Bölüm 366: Çalıların Arasında Keşif 

Çevirmen: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

Bilinmeyen bir yerde, uydu haritası tarafından hala kaydedilemeyen o yerde, altı kişilik bir grup ihtiyatlı bir şekilde ilerliyordu. Hepsi düzgün ve temiz üniformalar giymişti. Her birinin ciddi bir ifadesi vardı. Sadece hepsinin arkasında yürüyen kişi ağır görünümlü bir bohça taşıyor ve diğerlerini takip ederken her seferinde bir adım atıyordu.

“Qin Hai, neden bu kadar yavaşsın?” bazı kişiler mutsuz bir şekilde şikâyet etti. “Evet.” Qin Hai'yi yanlarında getirmelerinin nedeninin sadece eşyalarını taşıyacak kadar güçlü olmasından mı kaynaklandığını merak ediyorlardı. Genetik Birliğin, bu görev için yanlarına neden bu adamı da verdiğini bir türlü çözemediler.

“Gen Üretimi Derneği'nin bu adamı buraya neden gönderdiğini gerçekten merak ediyorum.”

“Evet, üst düzeylerin bunu gerçekten kabul etmesi daha da şaşırtıcı.”

“Pekâlâ, Gen Üretim Derneği'nin talebini kabul etmekten başka seçenekleri yoktu. Yıllık gen reaktifi tedariğimizin tamamı Dernek'ten gönderiliyor. Onlara bu kadar yüz vermezsek, muhtemelen bize gen reaktifleri göndermeyi bırakacaklar.”

“Öyle olsa bile, en azından biraz savaş gücü olan birini göndermeleri gerekirdi, değil mi? Chen Feng bile olurdu.”

Durmadan şikâyet ettiler. Uzun zamandır bu Qin Hai denen adamı göze batan biri olarak bulmuşlardı. Gen Üretim Derneği'nin kendi payını alması için birini göndermesi anlaşılabilirdi, ancak o zaman bir uzman göndermeleri gerekiyordu, değil mi? Bunu yapamasalar bile, uygun bir gen üreticisi göndermeleri gerekirdi, değil mi? En azından bir gen üreticisi, savaşamasa bile hala gen reaktifleri üretebilirdi. Sonunda ne olmuştu? Qin Hai'yi yollamışlardı.

Qin Hai daha önce süper bir dahiydi. Ancak Qin ailesinin düşüşü nedeniyle beceriksiz birine dönüştü. Sonunda, Qin Hai'nin vücudunun artık herhangi bir enerjiye sahip olmadığı söylendi. Bu, artık bir sakat olduğu anlamına geliyordu. Savaşamıyordu ve enerjisini de kullanamıyordu. Gen Üretim Derneği, bu adamı buraya göndererek sadece onlara sorun çıkarıyordu…

“Sıgh”

Çaresizce iç çektiler ama işler bu hale geldiğinden hiçbir şey yapamazlardı.

Neyse ki, Qin Hai bir sakat olmasa da, fiziksel bedenini hâlâ korumuştu. Bu nedenle, oldukça güçlüydü ve hala bir hamal olabilirdi.

“Unut gitsin. Bize bir köle gönderildiğini düşünün.”

“Qin Hai, daha hızlı hareket et.”

Şikâyet ettiler. Tüm bunlara rağmen, Qin Hai sadece başını kaldırdı ve yavaşça ilerlemeden önce onlara tek bir bakış attı. Hou Liang gitmesini önermişti. Bununla birlikte pes etmeyi reddetti. Bu yolda yürümeye karar verdiğinden, sonuna kadar gidecekti. Bir adım… iki adım… Qin Hai istikrarlı bir şekilde ilerledi.

İçlerinden biri Qin Hai'ye baktı ve kükredi, “Daha az gürültü yap. Başkalarının hareketlerini duymasından korkmuyor musun?”

Qin Hai: “…”

‘Bu kükreme hareket sesimden bile daha yüksek, değil mi?’

Lider ikisine birden baktı. “Sessiz ol.” Birden çömeldi ve yüzünde ciddi bir ifade belirdi. Qin Hai'nin bastığı yeri inceledi ve “Bir şeyler yanlış.” dedi.

Diğer herkes hareket etmeyi bıraktı. “Ne oldu?”

“Şşşh!”

Lider onlara sessiz kalmaları ve Qin Hai'nin yürüdüğü yeri taramaları için işaret verdi.

Hum-

Mor bir ışık titremeye başladı. Ardından şaşırtıcı bir manzara belirdi. Qin Hai'nin ayak izlerinin her birinde hafif bir parıltı ortaya çıktı. Parıltıyla ilgili tuhaf olan şey, bazı ek parlaklıkların onunla örtüşüyor gibi görünmesiydi.

Herkesin gözleri fal taşı gibi açıldı. “Bu...”

Lider işaret etti. “Qin Hai, bu açıdan bir kez daha aşağı in.”

Qin Hai aşağı baktı ve bacağını hareket ettirdi. “Mhm.”

Shua!

Ayak izi tarandı.

Orada, tam bir ayak izinin parıltısı belirdi. Bu, Qin Hai'nin ayak izinden tamamen farklı bir ayak iziydi. Burada başka birisi vardı!

Anında tetikteliğini arttırdılar. “Yine onlar!” Kıdemlilerden, yeni keşfedilen potansiyel eğitim kamplarının bir önceki keşfinde, Gizemli Organizasyondan kişilerin ortaya çıktığını duymuşlardı. Bazı tarafsız gruplar da görülebilirdi. Bu insanlar özellikle güçlü değillerdi ama yine de onlarla başa çıkmak oldukça can sıkıcıydı.

Lider ciddi bir ifadeyle “Daha dikkatli olun,” dedi. Bu insanlar çok güçlü değildi. Ancak, etrafta dolaşmaya karar verirlerse yine de sorun olabilirdi. Bir keresinde, yeni keşfedilen potansiyel eğitim kampına yapılan keşif görevinin bu insanlar yüzünden başarısız olduğu söylendi. Genetik Birlik oraya başka birini gönderdiğinde, yeni keşfedilen o yer çoktan yağmalanmıştı.

“Yolu takip edin.”

“Bu sefer, burada kalmalarına izin vermemeliyiz.”

“Evet.”

Öldürme niyetleri kabardı. Uzun zamandır, kendileriyle uğraşan palyaçoları öldürmek istemişlerdi. Qin Hai'ye gelince, sırtındaki bohça ile sessizce onları takip etti. Böyle bir yeri keşfetmek için seçildiklerinden, bazı keşif yeteneklerine sahip olmaları doğaldı. Biraz sonra, bazı sesler duyulmaya başlandı. Görünüşe göre birkaç siluet belirmişti.

“Burada gerçekten başka birileri var.”

Birbirlerine baktılar ve bu insanlara gizlice saldırmaya karar verdiler. Qin Hai çevrelerine bir göz attı. Kalbinde uğursuz bir duygu belirdi.

Gerçekten Gizemli Organizasyon olsaydı, geride bu kadar açık bir iz bırakır mıydı? Günümüzde, neredeyse tüm genetik savaşçılar vahşi doğada hayatta kalma becerilerine sahipti. Nasıl bu kadar kolay keşfedilebilirlerdi? Qin Hai'nin şüphesinin ilk nedeni buydu. İkinci sebep ise sezgisiydi.

Qin Hai aniden konuştu, “Dikkatli olun. Burada bir şeyler yanlış görünüyor.”

Ona şaşkın ifadelerle baktılar. “Ah?” Qin Hai'nin gerçekten bir şey keşfedebileceğine inanmadılar. Ancak, Qin Hai'nin ciddi ifadesini görünce, birbirlerine baktılar ve bir kez daha dikkatlerini yoğunlaştırdılar.

Lider yavaşça, “Dışarı çıkmayın. Önce hedefi onaylayın.” dedi.

Gerisi başını salladı. “Mhm.” Burada gerçekten bir şeyler olabilir mi?

Shua!

Sessizce ileriye baktılar. Uzaktan, bu siluet daha da netleşti. Siluet onlara yaklaştığında, liderin gözleri daraldı. “Gerçekten de onlar!”

Geri kalanlar kafalarını kaldırdı ve liderlerinin söylediklerinin doğru olduğunu fark ettiler. Gerçekten Gizemli Organizasyondan insanlardı.

Lider alaycı bir şekilde gülümsedi. Hedefleri doğrulandığı için tereddüt etmeye gerek kalmamıştı. Öldürme emrini vermeden önce Qin Hai'ye küçümseyerek baktı. “Gidin!”

Qin Hai'ye gelince, o sadece yeni keşfedilen insanlara sessizce baktı. Aslında onlardı! Öyleyse daha önce hissettiği şey bir yanlış anlama mıydı? Bugünlerde o kadar mı zayıflamıştı? Qin Hai iç çekti.

Aynı zamanda, birkaç yüz metre arkalarında, bir kişi gülümseyerek Qin Hai'nin grubuna bakıyordu. “Balık yemi yuttu.”

“Patron, planın çok mükemmel.”

“Hehe, biz onların savaşından kazanç sağlarken, Genetik Birlik ve Gizemli Organizasyon'un birbirlerini öldürmesine izin vereceğiz.”

Arkasındaki insanlar heyecanla, “Doğru. Gizemli Organizasyon'un üyeleri bu sefer çok zayıf görünmüyor. Birbirlerini öldürmelerine izin verebiliriz,” dedi.

Patron adlı kişiye gelince, sadece sessizce gülümsedi. O zamanlar, burada ortaya çıkan dalgalanma gerçekten çok dikkat çekiciydi. Gizemli Organizasyon ve Genetik Birlik dışında, yakınlarda olan tarafsız partiler de bunu fark etmişlerdi. Bu, bugün olan olaylara yol açmıştı.

“Unutmayın,” diye fısıldadı, “Ekibimiz oldukça güçlü olmasına rağmen, Gizemli Organizasyon ve Genetik Birlik ile karşılaştırıldığında biz bir hiçiz. Bu nedenle, onlar tarafından keşfedilmemeliyiz. Ya hiçbir şey yapmayız ya da bir kez yaptıktan sonra onları yok ederiz. Planımız böyle.”

Kasvetli sesi havada kaldı.

Geri kalanlar başını salladı. “Anlaşıldı.” Başkalarının kavgasından kâr elde etmek istediklerinden, doğal olarak yeterince hazırlık yapmışlardı. Tam o anda, aniden yanlarındaki bir çalı şiddetle titremeye başladı.

Kim o?

Shua!

Lider gelişigüzel bir şekilde elini salladı ve elinden bir enerji dalgalanması çıktı. Çalılık anında parçalandı. Herkes o kişiye baktı ve bir anda yüzlerinde tuhaf bir ifade belirdi. Çalıların içinde, iki sağlam görünümlü figür birbirine dolanmış olarak görülüyordu...