Bölüm 308: Gizemli Öldürme Komutu 

Çevirmen: ArgoGamer

Düzenleyici: BlackBozo

“Ciddiyim. Bütün bu güç, sadece benim ellerimde gerçek değerini gösterecektir. Daha önce görmedin mi? Bu yüksek kalitede bir güç, yaşam gücü!” Ming Yue kederli bir şekilde devam etti, “Onu o lanet olası küçük yılanın elinde bırakmak sadece zaman kaybı! Nasıl kullanılacağı hakkında hiçbir fikrin yok! Bu sadece israf! Eğer böyle bir güce erişme şansımız varsa, neden boşa harcayalım? Böyle bir güçle, o lanet yılanın yapabileceği tek şey, insanlara çarpmak için etrafta dolaşmaktır. Bir yaşam formu olabilir, ama zekâsı çok düşük!”

Ming Yue tatminsizdi.

Chen Feng umursamıyor gibiydi. “Bence bu şekilde oldukça iyi.” Ne olursa olsun, kesinlikle Ming Yue'nin özgürlüğünü veremezdi. Bu kadın çok tehlikeliydi!

“Hmph!”

Chen Feng'i ikna edemediğini ya da öldüremediğini fark eden Ming Yue,  nefes nefese kaldı ve öfkeyle çizgi romana geri döndü. Burada kısıtlandığından, kendi dünyası daha iyiydi. Chen Feng'e gelince...

“Hmph. Hepiniz öldüğünde geri döneceğim,” Ming Yue nezakete dair bir iz olmadan konuştu. Evlilik bağı güçlü olmasına rağmen, hem o hem de Xiao Ying iki ayrı dünyada olsalardı, bağ işe yaramazdı. Sadece Chen Feng ve o lanet yılan öldükten sonra geri dönmeye karar verdi.

Shua!

Silueti kayboldu. Wang Chun'a gelince, bu sahneyi şaşkın bir ifadeyle izledi.

Ming Yue'nin bu dünyaya gelme eylemini kontrol edemiyordu. Geri dönerken bile, ona söylemiyordu. Şu anda, Ming Yue'nin her iki dünya arasında seyahat etmek için kullandığı kişisel kapısından başka bir şey değildi. Üstelik, otomatik bir kapıya benziyordu.

Chen Feng omzuna dokundu. “Merak etme. Kimsenin kaderinde, böyle bir uzmanı kontrol etmek yok.”

Wang Chun acı bir şekilde gülümsedi. “Biliyorum.”

Bu, çağrısının bile kendisiyle herhangi bir ilişkisinin olmayacağını ilk kez fark etmesiydi. Her şeyden önce, yeteneği her şeye kadir değil gibi görünüyordu.

Shen Wei alaycı bir şekilde gülümsedi. “Hmph. Döndüğümde ona bir ders vereceğim.”

Sadece bu sözlerle Wang Chun'un kalbi biraz daha iyi hissetti. En azından... en azından Shen Yi ve Shen Wei kardeşler onun yanındaydı. Kristal Saray dünyasında, Shen ailesi grubunun bir parçası olarak sayılıyordu. Cehennem ırkına gelince? O taraftan kimseyi çağırmayacaktı.

Yakında, Cehennem Başkenti'nden ayrıldılar ve yollarını ayırdılar.

Wang Chun ve Xu Fei, rapor vermek için Genetik Birliğe geri dönerken, Chen Feng de Yıldız Şehri'ne döndü. Derneğe rapor verdikten sonra, tüm dernek bir kargaşaya girdi. Tüm bu zaman boyunca inzivada olan bazı yaşlıların bile inzivadan çıktığı söyleniyordu.

Hem Cehennem Başkenti hem de Gizemli Organizasyonla ilgili bilgiler kıyaslanamaz derecede büyüktü.

Bazıları ondan şüphe etti. “Cehennem Başkenti'nde Necromancy sanatının olduğunu mu söylüyorsun? Oradaki insanlar yüzyıllardır reenkarnasyonda mı kaldılar? Bu dünyada böyle bir yetenek var mı? Bu gerçek mi?”

Cevap olarak, Chen Feng sadece aldığı kayıtları yayınladı.

“Kahretsin, aslında gerçekmiş.”

“Yasak reenkarnasyon sanatı…”

“Bu şey çok korkunç!”

“Sadece eksik bir yetenek olsa bile, değeri son derece fazla.”

Herkes durmadan tartışmaya başladı.

Bazıları bunun iyi bir şey olduğunu söylerken, bazıları da kötü bir şey olduğunu söyledi.

Doğal olarak, Chen Feng'in raporunda; Cehennem Başkenti'nin Efendisi öldürüldükten sonra, tüm Cehennem Başkenti çökmüştü. Mevcut tüm bilgiler ortadan kalkmış ve Necromancy sanatı ile ilgili herhangi bir bilgi de yok edilmişti.

Bu nedenle, herkes sadece bu yeteneğin nasıl çalıştığını tahmin edebilirdi.

Bunun dışında, Gizemli Organizasyonla ilgili konular da vardı. Bu, Gizemli Organizasyonun gerçek gücünün ilk kez fark edilmesiydi. Nihayet, Gizemli Organizasyon'un perdeleri aralanmıştı.

Zirve A-sınıfı! Sınırlı sayıda A-sınıfı ve sayısız B-sınıfı savaşçı…

Bu korkunç uzmanların sayısı herkesin kalbine korku kattı.

Ancak herkesi asıl şok eden şey, bu organizasyonun, orijinalde 70'den fazla olan A-sınıfı savaşçılardan 20'sini çoktan kaybetmiş olmasıydı. Bu, korkunç bir sayıydı.

Her bir A-sınıfı savaşçının, bütün bir bölgeye hükmetme yeteneğine sahip kişiler olduğunu bilmek gerekiyordu.

Ölmek mi? Bu insanlardan sadece birinin ölümü büyük bir olay olurdu. Gizemli Organizasyon'a gelince, aslında bu kadar çok sayıda uzman kaybetmişti. Zirve A-sınıfı uzmanlardan bile ikisini kaybetmişlerdi! Bu korkutucu kayıp sayısı, gerçekten şok ediciydi.

“Gizemli Organizasyon...” Hou Liang elindeki verilere bakarken mırıldandı.

Dünyadaki en korkunç şey neydi? Bilinmeyen!

Sadece bilinmeyen en korkunç şeydi. Gizemli Organizasyon'un üzerindeki perde aralandığında ve dış dünyanın onlar hakkında bir anlayışı olduğunda, bu organizasyonun saflarında ne kadar uzman olursa olsun, artık o kadar korkunç görünmüyordu.

Tek başına bu bilgi, Chen Feng tarafından büyük bir katkıydı.

Bu büyük katkı, üçüncü bir noktayı, Cehennem Başkenti'nin yıkımını bile hesaba katmamıştı. Devam edersek, insanların bu dünyada keşfedebilecekleri alan bir kez daha genişledi ve şimdi Cehennem Başkenti'ni de içeriyordu!

Bu bölgede, şimdilik sadece kalıntılar vardı. Ancak en azından, uydularda, bu alan artık karanlık gözükmüyordu. Başlangıçta bilinmeyen bu alan, Chen Feng sayesinde insanlığa açılmıştı. Artık bilinmeyen bir alan olmadığından, gelecekte insanlar keşif için oraya gidebilecekti. Bu, büyük bir katkıydı.

Bir kez daha, Chen Feng'in Yıldız Şehri'ndeki prestiji arttı.

Hou Liang acı bir şekilde gülümsedi. “Sen…”

Chen Feng her ayrıldığında, büyük bir şey yapmadan geri dönmeyecek gibi görünüyordu. Öylece oturamazdı!

Sadece güncellenmiş verilere bakın. Gizemli Organizasyon'un şu anda 56 tane A-sınıfı savaşçıya sahip olduğu söylendi. Ancak bu olaydan sonra, sayısı 54'e düşmedi mi? Oh, yanlış, doğrusu 50 olmalıydı.

Hou Liang farklı bir veri bilgisi çıkardı ve Chen Feng'e iletti.

Chen Feng, verileri görünce şaşırdı. “Ne?”

Gizemli Organizasyon, bir yerde belli bir projeyi yaparken, projenin kritik noktasında genç bir bayan ortaya çıkmıştı. Daha sonra, tüm proje yok edilmiş ve 4 tane A-sınıfı savaşçı öldürülmüştü.

Her ne kadar, verilerde bu genç bayanın arkasından çekilmiş bir görüntüsü olsa da, Chen Feng onun kim olduğunu hemen anladı. Wang Yao! Gerçekten oydu!

Chen Feng'in yüzünde hafif bir gülümseme belirdi.

Wang Yao bir kez daha gücünü arttırmıştı.

“Gördün mü?” dedi Hou Liang isteksizce. “Sanırım Genetik Birliğin hiçbir şey yapmasına gerek yok. Sadece ikiniz, tüm Gizemli Organizasyonu yok etmek için yeterli olacaktır.”

“Bu nasıl mümkün olabilir?” Chen Feng garip bir şekilde söyledi.

“Bir süre için, kendini dizginlemeni öneririm.” Hou Liang devam etmeden önce bir an durakladı, “Gizemli Organizasyon'a çok büyük bir darbe indirdin ve iki tane A-sınıfı savaşçılarını öldürdün. Seni kolayca bırakacaklarını sanmıyorum. Bu, geçmişte olanlardan farklı. Daha önce, onlara verdiğin hasarlarda önemli bir rol oynamadın. Bu nedenle, sana çok dikkat etmediler. Çünkü nihayetinde, sadece olaylara sürüklenen biriydin. Ama bu sefer... Onların hedefi olacaksın! Şu ana kadarki olayları göze alarak, tavsiyem, birkaç gün boyunca burada kalmalı ve ayrılmamalısın.”

“Tamam,” Chen Feng kabul etti.

Sadece o değil, son birkaç gün boyunca, Wang Chun, Xu Fei... Bu geziye katılan herkes, kendilerini kısıtladı ve Gen Üretim Derneği ya da Genetik Birlikte tutuldu. Eğer böyle bir zamanda ayrılırlarsa, ölmeyi istemekten farksız olurdu.

Bu, Chen Feng'in dinlenmesi ve son atılımından sonra ruhsal enerjisini stabilize etmesi için iyi bir fırsattı.

Son zamanlarda yeni bir yetenekle kaynaştığı için, başa çıkması gereken birçok şey vardı. Üstelik, üretemediği yeni gen reaktifi hakkında öğreneceği çok şey vardı. Mevcut kimliği ve katkısı sayesinde, hemen hemen tüm formüller kendisine sağlanıyordu. Chen Feng nasıl bu kadar iyi bir fırsatı değerlendirmez?

1 yıldız, 2 yıldız, 3 yıldız…

E-sınıfı, D-sınıfı, C-sınıfı…

Tüm formülleri hızlı bir şekilde okumaya başladı ve bilgileri beynine kazıdı.

İlerlemesi oldukça belirgindi. Ancak, Chen Feng aç gözlü bir şekilde bilgileri öğrenirken, şaşırtıcı bir haber yayıldı: Gizemli Organizasyon, Gizemli Öldürme Komutu'nu harekete geçirmişti!

Bunu duyunca, herkes sarsıldı.

Hou Liang'ın gözleri genişledi. “Gizemli Öldürme Komutu mu?”

Gizemli Organizasyon hakkında fazla bir şey bilmiyorlardı. Ancak, bu Gizemli Öldürme Komutu'nun ne olduğunu çok iyi biliyordu. Bu, Gizemli Organizasyon'un en üst düzey öldürme emriydi.

Bu emir verildiği an, Gizemli Organizasyon'un seçtikleri hedefi öldürmek için her türlü bedeli ödemeye istekli olacağı anlamına geliyordu. Son derece korkutucuydu. Bunu ilk öğrendikleri zaman, Genetik Birlik hiç rahatsız olmamıştı. Ancak, Genetik Birlik tarafından sıkı koruma altında olan A-sınıfı bir savaşçı bu emir tarafından öldürüldüğünde, bu Gizemli Öldürme Komutu'nun ne anlama geldiğini fark etmişlerdi. Sadece o zaman, “Her türlü bedel'in” ne anlama geldiğini anladılar.

Sadece A-sınıfı bir savaşçıyı öldürmek için, Gizemli Organizasyon'un 10 tane A-sınıfı savaşçısı ölmüştü. Buna değmezdi. Ancak... Nihayetinde seçtikleri hedefi öldürmeyi başardılar.

O andan itibaren, Gizemli Öldürme Komutu bir efsane haline geldi.

Bu sefer…

O tanıdık komut işaretine baktılar. Üzerinde tek bir isim vardı: Chen Feng!