Bölüm 409: Plan?

Çeviri: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

Suikastçı? Suikastçılar bunlar mı?

Karşısındaki adamlardan gelen baskıyı hissettiğinde ve onların devasa bedenlerini gördüğünde, dışarı çıkan strateji departmanı başkanı durdu ve zorla geri döndü.

“Durun!” Hemen bağırdı. Astları, olanları henüz anlayamadı.

Kafaları karışık bir şekilde baktılar. “Ne?”

Başkanları yutkundu. “Bakın.”

Başlarını kaldırdılar ve önlerine baktılar. Chen Feng'in arkasında uzun ve sağlam vücutları olan korkutucu bir güce sahip devler gördüler. Anında ifadeleri karardı.

S... Suikastçı mı?

Sadece bu suikastçıları görmeleri bile ayakta duramamalarına sebep olmuştu. Eğer sadece vücutları devasa olsaydı, çok önemsemezlerdi. Ancak, karşı kaşıya oldukları bu devler, son derece korkutucu bir baskı ve kudret yayıyorlardı! Bu devlerin tamamı A-sınıfından oluşuyordu!

Suikastçı mı? Kıçımın suikastçısı! Belli ki bunlar etten kalkandı!

Ka! Ka!

Üç buçuk metre boyundaki devlerden biri vücudunu germeye başladı. Bunu yaparken çatlama sesleri duyuluyordu. Bir göz attıklarında, bunun aslında sıkıştırılan havadan geldiğini fark ettiler. Eğer böyle bir güç bedenlerine inerse… Sadece düşüncesi bile vücutlarının titremesine neden oluyordu. Strateji departmanının başkanına gelince, daha önce Chen Feng'in takımının gücünü hesaplayan kişiye tokat atmak istiyordu.

“Ne yapmalıyız?”

Fazlasıyla endişelendiler. Bu sırada, Chen Feng'in de hareket etmeyi bıraktığını ve bir şeyler düşündüğünü gördüler.

“Hiç şansımız yok değil.” dedi astlarından biri. “Oldukça güçlü olmalarına rağmen iki avantajımız var. Birincisi, Chen Feng hala kimliğini çözdüğümüzün farkında değil. İkincisi, Chen Feng'in kimliğini ifşa edecek cesareti yok. Muhtemelen, muhafızları gizlice nasıl yok edeceğini düşünüyor olmalı.”

Strateji departmanı başkanı bir şeyler düşündü. “Yani diyorsun ki…”

O kişi devam etti, “Doğru. Onları pusuya düşürebiliriz! Chen Feng'in grubu muhafızları pusuya düşürürken, biz de onları pusuya düşürebilir ve onlara, ağustos böceğinin peşinde koşan sarı-asmanın ne anlama geldiğini gösterebiliriz. Dahası, şunların boyutlarına bakın… hehehe.”

Shua!

Strateji departmanı başkanının gözleri parladı. Doğru! Bu adamlar, devasa boyutlarıyla korkutucu görünebilirler. Ancak nihayetinde hala suikastçılardı. Bir suikastçının temel özellikleri, yüksek saldırı ve düşük savunmaydı! Bu kadar devasa suikastçılara gelince, vurulması kolay bir hedefti. Kısacası, kolayca zarar görebilirlerdi. Bu devasa suikastçılara karanlıktan saldırsalardı, herhangi bir riskle bile karşılaşmazlardı. Saldırıları yeterince güçlü olduğu sürece, bu adamlar kolayca öldürülürdü!

Strateji departmanı başkanının gözleri parladı. “Diğer takımlara hazırlıklarını bitirmelerini söyleyin.” En son birine bu şekilde saldırdıklarında Gizemli Öldürme Komutu sırasında olduğunu hatırlıyordu.

‘Hehehe. Chen Feng… Bu sefer felaketten nasıl kurtulacaksın?’

Shua!

Bir kez daha kendilerini gizlediler.

Karanlığın içinde saklanırken, Chen Feng'in grubunun yaklaştığını ve harekete geçmeye hazırlandıklarını görebiliyorlardı. Strateji departmanı başkanı hazırlıklarını çoktan tamamladı ve gözlerindeki öldürme niyetiyle beklemeye başladı.

Bir adım…

İki adım…

Chen Feng'in grubu durmaksızın ilerliyordu.

Hum-

Birden Chen Feng'in vücudunda zayıf bir enerji tabakası belirdi. Bu operasyonda çok büyük rol oynamayacağının farkındaydı. Bu nedenle, kullandığı tüm yetenekler, barbarların ekibine yardım etmek için kullanılan ve hızlarında artış sağlayan yeteneklerdi. Bu barbarların doğal ve korkutucu vücut kalitesi, Chen Feng'in sağladığı hız artışı ile birleşince, ortaya neler çıkardı?

“Peki, denedikten sonra öğreneceğiz.”

Chen Feng'in gözleri parladı.

Shua!

Ellerinde yoğunlaşan enerji kabardı. Sonra, Şanslı Aura'nın desteği altında, Sayısız Yanılsama yeteneği maksimum gücünü gösterdi. Ortaya çıkan şey hız ile alakalıydı!

Hum-

Vücutları şiddetle titrerken 10 barbar da sarsıldı. Daha sonra, direnmeyi bırakıp bu gücün vücutlarına girmesine izin verince yüzlerinde rahat bir ifade belirdi. Chen Feng, enerji desteğinin bu barbarlar üzerinde sadece küçük bir etki bırakacağının farkındaydı. Ancak, ya vücutlarına eklenen enerji sadece bir tohumsa? Ya rüzgarla beraber çalışan bir şey ise?

Hu—

Aniden, rüzgar kaotik bir hal aldı. Barbarlara gelince, öne adım attıklarında, bir itme gücü hissediliyordu. Bu… Rüzgarın gücü idi! Enerjiden dönüştürülen saf bir doğa gücü…

Şiddetli rüzgar uğuldadı.

Hu! Hu!

“Şimdi!” Chen Feng bağırdı.

Shua!

Barbarlar, anında korkutucu bir güç patlaması hissetti. Bununla, zaten yüksek olan hızları on kat daha arttı ve hedeflerine bir anda ulaştılar! Şu anda, uzaktaki strateji başkanının ifadesi büyük ölçüde değişti. “Daha fazla bekleyemeyiz.”

Çok hızlı! Chen Feng ve grubunun gücünü biliyorlardı. Ancak, Chen Feng'in böyle bir geliştirme yeteneğine sahip olmasını hiç beklemiyorlardı. Bir an önce harekete geçmezlerse, başkan ve o muhafızlar ölebilirdi!

“İlerleyin!” Strateji departmanı başkanı hiç tereddüt etmeden emir verdi.

Bang!

O anda, zaman durmuş gibiydi. Alev, buz, zehir, fırtına… Birçok konumdan sayısız güç barbarlara doğru gelmeye başladı.

Hız Azaltma!

Boşluk Dönüşümü!

…

Her türden korkutucu debuff yetenekler ortaya çıktı. Chen Feng'in grubu ne kadar güçlü olursa olsun, bu tür saldırılar altında, muhtemelen güçlerinin sadece onda birini kullanabileceklerdi ve böyle bir durumda düşmanlarını öldürmekte başarısız olacaktı.

“Yapın!” strateji departmanı başkanı emretti.

Hua...

Gizemli Organizasyon üyeleri saldırıya geçti. Bu savaşta, endişelendikleri kadar belirsizlikler yoktu. Ancak, ilk kişinin harekete geçip enerji hançerini barbarın vücuduna saplayınca…

Clang!

tuhaf bir ses çınladı.

Gurur duyduğu katliam silahı, o devasa vücutta bir yara izi bile bırakamadı. Kesin olmak gerekirse, bu devasa ve sağlam vücudun üzerinde küçük beyaz bir çizik bırakmıştı.

“Sen... Sen...”

Sonunda ifadesi büyük ölçüde değişti. Bunların suikastçı olduğunu kim söylemişti? Bu adamların suikastçı olması nasıl mümkün olabilir?

Crack!

O barbar, adamın saldırısını başından beri görmezden geliyordu. Ancak bu kişi, muhafızlardan birinin boynunu kayıtsız bir şekilde kırdıktan sonra, hançer kullanan adama bakmak için döndü. Yüzünde basit ve dürüst bir gülümseme belirmişti.

Bang!

Aniden yoğun bir güç patlaması ortaya çıktı ve ardından hançer kullanan adamın görüşü karardı. Ölmeden önce düşünebildiği tek şey: ‘Bu adamların suikastçı olduğunu kim söyledi? Güçlü saldırı ve zayıf savunmaları olduğunu kim söyledi? Eğer bunu önceden bilseydim kesinlikle onlara yaklaşmazdım…’

Şu anda her yerde benzer görüntüler vardı. Strateji departmanı başkanı gerçekten de Chen Feng'in grubuna saldırmıştı. Maalesef barbarlardan hiçbiri yaralanmamıştı. Dahası, bu barbarlar, strateji departmanı başkanının gözleri önünde tüm muhafızları katlediyorlardı. Bu güçlü muhafızlar, barbarlara karşı mücadele edemiyordu!

Başkan oldukça endişelenmişti. “Bu nasıl mümkün olabilir?” Bu, planladıklarından tamamen farklıydı! Her iki tarafın savaşçıları da A-sınıfı olduğundan, güçler arası fark çok fazla olmamalıydı! Belli ki, önündeki bu yaşam formlarının “barbar” olarak adlandırıldığından habersizdi. Barbarlar hakkında yeterli bilgisi olsaydı, onlarla asla yakın dövüşe girilmeyeceğini bilirdi. Sadece araya mesafe koyarak ufak da olsa zafer şansı olabilirdi.

Bang!

Yeryüzü titredi ve tüm Gizemli Organizasyon üyeleri geriye fırlatıldı. Ortaya çıkmalarından bu yana sadece bir saniye geçmişti. Chen Feng, ortaya çıkan kişileri sadece şimdi fark etti.

Chen Feng gözlerini kıstı. “Keşfedildik mi?” Kimliğinin uzun zaman önce ifşa edildiğinden haberi yoktu. Şimdiye kadar yaptığı her şey, tespit edilmekten kaçınmak içindi. Barbarların gücünü bilmeyen düşmanları için, onları pusuya düşürmek ve katletmek çok etkiliydi. Ancak, A-sınıfını aşmış bir uzman bu işe karıştığı anda…

“Gidin!”

Chen Feng, hiç tereddüt etmeden barbarlara önderlik etti ve öldürerek yollarını açtı. Gizemli Organizasyon zaten harekete geçtiğinden, artık kaçmaları mümkün değildi. Eğer öyleyse, bu durumdan kurtulmanın tek bir yolu vardı: Ruh Deniz Odunu!