Bölüm 264: Korkutucu Keşif!

Çeviri: ArgoGamer

Küçük bir çocuktu. Daha doğrusu, 13 veya 14 yaşlarında bir çocuktu. Yumuşak görünümlü bir yanağı vardı ama aynı zamanda tuhaf bir olgunluk hissi de veriyordu.

“Benim... Benim adım Wu Hui,” dedi çocuk gergin ama ciddi bir şekilde.

Wu Hui...

‘Pişmanlık yok...’

Chen Feng içten içe düşündü ve “Güzel isim.” dedi.

ÇN: Wu Hui'nin anlamı pişmanlık yok.

“Teşekkürler,” Wu Hui kızarmış bir yüzle yanıtladı.

Arkasında, onlarca korkunç genetik savaşçıyla birlikte güçlü bir yaşlı adam vardı. Chen Feng'in kaba tahminlerine göre, bu yaşlı adam en az B-sınıfı olmalı, diğer genetik savaşçılar ise C veya D-sınıfı arasındaydı.

Katkı uyuşması.

Ding-

Veri aktarımı.

Bununla birlikte, 50.000 katkı puanı Genetik Birliğe iletildi. Bu katkı tamamlandığında ve Chen Feng eşyasını aldığında, katkı puanları çocuğa aktarılacaktı.

“Teşekkürler,” diye cevapladı çocuk ciddi bir şekilde.

Chen Feng: “…”

Çocuğun gözlerinden, onun yaşındaki bir çocuğun sahip olması gereken canlılığın izi bile görülemiyordu. Genetik çağdayken bile, bu çocuğun hayatı açıkça çok zordu.

“O zaman göreve başlayalım mı?” dedi Wu Hui.

Chen Feng hafifçe başını salladı. “Pekala.”

Shua!

Bir grup insan yola çıktı.

Yolda, küçük çocuk Chen Feng'e yaşlı adam ve diğer genetik savaşçı grubunu kabaca açıkladı. Gerçeği öğrendikten sonra Chen Feng tuhaf bir hisse kapıldı.

Nedeni, yaşlı adamın ve tüm genetik savaşçıların Wu ailesinin üyeleri olmasıydı. Bu, aslında aynı aileden bir grup insandı.

“İşler ilginçleşiyor.” Chen Feng içten içe düşündü. O çocuğa karşı tavırlarından, aslında aynı ailenin üyeleri oldukları hiç anlaşılmıyordu.

“Qin Hai, benim için birini araştır.” Chen Feng, Wu Hui'nin ayrıntılarını Qin Hai'ye gönderdi.

Kısa süre sonra Qin Hai, Chen Feng'in istediği bilgileri yolladı. Wu ailesi başlangıçta oldukça güçlü bir aileydi. Bu ailenin reisi Wu Yaotian adlı güçlü birisiydi. Ancak, Wu Yaotian yanlışlıkla öldüğünde, neredeyse sıfır savaş gücüne sahip ve herkes tarafından çöp olarak bilinen oğlu Wu Hui geride kaldığında aile parçalanmıştı.

O andan itibaren Wu ailesinin varlığı sona erdi.

İşin ilginç yanı, aldığı bilgilere göre, Wu Yaotian'ın böyle bir yere gelme riskini almasının tek nedeni oğlu - Wu Hui - içindi!

Olağanüstü yetenek ve kan soyuna sahip olan 14 yaşında bir çocuk olan Wu Hui.

O zamanlar, Wu Yaotian ve bir bayan birbirine aşık olmuştu. Evlenmişler ve bir erkek çocukları olmuştu. Bundan sonra, bayan gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Nereye gittiğini kimse bilmiyordu; bildikleri tek şey, gerçek kimliğinin son derece korkunç olabileceğiydi. Oğlu olan Wu Hui, doğumdaki kitlelerden farklıydı. Ancak bu aynı zamanda onu yok eden şeydi.

Çok farklı olduğu için, bilinen genetik yeteneklerin % 99'uyla kaynaşamadı. Tüm füzyon geni reaktifleri, vücuduna girdikleri anda hemen yok ediliyordu. Wu Hui'nin benzersiz fiziği o zamanlar oldukça büyük bir kargaşaya neden olmuştu. Hatta birçok gen üreticisinin araştırma hedefiydi. Bununla birlikte, şimdiye kadar bile hiç kimse onun fiziğini net bir şekilde anlayamamıştı.

Bu nedenle Wu Hui'nin uygulama yolu durdu. Teorik olarak, sonsuza kadar F-sınıfında kalacaktı.

Neyse ki babası bir gen üreticisiydi. Wu Yaotian, oğluna yardım etmek için her türlü yöntemi kullanmıştı. Nihayetinde, oğlunun atılım yapmasına başarılı bir şekilde yardım etti.

E-sınıfı ve D-sınıfı! Herhangi bir füzyon geni kullanmadan iki güçlü atılımdan geçmişti.

Bu sefer oğlunu C-sınıfına zorla itmeye yardımcı olacak benzersiz bir gen reaktifini araştırmaya gelmişti. Ancak, sonunda bir kaza olmuştu.

Chen Feng, Wu Hui'ye baktı. Gözlerinde kendini suçlama ve acı her zaman belliydi.

‘Bu çocuk... Muhtemelen hayatı oldukça zor.’

“Benim için Wu Neng'i araştır.”

Chen Feng, sessizce ekranında Qin Hai ile iletişim kurdu.

Wu Neng, Wu Hui'nin yanındaki yaşlı adamdı. Kimliği Wu Hui'nin uşağı olarak belirtilse de, eylemlerinden ve ifadelerinden bir uşağın sahip olması gereken tutuma sahip değildi. Dahası, Wu Hui hakkında pek de endişeli görünmüyordu.

Shua!

Kısa süre sonra Qin Hai araştırmasını bitirdi.

Wu Neng, Wu ailesinin eski bir uşağıydı.

Wu ailesinin olayından sonra, aileyi terk eden ilk kişi o olmuştu. Wu Yaotian'ın tüm Wu ailesini sadece oğlu için yok etme eyleminin son derece aptalca bir eylem olduğuna inanıyordu.

Belki de çok uzun zamandır uşaktı ve Wu ailesinin her zaman böyle yaptığını unutmuş gibiydi.

Wu Hui'nin yanında böyle biri nasıl olabilirdi?

Chen Feng'in kalbinde garip bir duygu yükseldi.

Bu kez buraya gelmesinin sebebi, 50.000 katkı puanı kullanarak atılım elde etme şansını bulmaktı. Aslında, Wu ailesinin işleri onu fazla ilgilendirmiyordu. Ancak, ortada bazı komplolar ve gizli planlar olsaydı, muhtemelen bir patron olmanın zevklerini yaşayamayacaktı.

‘Görünüşe göre şimdi daha dikkatli olmam gerekiyor,’ dedi Chen Feng içten içe.

Shua!

Ayak sesleri bir şekilde hafifledi. Hiçbir savaş gücüne sahip olmayan, tamamen sıradan bir üretici gibi davranmaya başladı. Grubun ortasındaki Wu Hui'nin yanına gitti ve etraftaki genetik savaşçılar onları korurken sohbet etmeye başladılar.

Wu Hui'ye aşina olması uzun sürmedi. Wu Neng ve diğerlerine gelince, grup bu görevin hedefine yaklaşırken sessizliklerini sürdürdüler: Qinghe Çayırı.

Geneti Birlik tarafından yayınlanan verilere göre, burası B-sınıfı olarak derecelendirilmişti. Burada yüksek miktarda güçlü mutasyona uğramış canavar vardı. Ancak, bunların en güçlüsü yalnızca zirve B-sınıfıydı. O zamanlar Wu Yaotian, buraya birkaç B-sınıfı genetik savaşçıyla gelmişti. Bu durumda ona hiçbir kaza olmamalıydı.

Wu Neng ve diğerleri yavaşladı. “Dikkatli olun.”

Şu anda Genetik Birliğin kampından son derece uzaktalardı. Burada beklenmedik bir tehlikeyle karşılaşırlarsa, kötü bir şey olması çok muhtemeldi.

Shua!

Shua!

Aniden çalıların arasından birden fazla siluet belirdi.

“Düşman saldırısı!” Wu Neng bağırdı.

Genetik savaşçılarından bazıları harekete geçti ve tüm siluetleri harekete geçemeden öldürdü. Şaşırtıcı bir şekilde, bunların hepsi çayırda yaşayan mutasyona uğramış kurtlardı. Hepsi de zirve C-sınıfı idi.

Bu kurtlar, burada şiddetli ve yaygın olarak görülen mutasyona uğramış canavarlardan birisi olarak düşünülebilirdi.

“Ne kadar hızlı bir tepki.” Chen Feng büyülenmişti. Bu katkı beklediğinden daha sorunsuz ilerleyebilirdi. Chen Feng ilk kez “patron” rolünü üstleniyordu. Böyle bir muamele görmek çok iyi bir duyguydu. Herkes onu korurken, sadece beklemesi gerekiyor ve başka hiçbir şey yapması gerekmiyordu.

Bang!

Bang!

Genetik savaşçılar, etraftaki mutasyona uğramış canavarlarla savaşmaya devam etti. Yolda sayısız mutasyona uğramış canavar ortaya çıktı. Ancak, tüm bunlar Wu Neng ve diğerleri tarafından kolayca yok edildi. Kurt sürüsünün ortaya çıkması nedeniyle birçoğu yaralanmıştı.

“Bilinmeyen bir mutasyona uğramış canavar saat üç yönünde belirdi.”

“Anlaşıldı.”

“Bilinmeyen bir mutasyona uğramış canavar saat beş yönünde ortaya çıktı.”

“Anlaşıldı.”

Ekip, birbirleriyle durmaksızın iletişim kurdu.

Chen Feng “Ne kadar profesyonel bir takım!” diye yakındı.

Wu Hui çekingen ve gergin bir şekilde, “Daha önce babam tarafından yönetilen ekip onlardı,” dedi.

“Oh, öyle mi?” Chen Feng gülümseyerek cevap verdi. “Öyleyse bu sefer babanın hatrına sana yardım mı ediyorlar? Wu ailesini sonsuza dek terk etmeden önce sana son bir iyilik mi yapacaklar?”

“Hayır.” Wu Hui'nin ifadesi kararırken başını salladı. “Sadece Wu Neng Amca'nın peşinden geldiler. Daha önce onlara birçok kez yalvardım, ancak hiçbiri yardım etmeyi kabul etmedi. Bu sefer, sadece 50.000 katkı puanınız için harekete geçmeyi kabul ettiler. Ona söz verdim. Bu görev tamamlandıktan sonra, tüm puanları ona vereceğim. Sadece bununla yardım etmeyi kabul etti. Aslında, görevin yayınlanmasından bu yana altı ay geçti. Gerekli katkı puanı biraz daha düşük olsaydı, sanırım pek çok insan bu göreve katılmaya istekli olurdu. Ancak, Wu Neng amca, minimum katkı puanının 50.000 olmasında ısrar etti. Bu nedenle, görev bu zamana kadar kabul edilmedi...”

Chen Feng ona baktı. “Başka bir deyişle, bu görevden hiçbir şey elde etmiyor musun?”

Wu Hui fısıldadı, “En azından... Babamın cesedini alabilirim...”

Chen Feng sessizliğe gömüldü. Anlatılmamış pek çok zorluklardan, yarım yıllık bir bekleyişten ve hatta C-sınıfına girme şansını bıraktıktan sonra, buraya sadece babasının kalıntılarını eve götürmek için mi geliyordu?

“Varlıkların nasıl?” Chen Feng biraz şaşırmıştı. Wu ailesi var olmasa bile, varlıkları hala var olmalıydı, değil mi? Bazı profesyonel ekipler tutabilir ve hem gen reaktifini elde edebilir hem de babasının kalıntılarını alabilirdi.

Wu Hui başını eğdi. “Akrabalarımız kalan tüm mal varlığını ellerine aldı.”

Sıfır savaş gücüne sahip olan kişi, herkesin kolayca zorbalık yapabileceği biriydi. Hala hayatta olabilecek ve oldukça gizemli annesinden korkmasalardı, muhtemelen uzun zaman önce ölüp giderdi.

Chen Feng: “…”

Bu çocuk gerçekten çok acınası!

Ancak Chen Feng ona pek yardım edemezdi. Herkesin kendi yolu vardı. Herhangi bir rastgele kişiye yardım edecek kadar nazik değildi. Bununla birlikte, Wu Hui'nin açıklamasına göre, Wu Ning sorumlu bir kişi gibi görünmüyordu.

Belki de...

Chen Feng düşünmeye başladı.

Şu anda, grup Qinghe Çayırı'nın derinliklerine başarıyla girmişti.

Howl—

Havada uğursuz bir kükreme yankılandı.

Bang!

Bang!

Derin ayak sesleri eşliğinde yüksek sesler yankılandı.

“İyi değil!”

Herkesin ifadesi değişti.

Beş metre boyunda, korkunç bir mutasyona uğramış canavar, çayırın derinliklerinden çıktı. Tüm vücudu dehşet verici bir güç yayıyordu ve gözleri karanlığın ortasında parlayan devasa fenerlere benziyordu.

Zirve B-sınıfı! Burada kral benzeri bir varoluş!

“Dikkatli olun.”

Wu Neng'in ve geri kalanının ifadeleri ciddileşti.

Ancak, bu sefer Chen Feng'in kalbi attı. Bunun nedeni, bu korkunç mutasyona uğramış canavarın göğsünde tanıdık bir isim levhasının görmesiydi.

Duma???