Bölüm 382: Bir İhtiyaç Var mı?

Çevirmen: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

“???” Parçalandı mı? Üçü de şaşkına döndü. Neler oluyor?

“Yıkıcı etkilerden biri mi?” Chen Feng akıl almaz bir şekilde sordu.

Kong Bai şaşkınlıkla mırıldandı, “...Cevap hayır ise, doğal olarak, saldırıya geçmesine gerek yok. Bu nedenle, şeytani ayna kendi kendine parçalanır.”

Chen Feng: “…”

Qin Hai: “…”

Uzaktaki kükreyen dev canavara bakmadan önce sersemlemiş Kong Bai'ye baktılar. Anında suskunlaştılar. Kısacası, şeytani aynaya göre, Kong Bai o devasa canavardan daha çirkindi?

Mhm… Bu, kimsenin kelimelerle tarif edemeyeceği bir duyguydu. Peki, şimdi ne yapmalılar? Chen Feng ve Qin Hai birbirlerine baktılar. Acı acı gülümsemekten başka bir şey yapamazlardı. Bu süper patlayıcı yeteneği kullanma planlarının, yetenek kullanılmadan önce başarısız olacağını kim tahmin edebilirdi? Bu şeytani ayna gerçekten çok aşırıydı! Sonuç olarak, çirkin bir insan olsaydınız, bu yetenek hiç olmadığı kadar iyiydi?

Qin Hai, Kong Bai'yi rahatlatmaya başladı. “Belki de bu devasa canavarın kendi türleri arasında yakışıklı sayılıyordur.”

Sonuçta, farklı tür yaşam formları, yakışıklılık düzeylerini başka bir türle nesnel olarak karşılaştıramazdı. Karşılaştırma aynı türler arasında yapıldıysa, çok daha kolay bir işti. Qin Hai, bunun sebebinin bu olabileceğini tahmin etti.

“Evet, bu mümkün olabilir,” Chen Feng de kabul etti.

Ancak bunun üzerine Kong Bai kendine geldi. Yine de oldukça kin doluydu.

‘Bu lanet olası şeytani ayna. Bir gün ona bir ders vereceğim!’

Chen Feng ileriye baktı. “Başka yöntemler düşünelim. Miras diyarının haritasına sahip olursak…”

Kong Bai, Chen Feng'in sözünü kesti ve dişlerini gıcırdatarak “Hayır. Sadece şeytani aynayı kullanabiliriz!”

“Ah?”

Qin Hai şüpheliydi. “Ama şeytani ayna...”

Kong Bai oldukça öfkeli hissediyordu. “Onu tekrar çağıracağım. Şeytani ayna zaten sadece sahibinin kullanabileceği bir şey değil. Başkalarının da kullanmasına izin verebilirim. Bunu sır olarak sakladığımdan hiç kimseye söylemedim.”

Hum—

Kong Bai bir kez daha şeytani aynayı çağırdı.

Şeytani aynayı kontrol etti ve Qin Hai'nin önüne yerleştirdi. “Qin Hai, sen dene.”

Qin Hai omuz silkti. “Vücudumda hiç enerji yok.”

Kong Bai açıkladı, “Enerji kullanımına gerek yok. Şeytani ayna sadece benim enerjimi kullanacak.”

Qin Hai: “…”

İç çekmeden önce başını kaldırdı ve Kong Bai'nin ciddi ifadesine baktı. Ardından aynaya, “Sevgili şeytani ayna, ben o koca çirkin canavardan daha mı iyi görünüyorum?”

Shua!

Sorduktan sonra hiçbir şey olmadı. Kong Bai beklenti ile doluydu. Ama o zaman kendisinin bile beklediği şeyin tam olarak ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Qin Hai'nin başarısız olmasını beklemek mi? Eğer öyle olursa, hepsi burada ölebilirdi. Ancak, Qin Hai başarılı olursa, bu, Qin Hai'nin kendisinden daha iyi göründüğünü göstermez miydi?

Öyleyse beklentisi neydi? Onun da hiçbir fikri yoktu.

Hum -

Aniden şeytani ayna parlamaya başladı.

Xiu!

Korkunç bir ışık huzmesi dışarı fırladı ve devasa canavarı anında deldi.

Bang!

Devasa canavar yüksek sesle çöktü. Öldü!

Qin Hai çok sevindi. “Başarılı!” Gerçekten işe yaramıştı! Üç kat hasar! Kong Bai'nin bu yeteneği gerçekten dehşet verici derecede güçlüydü!

“Ben…”

Kong Bai bir kayıp yaşamış gibi görünüyordu. Qin Hai'nin yüzüne baktı. Bu adamın ondan daha iyi görünmediğini hissetti. Qin Hai bile şeytani aynayı kullanabildiğinden, kendisi nasıl başarısız olmuştu? Doğru, belki de standardın hemen altındaydı? Örneğin, Qin Hai'nin çekicilik derecesi 91 ve dev canavarın çekicilik derecesi 90'dı. Kong Bai'nin çekicilik derecesi 89.

‘Mhm… Öyle olmalı!’

Chen Feng ciddi bir ifadeyle “Dikkatli olun. O uzaktan başka bir devasa canavar geliyor,” dedi. “Qin Hai, kendini hazırla.”

“Tamam.”

Qin Hai soruyu sormak üzereydi ama birden Kong Bai araya girdi, “Bekle. Chen Feng, bu sefer de sen dene.”

Chen Feng şaşırmıştı. “Ben mi?” kendini çok iyi tanıyan birisiydi. Qin Hai nasıl bir insandı? O, göklerin gururlu oğluydu. O zamanlar, ünlü bir üreticiydi. Vücut şekli, görünüşü veya çekiciliği ne olursa olsun, Qin Hai kendisinden çok daha üstündü. Böyle bir insanla nasıl rekabet edebilirdi?

Büyük miktarda şans değeri varken rekabet etmesi onun için sorun değildi. Şans değeriyle, Kong Bai'yi hayattan şüphe etmeye başladığı noktaya kadar zorlayabilirdi. Ancak, şans değerinin yavaş yavaş yenilenmesi gerçekten zordu. Bu nedenle, kesinlikle böyle bir şekilde israf etmeye istekli değildi.

Chen Feng acı bir şekilde güldü. “Buna bir ihtiyaç yok değil mi?”

Kong Bai ısrar etti. “Gel, dene.”

Chen Feng çaresizce gözlerini devirdi. “İyi.” Bu Kong Bai denen adam, şeytani ayna tarafından küçümsendiği için açıkça mutsuzdu. Artık sadece Chen Feng de şeytani aynadan aynı küçümsemeyi alırsa sakinleşebilirdi. Kong Bai şeytani aynanın denetleyicisi olduğu için Chen Feng sadece istediği şeyi yapabilirdi.

Hum-

Parlak şeytani ayna Chen Feng'in önünde duruyordu. Ona baktı ve sıradan bir tavırla sordu, “Sevgili şeytani ayna, ben o koca canavardan daha mı iyi görünüyorum?”

Hum—

Şeytani aynadan bir ışık parladı.

Bang!

Yeni gelen canavar bir ışık huzmesi tarafından delindi.

Bang!

Büyük canavar yüksek sesle çöktü, öldü!

Chen Feng: “…”

Qin Hai: “…”

Qin Hai ağzı açık bir şekilde şaşkına döndü.

‘Bu, bu, bu… Kısacası, şeytani aynaya göre, Chen Feng'den bile daha mı çirkinim?’

Chen Feng'in sıradan ve vasat yüzüne, ortalamanın biraz üzerinde olan o yüzüne baktı. Bu yüz nasıl olur da yakışıklı ve kaygısız duruşundan daha iyi görünüyordu? Bu çok aşırıydı!

Kong Bai öfke doluydu. Kahretsin? Bu açıkça onun yeteneğiydi. Başkaları tarafından kullanıldığında neden daha iyi çalışıyordu? Doğru, belki de bunun nedeni bu iki canavarın farklı çekicilik derecelerine sahip olmasıydı. İlk canavar belli ki son derece yakışıklı bir canavardı! Buna gelince… Belki de çekiciliği son derece düşük olarak değerlendirilmişti. Chen Feng'in şeytani aynayı kullanmada başarılı olmasının nedeni buydu. ‘Mhm, durum böyle olmalıydı.’

Kong Bai hiç durmadan kendini rahatlattı.

Hum—

Şeytani aynayı doğrudan çağırdı ve “Sevgili şeytani ayna, Chen Feng'den daha mı iyi görünüyorum?” diye sordu.

Hum-

Şeytani ayna parlamaya başladı.

“Haha, çalıştı!”

Kong Bai çok sevindi. Gerçekten de, Qin Hai'ye kıyasla yakışıklılık açısından bir şekilde eksik olmasına rağmen, Chen Feng'den çok daha iyi görünüyordu. Ancak, onu şaşırtan şey, bu kez şeytani aynada görünen bir dizi sözdü.

Shua!

Yavaş yavaş kelimeler belirginleşti.

“Nasıl göründüğün hakkında bir fikrin yok mu?”

Ardından.

Ka!

Şeytani ayna doğrudan paramparça oldu.

Qin Hai: “…”

Chen Feng: “…”

“???”

Kong Bai şaşkına döndü.

‘Bu çok aşırıydı! Böyle olamazsın! Çok kabasın! Qin Hai'ye kıyasla daha çirkin olmak güzel, ama Chen Feng'den bile mi çirkinim? Buradaki ana karakter benim!’

Kong Bai kin besliyordu.

Chen Feng öksürdü ve zırhlı arabayı ileri sürmeye devam etti. Qin Hai çevreyi gözlemlemeye devam etti. Kong Bai'ye gelince, arabanın bir köşesinde oturmuş sessizce bir şeyler mırıldanıyordu. Qin Hai yanlışlıkla ona kulak misafiri olunca, “Çirkinim, ben çirkinim, çirkin…” gibi şeyler duymuştu.

Chen Feng ile birbirlerine baktılar ve sadece içten içe Kong Bai için yas tutmaya karar verdiler. Buna ihtiyaç var mıydı? Ne kadar acınası.

Bang!

Zırhlı araç karanlığın ortasında hızla ilerledi. Bazen büyük canavarlar ortaya çıkardı. Bu ne zaman olursa, Qin Hai Kong Bai'yi şeytani aynayı çağırmaya ikna ederdi. Zaman geçtikçe, miras diyarının derinliklerine giriyorlardı. Uzakta, karanlık bölge arasında, nihayet başka bir şey hafifçe fark edilebiliyordu.