Bölüm 408: Uzun Zaman Önce Farkına Varmak

Çeviri: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

Gökyüzünün üstünde belirli bir yerde; Yıldırımlar her yerdeydi. İki hayali figür yoğunlaştı ve bağdaş kurarak belirginleştiler. İkisi de birbirleriyle gelişigüzel konuşuyorlardı; Etraflarındaki iğrenç çevrenin onlar üzerinde herhangi bir etkisi yokmuş gibiydi.

Aniden.

Hum­­

Soluk bir yeşil ışık belirdi. Bunun üzerine iki figürden birinin alnı yeşil bir şekilde parlamaya başladı. Işıltı alnından yayılmaya başladı ve tüm vücuduna yayılmadan önce başını sardı. Sonlara doğru, o kişinin gerçek görünüşü netleşti. Bu kişi Lu Hun idi.

Lu Hun gülümsedi. “Balık yemi yuttu.”

Karşısındaki figür hafifçe gülümsedi. “Doğru.”

Hum-

Diğer figürün alnı siyah bir şekilde parladı ve parlaklık yayılmaya başladı. Parlaklık azalırken vücudu belirginleşti ve yüzü net olarak görülmeyen siyah giysili bir kişi ortaya çıktı. Ancak, yüzü net olarak görülemese bile, alnındaki elmas göz kamaştırıcı bir şekilde parlıyordu.

Lu Hun iç çekti. “Küçük çırak kardeşim, her zamanki gibi bana hala güvenmiyorsun.”

Bu küçük çırak kardeşini yıllardır tanıyordu, ancak bu adamın gerçek görünüşünü hiç görmemişti. Bu adam Gizemli Organizasyon'un lideriydi, ancak bu kişi aynı zamanda olayları bu kadar gizemli tutmaya da karar vermişti.

“Bunun nedenini biliyorsun,” Gizemli Organizasyon'un lideri sakince cevapladı.

Lu Hun iç çekti. “İyi.”

Bir zamanlar, bu küçük çırak kardeşinin yüzünün mahvolmasına neden olan zorlu bir rakiple karşılaştığı söyleniyordu. O andan itibaren, kendini her zaman yeteneğiyle sarmış ve gerçek görünüşünü asla açıklamamıştı. Ancak, bu hikayenin gerçekliğinden kimse haberdar değildi.

“Şu Chen Feng...” Gizemli Organizasyon lideri devam etmeden önce durakladı, “Şimdiden gelmiş olmalı, değil mi?”

“Doğal olarak,” dedi Lu Hun sakince.

“Buna hiçbir şekilde karışamayız.” Gizemli Organizasyon lideri, hala karanlık olan gökyüzüne baktı. “Şu anda hala burayı terk edemeyiz.”

“Bu sefer, sadece onların üstesinden gelmelerine izin verebiliriz.” Lu Hun sakince gülümsedi. “Chen Feng ölüme doğru gittiğinden, sadece ölmesine izin ver. Yine de bana olan borcunu geri ödemesinin zamanı geldi.”

Bang!

Gökyüzü gürlemeye başladı. Lu Hun'un kötü niyetli kahkahasının eşlik ettiği yıldırımlar daha da şiddetli görünüyordu. Gizemli Organizasyon'un liderinin yüzü belirsizdi; ancak gözleri şu anda daha derin görünüyordu. Gizemli Organizasyon'un Wang Feng'in gerçek kimliği gibi pek çok konuyu belirginleştirmesi için bir ay yeterliydi.

O Wang Feng denen adam her zaman ortalıkta olsaydı, işler o kadar şüpheli görünmeyebilirdi. Ancak, bir aydan fazla süredir kayıptı. Bu kadar uzun bir süre, Gizemli Organizasyon'un gerçeklere ulaşması için yeterliydi. Wang Feng'in ortadan kaybolmasıyla ilgili soruşturma sırasında, yanlışlıkla Wang Feng'in aslında Chen Feng olduğu ortaya çıkmıştı! Bu, ortaya çıkardıkları en korkunç şeydi.

Bu ilk ortaya çıktığında, herkes dehşete düşmüştü. En büyük düşmanlarının aralarında gizlendiğini kim tahmin edebilirdi? Chen Feng bu kadar cesur muydu? Gizemli Organizasyon'un tamamı öfkeliydi. Herkesi şaşırtan şey, Chen Feng'in cesareti değildi. Bu Chen Feng denen adam, kimliği ortaya çıktıktan bir ay sonra bile geri dönecek kadar cesur olmasıydı! Gizemli Organizasyon'u ne kadar küçümsüyordu? Herkes öfkelenmişti!

En düşük pozisyondan liderlere kadar ve hatta Lu Hun gibi kıdemli üyeler bile öfkelenmişti. Gizemli Organizasyon, muazzam miktarda B-sınıfı ve A-sınıfı savaşçı ile son derece güçlü bir organizasyondu ve hatta A-sınıfını aşan yetenekler bile vardı. Chen Feng'in hayatta mı yoksa ölü mü olduğunu bilmemeleri iyiydi. Artık onun hayatta olduğu bilindiğine göre, Chen Feng'in eylemlerinin onlardan saklanması imkansızdı.

Bunun üzerine Chen Feng'in sonraki eylemleri tespit edildi: Belirli bir tarihte Chen Feng bir grup insanı yönetecek ve Gizemli Organizasyon'a geri dönecekti. Wang Feng kimliğine güvenmeyen ve yer altı ulaşım sisteminin kullanamayan Chen Feng, birilerini nasıl Gizemli Organizasyon'a sokacaktı? Sadece kendini gizleyebilir ve suikast yoluyla içeri girebilirdi!

“Karanlıkta hareket edecek ve devriyelere suikast düzenleyecek. Alarmı tetiklemekten kaçınmak için elinden geleni yapacaktır. Hazırlık yapmazsak Chen Feng kolayca kaçabilir.”

Bu, Gizemli Organizasyon'un korkutucu A-sınıfı kâhinlerinin ortaya çıkardığı şeydi. Hayal ettiklerinden çok daha basit görünüyordu.

“Aceleci davranmayın. Önce Chen Feng'in hedefini belirlemeye çalışın. Amacını öğrendikten sonra harekete geçebiliriz. Devriye görevi için birkaç beceriksiz kişi belirleyin.”

Gizemli Organizasyon'un planı buydu. Böylece, yok edilmesi gereken üyeler, koridorlarda yürüyen çok sayıda devriyeye dönüştürüldü. Sonunda hepsi Chen Feng tarafından öldürüldü. Diğerleri ne olduğunu net bir şekilde göremediler ama duyularıyla algılayabildiler. Bu, Chen Feng'in hedefini bulana kadar devam etti.

“Orası Ruh Deniz Odunu'nun saklandığı yer. Chen Feng'in amacı Ruh Deniz Odunu! Ruh Deniz Odunu'nu nasıl öğrendi?”

“Birisi bilgiyi sızdırmış olmalı.”

Gizemli Organizasyon üyeleri kendi aralarında tartışmaya başladı. Ruh Deniz Odunu, örgütlerinin en derin sırlarından biriydi, ancak Chen Feng bunun farkındaydı. Bu Chen Feng denen adam, ne kadar sırlarını biliyordu?

Bazıları küçümseyici bir şekilde konuştu. “Korkarım bu sefer onu gerçekten yakalamamız gerekiyor.”

“Bu sadece doğal.” diğerleri cevap verdi.

Chen Feng, Gizemli Organizasyon'a adım attığı andan itibaren, çoktan onların tuzağına düşmüştü. Bu, onun için özel olarak hazırlanmış bir tuzaktı. Chen Feng'e çok yaklaşmadılar ve kendilerini fark edeceğinden korktukları için hareketlerini aktif olarak izlemeye cesaret edemediler. Ancak, belirli ayrıntıları fark etmek için sadece dolaylı bir şekilde gözlemlemeleri gerekiyordu.

Örneğin, Chen Feng'in grubunun gücü. Bu Chen Feng denen adam, onun suikastlarından kimsenin haberdar olmadığını düşünüyordu. Ama bilmediği şey, geçtiği her yer ve öldürdükleri kişiler, o ayrıldıktan sonra tamamen araştırılıyordu. Chen Feng tarafından öldürülenler aslında top yemiydi.

“Hedefi çoktan tespit edildi.”

Gizemli Organizasyon'un strateji departmanı, Chen Feng hakkındaki her şeyi zaten tam olarak analiz etmişti. “Geride kalan izlerden, bunun 10 kişilik bir suikast timi olduğu sonucuna varabiliriz. Bunların 10'u da suikast konusunda tecrübeli kişiler. Zirve B-sınıfı savaşçıların onlara karşı koyma şansları bile yok. Elimizdeki bilgilere göre, rakiplerimiz en azından zirve B-sınıfı güce sahipler. Aslında A-sınıfı savaşçı olmaları oldukça olası.”

Bunun üzerine herkesin ifadesi ciddileşti. A-sınıfı… tamamen A-sınıfı savaşçılardan oluşan 10 kişilik bir suikast timi! Chen Feng'in bu kadar egoist olmasına ve buraya gizlice girmeye cesaret etmesine şaşmamalı.

“İzledikleri rotaya ilişkin analizimize göre, son varış yerleri Ruh Deniz Odunu'nun depolandığı yer. Orada pusu kurabiliriz.”

“Doğru. Suikastçılar söz konusu olduğunda, gizli saldırılarda güçlü olsalar bile, güçleri, doğrudan yüzleşmede oldukça düşük olacaktır. Onlarla yüzleşmek için 10 tane A-sınıfı uzman hazırlayabiliriz. Biz karanlıkta dururken onlar açıkta. Bu nedenle, bu savaşı kaybetmemizin hiçbir yolu yok. Bu sefer, Chen Feng'in bir mezarı bile olmadan ölmesini istiyorum!” dedi strateji departmanı başkanı.

Diğerleri de onun emirlerini kabul etti. “Anlaşıldı.”

Şu anda, geçen zamanla birlikte, ilk varsayımlarını doğrulamayı başardılar. Chen Feng'in suikast ekibinden veya güçlerinden bağımsız olarak, tüm bunlar doğrulandı.

Kimlik doğrulama tamamlandı.

Güç doğrulaması tamamlandı.

…

Gizemli Organizasyon üyeleri, Chen Feng'in grubunun gelmesini bekleyerek uzun zaman önce karanlıkta hazırlanmışlardı.

Bazıları ayak seslerini duymaya başladı. “İşte geliyorlar.”

“Üç, iki, bir...” Strateji departmanı başkanının gözleri parladı, “Gidin!” diye bağırdı.

Shua!

Liderliği ele alarak öne çıktı. Ancak, kısa bir mesafe hareket ettikten sonra Chen Feng'in arkasındaki suikast ekibi net bir şekilde ortaya çıktı. O anda, strateji departmanı başkanının ifadesi aniden karardı.