Bölüm 325: Bilmiyor musun?

Çevirmen: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

Ji Feng çıldırıyordu. Yan taraftaki Wu Hui ve Xu Fei gelince, onların ifadeleri de son derece garipti. Chen Feng'in ne zamandır İlahi Zalim Laneti gibi korkunç bir yeteneğe sahip olduğunu merak ediyorlardı.

Wu Hui, Xu Fei'ye baktı. ‘Neler oluyor?’

Xu Fei gözlerini devirdi. ‘Başka ne olabilir? Onunla geçirdiğim zamanlardaki deneyimlerime dayanarak, efendin muhtemelen bu adamı kandırıyor.’

‘Ah, kandırmak mı?’ Wu Hui buna inanamadı.

Xu Fei gözlerini devirdi. ‘Doğal olarak. Bu kadar aptal isme sahip bir yetenek, sadece onun uydurduğu bir şey olabilir. Efendinin gerçek gücünü bilmiyor musun? Eğer gerçekten bu kadar güçlü olsaydı, Ji Feng'in kaçmasını engellemek için böyle aptalca bir numara kullanır mıydık?’

Wu Hui gülmesi mi ağlaması mı bilmiyordu. “…”

‘Efendinin yapabildiği en iyi şey, başkalarını kandırmak.’ Xu Fei, gözleriyle Wu Hui'yi işaret etti. Bu kadar çabuk zekâlı olduğundan kendisiyle gurur duyuyordu. Ardından, Chen Feng'in ona soğuk bir şekilde baktığını hissetti. Anında “çenesini kapattı.”

Chen Feng biraz çaresiz hissetti. ‘Bu iki adam...’ her ne kadar bu ikisi birbirlerine sinyal veriyor ve aslında yüksek sesle konuşmak yerine ifadelerini kullanarak iletişim kuruyor olsalar da, Chen Feng'in ne konuştuklarını bilmemesi nasıl mümkün olabilirdi? Xu Fei bu adamı kandırmakla neyi kast etmişti? Bu bir aldatmaca olarak kabul edilebilir mi? Doğru terim “yemlemek” olmalıydı. Ji Feng'i adaletin tarafına çekiyordu! Hepsi bu kadardı.

İlahi Zalim Lanetine gelince; rastgele uydurduğu bir yalanın Ji Feng'i ikna edebileceğine mi inanıyorlardı. Xiao Ying'in korkunç gücünü açıkça hissetmişti! Aslında, Xiao Ying de bu güce sahipti. Vücudunda Ming Yue'nin gücünün yarısı vardı. Bu nedenle, Ji Feng'i kolayca öldürebilirdi.

Mhm, tek sorun, Xiao Ying'in bu gücü nasıl kullanacağını bilmemesiydi. Ama o zaman, sonunda bu gücü kullanmayı öğrendiği bir gün gelecekti. Yani bu bir aldatmaca olarak düşünülmemeli, değil mi? Kesinlikle hayır!

Her halükarda, bu ikisinin ona inanıp inanması önemli değildi. Önemli olan, Chen Feng'in kendisinin buna inanmasıydı. Bu nedenle, Chen Feng, Ji Feng'i gerçekten kandırmadığına kendini ikna etmeyi başardı.

Aniden.

Ji Feng'in gözleri parladı. “Buldum.”

Shua!

Birkaç bakış ona indi.

Ji Feng kendine güvenen bir ifadeyle, “Üye alımı! Son zamanlarda, Gizemli Organizasyon üye alımı yapıyor. Yan ailelerden birinin üyesi gibi davranabilirsin. Bununla, oraya gizlice girmen mümkün olabilir.”

Chen Feng oldukça şüpheliydi. “Gizemli Organizasyon'un üye alımlarının oldukça katı olduğunu sanıyordum?”

Ji Feng telaşlı bir şekilde. “Bu önceki üye alımları için doğruydu, ancak bunların hepsi normal üye alımlarıydı. Bu her gerçekleştiğinde, test aşaması, üye alımı başlamadan önce bir yıldan fazla sürüyordu. Ama bu sefer işler farklı. Bu sefer toplu olarak üye alıyorlar.”

Chen Feng: “...”   ‘Lanet olsun, şimdi burası bir üniversite mi? Toplu üye alım ve diğer şeyler?’

“Bu konuda herhangi bir emir aldın mı?” diye sordu Chen Feng.

Ji Feng başını salladı. “Hayır, ama eminim ki toplu olarak üye alımı yapacaklar.”

Chen Feng kaşlarını çattı. “Neden?”

Ji Feng, Chen Feng'i azarlamak için bile güçsüzdü. “Kardeşim, bunu sormana gerek var mı? Senin yüzünden! Gizemli Organizasyon'un Gizemli Öldürme Komutu sırasında kaç kişiyi kaybettiğine dair bir fikrin var mı? Sence sadece A-sınıfı uzmanlar mı kaybedildi? Bir lanetin nasıl çalıştığını anlamalısın. Eğer başarılı olursa, pekâlâ. Peki ya başarısız olursa, ne olacağını düşünüyorsun?”

Chen Feng'in gözleri parlıyordu. “Geri tepme?”

Ji Feng başını salladı. “Evet, geri tepme! Bu, özellikle lanetlerde, on binlerce kişiye ulaşan lanetlerde başarısız olduğunda olurdu. Sonuç olarak, düşük seviyeli üyelerin en az %20'si öldü.”

Chen Feng şüpheli hissetti. “Bekle... eğer öyleyse, öldürülenler sadece lanetle ilgili yeteneklere sahip kişiler, değil mi?”

Ji Feng acı bir şekilde gülümsedi. “Kardeşim, sence bu dünyada lanet yeteneği kullanan çok fazla kişi mi var? Gizemli Organizasyon bile, 10 gün önce duyurmasına rağmen 10.000'den fazla lanet yeteneği kullanan kişileri toplayamazdı. Gerçekte topladığımız lanet kullanıcılarının en az %90'ı diğer yetenek kullanıcılarından oluşuyordu. Görev sırasında lanetleri kullanabilmelerinin tek nedeni gen reaktifleri sayesinde idi. Orada bir yerde, lanetleri açığa çıkarabilecek tek kullanımlık gen reaktifleri yok mu?”

Chen Feng: “…”

Daha önce, Gizemli Organizasyon'un, saflarında bu kadar çok lanet yeteneği kullanıcısı olacak kadar güçlü olduğuna inanıyordu! Yani tüm bu lanet kullanıcıları arasında, büyük çoğunluğu sayıları doldurmak için mi vardı?

“Bu nedenle, bu görev sırasında çok sayıda insan öldü. Normal üye alımı, bu miktardaki insan gücünü karşılamayacaktı. Bu nedenle, farklı bir üye alımı gerekecekti.” Ji Feng, hayatını kurtarmak için, Chen Feng'in Gizemli Organizasyon'a gizlice girmesinin bir yolunu bulmada son derece ciddiydi. Daha önce Gizemli Organizasyonda proje uygulayıcısı olduğu için, konu plan yapmak gibi şeyler olduğunda son derece rahattı. “Doğal olarak, toplu üye alımı sırasında bile, Gizemli Organizasyon sadece yan ailelerden üye alacak. Üye alımı asla dış dünyaya açılmayacak. Uzun yıllar boyunca var olan Gizemli Organizasyon önemli miktarda yan aile yetiştirdi. Bu yan aileler sadece kriz anlarında görevlendirilecek. Bu şekilde ihanetler önlendi. Düşük profilli olan bu yan ailelere gelince, anlaşılan bazılarını biliyorum.”

Ji Feng, planını tamamlarken mırıldanmaya başladı ve planının farklı bölümlerini bir araya getirdi.

Mükemmel!

Chen Feng bilerek şöyle dedi: “Öyleyse, sadece bu yan ailelere gizlice girmeli ve üye alımı için beklemeliyiz?”

Ji Feng, Chen Feng'e baktı. “Hepiniz değil, sadece sen. Kimse fark etmeden sadece bir kişiyi gizlice sokabilirim. Bu bile, daha önce hayatını kurtardığım için onlardan birinin bana borçlu olduğu iyilikle yapılabilir.”

Chen Feng omuz silkti. “İyi.”

Bu sefer, tek başına bir operasyona gitmek zorunda kalacakmış gibi görünüyordu. Ama o zaman…

‘Gizemli Organizasyon, heh?’

Chen Feng'in gözleri parladı. Bunu dört gözle bekliyordu.

Ji Feng'in ciddi bir ifadesi vardı. “Unutma. Üye alım sürecine kaydolduktan sonra bile, merkeze girmene izin verilmeyebilir. Toplu üye alımı için bile, son derece katı olan bazı test ve incelemelerden geçmeleri gerekiyor. Toplu işe alımda bile, Gizemli Organizasyon standartlarını düşürmeyecektir.”

Chen Feng başını salladı. “Anlıyorum.”

“Unutma, asla çok fazla endişelenme... Lady Wang Yao hakkında çok fazla endişelenmene gerek yok. Ona neler olduğunun farkında olmasam da, bildiğim şey araştırma departmanı tarafından alındığıdır.” dedi Ji Feng.

Chen Feng içten içe düşündü. “Araştırma departmanı mı?”

“Evet. Organizasyonun çeşitli araştırma projelerinin oluşturulmasından sorumlu bölüm,” dedi Ji Feng. “Nasıl çalıştıklarını detaylı olarak bilmiyorum, ama yine de orada neler olduğunun farkındayım. Muhtemelen oraya getirildi çünkü neden bu kadar güçlü olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Böyle bir proje için... İncelemeye göndermeden önce bir rapor sunmaları gerekir. Daha sonra, fonların kendilerine tahsis edilmesini beklemek zorunda kalacaklar. Sadece o zaman proje başlayacak. Bu adımlar, geçmeleri gereken bir şey. Bundan önce, muhtemelen onu sadece projenin başlamasını beklerken kilitleyecekler.”

Chen Feng: “…”

Bu iş akışı gerçekten çok tanıdık geldi. Başka bir deyişle, Wang Yao kısa bir süre içinde herhangi bir tehlikede olmamalı

“O iyi olacak. Bu nedenle, endişelenmemelisin.” Ji Feng soğuk terini sildi. Chen Feng'in başka bir şeyi hesaba katmadan oraya gireceğinden korkuyordu. “Planımızı düzgün bir şekilde takip ettiğin sürece, oraya gizlice girip onu kurtarabilirsin. Önceki deneyimlerime dayanarak, yeni projeler için asistan olarak genellikle bir grup yeni üye alırlar.”

Chen Feng'in kalbi zonkladı. “Demek istediğin…”

Ji Feng başını salladı. “Doğru. Eğer yeterince şanslıysan, Wang Yao'nun projesine sızabilirsin.”

Chen Feng'in yüzünde bir gülümseme belirdi. “Şansım her zaman iyi olmuştur.”