak Li Qing'in barbarları tuzağa düşürdüğü yerde oluyordu. Orada, Li Qing tarafından tuzak olarak oluşturulan çukur tamamen çöktü. Süper güçlü A-sınıfı vücutlarıyla, bu barbarlar bir anda dışarı fırladı.

Li Qing'in ifadesi büyük ölçüde değişti. “Bu nasıl mümkün olabilir?” Yarattığı çukur tuzağı aslında...

Tang Lan çaresizce iç çekti. “Bu senin yeteneğin. ‘Tesadüfen’ etkinleştirdiğin tüm yetenekler başarısız oldu ve temel formlarına, yani Çok Yakın, Ama Dünyalar Ayrı'ya geri döndü. Ardından, ‘tesadüfen’ çukur tuzağı üzerinde etkinleştirildi.”

Shua!

Bunları duyunca Li Qing'in büyük ölçüde değişti. Oluşturduğu çukur tuzağı, temel yeteneğinin tersi olan Karşıt Yön kullanılarak yapılmıştı. Ama temel yeteneği çukur tuzağı üzerinde kullanılsaydı, yeteneği kesinlikle yok olurdu. Kısacası, daha önce yeteneğini her kullanışında… Tuzağa düşmüş bu barbarları kendi elleriyle mi serbest bırakmıştı?

Tang Lan homurdanarak sordu, “Buraya Chen Feng tarafından gönderilen bir casus musun?”